ultrascorpion

ultrascorpion

Üye
25.02.2005
Çavuş
1.984
Hakkında

#17.01.2007 16:35 0 0 0
#11.12.2006 14:09 0 0 0
#11.12.2006 14:03 0 0 0
#08.12.2006 17:14 0 0 0
  • noimagenoimagenoimagenoimagenoimage
    noimage
    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimagenoimage

    noimagenoimage
    noimage
    noimagenoimage

    noimage
    noimage
    noimagenoimage
    noimagenoimage
    noimagenoimage
    noimagenoimage

    noimagenoimagenoimage

    noimagenoimagenoimage
    noimagenoimagenoimage

    noimagenoimagenoimage
    noimage

    noimage

    noimage

    noimage
    noimage

    noimage

    noimage

    noimage


    noimage
    noimage
    noimage
    noimage


    noimage

    noimage

    noimagenoimagenoimagenoimage
    noimage noimage noimage

    noimage noimage noimage

    noimage noimage noimage

    noimage noimage noimage

    AVATAR OLARAKTA KULLANABİLİRSİNİZ




    Devam Edecek...


    Trabzonsporumuz

    trabzonspor
    trabzonspor resimleri
    trabzonspor com
    www trabzonspor
    trabzonspor org
    fenerbahçe trabzonspor
    trabzonspor org tr
    www trabzonspor com
    www trabzonspor org tr
    galatasaray trabzonspor
    www trabzonspor org
    trabzonspor maçı
    trabzonspor haberleri
    trabzonspor vllaznia
    trabzonspor sivasspor
    trabzonspor transfer
    trabzonspor resmi
    trabzonspor intertoto
    trabzonspor haber
    trabzonspor com tr
    trabzonspor taraftar
    fenerbahçe trabzonspor maçı
    www trabzonspor com tr
    trabzonspor video
    trabzonspor sivas
    trabzonspor marşları
    trabzonspor marşı
    trabzonspor golleri
    trabzonspor resmi sitesi
    trabzonspor fanatik
    trabzonspor videoları
    trabzonspor gençlerbirliği
    trabzonspor tarihi
    trabzonspor sözleri
    trabzonspor galati
    trabzonspor kadrosu
    trabzonspor kulübü
    trabzonspor tv
    trabzonspor oyunları
    trabzonspor forum
    fenerbahce trabzonspor
    trabzonspor şarkıları
    trabzonspor canlı
    trabzonspor sitesi
    trabzonspor bursaspor
    trabzonspor transferleri
    trabzonspor maçları
    trabzonspor teması
    trabzonspor beşiktaş
    trabzonspor formaları
    trabzonspor fk vllaznia
    trabzonspor transfer haberleri
    trabzonspor temaları
    trabzonspor 40 yıl
    trabzonspor 2007
    trabzonspor forma
    trabzonspor sivasspor maçı
    trabzonspor siteleri
    trabzonspor web
    galatasaray trabzonspor maçı
    trabzonspor vlaznia
    trabzonspor tesisleri
    trabzonspor 40 yıl marşı
    trabzonspor logo
    trabzonspor inter toto
    trabzonspor maç sonucu
    trabzonspor macı
    trabzonspor son dakika
    trabzonspor gov tr
    trabzonspor forması
    trabzonspor vllaznia maçı
    www trabzonspor gov tr
    trabzonspor avatarları
    trabzonspor net
    trabzonspor amblemi
    trabzonspor sakaryaspor
    trabzonspor otelul galati
    www trabzonspor gov
    trabzonspor taraftarlar derneği
    trabzonspor intertoto maçı
    trabzonspor stad
    trabzonspor duvar kağıtları
    trabzonspor haberler
    trabzonspor otelul
    trabzonspor stad projesi
    trabzonspor web sitesi
    youtube trabzonspor
    trabzonspor logosu
    trabzonspor 6 0
    trabzonspor ceza
    trabzonspor maç
    trabzonspor sivas maçı
    trabzonspor kayseri
    trabzonspor taraftarlar
    trabzonspor futbol okulu
    trabzonspor fc
    trabzonspor goller
    anti trabzonspor
    trabzonspor nickleri
    trabzonspor store
    trabzonspor tema
    trabzonspor org com
    trabzonspor uefa
    trabzonspor resmi web sitesi
    erciyesspor trabzonspor
    trabzonspor logoları
    trabzonspor kayseri erciyes
    trabzonspor gov
    trabzonspor kadro
    trabzonspor sakarya
    trabzonspor maç biletleri
    trabzonspor paf
    trabzonspor futbolcuları
    trabzonspor ürünleri
    erciyes trabzonspor
    trabzonspor inter
    trabzonspor ankaragücü
    trabzonspor resımlerı
    ankaraspor trabzonspor
    gece yolcuları trabzonspor
    trabzonspor oyuncuları
    trabzonspor dergisi
    trabzonspor barcelona
    trabzonspor taraftarı
    trabzonspor basketbol
#08.12.2006 17:08 0 0 0
#01.12.2006 11:34 0 0 0
#01.12.2005 19:20 0 0 0
#01.12.2005 19:16 0 0 0
#01.12.2005 01:52 0 0 0
#01.12.2005 01:47 0 0 0
#30.11.2005 23:15 0 0 0
  • Kafatası içinde burun boşluğuna açılan bir kısım hava boşlukları vardır ki bunlara "sinüs" adı verilir. Burun iltihabının sinüslere geçmesi halinde ortaya çıkan rahatsızlığa ise "sinüzit" diyoruz. Sinüzite ayrıca burundaki şekil bozuklukları, polip, diş ve dişeti iltihapları da sebep olurlar.
    En sık rastlananı, üstçene ve alın sinüsleri iltihaplarıdır.
    Belirtileri:
    * İltihaplanan sinüsün üst kısmı şişer ve ağrı yapar.
    * Burun tıkanır, zor nefes alınır.
    * Baş ağrısı ve ateş yapar.
    DİKKAT: Tedavi edilmeyen sinüzit vakalarının ilerleyerek menenjit, beyin ve kemik iliği iltihabına sebep olabileceğini unutmayınız.
    * Tedavinin aslı iltihapların giderilmesini ve sinüs yollarının açılmasını hedef alır.
    * Buğuseptiller, sinüs ağızlarını açıp burun akıntısı temin etmede oldukça etkilidirler.
    * İltihap kurutmada ise antibiyotikler kullanılır.
    *Ağır vakalarda, sinüs ağızlarının delinip içlerinin temizlenmesi gerekebilir.
#30.11.2005 14:03 1 0 0
  • Bağırsakları tanıtırken, kalınbağırsağın onikiparmak bağırsağına bağlanan yerinde, "kör bağırsak" adı verilen kısımda, içi boş, yaklaşık 10 santim uzunluğunda bir çıkıntıdan bahsetmiştik. Bu çıkıntı ya "apendis"; apandisin bakteriler marifetiyle iltihaplanmasına da "apandisit" diyoruz.
    Belirtileri:
    * Göbek çevresinde ortaya çıkan bir ağrı ile kendisini belli eder.
    * Sonra bu ağrı yavaş yavaş karın alt bölgesine iner.
    * Sindirim güçlüğü, kabızlık ya da ishal görülür.
    * Hasta sık sık kusabilir.
    * Ağız ve dilde kuruluk olması sebebiyle iştahsızlık belirir.
    DİKKAT: Apandis patladığı takdirde, ateş birden bire yükselir. Karın ön duvarında sertlik görülür. Müdahale edilmediği zaman hasta şoka girer.
    Tedavi:
    * Belirtiler ortaya çıkar çıkmaz hasta doktora götürülmelidir.
    * Ameliyattan başka çaresi yoktur.
#30.11.2005 14:02 1 0 0
  • Serbest yaşayan hayvanlarda görülmediği halde, ehlileştirilen hayvanlarda sık görülür. Yine köy insanından çok şehirli insanda görüldüğünden kabızlığın bir "medeniyet hastalığı" olduğu kabul edilmektedir. Kalın bağırsağın son kısmında dışkı fazla bekletildiği zaman içindeki su geriye emilmekte ve sertleşen dışkının atılması zorlaşmaktadır. Dışkının bağırsaklarda fazla beklemesinin sebebi içindeki posa oranının azlığındandır. Sebze, meyve ve taneli bitkileri az yiyen insanlarda kabızlık daha sık görülmektedir.
    Masa başında oturan, fazla hareket etmeyen, sinirli kimseler kabızlıktan en çok şikayet edenler arasındadır.
    Tedavi:
    * Mushil (söktürücü) ilaç kullanmak çoğu kimseler için en pratik yol gibi görünse de bu hiçbir zaman kabızlığı önleyici bir çare değildir. Kabızlığa sebep olan etkenler ortadan kaldırılmadığı müddetçe, hastalık tekrar edecektir. Fazla mushil kullanmak hem bağırsakları tahriş edecek; hem de tenbelleştirecektir.
    Ne Yapmalı?
    * Kabızlığa yakalanmamak için kepekli undan yapılmış kara ekmek yiyiniz.
    * Bakliyat türü, az yağlı yemekleri tercih ediniz.
    * Bol sebze ve meyve yiyiniz.
    * Bağırsakların boşalmasını sağlamak için muayyen zamanlarda tuvalete çıkma alışkanlığı kazanınız
    * Kabızlık sırasında söktürücü ilaçlar yerine şeftali portakal ve çilek yeyiniz. Elma, armut ve erik gibi meyvelerin ise kompostosunu içiniz. Sabahları sütle sulandırılmış bal içildiği zaman da iyi netice verir.
#30.11.2005 14:01 1 0 0
  • Çoğu zaman midede ortaya çıkan bir rahatsızlık bağırsaklara da intikal etmektedir. Uzun süren ishallerde kolera, tifo ve dizanteri gibi bulaşıcı hastalıkların etkisi vardır. Keza tüberküloz, kan zehirlenmesi ve her türlü zehirlenmeler böbrek yetmezliği, guatr, safrakesesi hastalığı, sindirim yolu iltihapları ve ruhsal bunalımlar da ishallere sebep olurlar.
    Belirtileri:
    * Sarımsı renkli, ağrısız ishaller incebağırsak kökenlidir.
    * Sümüksü, ağrılı, kimi zaman kanlı ve iltihaplı geçen ishaller ise kalınbağırsak kökenlidir, ishalle birlikte ateş ve kusma görülür. Gribe benzer belirtiler de ortaya çıkabilir.
    DİKKAT: Başka bir hastalığın yan etkisi olmayan ve bağırsakların kendilerinden kaynaklanan ishaller kısa zamanda geçer. Buna göre, uzun süren ishal vakalarında mutlaka doktora müracaat edip gerçek sebep ortaya çıkarılmalı ve tedavisi sağlanmalıdır.
    Ne Yapmalı?
    Başka bir hastalığın yan etkisi şeklinde ortaya çıkmayan ishal ve kusmalar, organizmanın kendi kendisini temizlemesi demek olduğundan ilaçla durdurulmaya çalışılmamalıdır. Tedaviye bir kaşık hintyağı ile başlanır. Hintyağı, bağırsaklardaki zararlı maddelerin atılmasına yardım edecektir.
    * 24 saat hiçbir şey yememek en tesirli usuldür. Bu müddet içerisinde şekersiz papatya çayı veya nane çayı içilebilir. 24 saatin sonunda elma kürüne başlanır. Hastaya günde 1-1,5 kilo çiğ elma verilir, iki gün sonra hafif yemeklerden başlayarak normal beslenmeye geçilir.
    * Bir hastalığın yan etkisi olarak ortaya çıkan ishallerde, ishalle değil, asıl hastalıkla mücadele edilir.
#30.11.2005 14:00 0 0 0
  • Ülser de günümüzde sık rastlanan bir hastalıktır. Onikiparmak bağırsağında (duodenum) görülen ülser, mide ülserinden daha fazladır. İkisinin de sebebi tam bilinmemekle beraber; yaşadığı ortama uyum sağlayamayan hassas kimselerde, işi aşırı yorgunluk verenlerde, alkol tüketenlerde, aspirin ve benzeri ağrı kesici ilaçları fazla kullananlarda ülsere sık rastlandığı da bir gerçektir.
    Belirtileri:
    * Ağrı hemen yemeklerden sonra görülür ve hasta aç olduğu zaman kendisini daha iyi hissederse "mide ülseri"nden şüphe edilmelidir.
    * Eğer ağrı yemeklerden belirli bir zaman sonra ve aç iken de hissedilir ise; bu durumda "onikiparmak bağırsağı ülseri" mevzu bahistir. Aç karnına ağrı geldiği zaman birşeyler yeyince geçer. Sabah aç karnına iken ağrı duyulmaz.
    Ne Yapmalı?
    * İlaç tedavisinin yanısıra diyet uygulanır.
    * Alkol ve sigara kesinlikle terkedilmeli; sinir gerginliği yapan hadiselerden uzak durmalıdır.
#30.11.2005 13:58 1 0 0
  • Çok sık rastlanan bir hastalıktır. Düzensiz beslenme, sinir gerginliği, alkol, sigara, fazla kahve ve çay bu hastalığa davet eden faktörlerdir. Akut ve kronik olmak üzere iki tipi vardır. Belirtileri birbirine benzer. Demir eksikliğine bağlı kansızlık da gastrit yapabilmekte ve belirtileri kalıcı (kronik) olmaktadır.
    Belirtileri:
    * Sindirim güçlükleri ile başlar.
    * Yemeklerden sonra midede yanma ve ağrı olur.
    * Bulantı ve kusma yapar.
    * Hastalığın ilerlemesi halinde seyrek olarak kanama görülür.
    Ne Yapmalı?
    * Gastrite sebep olan tesirler keşfedilip hastanın bunları terketmesi sağlanır.
    * Tabiî beslenmeye önem verilir.
    * B vitamini ve demir eksikliği görüldüğü takdirde bunlar ağız yolu ile takviye edilir.
    * Yemeklerden sonra yarım ya da bir saat dinlenmenin hastalığın tedavisine yardımcı olduğu tesbit edilmiştir.
#30.11.2005 13:57 1 0 0
  • Tedavi edilmeyen saman nezlesinden ve akciğer iltihabından sonra sık görülen bir hastalıktır. İnce bronşların daralması şeklinde etki yaptığından hasta soluk verirken zorluk çeker.
    Astım bronşit, bazı psikolojik rahatsızlıklarla birlikte ortaya çıkabilmekte ve gerçek sebebi bulunamadığı takdirde tedavisi oldukça zorlaşmaktadır.
    Belirtileri:
    * Solunum güçlüğü daha çok geceleri nöbetler şeklinde kendisini gösterir.
    * Hasta oturduğu veya kurbağa gibi yattığı zaman daha kolay nefes verir.
    * Bronşial astımda nefes almada değil, nefes vermede güçlük vardır. Bu sebeple akciğerlerde şişme görülür.
    Ne Yapmalı?
    * Nefes vermeyi kolaylaştırmak için solunum borularını genişletici ilaçlar verilirken; aynı zamanda hastalığa sebep olan madde veya olay keşfedilmelidir. Astıma sebep olan etki ortadan kaldırıldığı zaman tedavi kolaylaşmakta ve krizlerin önüne geçilebilmektedir.
    * Varsa iltihabi durumlar önlenmelidir.
    * Öksürüğü kesmek için tedbir alınmalı, balgam söktürücü ilaçlar kullanılmalıdır.
    * Hasta sık sık solunum hareketleri yapmalı, bronşların tabiî yolla açılmasına yardımcı olmalıdır.
    * Yine astıma yol açan alerjik madde tesbit edilmeli, bünyenin bu maddeye hassasiyeti giderilmelidir. Buda aşılarla yapılır.
    * Saman nezlesi kuru ortamı sevdiğinden, tedavi sırasında hasta nemli bir ortamda bulundurulmalıdır.
#30.11.2005 13:56 0 0 0
  • Organizmanın vücuda giren yabancı maddelere ve sevmediği proteinlere karşı gösterdiği reaksiyondur. Vücudun kabul etmediği yabancı maddelere "antijen" adı verilir. Vücut, antijenleri etkisiz hale getirmek için bunlarla savaşacak "antikor"ları üretir. Antikorlar yabancı maddeyi öldürür; akyuvarlar da ölü maddeleri ortadan kaldırır. Vücut savaştığı bu antijen maddeyi unutmaz. İkinci bir defa onunla karşılaştığı zaman, öncekine kıyasla çok daha hızlı ve tesirli bir şekilde karşı koyar. Bulaşıcı hastalıklar konusunda buna "vücudun o mikroba karşı bağışıklığı" diyoruz.
    Yukarıda vücudun sevmediği proteinlere karşı da reaksiyon gösterdiğini söylemiştik. Bazı bünyeler her türlü proteini kabul edebilirken, bir kısım bünyelerin sevmediği proteinler vardır. Her bünyenin sevmediği proteinler başka başkadır. İşte şahıstan şahısa değişen ve bünyenin sevmediği proteine karşı reaksiyon gösteren bu özelliğine "alerji" diyoruz. Vücut, sevmediği proteine karşı aynı yabancı maddelerdeki gibi antikorlar üretir ve o protein maddelerini yoketmeye çalışır.
    Bebekler, bir yaşına kadar bazı proteinlere karşı reaksiyon gösterirler. Kadınlar, daha çok, ergenlik çağında, ayhali dönemlerinde, hamilelikte ve menopoz dönemlerinde bazı proteinlere karşı alerji duyarlar. Zayıf kişiler, şişmanlara kıyasla, alerjiye daha yatkındırlar. Alerjinin mesleklerle de yakından ilgisi vardır. Fikir işçileri, kimyevi madde üreten tesislerde çalışan kimseler, değirmenciler, eczacılar, laborantlar, hastahane işçileri ve ilaç fabrikasında çalışanlar alerji vakaları ile sık karşılaşırlar. Alerjinin sinir sistemi ile de yakın ilgisi vardır. Normal insana kıyasla hassas bir bünyeye sahip olanlarda alerjiye sık rastlanır. Bazı ailelerde aynı tip alerjinin sık görülmesi, bu reaksiyonun kalıtımla da ilgisi olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
    Alerjide antikor - antijen mücadelesinin kanda değil de vücut hücrelerinin yüzeyinde meydana geldiğini ileri süren araştırmacıların sayısı az değildir. Bunlara göre antikor - antijen (veya allerjen) reaksiyonu sırasında hücre duvarları bozulmakta ve "histamin" adı verilen bir madde açığa çıkmaktadır. Histamin, hücrelere iki şekilde etki yapmaktadır:
    a) İnce kan damarlarının gerginliğini artırarak kanın "serum" adı verilen sıvı kısmının doku aralarına sızmasına sebep olur.
    b) Bazı kas gruplarında, özellikle bronşlarda, spazmlara yol açar.
    Serumun doku aralarına sızmasından sonra kabarcıklar, şişlikler, deri, göz ve burunda rahatsızlıklar kendisini göstermeye başlar. Bronşlardaki spazmlar astım krizlerine sebep olur.
    Ne Yapmalı?
    * Alerji vakasının tedavisi kişiden kişiye değişen ve daha da önemlisi doktorun tecrübesine bakan bir husustur. Bunun da sebebi, hastalığın psikolojik yönlerinin ağırlıkta olmasıdır.
    * En sık baş vurulan usul, alerjen (alerji yapan) maddeyi keşfedip hastayı bu maddeden uzak tutmaktır.
    * Bir diğer usul, histamin maddesini analiz ettikten sonra, bu maddeyi etkisiz kılan bir "antihistaminik" vermektir. Saman nezlesinde, sivilce ve şişliklerde alerjik ilaçlar iyi netice vermektedir.
    DİKKAT: Alerji ilaçları (antihistaminikler) hastada uyuklama hali yaptığı için dikkat isteyen işlerde (şoförler ve makina işçileri) tehlikeli kazalara sebep olmaktadır
    SERUM ALERJİSİ
    Tetanos, difteri ve kangren vakalarında hastaya tedavi maksadıyla verilen "at serumu" sonunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Vücut seruma karşı antikorlar üreterek savunmaya geçer.
    Belirtileri:
    * Serum verildikten 5-10 gün sonra ateş, eklem ağrıları ve deride döküntüler başlar.
    Tedavi:
    * Hastalığın etkileri giderilinceye kadar ilaç verilir.
    Korunma:
    * Antikor-antijen reaksiyonu göz önünde bulundurularak mecbur kalmadıkça at serumu verilmemelidir. Aktif bağışıklık kazandırmak için aşılar tercih edilmelidir.
    SAMAN NEZLESİ
    Her yıl belirli zamanlarda ortaya çıkan ve daha çok bitki çiçek tozlarıyla bulaşan alerjik bir nezledir.
    Belirtileri:
    * Burun akıntısı önce sulu sonra koyu ve sarı renktedir.
    * Burun akıntısı ile birlikte öksürük de görülür.
    Ne Yapmalı?
    * Genellikle antihistaminik ilaçlar iyi netice vermektedir.
    * Hastalığın ilk günlerinde burun damlası kullanmaktan sakınmalı, tedavi doktora bırakılmalıdır.
    DİKKAT: Ciddiye alınmayan saman nezlesi gelişerek "astım bronşit"e sebep olur.
    * Alerjinin gerçek sebebi keşfedildikten sonra hazırlanabilecek aşılar da etkili olmaktadır.
    * Saman nezlesi kuru ortamı sevdiğinden, tedavi sırasında hasta nemli bir ortamda bulundurulmalıdır
#30.11.2005 13:55 1 0 0