Tutan elim,duyan kulağım;
Gören gözüm,can özüm Allah'ım;
Baktığım yüzde görünen Rabbim.
Hikmetine aklım yetmesede;
Yettiğine hayran,kurban olduğum;
Heran ayrı bir şendesin;
Her şende bir Hikmet-i ilandasın...
Beni garib gönüllerde arayın dersinde;
Garibin bu görünmezliği neden..?
Bakanmı kör;sırlara sarılışındamıdır hikmeti...?
Yoksunluğun kıyısında gezinen küçüğün;
Bilirimki elinden tutansın...
Kir pasak,ceberut adama göre lafız;
Sende kir olmaz Sübhane Rabbiye'l-A'lâ..
Her an ayrı şende olan;şanına kurban olduğum;
Görmeyipte,tendeki Seni;bir haberleri affeyle;
Tepeden bakanları,yerle yeksan eyleme.
Zaten;
Cehennemi Dünya'da yaşamaktalar;
Güzelliğini seyrandan bir haberlerken...
Bir vakitler,benide boyamıştın;
Ceberut diliyle kire pasağa;
Ne şendim;cıvıl cıvıl yüreğimde;
Dop dolu seninleyken...
Sonra;büyüdükçe sağırlaştım;
Sözüm ona bildikçe körleştim.
Ne görür ne duyar oldum;
Kesildikçe zikrimden;
Yürüdükçe şeytansı fikrimden...
Bu çocukta gördüm yine Seni;
Şükürki,ben unutsamda Seni;
Sen yinede unutmuyorsun beni...
Kalamine..duygularına küvvet dilerim güzel arkadaşım...derin menalı bi şiir...ellerin derd görmesin inşallah...Bu şiir için yürek dolsu teşekkürler dilerim..
Yedi kat arş-ı alânın;
Yerle yeksan olmuşuyum...
Kalabalığın suyunda;
Bakracı yalnızlıkla dolmuşuyum...
Yedi rengin içinde ;
Siyahın karanlığında kaybolmuşuyum...
Tesellim;
Dün okunmazken esamem;
Bugune irade eyledinki varlığa büründüm.
Değilmiki Sübhane Rabbiye'l-A'lâ'm
Ol iradeden süzüldüm,
Varsın bir Sen bil,görünmezliğin saydamında.
Elhamdülillah,bu yeter...
Ben beni beğenmez iken;
Hikmetine kurban olduğum;
Tesllim vardır elbet bir bildiğin..
Yetişir yoklar toprağından yolduğun...
Ruz-î mahşerde;
Huzur-u İlahi'de kalkmadığında yerden başım,
Lâl olurken dilim;konuşurken elim ayağım;
Tahmin ederken yedi kat cehennemin dibini;
Tesellim;
Değilmiki Sübhane Rabbiye'l-A'lâ'm
Ol iradeden süzüldüm,
Varsın bir Sen bil,
Dünyası ahireti aynı cehennem
Bu sefili...
Canım Arkadaşım;
Öyle anlar vardır ki yaşamın gayesini unuttuğumuz
Siyah'lara bürünür her günümüz.
İçimizdeki iman, sevgilerin en büyüğü
Ellerinden derman, gönlünden
Merhamet hiç bitmesin.
Şahane yüreğine bin sağlık
Kalemine kuvvet ve binlerce candan teşekkürler
Canım arkadaşım benim resimlerim daha güzel değilya diyelimki öyle olsun;seninde yüreğin benimkinden daha güzel oluduğu için denkleşiyoruz... teşekkür ederim Canım arkadaşım,desteğin,dostluğun,güzel yüreğin için..
Evet...Gelin bakalım "keşkelerim"....Hoş geldiniz oturun şöyle...
Kusura bakmayın,etraf biraz dağınık..Eh ucundan birazcıkta sizsiniz müsebibi ki bir vakitler hep doğru gözüktünüz gözüme..Ben düşüncelerime eylemlerime doğru zannını hüküm sürerken siz nasılda pusmuşsunuz gerçekliğin gölgesine...? Gözüm sizi seçene değin;işte ben böyle perişan,ortalıkta böyle dağıldı...
Her doğru zannım meğer,bir keşke ağacının tohumu,fidanıymış...Ve "zaman"denilen o kılıncı keskin yargıç gerçeğin hükmünü verdiğinde ben pişmanlıkların zindanında,çürümeye mahkum kılınmışım.Yalnızlığın tenhasında,herkezden kaçıp bir kendimden kaçamayıpta yüzleşince o gerçek o yalın benliğimle işte ozaman siz çıkageliyorsunuz böyle,davetsiz,paldır küldür...
Bir yerde bir şase,bir kopukluk,bir çelişki her neyse adını siz koyun bir şey varki adını veremediğim ama benim tüm hayatımın dibine kibrit suyu sıkan..
Yunus,"yaradılanı hoş gör Yaradandan ötürü..."der.Bende sırf Yaradan elinden çıkmış deyip herkezi koşulsuz,şartsız şurtsuz sever,herkezi kendim gibi bilirken; yabancıyı,eli anlarımda en büyük darbeleri neden en yakınımdan görürüm onu bir bulamadım...Ve dosta dair doğru zannettiğim o eylemlerimin aslında zamanla birer siz keşkelere dönüşeceğini bilmem..
Evet keşkelerim madem çağırmadan,içimde derin boşluklar,şakaklarımda sancılar,şimşekler çaktıra çaktıra çıkıp gelir bunca ezaya sebebiyet verirsiniz;bari bu adını koyamadığım ama beni yaşamaktan soğutan,dost edinmekten korkutan,insanoğluyla geçinmenin sizi daha az görmenin ipuçlarını verinde bende kurtulayım bu;"DELİ SAYIKLAMALARI"'ından...
Canım arkadaşım peygamberimiz Hz Muhammed'in(S:A.V) bir savaşta dişi kırıldığını öğrendiğinde kendi bütün dişlerini çektirecek kadar çok sevdiği ve ömründe anasına bakmak zorunda olduğu için bir kere bile görme şansı olmadığı, hatta bir keresinde annesinden izin alıp peygamberimizin kapısına kadar gidip evde olmadığı için geri dönen Veysel karaniyi anlatırken,sevmenin yanında olmak,görüyor olmaktan geçmediğini anlatmak için Şu bin anlam yüklü sözü söylemiştir:
Yanımdaki yemen kadar uzaktadır(anlaşılabilme açısından) Yemendeki(göremeden,yanında olmadan ama engin bir sevgiyi yaşayan,hisseden Yemendeki Veysel Karani'yi kastederek)yanımdadır...Demiş..
Bu güzel sözden anlaşılacağı üzere anlaşılabilmek,dostluğa dair sevgiyi hissedebilmek açısından mesafeler önemini yitiriyor..Tıpkı yazım üzerine siz Canım arkadaşlarımın yazdığı güzel tespitlerden anlaşıldığı gibi..Uzakta olmak çokta mühim bir sorun olmayabiliyor bazen...
Çok teşeklkür ederim bu zahmetli ama bir okadar güzel cevabına,tespitlerine,desteğine,dostluğuna...