GAZİANTEP

Son güncelleme: 01.03.2010 16:45
  • GAZİANTEP
#09.02.2005 17:36 0 0 0
  • GAZİANTEP

    GENEL BİLGİLER

    Yüzölçümü: 7.642km²

    Nüfus: 1.140.594 (1990)

    İl Trafik No: 27

    Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en eski kültür merkezlerinden birisi olan Gaziantep, MÖ 4000 yıllarına kadar uzanan ve ilk uygarlıkların doğduğu, Mezopotamya ve Akdeniz arasında, tarihi İpek Yolu üzerinde konumlanmıştır.

    Antik ulaşım yollarının, stratejik bazı konumların birleştiği, savunmaya ve saldırıya elverişli, antik ticaret yollarının kesiştiği bir kavşakta bulunması ona tarihin bütün safhalarında bir çok medeniyetin göz dikmesine sebep olmuştur. Bu yollar Kahramanmaraştan Sakçagözüne giden, Urfa, Kalkamış, Dülük, İslahiye, Kilis ve Halep bağlantılı ticaret yollarıdır. .Kieppert , çizmiş olduğu Anadolu haritasında bütün bu yolları göstermiştir.

    Kentin jeolojik durumu önemini artırmaktadır. Kommagene sınırları içerisinde kalan Toros Dağlarında antik dönemde kullanıldığı bilinen bazı maden yatakları vardır. Bu yörede demir madenlerinin işletildiği ve dönem tekniği ile çelik elde edildiğini kitabelerde ifade edilmektedir.

    Gaziantep'te Paleotik, Neolotik, Kalkeotik, Tunç Çağlarına, Hitit, Med Asur Pers İskender Selefkosler Roma, Bizans, Abbasiler ve Selçuklulara ait eserler bulunmaktadır. Hitit döneminden itibaren Gaziantep önemli bir dini merkez olmuştur. Hitit baş tanrısı Teşupun kutsal şehri olarak bilinen Dolichenos (Gaziantep) aynı özelliğini Grek, Roma döneminde de korumuştur.

    Gaziantep kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, coğrafyası, zengin mutfağı ve alışveriş imkanları ile tam bir turizm cennetidir.

    İLÇELER:

    Gaziantep (merkez), Araban, İslahiye, Karkamış, Nizip, Oğuzeli, Nurdağı, Şahinbey, Şehit Kamil, Yavuzeli.
#09.02.2005 17:57 0 0 0
  • GAZİANTEP

    NE YENİR?

    Gaziantep mutfağı seneler boyunca geleneklerinin ve yöresel damak lezzetinin zenginliği ile ülkemiz ve dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. İçli köfte, çiğ köfte, ekşili ufak köfte, malhıtalı (Mercimek) köfte, yoğurtlu ufak köfte ilde yapılan özgün et yemekleri çeşitleridir.

    Kebapları ile meşhur olan ilde kuşbaşı kebabı (tike Kebabı) kıyma kebabı, patlıcan kebabı soğan kebabı, simit kebabı ve ciğer (cırtlak) kebabı tadılmalıdır.

    Yuvarlama, lahmacun, karışık dolma, maş çorbası, beyran şiveydiz, yaprak sarması, çağla aşı kabaklama, börk aşı, doğrama, kaburga dolması, alinazik, yoğurtlu patates, künefe, burmalı kadayıf ve Antepfıstığı ezmesi bilinen diğer yerel yemek çeşitleridir.

    Gaziantep Mutfağı Detaylı Bilgi

    Gaziantep'den Yemek Tarifleri

    Patlıcan Kebabı

    Malzemeler:
    1.5 kg. Patlıcan (iri uzun)
    1 kg. az yağlı kıyma
    5-6 adet domates
    5-6 adet yeşil biber
    karabiber, tuz

    Hazırlanışı: Patlıcanlar yıkanıp sapları kesildikten sonra enine 3'er cm. uzunluğunda kesilir. Bu arada kıyma, tuz ve karabiber ile iyice yoğrulur. Daha sonra şişlere bir patlıcan bir ceviz büyüklüğünde kıyma saplanır ve elle biraz yassılaştırılır. Domatesler ve biberler ayrı ayrı şişlere geçirilir. Alevsiz orta harlı mangal ateşinde çevrilerek iyice pişirilir.
#09.02.2005 17:59 0 0 0
  • GAZİANTEP

    NE ALINIR?

    Bakır işlemeler, sedef kakmalı eşyalar, altın ve gümüş takılar, yemeni adı verilen üstü kırmızı yada siyah deriden tabanı ise köseleden dikilen topuksuz ve çok sağlıklı olan geleneksel ayakkabılar, beyaz kumaş üzerine sarılarak ve çekilerek beyaz, sarı, krem rengi ipliklerle yapılan el işlememeleri Gaziantep'ten alınabilecek özgün hediyelik eşyalardır.

    Gaziantep baklavası, Antepfıstığı, tatlı sucuk ve pestil, kırmızı biber ve baharatlar Gaziantep'te yapılacak alışverişlerde alınması tavsiye edilir.

    Alışveriş merkezleri şehrin en işlek merkezleri olan Mütercin Asım, Gaziler, Suburcu, Kargöz ve Şıhcan caddeleri ile yeni yerleşim alanlarının bulunduğu Değirmiçem ve Sarıgüllük bölgelerindedir. Ayrıca Belediye Pasajı, Büyük Pasaj, Söylemez Pasajı, Halep Pasajı, Suriye Pasajı ve Kurtuluş Pasajları alış veriş yapılabilecek yerlerdir.

    Gaziantep El Sanatları

    Kilimcilik

    Antep kilimlerinin hammaddesi öküz, deve ve at tüyü, koyun yünü ve keçi kıllarıdır. Antep kilimleri tezgah, şekil, dokunuş biçimleri ve nakışları yönünden diğer yörelerin kilimlerinden çok farklıdır.



    Kutnuculuk

    Ham maddesi; floş (suni ipek) ve pamuk ipliği olan ve tamamen el tezgahlarında dokunan kutnu bezi, Türkiye'de sadece Gaziantep'te dokunan eski bir dokuma türüdür. Kutnu kumaşı, yöresel bir kıyafet olarak kullanıldığı gibi, çeşitli aksesuar, turistik giysi, çanta, terlik, perdelik kumaş ve milli kıyafet olarak da kullanılmaktadır.


    Aba Dokumacılığı

    Aba, deve, öküz ve at tüyünden, keçi kılından ve koyun yününden dokunan özel bir kumaştan yapılan bir erkek giysisidir. Abalar dokunduğu ipin ve kumaşın rengine, boyuna ve giyildiği yörenin ismine göre isimlendirilirler.

    Zurnacılık

    Üflemeli halk çalgılarımızın başında gelen zurna, kalın zerdali ağacından yapılır, Gaziantepte; Tüm Kaba Zurna, Orta Kaba Zurna ve Cura Zurna çeşitleri imal edilmektedir.




    Bakırcılık

    Gaziantep bakır işlemeciliğinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Bakırlar yekpare olarak imal edilirler, yanı lehim yada bir başka yolla birleştirilme yapılmaz.







    Sedefcilik

    Hammaddesi, midye kabuğu, çeşitli teller ve ceviz ağacı olan Sedef ve Sedefkarlık sanatı Ortadoğu ülkelerinde doğmuş ve 15 yy' dan sonra Osmanlı'lara geçmiştir Sedefçilik asırlarca değişik motif ve desenlerle zenginleştirilerek mimari yapılarda, kullanım eşyalarında ve silah süslemelerinde kullanılmıştır.

    Gümüş İşlemeciliği

    Yöremizde antik şehir özelliği taşıyan Karkamış, Dülük, Belkıs Antik kentleri ve höyüklerden çıkartılan gümüşler, gümüş işçiliğinin ve kullanımının ilimizde ve yöremizde eskiden beri çok yaygın olduğunu göstermektedir, Günümüzde hızla çoğalan Gümüş İşleme Atölyeleri bu sanatın Gaziantep'te çok hızlı geliştiğini ve önemli döviz girdisi sağladığını göstermektedir.

    Yemenicilik

    Yemeni, üstü kırmızı ya da siyah deriden tabanı ise köseleden dikilen topuksuz ve çok sıhhatli olan ayakkabılara denir, Yemeni diken insana da köşker denir.



    Antep İşi El İşlemesi

    Antep işi, beyaz kumaş üzerine iplik sarılarak ve çekilerek, beyaz, sarı, krem rengi ipliklerle çeşitli susma ve ajurlarla süslenerek işlenir. Antep işi, ilk defa Antep ve çevresinde ev hanımları tarafından yapıldığı için bu adla adlandırılmıştır, İşlemelerin eski Türk işleme karekterini taşıması bu işierin yerli halk tarafından yapıldığını göstermektedir, Günümüzde işleme tekniği bozulmadan sim, rehklı iplikler ve yardımcı nakış iğneleri kullanılarak çok güzel işlemeler yapılmaktadır.




    Kuyumculuk

    Altın kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz metalik bir elementtir. Bilinen yazılı kayıtlara göre M.Ö. 3200 yıllarında Mısır darphanelerinde para olarak basılmıştır. Anadolu'da ve Gaziantep yöresinde M.Ö. III. yüzyılda Romalılar döneminde altına rastlanmaktadır. Daha önceleri Orta Asya'da yaşayan İskit Türkleri'nin de (M.Ö. 1000'li yıllarda) altıncılıkla uğraştıkları bilinmektedir.

    Türklerin müslümanlığı kabul etmeleriyle altın eşya yapımı azaldı. Gaziantep Cumhuriyet'ten önce il olmadığı için il merkezi olan Halep'ten getirilen altınlar burada satılırdı. Bu işi de Antep'te yaşayan Ermeniler yapardı. Gemolojist Nuri DURUCU'dan alınan bilgilere göre Dağlayan, Davoyan, Pancaryan, Nezaretyan aileleri Antep'te kuyumculuk yapan Ermeni ailelerinin en ünlüleriydi.

    Bu ailelerin fertlerinin Kurtuluş Savaşı sonunda Türkiye'yi terketmesiyle birlikte kuyumculuk bölgede çok zayıflamıştır. 1918 yılında Medine'den gelen aslen Türkistanlı bir usta olan Sait TÜRKİSTANLI'nın gayretleriyle kuyumculuk mesleği yavaş yavaş yeniden canlanmaya başlamış, Sait TÜRKİSTANLI, ilk önce gümüşçülükle işe başlamıştır. Meslekle ilgili olarak yetiştirdiği ustalar arasında Şükrü Elbay, İbrahim Halil, Mehmet Fazlı, Kemal Serengil, Kırıkhan'lı Hilmi Aşur ve daha birçok ismi saymak mümkündür. Gene Nuri DURUCU'dan ve Gaziantep Kuyumcular Odasından alınan bilgilere göre Gaziantep'li kuyumcular; halka, renkli taşlı, yakut, zümrüt, firuze ve benzeri renkli taşlı yüzük, çöp, telkari, yılanlı, burmalı, çakma ve benzeri bilezik, kemer ve daha birçok çeşit altın takı imalatı yapmışlar ve talebe uygun olarak da yapmaya devam etmektedirler. Buna rağmen Cumhuriyet döneminde 1950'li yıllara kadar altın takılar genel olarak dışarıda imal ettirilip Gaziantep'te satılırdı.

    Kuyumculuğun merkezi sayılan İstanbul ve diğer büyük illerde altından üretilen süs ve takılar, 18 ve daha düşük ayarlı altından, (yeşil altın) takılar üretilip satılırken, Gaziantep'te kuyumcuların ürettiği takılar 22 ayar denen ve 916 milyem olan altından imal edilmektedir. Özellikle son yıllarda Gaziantep'li imalatçılar ürettikleri mamullerine TSE belgeli olduğunu gösteren kendi damgalarını vurmaktadır. Bu işlem hem esnaf, hem de tüketici tarafından güven içerisinde Gaziantep altının, alınıp satılmasını sağlamıştır.


    Gaziantep'li kuyumcu esnaf ve sanatkar 1972 yılında dernek olarak, 1976 yılından sonra da Oda olarak teşkilatlanmış olup, mesleklerini dayanışma içinde sürdürmektedir.

    Bugün Gaziantepte 400 civarında vitrin kuyumcusu 60 civarında imalatçısı ile odaya kayıtlı 568 kuyumcu, 500 civarında işyeri ve bu işyerlerinde çalışan 2000 civarındaki insanıyla Gaziantep ekonomisindeki yerini almıştır. Yapılmakta olan çalışmalarla Türkiye'deki yerini daha ileri noktalara getireceği görülmektedir.

    Küpçülük

    Gaziantep'te küpçülüğün başlangıç tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak çevrede bulunan çeşitli ören yerlerinde yapılan arkeolojik kazılardan, M.Ö. 6000-7000 yıllarında (Neolitik dönem) yörede seramikçiliğin olduğu anlaşılmaktadır. Gene yörede yapılan kazılarda M.Ö. 3000-1100 yıllarında (Tunç Çağı) topraktan yapılan kaplara bol miktarda rastlanmaktadır. Daha sonraki dönemlerde de bu tür malzemelerin yapıldığını gösterir parçalara rastlanmıştır. Kısacası insanların yöremizde yaygın olarak yaşamaya başladığı günlerden itibaren ilimiz ve çevresinde topraktan çeşitli eşyaların yapılıp kullanıldığı anlaşılmaktadır.

    Günümüzden 50-100 yıl kadar önce şehir çevresinde bulunan mağaralarda küp yapılan bir çok atölyenin ve atölyelerde çalışan ustaların ve işçilerin olduğu bilinmektedir.

    Eski dönemlerde toprak eşyalar; Kap, kazan, tencere, kupa, küp ve benzeri saklama, pişirme ve servis kapları, diğer kullanımlar için çiçek saksısı, boru, tuğla, çatı örtüleri ve bunlara benzeyen malzemeler olarak üretilmiştir. Bakır, çinko, gümüş gibi madenlerin bulunması, kap ve kacak yapımında yeni malzeme ve tekniklerin keşfi, camın mutfak eşyası yapımında yaygın olarak kullanılmaya başlanmasıyla topraktan yapma mutfak eşyaların kullanımı yavaş yavaş ortadan kalkmış ve bu nedenle küp ve toprak mutfak malzemesi üreten atölyeler birer birer kapanarak günümüzde bir kaç yaşlı ustanın mecburen yürütmeye çalıştığı bir meslek haline gelmiştir. Buna nazaran turizmin gelişmesi, el işçiliğinin az da olsa aranır hale gelmeye başlamasıyla Türkiye genelinde olduğu gibi bu işi yapan ustalar teknolojilerini de geliştirerek turistik hatıra eşyası ve şehirlerde park ve bahçelerde kullanılan saksı üretimini yapar hale gelmişlerdir.

    Küp toprağı iki üç çeşit killi toprak ve silisin karışımından oluşur. Bu karışımın çok iyi yoğrularak çamur haline getirilmesi ve uzun bir süre dinlendirilerek mayalanması gerekir. Mayalı bu çamur çark denilen ayakla ve motorla çevrilen makinalarda istenildiği gibi şekillendirilir. Yapılacak malzemenin büyüklüğüne göre bir, iki veya üç parçadan yapılarak birleştirilip tek parçalı hale getirilir. Biraz kuruması için güneşsiz ve rüzgarsız yerde bekletilir. Az kuruyan parçaların üzerinde traşlama ve temizlenmesi yapıldıktan sonra çizgileri çekilir. Desenler çizilecek ve başka şekiller verilecekse bu işlemlerde yapılarak yeniden kurumaya bırakılır. Kurutma işlemi güneşli ve rüzgarlı bir alanda yapılırsa yapılan işlerin renklerinde ve formlarında bozukluklar ve çatlamalar olur. Toprak eşyaların kuruması havanın sıcaklığı ve malzemenin büyüklüğüne göre iki ile onbeş gün arasında değişir.

    Kurutulan parçalar; pişirme fırınlarına, aralarından havanın sirkülasyonunu engellemeyecek şekilde yerleştirilir ve ısı yavaş yavaş artırılarak 900 ile 1000 derece arasında 9-10 saat pişirilir. Bu sürenin sonunda fırın söndürülür ve soğuması için beklenilir.

    Soğuyan fırından çıkarılan parçalar su kabı, çiçek saksısı ve benzeri amaçlar için kullanılacaksa kullanıma hazır hale gelmiş demektir. Şayet sırlı küp yapılacak ise fırınlanıp soğutulmuş parçalar kurşun esaslı sülyen sırla kaplanır ve yeniden fırınlanarak soğuması beklenir. Bu şekilde yapılan küpler günümüzde daha ziyade turistik bölgelere, ilimizde turistik eşya satan dükkanlara ve saksı olarak imal edilenler de çiçekçilere satılır.
#09.02.2005 18:01 0 0 0
  • GAZİANTEP

    COĞRAFYA

    Akdeniz Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinin birleştiği noktada konumlanan Gaziantep Suriye'ye komşu sınır ilimizdir. Güneydoğu Torosların uzantıları olan Sof dağlarının bulunduğu ilde ayrıca Dülükbaba, Sam, Ganibaba ve Sarıkaya Dağları da yer almaktadır. İslahiye, Barak, Araban, Yavuzeli ve Oğuzeli ilin önemli ovalarını, Fırat Nehri, Nizip Çayı, Afrin Çayı, Merziman Çayı ve Alleben Deresi ise ilin önemli akarsularını oluşturmaktadır.

    Yarısından fazlası ziraata elverişli olan il toprakları zeytin, fıstık, meyve ve sebze bahçeleri üzüm bağları pamuk ve buğday tarlaları ile kaplıdır. İlin dağlık kesimlerinde kısmen çam, köknar, sedir ormanları, step ve yarı step bitki örtüsü bulunur.

    Gaziantep yaban hayatı açısından zengin bir ildir. İl dahilindeki ormanlarda bol miktarda keklik, turaç, yaban ördeği, yaban kazı, çil, çınalı baykuş, güvercin, serçe, an kuşu, yaban domuzu, tavşan, su kuşları, kirpi ve bıldırcın bulunmaktadır.

    Gaziantep, Akdeniz ve kara ikliminin geçiş noktasında yer almaktadır. İlin güney kesimleri Akdeniz ikliminin etkisinde olmakla beraber, genel olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlıdır. İlde yağış en çok kış ve ilkbahar aylarında görülür.
#09.02.2005 18:03 0 0 0
  • Gaziantep

    Gaziantep

    GAZİANTEP ADININ KÖKENİ

    İlk Arap Coğraafyacılarının eserlerinde Dülük adı sık geçerse de Antep (Ayıntap) adının Araplarca buraya verildiği söylenebilir. XIII.yy Müelliflerinden Yakut-el Hamevi''nin ifadesine göre “Aynütap” sağlam kale olup Dülük adıyla anılmaktaydı. Bu ad muhtemelen Haçlı seferleri öncesinde yaygınlık kazanmıştır. Haçlı seferleriyle ilgili Vekayi namelerde Hamtap, Ermeni kaynaklarında Anthoph, diğer bazı kaynaklarda ise Hantap, Entap, Hatap gibi adlandırmalara rastlanır.

    GAZİANTEP TARİHİ

    I. Dünya Savaşından sonra ilk olarak 17 Aralık 1918 de İngilizler şehre girdiler. Yaklaşık Bir yıl süren işgalin ardından Fransızlar ile yaptıkları anlaşma gereği burayı Fransızlara terk ettiler.(5 Kasım 1919)Gerek Fransızların gerekse onlarla hareket eden Ermenilerin baskı ve zulümleri halkın direnişine yol açtı. Antep-Kilis hattında Şahinbey liderliğinde işgale karşı büyük bir savunma başladı. Şahin Bey in şehit edilmesinden sonra bu defa Antep çatışmalara sahne oldu. Antep halkı 1 Nisan 1920 den 7 Şubat 1921 e kadar Fransız kuvvetlerine karşı büyük bir direniş gösterdi. Daha sonra direniş kırıldı,ve Türk Askerleri geri çekilmek zorunda kaldı. Böylece Fransızlar 9 Şubat 1921 de şehre hakim oldular. Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi gücüyle işgale 10 ay dayanan ve düşmana geçit vermeyen Antep''e 6 Şubat 1921 de Gazilik unvanı verdi. Böylece şehir Gaziantep adıyla anılmaya başladı. Fransızlar Ankara Antlaşmasının ardından 25 Aralık 1921 de şehri boşalttılar ve Gaziantep iki yıl süren işgalden kurtulmuş oldu.
    noimage
#09.02.2005 18:28 0 0 0
  • GAZİANTEP

    YAPMADAN DÖNME

    Arkeoloji Müzesi, Hasan Süzer Etnoğrafya Müzesini ziyaret etmeden,

    Tarihi Gaziantep Evleri ve Gaziantep Kalesini görmeden,

    Yesemek Açık Hava Müzesi, Belkıs/Zeugma, Rumkale ve Dülük/Doliche Antik Kentini gezmeden,

    Gaziantep lahmacunu, Ali Nazik kebabı, yuvarlama, içli köfte, keme kebabı ve yeni dünya kebabı (Her yıl Nisan ve Mayıs aylarında bulunmaktadır), simit kebabı, patlıcan kebabı, cağırtlak (ciğer) kebabı, Dünyaca meşhur Gaziantep baklavası ve fıstık ezmesi tatmadan,

    Geleneksel Gaziantep el sanatlarından; sedef kakma, kutnu kumaşı, bakır işlemeler, yemeni, Antep işleri ve Gaziantep baklavası, Antepfistığı, tatlı sucuk ve pestil, kırmızı biber ve baharatlarından almadan,

    Her yıl 25 Aralıkta düzenlenen Kurtuluş şenliklerini seyretmeden

    ...Dönmeyin.
#09.02.2005 18:35 0 0 0
  • GS2004
    yaw kurban yine unutmuşun katmeri
    anlatsana en ballısından yorum

    kilisteki kaymaklı katmerin antepte fıstıklısı yapılır.Sabah 6da taze taze yapılır.İnsanlar kahvaltıya yerler.
    Aslında bir adetleri vardır.Düğün sabahı gelin ve damada yaptırırlar.Kaybedilen enerjiyi toplasınlar diye herhalde Hazır konu açılmışken gece için de kuş sütü eksik olan süper bi sini hazırlanır.Gerçi şimdi bu adetleri devam ediyor mu bilmem ama ben şahsen isterim kendime

    Katmer denilen şekerli gözlemenin içinde bol dövülmüş fıstık olur ve saf zeytinyağı kullanırlar.
    Direk kilo demektir.Ama lezzeti herşeye bedeldir.Bak yine canım çekti
#15.03.2005 23:02 0 0 0
  • Kele Yorum...en onemlisini unutiysiniz taman!! Nerede Antep'in hamamlari??




    noimage




#26.08.2005 17:40 0 0 0
  • Emeqine SaqLık
#30.09.2005 16:44 0 0 0
  • ANTEPLİYİK TAMAA YORUMM



    KUBBELİ HAVUZ
    noimage

    EFET ŞİMDİ ESİNTİLERDEN SONRA GAZİANTEP MUTFAGINA GEÇİORUZ...
    -----------------------------------------------------------------------------------
    KEBAPLAR ;
    TİKE KEBABI (Kuşbaşı)

    noimageMALZEME;
    500 gr. kebaplık et
    100 gr. kuyruk
    3-4 diş sarımsak
    1 çorba kaşığı domates ve biber salçası
    2 çorba kaşığı zeytinyağı
    Kırmızıbiber,tuz,karabiber


    Et ve kuyruk ceviz büyüklüğünde doğranır.Terbiyelemek için tüm malzemeler et ile bir kapta ovulur.Bir gece bekletilir.Daha sonra şişlere 4 et 1 kuyruk saplanarak orta harlı mangalda pişirilir.Sıcak olarak servis yapılır.

    -------------------------------------------------------------------------------------------
    EZMELİ TİKE KEBABI

    noimage MALZEME;
    500 gr. kebaplık et
    100 gr. kuyruk
    Terbiye için;3-4 diş sarımsak
    1 yemek kaşığı domates ve biber salçası
    2 yemek kaşığı zeytinyağı
    Tuz,karabiber,yenibahar
    Sos için;4-5 domates
    3-4 sivri biber

    Et kuşbaşı büyüklüğünde doğranır.Et ve kuyruk yağı sos malzemesi dışında malzemelerin içine konur ve karıştırılarak bir gün buz dolabında bekletilir.Domatesler şişlere geçirilip ızgarada pişirilir.Pişen domateslerin kabukları soyularak tokmakla ezilir.İnce doğranmış biberler üzerine serpilerek tabağa alınır.Terbiyelenmiş etler şişlere saplanarak ızgarada çevrilerek pişirilir.Kebaplar sosun üzerine çekilerek servis yapılır.

    -------------------------------------------------------------------------------------------
    KIYMA KEBABI

    noimage MALZEME;
    400 gr kebaplık et
    100 - 150 gr. kuyruk yağı
    Arzuya göre kırmızı biber
    Karabiber ve tuz.

    Et kuyrukla birlikte zırhla kıyılır. veya makinasında çekilir, İçerisine tuz, karabiber ve kırmızı biber atılır, karıştırılır ve yoğrulur. Bu karışım eşit olarak 6 - 7 parçaya ayrılır. avuç yardımı ile şişe geçirilir. Orta harlı odun kömürü ateşinde çevrilerek pişirilir. Sıcak sıcak servis yapılır.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------
    ALTI EZMELİ KIYMA KEBABI

    noimage MALZEME;
    500 gr az yağlı kıyma
    4 - 5 domates
    Karabiber ve tuz


    Kıymaya karabiber tuz konur iyice yoğrulur.Etler Adana kebabında olduğu gibi şişlere geçirilir, domateslerde şişlere geçirilip ızgarada pişirilir, kabukları soyulup tokmakla ezilir ve bir tabağa konur.Izgarada çevirerek pişirilen kıyma kebabı domates ezmesinin üzerine çekilerek sıcak sıcak servis yapılır.ve üzerine çok az miktarda istenirse tereyağı ilave edilir.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------
    SEBZELİ KIYMA KEBABI (Maydanozlu Kebap)

    noimage MALZEME;
    1 / 2 kg et
    Bir demet küçük maydanoz
    125 gr sarımsak ve tuz


    Etle sebze zırhta çekilir,tuz ilave edilir.Sebzeyle karışık kıyma ceviz büyüklüğünde parçalara ayrılır.
    Islatılmış el yardımı ile şişe geçirilir.Adana kebabı gibi oruk şekil verilir.Hafif ateşte pişirilir.Sıcak servis yapılır.


    -----------------------------------------------------------------------------------------------

    PATLICAN KEBABI

    noimageMALZEME;
    1.5 kg. iri Kemer patlıcan
    1 kg. az yağlı kıyma
    5-6 adet domates
    5-6 adet yeşilbiber
    Karabiber
    Tuz

    Patlıcanlar yıkanıp sapları kesildikten sonra 2.5-3 cm. uzunluğunda enine kesilir.Bu arada kıyma,tuz ve karabiber iyice yoğrulur.Ceviz büyüklüğünde parçalara ayrılır.Şişlere bir patlıcan bir yuvarlanmış kıyma saplanır,elle biraz yassılaştırılır. Domates ve biberler ayrı ayrı şişlere saplanıp orta harlı ve alevsiz mangal ateşinde çevrilerek pişirilir.Pişen patlıcanlar sırası bozulmadan düzgün bir şekilde tepsiye çekilir.Üzerine pişmiş olan domates ve biberler konur ve ağzı kapatılarak ateş üzerinde demlendirilir.5-10 dakika sonra servis yapılır.

    --------------------------------------------------------------------------------------------
    CAĞIRTLAK KEBABI

    noimage MALZEME;
    150 gr kuzu ciğeri(4 şiş)
    30 gr ciğer çözü (ciğer yağı),
    Piyaz Malzemesi:1 tutam maydanoz,
    1 adet küçük baş kuru soğan.
    Yetercince tuz, karabiber,kimyon
    Sumak ekşisi
    Kırmızı pul biber.


    Ciğer kuşbaşı büyüklüğünde parçalara ayrılır. ciğer çözüde aynı büyüklükte parçalara bölünür. Kuşbaşı büyüklüğündeki 5 tike ciğer ve 1 çöz; her şişe iki tike ciğer 1 tike çöz, 3 tike ciğer olacak şekilde saplanır.Şişlere geçirilmiş ciğerler harı geçmiş kömür ateşinde yakmadan çevire çevire pişirilir.
    Piyazın Hazırlanışı: Kuru soğan ince doğranır,sumak ekşisiyle karıştırılır, Maydanoz ince bir şekilde doğranarak karıştırılır, hazırlana piyaz tabaktaki ciğerin yanına limon, yeşil biber, turp ve mevsimine göre yeşillikle birlikte hafiften tuz, biber, kimyon atılır.konarak servise sunulur. Yanında ayran da içilebilir

    ----------------------------------------------------------,,,,,,
    ŞİMDİLİK BU KADAR AMA DAHA BİTMEDİİ KEBAP'LARIN DEWAMI WAR ETLİ YEMEKLER WAR TATLILAR WAR SONRA HIMSSS DOLMALAR VAR PİLAVLAR WAR VAKİT BULDUKÇA EKLİCEM İNŞ... İLK FIRSATTADA BİR İKİ RESİM ÇEKİCEM ONLARIDA EKLERİM......
#03.02.2006 14:04 0 0 0
  • teşekkürler
#28.02.2006 09:52 0 0 0
  • paaylaşım için sağolun arkadaşlar
#05.03.2006 11:31 0 0 0
  • abi herşey çok güzel muhteşem sergilemişsiniz ama sarımsak kebabını untmuşsunuz elelrinize sağlık bukadar olur :
#04.04.2006 10:51 0 0 0
  • tesekürler hemserim bende Gaziantep liyim
#15.04.2006 05:15 0 0 0
  • antep e geldiginizde sabah erken katmer yiyin doping katar
#18.04.2006 13:58 0 0 0
  • Bizi gurbette mutlu ettiniz. Ellerinize sağlık
#19.04.2006 11:47 0 0 0
  • Gaziantep görmeyi çok isteyipte bir türlü gitmenin kısmet olamadığı bir il,
    geçen bayram gelecektik son anda iptal oldu,
    ama ilk fırsatta gelmeyi düşünüyorum
#10.05.2006 16:54 0 0 0
  • tesekkürler
#30.05.2006 14:07 0 0 0