Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri

Son güncelleme: 07.10.2010 05:16
  • 1341 - Ebu Davud'da gelen bir diger rivayette: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Mekke'ye geldigi vakit hasta idi. Bu sebeple binegi uzerinde tavaf etti. Tavaf sirasinda Ruknun karsisina her geliste onu bastonu ile selamladi. Tavafini bitirince, devesini ihdi ve iki rek'at namaz kildi." denir.
    Ebu Davud, Menasik 49, (1881).

    1342 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) halk kendinden uzaklastirilir endisesiyle deve uzerinde tavaf etti ve Rukn'u istilam buyurdu."
    Muslim, Hacc 256, (1274); Nesai, Hacc 140, (5, 224).

    1343 - Muslim ve Ebu Davud'un Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'tan kaydettikleri bir diger rivayette soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam).Rukn'e beraberinde bulunan bir bastonla istilamda bulunuyor ve bastonu opuyordu."

    1344 - Ummu Seleme (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a hasta oldugumu soyledim. Bana: " Oyleyse, insanlarin gerisinden, bir hayvan uzerinde tavafet" dedi. Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Beytullah'in yan tarafinda namaz kilarken tavaf ettim. O namazda "Ve't-Tur ve Kitabi'n-Mestur" suresini okuyordu."
    Buhari, Hacc 74, 64, 71, Salat 78; Muslim, Hacc 258, (1276); Muvatta, Hacc 40, (1, 371); Ebu Davud, Menasik 49, (1882); Nesai, Hac 138, (5, 223); Ibnu Mace, Menasik 34, (2961).

    1345 - Vebre Ibnu Abdirrahman anlatiyor: "Bir adam, Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'e:
    "Vakfe yerine gelmezden once Beytullah'i tavaf etmem uygun olur mu?" diye sordu. Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) cevaben:
    "Evet!" deyince, adam:
    "Ama Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Vakfe yapmadan Beytulah'i tavaf etme" dedi!" der. Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) de:
    "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hacc yapti. O zaman, vakfe yapmadan Beytullah'i tavaf etti. Ve dahi, sayet sozunde sadik isen, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in sozuyle amel mi daha dogrudur, Ibnu Abbas'in kavliyle amel mi?" der."
    Muslim, Hacc,187, (1233); Nesaz, Hacc 141, (5,224).

    1346 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (Veda haccinda) Mekke'ye geldi, tavafini yapti, Safa ve Merve arasinda sa'yetti. (Geldigi zaman yaptigi bu ilk) tavaftan sonra, Arafat'tan donunceye kadar Kabe'ye yaklasmadi."
    Buhari, Hacc 70, 23,127.

    1347 - Cubeyr Ibnu Mut'im (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ey Abdumenafogullari, sizden kim halki idarede bir sorumluluk deruhte ederse, Beytullah'i gunduz veya gece herhangi bir saatte ziyaret edip namaz kilani sakin menetmesin."
    Tirmizi, Hacc 42, (868); Ebu Davud, Menasik 53, (1894); Nesai, Hacc137, (5, 223); Ibnu Mace, Ikametu's-Salat 149, (1254).

    1348 - Ebuz-Zubeyr el Mekki anlatiyor: "Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'in ikindi namazindan sonra yedi kere tavaf edip hucresine cekildigini gordum. Artik orada ne yaptigini (tavaf namazi kilip kilmadigini) bilmiyorum."
    Ebu'z-Zubeyr devamla dedi ki: "Ben Beytullah'in sabah namazindan sonra, gunes doguncaya kadar, ikindi namazindan sonra da gunes batincaya kadar bosaldigini, kimsenin tavaf etmedigini gordum."
    Muvatta, Hacc 117, (1, 369).

    ZIYARET TAVAFI

    1349 - Ibnu Abbas ve Hz. Aise (radiyallahu anhum) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), yevm-i nahrde (Kurban'in birinci gunu) tavafi geceye te'hir etti."
    Bir baska rivayette: "....Ziyaret tavafini" denmistir. "...Beyt-i Atik'i tavaf etsinler" (Hacc 29) ayetiyle emredilen tavaf bu tavaftir.
    Ebu Davud, Menasik 83, (2000); Tirmizi, Hacc 80, (920); Ibniz Mace, Menasik 77, (3059). Bu hadisi Buhari, ta'lik olarak kaydetmistir (Hacc 129).

    1350 - Nafi, Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'den naklen diyor ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yevm-i nahirde ifaza (ziyaret) tavafini yapti, sonra donup ogleyi Mina'da kildi."
    Buhari, Hacc 129, Muslim,Hacc 335, (1308); Ebu Davud, Menasik 83, (1998.
#10.10.2009 22:58 0 0 0
  • VEDA TAVAFI

    1351 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Halk (haccin bitmesiyle) her tarafa dagiliyordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
    "Sakin kimse, son vardigi yer Beytullah olmadikca bir yere gitmesin" buyurdu."
    Muslim, Hacc 379, (1327); Ebu Davud, Menasik 84, (2002); Ibnu Mace, Menasik 82, (3070).

    1352 - Muvatta'da geldigine gore, Hz. Omer (radiyallahu anh) soyle buyurmustur: "Hacc menasikinin en sonuncusu Beytullah'i tavaftir."
    Muvatta'da kaydedilir ki, Hz. Omer (radiyallahu anh) veda tavafi yapmadan ayrilan birisini Merru'z-Zahran denen yerden veda tavafi yapmak uzere geri cevirdi."
    Muvatta, Hacc 1, 369).

    1353 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Kadin hayizli oldugu takdirde (veda tavafi yapmadan) yola cikmasina ruhsat verildi" demistir.
    Buhari, Hayz 27, Hacc 144; Muslim, Hacc 380, (1328).

    1354 - Bir rivayette soyle gelmistir: "Halka, son varacaklari yerin Beytullah olmasi emir buyuruldu. Ancak hayizli kadina ruhsat verildi."
    Mualim, Hacc 380, (1328).

    1355 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in zevcelerinden Safiyye Bintu Huyey (radiyallahu anha) hayiz oldu. Durum Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a haber verilmisti.
    "O bizi burada hapis mi edecek!" dedi. Kendisine, Safiyye'nin tavaf-i ifazayi yapmis oldugu soylenince:
    "Oyleyse hayir, (beklemenize gerek yok, yola cikiniz)" aciklamsinda bulundu."
    Buhari, Hacc 129,145, Hayz 27, Megazi 77; Muslim, Hacc, 382, (1211); Muvatta, Hacc 225-228, (1, 412-413); Nesai, Hayz 23, (1, 194); Tirmizi, Hacc 99, (943); Ebu Davud, Menasik 85, (2003); Nesai, Hayz 23 (1,194); Ibnu Mace, Menasik 83, (3072). Bu metin Seyheyn (Buhari ve Muslim) metnidir.)

    1356 - Amre merhum anlatiyor: "Hz. Aise (radiyallahu anha) beraberinde kadinlar oldugu halde haccetse, kadinlarin hayiz oluvermelerinden korkardi: Bu sebeple yevm-i nahirde (kurbanin birinci giunu) hemen onlara oncelik tanir ve derhal ifaza tavaflarini yaptirirdi. Ifaza tavaflarini yaptilar mi, artik onlari (temizlensinler de veda tavafi da yapsinlar diye) beklemez, kadinlar hayizli iken hemen (Medine'ye donmek uzere) yola cikardi."
    Muvatta, Hacc 227, (1, 413).

    ERKEKLERIN KADINLARLARLA KARISIK TAVAFLARI

    1357 - Ibnu Cureyc anlatiyor: "Ata, bana Ibnu Hisam'in kadinlari erkeklerle karisik olarak tavaftan yasakladigi zaman dedi ki: "O bunu nasil yasaklar, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in zevceleri bile erkeklerle birlikte haccettiler!" Ben Ata'ya sordum:
    "Onlarin beraber hacclari ortunme emrinden once miydi, sonra miydi?"
    "(Evet, kasem olsun) buna, ben ortunme emrinden sonra sahid oldum!" diye cevap verdi. Ben tekrar sordum:
    "Pekala erkeklere nasil karisirlardi?" Su cevabi verdi:
    "Erkeklere karismazlardi, Hz. Aise (radiyallahu anha) erkeklerden ayri olarak tavaf ederdi, onlara karismazdi." Hatta bir kadin kendisine: "Ey mu'minlerin annesi, yuru (Haceru'l-Esved'e elimizi degerek) istilam edelim!" demisti de Hz. Aise ona:
    "Sen diledigin sekilde git" deyip kendisi gitmekten imtina etmisti.Onlar geceleyin kim olduklari bilinmez halde cikarlar, (erkeklerle beraber tavaf yaparlardi. )
    Beytullah'a girmek istedikleri zaman da, erkeklerin tamamen cikarilmis olmalarina kadar durup beklerler, sonra girerlerdi.
    (Ata devamla): "Ben (Mekke kadisi) Ubeyd Ibnu Umeyr'le birlikte,Muzdelife'deki Sebir daginda mucavir (yani ikamet eder) olan Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin yanina giderdim" dedi. Ben hemen sordum:
    "Pekala Hz. Aise'nin ortusu ne idi`?"
    "Keceden yapilmis kucuk bir Turk cadirinin icindeydi. Cadirin bir perdesi vardi. Aise (radiyallahu anha) ile bizim aramizda bu perdeden baska bir sey yoktu. Ben Hz. Aise'nin uzerinde gul renginde bir zibin gordum."
    Buhari, Hacc 64.)

    HICR'IN GERISINDE TAVAF

    1358 - Ebu's-Sefer Said Ibnu Muhammed anlatiyor: "Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'i isittim, diyordu ki: "Ey insanlar, size soyleyecegimi benden dinleyin, (bilahare) soyleyeceklerinizi de bana dinletin." "Ibnu Abbas soyle dedi, Ibnu Abbas boyle dedi" diye kafadan atmayin. Beytullah'i kim tavaf edecekse Hicr'in gerisinden tavaf etsin. Oraya"Hatim" demeyin. Zira cahiliye devrinde kisi yemin edip kamcisini veya ayakkabisinin tekini yahut yayini atardi."
    Buhari, Menakibu'l-Ensar 26.

    SAFA VE MARVE ARASINDA SA'Y

    1359 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ne Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ne de Ashab-i Kiram (radiyallahu anhum)'i Safa ile Merve arasinda birden fazla tavafda bulunmadi, bu da ilk defa yaptiklari tavaf idi."
    Ebu Davud, Menasik 54, (1895); Nesai, Hacc 182, (5, 244); Muslim, Hacc 140, (1215) Ibnu Mace, Menasik (2972).

    1360 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalàtu vesselam), Kabe'yi basina yular veya baska bir sey takilmis halde tavaf eden bir adam gormustu. Hemen yulari koparip atti."
    Buhari, Hacc, 65, 66, Eyman ve'n-Nuzur 31; Ebu Davud, Eyman ve 'n-Nuzur 23,(3302); Nesai, Hacc 186, (5, 221-222), Eyman ve'n-Nuzur 30, (7,18).
    Bir baska rivayette soyle denmistir ". . .burnuna gecirilmis bir halka ile birisini yeden bir adam gormustu, derhal halkayi kopardi ve adama: "elinden tutarak yed!" diye emretti.
#10.10.2009 22:58 0 0 0
  • 1361 - Ibnu Ebi Muleyke anlatiyor: "Hz. Omer (radiyallahu anh), Beytullah'i tavaf eden cuzzamli bir kadin gormustu, hemen:
    "Ey Allah Teala'nin cariyesi, insanlara eza verme, sen evinde otursan kendin icin daha hayirli olurdu!" dedi. Kadin (soz tutup) evinde oturdu. Hz. Omer (radiyallahu anh)'in vefatindan sonra bir adam kadina ugrayarak:
    "Seni haccdan yasaklayan kimse artik vefat etti, cik evinden!" dedi.Kadin adama soyle cevap verdi:
    "Allah'a yemin olsun, ben ona sagken itaat edip, olunce isyan edecek kimse degilim."
    Muvatta, Hacc 250, (1, 424).

    1362 - Abdullah Ibnu's-Saib in anlattigina gore, (yaslanip gozlerini kaybettigi vakit) Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'a (tavaf sirasinda) refakat edip, Haceru'1-Esved'i takip eden (Haceru'1-Esved ile) kapi arasindaki kisimda (multezem) durdurmus bu sirada Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) kendisine: "Bana soylendigine gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) iste burada namaz kilarmis" demistir. Abdullah Ibnu Saib de "evet" demis, bunun uzerine Ibnu Abbas, kalkip orada namaz kilmistir."
    Ebu Davud, Menasik 55; Nesai, Hacc 133, (5, 221).

    1363 - Imam Malik'e ulastigina gore, Sa'd Ibnu Ebi Vakkas (radiyallahu anh), murahik (yani zaman bakimindan daralmis, vakfeyi kacirma endisesine dusmus) olarak Mekke'ye gelince, Beytullah'la Safa ve Merve'yi tavaftan once, Arafat'a cikar, Arafat'tan dondukten sonra tavafini ifa ederdi."
    Muvatta, Hacc 125, (1,371).

    1364 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Beytullah'i tavaf etmek, Safa ve Merve arasinda sa'yetmek ve seytan taslamak Allah'i zikretmek icin emredilmistir."
    Ebu Davud, Menasik 51, (1888); Tirmizi, Hacc 64, (902).

    TAVAF VE SA'YDE DUA

    1365 - Abdullah Ibnu Saib anlatiyor: "Safa ile Merve arasindaki tavaf sirasinda Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle dua ettigini isittim:
    "Rabbimiz bize dunyada hayir ver, ahirette de hayir ver ve bizi ates azabindan koru."
    Ebu Davud, Menasik 52, (1892).

    1366 - Nafi' (rahimehullah)'nin anlattigina gore, Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'i Safa tepesi uzerinde soyle dua ederken isitmistir:
    "Ey Allah'im, Kitab-i Mubin'inde: "Bana dua edin size icabet edeyim!" (Gafir 60) diyorsun, sen sozunden donmezsin. Ben simdi senden istiyorum: Bana hidayet verip Islam'i nasib ettin, onu geri alma. Son nefesimi Musluman olarak vermemi nasib et" (Amin).
    Muvatta,Hacc 128, (1,372-373).
    Ya Rabb, ayni duayi biz de yapiyoruz, kabul et!
    Rezin sunu ilave etmistir: "(Ibnu Omer), uc kere tekbir getirir ve soyle derdi: "Allah'tan baska ilah yoktur, O tekdir, O'nun ortagi yoktur, mulk O'nundur, butun hamdler O'na aittir, O her seye kadirdir." Bunu da yedi kere tekrarlardi.
    Merve'de de, her savtta ayni seyleri tekrar ederdi.
    Rezin'in bu ilavesi de Muvatta'nin ayni babindadir (127. hadis)

    1367 - Rezin'in bir rivayetinde soyle denir: "Bu yirmi bir tekbir, yedi tehlil eder. Bunlar arasinda da dua eder, Allah'tan ister, sonra (tepeden inmeye baslar), vadinin tabanina (simdilerde Yesil Sutunlara) varinca kosmaya baslar, buradan cikincaya kadar kosar, Merve yamacina varinca normal yurumeye devam eder. Tepeye, zirveye cikar, orada durup, Safa'da yaptiklarini aynen tekrar ederdi.
    Bunu yedi kere tekrarlar ve boylece sa'yini tamamlamis olurdu."

    1368 - Hz.Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Safa tepesinde durdugu zaman uc kere tekbir getirip sonra: Allah'tan baska ilah yoktur. O tekdir, O'nun ortagi yoktur, mulk O'nundur, hamd O'na aittir, O herseye kadirdir" derdi. Ve bunu uc sefer tekrar eder, dua okurdu. Ayni seyi Merve tepesinde de yapardi."
    Muvatta, Hacc 127, (1, 372); Muslim, Hacc 147, (1218); Ebu Davud, Menasik 57, (1908); Ibnu Mace, Menasik 84, (3074).

    1369 - Ibnu Sihab anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'in tavaf sirasinda telbiye getirmemesi, bunun mesru olmamasindandir. Bu sebeple oglu Salim de tavafta telbiyeyi mekruh addetmistir. Ibnu Uyeyne der ki: "Kendisine ihtida edilip uyulanlardan Ata Ibnu's-Saib haric hic kimsenin Beytullah'in etrafinda telbiye getirdigini gormedim." Safii hazretleri ve Ahmed Ibnu Hanbel sessizce telbiye getirmeyi caiz bulmuslardir. Ancak Rebia tavaf edince telbiye getirirdi."
    Hanefilere gore, telbiye, Zilhicce'nin 10'uncu gunu (yani bayramin birinci gunu) seytana ilk tasin atilmasina kadar devam eder, o zaman birakilir.

    BEYTULLAH'A GIRIS

    1370 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mesrur bir halde yanimdan cikmisti, sonra uzuntulu olarak geri dondu. Dedi ki:
    "Kabe'ye girdim. Ancak pisman oldum, yaptigim bu isi geri getirebilseydim, girmezdim. Ummetime mesakkat vermis olmaktan korkuyorum: '
#10.10.2009 22:59 0 0 0
  • 1371 - Tirmizi'de soyle denir: "...Yapmamis olmayi temenni ettim. Zira, kendimden sonra ummetimi yormus olmaktan korkuyorum."
    Ebu Davud, Menasik 95, (2029); Tirniizi, Hacc 45, (873); Ibnu Mace, Menasik 79,(3063).

    1372 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), beraberinde Usame Ibnu Zeyd, Bilal, Osman Ibnu Talha (radiyallahu anhuma) oldugnu halde hep beraber girip kapiyi kapadilar. Actiklari zaman iceri ilk giren ben oldum. Bilal'le karsilastim ve hemen Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in Kabe'nin icerisinde namaz kilip kilmadigini sordum.
    "Evet" dedi, "iki Yemani direk arasinda." Kac rek'at kildigini sormayi unuttum."

    1373 - Bir rivayette geldigine gore (Ibnu Omer) soyle demistir:"Ciktigi zaman Bilal (radiyallahu anh)'e sordum:
    "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) icerde ne yapti?" Cevaben:
    "Iki diregi sagina, birini de soluna aldi, uc diregi de arkasina aldi. -O zaman Beytullah'ta alti direk vardi- sonra namaz kildi."

    1374 - Bir rivayette soyle gelmistir: "Beytullah'a girdigi zaman soluna gelen iki direk arasinda iki rek'at namaz kildi. Sonra cikti ve Kabe'nin onunde iki rek'at namaz kildi."

    1375 - Muslim'in bir diger rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih senesi, devesi Kasva'nin uzerinde oldugii halde ilerledi, terkisinde de Usame (radiyallahu anh) vardi."

    1376 - Bir diger rivayette soyle denmistir:
    "...Usame'ye ait bir devenin uzerinde (gelip) Kabe'nin avlusunda deveyi ihdi. Sonra, Osman Ibnu Talha (radiyallahu anh)'yi cagirdi ve:
    "Kabe'nin anahtarini bana ver!" dedi. Osman annesine kostu. Ancak kadin vermekten imtina etti. Osman (radiyallahu anh):
    "Allah'a kasem olsun ya derhal verirsin veya su kilincim belimden hemen cikacaktir!"diye kukredi. Bunun uzerine kadin anahtari Osman'a hemen verdi, o da Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a getirip teslim etti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Kabe'yi acti..." Devamini onceki rivayetteki gibi zikretti.

    1377 - Yine Muslim'de kaydedilen bir rivayette, Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) sunu soyler: "Sizler Kabe'yi tavafla emrolundunuz, icine girmekle degil." Ve der ki: "Usame (radiyallahu anh) bana, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in, Beytullah'a girdigi zaman her tarafinda dua ettigini, disari cikincaya kadar namaz kilmadigini, cikinca Beytullah'in onunde (kapisina yakin yerde) iki rek'at kilip: "Bu (Beyt), kibledir" dedignni haber verdi."

    1378 - Buhari'nin bir diger rivayetinde soyle denmistir. "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Kabe'ye girdi. Iceride alti direk vardi. Her bir diregin yaninda bir miktar durdu, dua etti, ama namaz kilmadi."

    1379 - Nesai'de soyle denmistir: "Kabe'ye girdi ve her tarafinda tesbihde bulundu. Namaz kilmadan cikti. Makam'in gerisinde iki rek'at namaz kildi."

    1380 - Nesai'nin bir diger rivayeti soyle: "Resulullah (aleyhissalàtu vesselam)) Kabe'ye girdi, ilerledi. Kapiya yakin bulunan iki sutunun arasina gelince oturdu. Allah'a hamd ve senada bulundu. Sonra kalkip Kabe'nin arka cihetinden karsisina gelen kisma kadar yurudu. Alnini ve yanagini surdu. Allah'a hamd'u senada bulundu, dua ve istigfar etti. Sonra Kabe'nin her bir kosesine gitti ve her birini tekbir, tehlil, tesbih ve Allah Teala'ya sena, dua ve istigfarla karsiladi.Sonra cikip, Beytullah'in on yuzunde iki rek'at namaz kildi. Namazdan cikinca: "Bu (Beyt), kibledir" dedi."
    Buhari, Hacc 51, 52, 54, Megazi 77, 48, Salat 30,81, 96, Teheccut 25, Cihad 127; Muslim, Hacc 388-397 (1329-1332); Muvatta, Hacc 193, (1, 398);Ebu Davud, Menasik 93, (2023); Nesai, Mesacid 5, (2, 33-34), Hacc 126,127,131,139 (5,216-221), Kible 6, (5, 217).
#10.10.2009 22:59 0 0 0
  • 1381 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (Mekke'ye) geldigi vakit icerisinde put oldugu icin, Beytullah'a girmekten imtina etti (kacindi). Onlarin cikarilmalarini emretti. Hepsi de cikarildi. Hz. Ibrahim ve Hz. Ismail (aleyhimasselam)'in ellerinde fal oklari bulunan heykelleri de cikarildi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (bunu gorunce): "Allah canlarini alsin! Allah'a kasem olsun, onlar da bilirler ki, Hz. Ibrahim ve Hz. Ismail (aleyhimasselam) bu oklarla kismet aramadilar."
    Buhari, Hacc 54 Enbiya 8, Megazi 48;Ebu Davud, Hacc, 93, (2027).

    1382 - Eslemiyye (radiyallahu anha) anlatiyor: "Hz. Osman (radiyallahu anh)'a dedim ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) seni cagirdigi zaman sana ne soyledi."Bana su cevabi verdi:
    "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana: "Sana iki boynuzu ortmeni soylemeyi unuttum. Zira Beytullah'da namaz kilan kimseyi mesgul edecek herhangi bir seyin bulunmasi dogru degildir" dedi. "
    Ebu Davud, Menasik 95, (2030).

    1383 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Ben Kabe'ye girip icinde namaz kilmayi cok arzu ediyordum. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ellerimden tutup beni Hicr'a soktu ve: "Beytullah'a girmek istiyorsan burada namaz kil. Zira burasi ondan bir parcadir. Senin kavmin Kabe'yi (tamir maksadiyla) yeniden insa ederken, insaati kisa tutup onu Beytullah'tan haric biraktilar"dedi."
    Tirnizi, Hacc 48, (876); Ebu Davud,Menasik 94, (2028); Nesai, Hacc 129, (5, 219), Muvatta, Hacc 105, (1, 364). (Muvatta'nin rivayeti mana yonuyle mutabakat saglar).

    1384 - Nesai'de gelen bir diger rivayet soyle: "(Hz. Aise der ki):"Ey Allah'in Resulu, dedim, Beytullah'a girmeyeyim mi?"
    Bana su cevabi verdi: "- Hicr'a gir, cunku o da Beytullah'tan bir parcadir."
    Nesai, Hacc 129.

    1385 - Nafi 'anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma), Kabe'ye girdi mi, girince yuzu istikametinde yurur, kapiyi arkasinda tutar, karsi duvarla arasinda uc zira'lik mesafe kalincaya kadar duz yurur, (orada durup) namaz kilar, boyle davranmakla, Hz. Bilal (radiyallahu anh)'in, "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) burada kildi" diye haber verdigi yerde namaz kilmayi kastederdi. Ancak (Ibnu Omer) sunu da soyledi:
    "- Kisinin, Beytullah'in icerisinde, diledigi noktada namaz kilmasinda bir beis yoktur!"
    Buhari, Hacc 52, 51, Salat 30, 81, 96.

    VAKFELER VE HUKUMLERI

    1386 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Kureys ve onun dinine mensub olanlar, (cahiliye devrinde) Muzdelife'de vakfe yapiyorlardi ve kendilerine hums denilirdi. Diger Araplar ise Arafat'da vakfe yapiyorlardi. Islam dini gelince, Cenab-i Hakk, Peygamberine (aleyhissalatu vesselam), Arafat'a gidip orada vakfe yapmalarini, sonra da oradan topluca ayrilmalarini emretti. Su ayet bu hususu beyan eder: "Sonra, insanlarin toplu olarak akin ettigi yerden siz de akin edin..."(Bakara 199).
    Buhari, Tefsir, Bakara 35, Hacc 91; Muslim, Hacc 152, (1219); Tirmizi, Hacc 53,(884); Ebu Davud, Menasik 58, (1910); Nesai, Hacc 202 (5, 255).

    1387 - Bir diger rivayette Hz. Aise (radiyallahu anha) der ki:"Hums: Allahu Teala hazretlerinin, haklarinda: "Sonra, insanlarin toplu olarak akin ettigi yerden siz de akin edin" (Bakara 199) ayetini indirdigi kimselerdir."
    Hz. Aise (radiyallahu anha) devamla su aciklamayi yapti: "Insanlar Arafat'ta (vakfe yaparak oradan) bosanirlardi. Hums olanlar ise, Muzdelife'de (vakfe yaparak oradan) bosanirlar ve: "Biz ancak Harem'den akin ederiz" derlerdi. Ancak, "Sonra, insanlarin toplu olarak akin ettigi yerden siz de akin edin" (Bakara 199) mealindeki ayet nazil olunca, onlar da, (vakfe icin) Arafat'a ciktilar."

    1388 - Rezin de bir rivayet ilave etmistir: "Kureys ve onun dininde olanlar -ki bunlar Hums denen zumredir- Muzdelife'de vakfe yapiyorlar ve: "Biz, Allahu Teala'nin katiniyiz yani Beytullah'in komsulariyiz, biz O'nun Harem'inden disari cikmayiz" derlerdi. Ebu Seyare, Arabi, (semeresiz) bir Arap eseginin uzerinde Arafat'tan indirdi."

    1389 - Cubeyr Ibnu Mut'im (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir devemi kaybetmistim. Arefe gunu aramaya ciktim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Arafat'da herkesle vakfe yaparken gordum. (Hayretimden):
    "-Vallahi bu hums'tan biri, burda ne isi var?" dedim. Kureysliler, hums'tan addedilirdi."
    Buhari, Hacc 91; Muslim, Hacc 153, (1220); Nesai, Hacc 202,(5, 255).

    1390 - Amr Ibnu Abdillah Ibni Safuanin Yezid Ibnu Seyban el-Ezdi (radiyallahu anh)'den naklettigine gore soyle anlatmistir: "Biz, vakfe mahallinde (Arafat'ta), Amr'in imamdan uzak tuttugu bir yerde vakfe yaparken, Ibnu Mirba' el-Ensar yanimiza gelerek:
    "Ben Allah Resulu (aleyhissalatu vesselam)'nun size gonderdigi elciyim. Efendimiz hazretleri sizlere su emri gonderdiler:
    "Mesairleriniz uzere olun. Zira sizler, babaniz ibrahim'in mirasi uzeresiniz."
    Tirmizi, Hacc 53, (883); Ebu Davud, Menasik 63, (1919); Nesai,Hacc 202, (5, 255); Ibnu Mace, Menasik 55, (3011).
#10.10.2009 23:00 0 0 0
  • 1391 - Nubeyt Ibnu Serit el-Escai (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i arafe gunu, kizil bir devenin uzerinde hutbe verirken gordum."
    Ebu Davud, Menasik 62, (1916); Nesai, Hacc 199(5, 253).

    1392 - el-Adda Ibnu Halid Ibni Hevze el-Amiri (radiyallahu ,anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i, arafe gunu, bir devenin uzerinde uzengilere (basarak) dogrulmus, halka hutbe verirken gordum."
    Ebu Davud, Menasik 62, (1917).

    1393 - Zeyd Ibnu Eslem, Beni Damureli bir adamdan, o da babasi veya amcasindan sunu nakletmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Arafat'ta bir minber uzerinde gordum."
    Ebu Davud, Menasik 62,(1915).

    1394 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) arefe gunu sabahi, sabah namazini kilinca Mina'dan hareket ederek Arafat'a geldi, Nemire'ye indi. Burasi, Arafat'a gelen umeranin indikleri yerdir. Ogle namazi vakti olunca Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sicakta Nemire'den yurudu. Ogle ile ikindiyi birlestirdi, sonra halka hitab etti. Sonra yuruyup Arafat'taki vakfe yerinde durdu."
    Ebu Davud, Menasik 60, (1913).

    1395 - Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) ogleyi, ikindiyi, aksami, yatsiyi ve sabahi Mina'da kilar, sonra gunes dogunca Arafat'a hareket ederdi."
    Muvatta, Hacc 195,11, 400.

    1396 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah, terviye gunu, Mina'da bize ogleyi, ikindiyi, aksami, yatsiyi ve ertesi gunu (Zilhicce'nin dokuzu) sabahi kildirir, sonra Arafat'a hareket ederdi."
    Tirmizi, Hacc 50, 879).

    1397 - Ebu Davud'da yine Ibnu Abbas: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), terviye gunu ogleyi, arefe gunu de sabahi Mina'da kildirdi" demistir.
    Ebu Davud, Hacc 59, (1911).

    1398 - Urve Ibnu Mudarris et-Tai (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a Muzdelife'de namazi kildigi zaman geldim.
    "Ey Allah'in Resulu, dedim, ben Tayy daglarindan geliyorum. Hayvanim da kendim de yorgunum ve bitkin dustuk. Allah'a kasem olsun, ey Allah'in Resulu, gelirken gectigim her dagin basinda mutlaka durdum. Benim icin hacc imkani var mi?"
    Resulullah (aleyhissalatu vesselam) su cevabi verdi:
    "Bizimle birlikte su namazi burada kilip, bizimle kalan, bundan once de Arafat'da geceleyin veya gunduzleyin kalmis olan, artik haccini tamamlamis, haramlardan kurtulmus olur."
    Tirmizi, Hacc 57, (891); Ebu Davud,Menasik 69, (1950); Nesai, Hacc 211, (5, 263); Ibnu Mace, Menasik 57, (3016).

    1399 - Abdurrahman Ibnu Ya'mur ed-Dili (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Arafat'da iken, munadisine (dellalina) soyle nida edip duyurmasini emretti: "Hacc Arafat'tir, kim Cem (Muzdelife) gecesi fecrin dogmasindan once (vakfeye) yetisirse, hacci idrak etmis demektir. Eyyam-i Mina uc gundur. Kim ilk iki gunde acele davranirsa, herhangi bir gunah terettup etmedigi gibi, te'hir edene de bir gunah terettup etmez."
    Tirmizi, Hacc 57, (889); Ebu Davud, Menasik 69, (1949);Nesai, Hacc 211, (5, 264); Ibnu Mace, Menasik 37, (3015).

    1400 - Hz.Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Kuzah'ta vakfe yapti ve: "Burasi Kuzah'tir, vakfe mahallidir, Cem'in (Muzdelife'nin) tamami vakfe mahallidir. Ben burada kurbani kestim. Mina'nin her yani kesim yeridir. Kurbanlarinizi evlerinizde kesin" buyurdu."
    Ebu Davud, Menasik 65, (1935).
#10.10.2009 23:01 0 0 0
  • 1401 - Imam Malik (rahimehullah)'e ulastigina gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurmustur: "Arafat'in tamami vakfe yeridir. Urene vadisinden cikin (vakfe yeri degildir). Muzdelife'nin tamami vakfe yeridir, Muhassir vadisinden cikin (vakfe yeri degildir)."
    Muvatta, Hacc 166 (1, 388); Muslim, Hacc 149.)

    IFAZA HAKKINDADIR

    1402 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Arafat'tan yola cikmisti, arkasindan birisinin (kosturmak icin) devesine siddetle bagirip, vurdugunu isitti. Bunun uzerine kamcisiyla (etrafindakilere kulak verin diye) isaret edip, soyle buyurdu:
    "Sakin olun. (Allah'i razi edecek iyi davranis ve) birr acelede degildir."
    Buhari, Hacc 94, Muslim, Hacc 268, (1282), 282, (1286); Ebu Davud, Menasik 64, (1920); NesaI, Hacc 204,(5, 257-258).

    1403 - Usame Ibnu Zeyd (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) gunes battigi zaman Arafat'tan (ifaza yaparak) yola cikti. Dag gecidine geldigi zaman deveden inip bevletti. Sonra abdest aldi. Abdesti bol su kullanarak degil, hafifce aldi. Ben:
    "Namaz mi kilacagiz ey Allah'in Resulu`?" diye sordum.
    "Hayir, namaz onumuzde!" dedi ve devesine bindi. Muzdelife'ye gelince hayvandan indi ve yeniden abdest aldi. Bu sefer bol su kullandi.Sonra namaz basladi. Aksam namazini kildi. Sonra herkes devesini ihdi.Yine namaza baslandi. Bu sefer de yatsiyi kildi. Ikisi arasinda baska bir namaz kilmadi."
    Buhari, Vudu 6, 35, Hacc 93, 95; Muslim, Hacc 266, (1280). Muvatta, Hacc 19?, (1, 400-401); Ebu Davud, Menasik 64, (1925); Nesai, Mevakit 56 (1, 292), Hacc 206, (5, 259).

    1404 - Urve'den yapilan bir rivayet soyledir: "Hz. Usame (radiyallahu anh)'ye :"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Veda haccindan, ifazadan (Arafat'tan ayrildiktan) sonra yolculugu nasil yapti?" diye sorulmustu. Su cevabi verdi:
    "Hizli yururdu. Ancak yolda bir duzluge rastlarsa daha hizli yururdu."
    Buhari, Hacc 92, Cihad 136, Megazi 77; Muslim, hacc 282, (1286); Muvatta, Hacc 176, (1, 392); Ebu Davud, Menasik 64, (1923); Nesai, Hacc 205, (5,259).

    1405 -Fatima Bintu'l-Munzir anlatiyor: "Esma Bintu Ebi Bekr (radiyallahu anhuma) kendisi ve beraberindekilere Muzdelife'de sabah namazi kildiriverecek olan kimseye, safak soktugu zaman kildirmasini emredip, binegine atlar ve Mina'ya hareket eder (yolda da) durmazdi."
    Muvatta, Hacc 175, (1, 392).

    1406 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in Muzdelife gecesinde, ailesinden, erkenden taslamaya gonderdigi zayiflar grubu arasinda idim" demistir.
    Buhari, Hacc 98;Muslim, Hacc 300, (1293); Tirmizi, Hacc 58, (892, 893); Ebu Davud, Menasik 66, (1939,1940); Nesai, Hacc 208, (5, 261, 271, 272); Ibnu Mace, Menasik 62, (3025).

    1407 - Hz.Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Sevde (radiyallahu anha), Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'tan Muzdelife'den geceleyin ifaza yapmak icin izin istedi. Sevde iri, agir yuruyen bir kadindi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona izin verdi."
    Hz. Aise (radiyallahu anha): "Keske ben de onun gibi izin istemis olsaydim" diye hayiflanirdi. (Vaktiyle izin almamis oldugu icin) O, hep imamla birlikte ifazada bulunurdu."
    Buhari, Hacc 98; Muslim, Hacc 293-296,(1290); Nesai Hacc 209, (5, 262), 214 (5, 266).

    1408 - Yine Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam) Ummu Seleme'yi kurban gecesi (Mina'ya) gonderdi. Ummu Seleme, daha safak sokmeden seytan taslamasini yapti. Sonra gidip ifaza (tavafini) yapti."
    Elbu Davud, Menasik 66, (1942); Nesai, Hacc 223, (5, 272).

    1409 - Fatima Bintu'l-Munzir anlatiyor: "Esma Bintu Ebi Bekr (radiyallahu anhuma) kendisi ve beraberindekilere Muzdelife'de sabah namazi kildiriverecek olan kimseye, safak soktugu zaman kildirmasini emredip, binegine atlar ve Mina'ya hareket eder (yolda da) durmazdi."
    Muvatta, Hacc 175, (1, 392).

    ARAFAT VE MUZDELIFE'DE TELBIYE

    1410 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Hz. Usame (radiyallahu anh) Arafat'tan Muzdelife'ye kadar Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in terkisinde idi. Sonra Muzdelife'den Mina'ya kadar da Fadl Ibnu Abbas'i terkisine aldi. Her ikisi de: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyuk seytani (Cemretu'1-Akabe) taslayincaya kadar telbiyeyi birakmadi" demistir."
    Buhari, Hacc 86, Cihad 126; Muslim, Hacc 266, (1281); Tirmizi, Hacc 78, (918); Ebu Davud, Menasik 28, (1815); Nesai, Hacc 216, (5, 268), 229, (Buhari'de gosterilen bablarda rivayet mana yonuyle mevcuttur, lafzan degil).
#10.10.2009 23:01 0 0 0
  • 1411 - Said Ibnu Cubeyr anlatiyor: "Ben, Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) ile Arafat'ta beraberdim. Bir ara bana:"Niye halkin telbiyesini isitmiyorum?" diye sordu, ben kendisine:
    "Muaviye (radiyallahu anh)'den korkuyorlar!" dedim. Bunun uzerine:
    "Lebbeyk Allahumme lebbeyk, bu insanlar Ali'ye buguzlari sebebiyle sunneti terketmisler!" diyerek cadirindan cikti."
    Nesai, Hacc 197 (5, 253).

    1412 - Muhammed Ibnu Ebi Bekr es-Sakafi anlatiyor. Arafat'tan Mina'ya gelirken, beraberindeki Enes Ibnu Malik (radiyallahu anh)'e telbiyeden sorarak:"Siz Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile nasil yapiyordunuz?" dedim. Bana:
    "Dileyen telbiye getirirdi, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mudahale etmezdi. Dileyen tekbir getirirdi, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)ona da mudahale etmezdi! Dileyen de tehlil getirirdi, ona da mudahale etmezdi. Bizden kimse, (farkli zikirler de bulundugu icin) arkadasini ayiplamazdi. "
    Buhari, Hacc 86, Iydeyn 12; Muslim, Hacc 274, (1285); Nesai, Hacc 192, (5, 250).

    1413 - Ca'fer Ibnu Muhammed babasindan naklen anlatiyor: "Hz. Ali (radiyallahu anh), haccda, arefe gunu gunesin zeval noktasina gelmesine kadar telbiyeye devam eder, ondan sonra keserdi."
    Muvatta,Hacc 44, (1, 338).

    1414 - Hz. Usame (radiyallahu anh) anlatiyor: "Arafat'da ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in devesinin terkisinde idim. Bir ara dua icin ellerini kaldirmisti. (O esnada) deve, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i egdi.Derken yulari dustu. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) yulari elinin biriyle tutup, diger elini kaldirarak duasina devam etti."
    Nesai, Hacc 202, (5, 254).

    REMYIN KEYFIYETI (TASLAMANIN NASIL YAPILDIGI)

    1415 - Abdurrahman Ibnu Zeyd anlatiyor: "Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh), vadinin dibinden yedi cakil atarak buyuk seytani tasladi. Her tasi attikca tekbir getriyordu. Bu sirada Beytullah sol tarafinda, Mina da saginda olacak sekilde durmustu. Kendisine:
    "Insanlar, taslari yukarisindan atiyorlar!" denince su cevabi verdi:
    "Burasi, kendinden baska ilah olmayan Zat'akasem olsun, Bakara suresinin uzerine indigi makamdir.
    Buhari, Hacc 135, 136, 137,138; Muslim, Hacc 305, (1296); Tirmizi, Hacc 64, (901); Ebu Davud, Menasik 78, (1974); Nesai. Hacc 226,(5,273).

    1416 - Tirmizi ve Nesai'de soyle denmistir: "(Ibnu Mes'ud) Akabe cemresine geldi. Vadinin dibinde durdu, kibleye karsi yonelip, sag kasinin ust hizasindan yigina (taslari) atmaya basladi..."
    Tirmizi, Hacc 64, (901).

    1417 - Hz. Sad (radiyallahu anh) anlatiyor: "Veda haccindan Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la beraber donduk. (Yolda konusurken) bazilarimiz "Yedi tas attim" bazilarimiz da: "Alti tas attim" diyordu, kimse kimseyi bu sebeple kinamiyordu."
    Nesai, Hacc 227, (5, 275).

    1418 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Akabe (taslamasi) sabahi, bineginin uzerindeyken:
    "Bana (tas) toplayiver!"dedi. Ben de (sehadet ve basparmaklarla atilabilecek buyuklukte) ufak taslardan onun icin topladim. Avucuna koydugum sirada:
    "Iste bunlar gibi. Dinde asiriliktan sakinin. Sizden oncekileri, dinde asiriliklari helak etmistir!" dedi."
    Nesai, Hacc 217, (5, 268).

    TASLAMANIN (REMY) VAKTI

    1419 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i yevm-i nahrde kusluk vakti tas atarken gordum. Ama bundan sonraki gunlerde, gunesin zevalinden (ogle vaktinden) sonra tas atti."
    Muslim, Hacc 313, (1299); Tirmizi, Hacc 59, (894); Ebu Davud, Menasik 78, (1971j; Nesai, Hacc 221, (5, 270j. Bu hadisi Buhari, muallak olarak zikretmistir, Hacc 134.)

    1420 - Nafi' anlatiyor: "Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'in zevcesi Safiyye Bintu Ebi Ubeyd'in oglan kardesinin kizi Muzdelife'de nifas oldu (dogum yapti). Bu yuzden o da, Safiyye de geri kaldilar ve Mina' ya yevm-i nahrde guries battiktan sonra geldiler. Hz. Abdulllah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) onlara geldikleri anda tas atmalarini emretti ve bu gecikmeden dolayi onlarin herhangi bir kefaret odemesine hukmetmedi."
    Muvatta, Hacc 220, (1, 409).
#10.10.2009 23:02 0 0 0
  • 1421 - Ebu'l-Beddah Asim Ibnu Adiyy, babasi Adiyy (radiyallahu anh)'den naklediyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) develerin cobanina, yevm-i nahrde tas atmislarsa, ertesi gun tas atmayip develerle kalmaya, sonra da iki gunluk tas atmaya ve yevm-i nefrde atmaya ruhsat tanidi. "
    Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) soyle derdi: "Eyyam-i tesrikin ortasi gunu, gunes batmazdan once Mina'dan ayrilmayan kimse ertesi gunu taslari atmadan ayrilmasin."
    Muvatta, Hacc 214, (1, 407).

    BINEREK VE YURUYEREK TASLAMA

    1422 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) taslari atacagi zaman yaya gider, yaya donerdi."
    Ebu Davud, Menasik 78, (1969); Tirmizi, Hacc 63, (900).

    1423 - Kasim Ibnu Muhammed anlatiyor: "Insanlar (yani sahabeler) taslamaya yayan gider, yayan donerdi. (Bu safhada) ilk binen Hz.Muaviye (radiyallahu anh) oldu."
    Muvatta, Hacc 215, (1, 40?).

    1424 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Yevm-i nahrde (kurban gununde) Resulullah (aleyhissalàtu vesselam)'i, taslamayi binerek yaparken gordum. Taslarini devesinin uzerinde iken atmis ve soyle demisti:
    "Menasikinizi benden alin. Bilemiyorum, belki de bu haccdan sonra hatcc yapamam:"
    Muslim; Hacc 310, (2197); Ebu Davud; 78 (1970); Neaai,Hacc 2220, (5, 270).

    MUTEFERRIK HADISLER

    1425 - Hz. Cabir anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) efendimiz buyurdular ki: "(Taharet maksadiyla) tas kullanmak tektir. Seytana atilan tas tektir. Safa ile Merve arasinda sa'y tektir, tavaf da tektir. Oyle ise sizden biri (taharet icin) tas kullanacaksa bunu da tek kilsin."
    Muslim, Hacc 315, (1300).

    1426 - Ibnu Abbs (radiyallahu anhuma)'in (anlattigina gore)Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle demistir: "Atilan taslardan kabul edilenler kaldirilmasaydi, Sebir dagindan daha buyuk bir yigin ortaya cikardi."
    Rezin'in ilavesidir. Hadis Munziri'nin et-Tergib ve't-Terhib'inde kaydedilmistir (2,131).

    HALK VE TAKSIR HAKKINDA

    1427 - Hz. Enes (radiyallahu anh): "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cemretu'1-Akabe'ye geldi, taslarini atti, sonra Mina'daki menziline (konakladigi yere) geldi ve kurbanini kesti. Sonra berbere: "Al!" dedi ve sag yanini isaret etti. Sonra sol tarafini isaret etti, sonra (kesilen saclari) halka vermeye basladi."Bir rivayette soyle denir: "Sag yandan kesileni sagindakilere, solyandan kesileni de Ummu Suleym'e verdi."
    Buhari, Vudu 33; Muislim, Hacc 323, (1305); Tircnizi, Hacc 73, (912); Ebu Davud, Menasik 79, (1981).

    1428 - Bir rivayette soyle denmistir: "Sol taraftan kesilenleri Ebu Talha'ya verdi ve ona: "Bunu halka dagit" diye emretti."

    1429 - Hz. Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kadinin sacini tras etmesini yasakladi."
    Tirmizi, Hacc 75,(914).
    Rezin'in ilavesinde: "...Haccda da, umrede de" ziyadesi vardir. Buziyadeden sonra (Rezin ilaveten sunu) der: "Onlara sadece teksir (kisaltma) gereklidir."

    1430 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Ey Allahim, tras olanlara rahmet et" diye dua etmisti. Yanindakiler:
    "Kisaltanlara da ey Allahin Resulu!" dediler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) efendimiz: "Ey Allahim tras olanlara rahmet et!"diye duasini tekrar etti. Yanindakiler tekrar:
    "Kisaltanlara da Ey Allah'in Resulu!" dediler, bu sefer:
    "Kisaltanlara dal"buyurdu."
    Buhari, Hacc 127; Muslim, Hacc 316, (1301);Muvatta, Hacc 184, (1, 395); Tirmizi, Hacc 74, (913); Ebu Davud, Menasik 79, (1979).
#10.10.2009 23:02 0 0 0
  • 1431 - Sahiheyn'in Ebu Hureyre (radiyallahu anh)'den kaydettign bir rivayet soyledir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Ey Allahim,tras olanlara magfiret et!" demisti, yanindakiler: "Ey Allah'in Resulu! Kisaltanlar icin de (dua ediver!)" dediler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yine: "Ey Allahim, tras olanlara magfiret et!" buyurdu. Yanindakiler: "Ey Allah'in Resulu! Kisaltanlar icin de (dua ediver!)" dediler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Ey Allahim, tras olanlara magfiret et!" dedi.Yanindakiler: "Ey Allah'in Resulu! Kisaltanlara da (dua ediver)" dediler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (bu ucuncu talebte): "Kisaltanlara da!" dedi."
    Buhari, Hacc 127; Muslim, 320, (1302).

    1432 - Muslim'de Ummu'1 Husayn (radiyallahu anha)'in bir rivayeti soyledir: "Veda haccinda Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in, tras olanlara uc kere, kisaltanlara bir kere dua ettigini isittim."

    IHRAMDAN CIKMA ( TAHALLUL)

    1433 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Veda haccinda Mina'da, halkin meselelerini kendisine sormasi icin durmustu. Bir adam gelip:
    "(Ben kurbanin trastan once olacagini) bilemedim ve kurbandan once tras oldum?" dedi. Resulullah (aleyhissalàtu vesselam):
    "(Simdi de kurbanini) kes, burada bir beis yok" cevabini verdi. Bir baskasi daha gelip:
    "(Tasi kurbandan once atmak gerektigini) bilemedim ve taslamayi yapmadan kurban kestim" dedi. Buna da:
    "Simdi tasini at, bunda bir mahzur yok!" diye cevap verdi. O gun Resulullah (aleyhissalatu vesselàm)'a "Sunu once, yaptik"; "Bunu sonra yaptik" seklinde takdim te'hirle ilgili her ne soruldu ise hepsine: "Yap bunda bir mahzur yoktur!" diye cevap verdi."
    Buhari, Hacc 131, Ilm. 23, 46,Eyman 15; Muslim, Hacc 327, (1306); Muvatta, Hacc 242, (1, 421); Tirmizi, Hacc 76,(916); Ebu Davud, Menasik 80, (2014); Ibnu Mace, Menasik 74, (3051).

    1434 - Usame Ibnu Serik (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte ben de hacca ciktim. Halk kendisine muracaat ediyordu. Gelenlerden bazisi:
    "Ey Allah'in Resulu, tavaftan once sa'y yaptim, bazi seyleri vaktinden sonraya biraktim veya vaktinden once aldim (ne buyurursunuz, hukmu nedir?)" seklinde soruyordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) da:
    "Bunda bir gunah yok. Ancak bir kimse bir Muslumanin irzini makaslarsa (giybetini ederse) o zalimdir. Iste gunah isleyen ve kendini helake atan odur. " buyurdu.
    Ebu Davud, Menasik 88, (2015).

    1435 - Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma), ifaza tavafini yapmis, fakat cehaletle henuz tras olmamis, kisaltma da yaptirmamis bir adama rastladi. Adama, donup tras olmasini veya sacini kisaltmasini, sonra da Beytullah'a yeniden ifaza tavafinda bulunmasini emretti."
    Muvatta, Hacc 189, (1, 397).

    IHRAMDAN CIKMA VAKTI

    1436 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "(Babam) Hz. Omer (radiyallahu anh) buyurdu ki:
    "Kim cemretu'1-Akabe'ye tasini atar, sonra tras olur veya kisaltir ve de -yaninda oldugu takdirde- kurbanini keserse, kendisine ihramli iken haram olanlardan -kadina temas ve koku haric- hepsi helal olur. Bunlarin haramligi Beytullah'a yapacagi ifaza tavafina kadar devam eder. Ifaza yapinca onlar da helal olur."
    Muvatta, Hacc 221, (1, 410).

    1437 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Bir kimse cemretu'1-Akabe'ye tasini atti mi kendisine -kadin disinda- haram olan her sey helal olur." Onun bu sozu uzerine:
    "Ya koku? (o da mi helal olur?)" diye soruldu. Dedi ki:
    "Gercekten ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i misk surunurken gordum. Yoksa o koku degil miydi?"
    Nesai, Hacc,231, (5, 277); Ibnu Mace, Menasik 70, (3041).

    1438 - Ummu Seleme (radiyallahu anha) anlatiyor: "(Veda haccinda) yevm-i nahrin gecesinde Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in beraber olma nobeti bende idi. O aksam, Vehb Ibnu Zem'ave beraberinde Ebu Umeyye ailesinden bir adam oldugu halde, kamislerini giymis o1arak yanimiza geldiler.
    Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Vehb (radiyallahu anh)'e:
    "Sen ifaza tavafini yaptin mi Ey Ebu Abdillah ?" diye sordu. Vehb:
    "Hayir! Vallahi ey Allah'in Resulu, yapmadim!" deyince, Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Oyleyse su kamisi cikar!" dedi. Vehb, onu basindan cikardi. Arkadasi da kamisini basindan cikardi. Sonra Vehb sordu:
    "Nicin (cikariyoruz) Ey Allah'in Resulu`?"
    "Cunku bugun, cemreye tas attiginiz takdirde ihramdan cikmaniza, yani size haram edilen her Seyin -kadin haric- helal olmasina ruhsat tanindi. Eger siz, Beytullah'i tavafetmeden aksama girerseniz, cemretu'l-Akabeye tas atmazdan onceki gibi haram olursunuz, bu hal Beytullah'i tavafedinceye kadar devam eder" diye cevap verdi."
    Ebu Davud, Menasik 83,(1999).

    1439 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) soyle demistir: "Beytullah'i hacc maksadiyla olsun, baska maksadla olsun, her kim tavaf ederse tahallul etmis (ihram yasaklarindan cikmis) olur."(Ibnu Abbas'in bu sozunu nakleden) Ata'ya:
    "Bunu neye dayanarak soyluyor?" diye soruldu. Su cevabi verdi:
    "Cenab-i Hakk'in su sozune dayanarak:"Sonra varacaklari yer Beyt-i Atik'a muntehidir" (Hacc 33). Kendisine su cevap verildi:
    "Ama bu, Arafat'ta vakfeye durulduktan sonra olacaktir."
    Ata bu cevap uzerine acikladi: "Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) bunun Arafat vakfesinden once ve sonra olacagini soylerdi. Bu hukmu, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselain)'in Veda hacci sirasinda Ashab'a verdigi ihramdan cikma emrinden istinbat ediyordu."
    Buhari, Megazi 77; Muslim, Hacc 206-208, (1244,1245).

    1440 - Hz. Hafsa (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) zevcelerine, Veda hacci senesinde ihramdan cikmalarini emretti. Ben:
    "Siz niye ihramdan cikmiyorsunuz?" diye sordum.
    "Ben basimi telbid ettim, kurbanligimi hazirladim, kurbanligimi kesmeden ihramdan cikamam"diye cevap verdi."
    Buhari, Hacc 34, 107, 126,Megazi 77, Libas 89; Muslim,Hacc 186, (1229); Muvatta, Hacc 180 (1, 394); Ebu Davud,Menasik 24, (1806); Nesai, Hacc 40, (5,136) 67, (5,172); Ibnu Mace, Menasik 72, (3046).
#10.10.2009 23:02 0 0 0
  • 1441 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalàtu vesselam) (Veda haccinda) umre icin ihrama girdi. Ashabi ise (radiyallahu anhum ecmain) hacc icin ihrama girdi. (Mekke'ye varinca) ne Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ne de beraberinde kurbanliklari olanlar ihramdan cikmadilar. Geri kalanlar ihramdan ciktilar."
    Muslim, Hacc 196, (1239).

    1442 - Nafi' (rahimehullah) anlatiyor:
    "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) dedi ki: "Ihramli kadin, ihramdan cikinca, sac orgulerinin ucundan bir miktar kesmedikce taranmaz. Sayet kurbanligi varsa, kurbani kesilinceye kadar sacindan hicbir sey kesemez."
    Muvatta, Hacc 163, (1, 387).

    KURBANIN VACIB OLUSU VE SEBEPLERI

    1443 - Mihnef Ibnu Suleym (radiyallahu anh) arlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i isittim soyle buyurmustu: "Ey insanlar, her aile sahibine her sene bir kurbanlik, bir de atire borc olmustur. Atire'nin ne oldugunu biliyor musunuz ? O, recebiye dediginiz seydir. "
    Tirmizi, Edahi 18, (1518); Ebu Davud, Dahaya 1, (2788); Nesai, Akika 6, (7,167-168); Ibnu Mace, Menasik 2, (3125).

    1444 - Abdullah Ibnu Amr Ibnu'l-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Kurban gununu bayram olarak kutlamakla emrolundum. Onu bu ummet icin Allah bayram kilmistir" buyurmustu. Bir adam kendisine:
    "Ey Allah'in Resulu! Ben iareten verilmis bir hayvandan baska bir seye sahip degilsem, onu kesebilir miyim?" diye sordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Hayir, dedi, ancak sacini, tirnaklarini kisaltir, biyiklarindan alir, etek trasini olursun. Bu da sana Allah indinde bir kurban yerine gecer."
    Ebu Davud, Edahi,1 (2789); Nesai, Dahaya 2, (7, 213).

    1445 - Nafi' (rahimehullah) anlatiyor: "(Ailenin her ferdi icin kurban kesmek gerektigi gorusunde olan) Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma), anne karnindaki cocuk adina kurban kesmezdi."
    Muvatta Dehaya 13, (2, 487).

    KURBANIN KEMIYETI VE MIKTARI

    1446 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte (Hudeybiye senesi) umrede temettu yaptik. O zaman yedi kisi adina bir sigir keserek istirak ettik. Keza deve de yedi kisi adina kesilmisti."
    Muslim, Hacc 355, (1318); Muvatta, Dahaya 9, (2, 486); Timizi, Hacc 66, (904); Ebu Davud, Dahaya 7, (2807); Nesai, Dahaya 16, (7, 222).

    1447 - Ibnu Abbass (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Biz, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte bir seferde iken Kurban Bayrami geldi. Kurban icin, sigirda yedi kisi, devede on kisi ortak olduk."
    Tirmizi, Hacc 66, (905); Nesai, Dahaya (7, 222).

    1448 - Huceyye Ibnu Adiyy anlatiyor: "Hz. Ali (radiyallahu anh): "Sigir yedi kisi adina kesilir" demisti. Kendisine:
    "Ya dogurmussa?" diye soruldu.
    "Oyleyse yavrusunu da beraber kes!" buyurdu. Kendisine:
    "Ya topalsa?" diye soruldu.
    "Kesim yerine ulasabildiyse tamam" dedi.
    "Ya boynuzu kiriksa?" dendi.
    "Zarar etmez. Biz goz ve kulaklarinin saglamligini kontrol etmekle emrolunduk!" diye cevap verdi."
    Tirmizi, Edahi 9, (1503).

    1449 - Nafi' (rahimehullah) anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) kurbanliklarin: "Tirnaklilar (yani sigirlar) hakkindaucuncu senesine girmis, veya gecmis, etli ayaklilar (develer) hakkinda da altinci yasina girmis veya gecmis olmasini" sart kosardi."
    Muvatta,Hacc 147, (1, 380).

    1450 - Ebu Eyyub (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bizden biri, kendisi ve ailesi halki icin tek bir koyun kurban eder, (etinden hem yerler hem de baskalarina yedirirlerdi). Sonra insanlar, ovunmeye basladilar ve (kurbanlar) bir ovunme vasitasi oldu."
    Muvatta, Dahaya 10, (2, 486); Tirmizi, Dahaya 10, (1505); Ibnu Mace, Dahaya 10, (3147).
#10.10.2009 23:03 0 0 0
  • 1451 - Ibnu Sihab (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (Veda hacci sirasinda) kendisi ve aile halki icin sadece bir deve veya bir sigir kesmistir."
    Muvatta, Dahaya 11, (2, 486).

    1452 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Sigir, sadece (bir kimse icin kesilir, koyun da bir kimse icin kesilir, deve de bir kimse adina kesilir."
    (Keza Ibnu Omer) derdi ki: "Ibadet icin kesilen hayvana cemaat istirak edemez. Istirak olsa olsa ayni aile halki arasinda olur."
    Rezin ilave etmistir.

    1453 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), ayakta oldugu halde yedi deveyi kendi eliyle kesti. Medine'de ise, boynuzlu ve alacali iki koyun kurban etti. Resulullah (aleyhissalàtu vesselam) keserken tekbir getiriyor, besmele cekiyor ve ayagini hayvanlarin boyunlarinin uzerine koyuyordu."
    Buhari, Hacc 117, 119, Cihad 104,126; Muslim, Edahi 17, (1966); Tirmizi, Edahi 2, (1494); Ebu Davud, Edahi 4, (2793, 2794); Nesai, Dahaya 28-31, (7, 219-230); Ibnu Mace, Edahi 1, (3120).

    1454 - Ebu Said (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) boynuzlu erkek bir kocu kurban etti. Koc siyahin icinde bakar, siyahin icinde yurur, siyahin icinde yerdi."
    Tirmizi, Edahi 4, (1496);Ebu Davud, Dahaya 4, (2796); Nesai,Dahaya 14, (7, 221); Muslim, Edahi 19, (1967).

    1455 - Ebu Umame (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kurbanligin en hayirlisi (boynuzlu) koctur. Kefenin en hayirlisi da takimdir."
    Tirmizi, Edahi 18, (1517).

    1456 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Veda haccinda, Muhammed ailesi icin tek bir sigir kesti"
    Ebu Davud, Menasik 14, (1750).

    1457 - Hanes (rahimehullah) anlatiyor: "Hz. Ali (radiyallahu anh)'yi gordum, iki koc kesmisti. Dedi ki:
    "Biri kendim icin, digeri Resulullah (aleyhissalatu vesselam) icin"
    Hz. Ali (radiyallahu anh) ilave etti:
    "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)) boyle emretti -veya soyle demisti: Boyle vasiyet etti- Ben (hayatta oldugum muddetce ebediyyen terketmeyecegim."
    Tirmizi, Edahi 1, (1495); Ebu Davud, Dahaya 2, (2790).

    1458 - Urve (rahimehullah)'den anlattigina gore, evladlarina soyle demistir: "Evlatlarim., sakin biriniz, bir buyuge hediye edince utanacagi bir seyi Allah icin kurban sunmasin. Zira Allah, buyuklerinin buyugudur ve O, en seckine herkesten ziyade layiktir."
    Muvatta, Hacc 147, (1, 380).

    KURBAN OLABILECEK HAYVANLAR

    1459 - Hz.Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Yillanmis (yasini basini almis) hayvanlardan kurban kesin. Boylesini bulmakta zorluk cekerseniz o baska. Bu taktirde koyundari bir kuzu kesiverin"buyurdular."
    Muslim, Hacc 13, (1963); Ebu Davud,Dahaya 5, (2797); Nesai, Dahaya 13, (7, 218).

    1460 - Ukbe Ibnu Amir (radiyallahu anh)'in anlattigina gore:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ashabi arasinda taksim edilmek uzere bir miktar davar vermisti. Dagitim yapilinca geriye bir oglak artti. Ukbe durumu Resulullah (aleyhissa1atu vesselam)'a haber verince:
    "Onu da sen kurban et!" buyurdu."
    Bir rivayette (artik Ukbe'ye kalan) bir ceze'dir. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "(Sen de) onu kurban et!" demistir.
    Buhari,Edahi 7, 2;Vekalet 1, Sirket 12; Muslim, Edahi 15, (1965); Tirmizi, EdahI 7, (1500); Nesai, Dahaya 13, (7, 218); Ibnu Mace, Edahi 7, (3138).
#10.10.2009 23:03 0 0 0
  • 1461 - Asim Ibnu Kuleyb babasindan, o da Mucasi' es-Sulemi (radiyallahu anh)'den haber veriyor. Onun rivayeti uzere: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Koyunun kuzusu, keciden ikinci yasina basanin gordugu vazifeyi gorur" buyurmustur.
    Ebu Davud, Dahaya 5, (2799); Nesai, Dahaya 13, (7,219); Ibnu Mace, Edahi 7, (3140).

    KURBAN OLAMAYACAK HAYVANLAR

    1462 - Hz.Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), (kurbanlik olarak kesecegimiz hayvanin) goz ve kulaklarina dikkat etmemizi, "Kulagi onden delinmisi veya arkadan delinmisi veya ortadan yarilmisi, veya yuvarlak delirimisi kurban yapmayin"diye emretti."
    Tirmizi, Edahi 6, (1498); Ebu Davud, Dahaya 6, (2804, 2805, 2806), Nesai,Edahi 10, (7, 217); 11,12, Ibnu Mace, Edahi 8, (3142).

    1463 - Ubeyd Ibnu Firuz, Bera (radiyallahu anh)'dan naklen, Reslullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini rivayet etmistir:
    "Kurbanliklarda korlugu belli olan kor, hastaligi acikca belli olan hasta, (yurumeye mani olacak derecede) topalligi acik ola topal, iligi kurumus zayif hayvanin kurban edilmesi caiz degildir. "
    Muvatta, Dahaya 1, (2,482); Tirmizi, Edahi, 5, (1497); Ebu Davud, Dahaya 6, (2802); Nesai, Dahaya 5,6, 7, (7,214, 215).

    1464 - Yezid Zi-Misr anlatiyor: "Utbe Ibnu Abd essulemi'ye gelip:"Ey Ebu'l-Velid! Kurbanlik almak icin cikmistim, hosuma giden bir sey bulamadirn. Azilari dokulmus bir sey vardi, ona da gonlum razi olmadi. Siz ne dersiniz?" diye sordum.
    "Onu bana getirmedin mi?" demesin mi.?
    "Subhanallah, dedim, yani o, senin icin caiz de benim icin mi caiz degil?"
    "Evet, oyledir, dedi..Sen suphe ediyorsun, ben etmiyorum. Bilesin ki, Resulullah (aleyhissalatu vesselàm) sunlari yasakladi: "Kulagi dibinden kesik, boynuzu dibinden cikmis, gozunun biri oyulmus, (zayifligi, dermansizlign sebebiyle suruden kalip) yatir olmus, ayagi kirilmis."
    Ebu Davud, Dahaya 6, (2803).

    KURBANLIGIN ISARETLENMESI

    1465 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Zulhuleyfe'de ogle namazini kildi, sonra kurbanlik devesini getirip horgucunun sag yanina nisani vurdu, kan akitti (boynuna) iki tane nalin takti. Sonra binek devesine atladi. Beyda duzlugune ulasinca, hacca niyet ederek telbiye getirdi."
    Muslim, Hacc 205 (1243); Tirmizi, Hacc 67, (906); Ebu Davud, Menasik 15, (1752); Nesai, Hacc 63, (5,170172); Ibnu Mace, Menasik 96, (3097).

    1466 - Hz. Ayse (radiyallahu anha)'nin bir rivayetine gore, "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kurban olarak davar sevketti ve koyunlara isaret takti."
    Buhari Hacc 110, Edahi 15; Muslim, Hacc 359, (1321); Tirmizi, Hacc 70, (909); Ebu Davud, Menasik 15, (1755); Nesai, Hacc 69, (5,173,174); Ibnu Mace; Menasik 95, (3096).

    1467 - Veki' (rahimehullah): "Kurban olacak deveye nisan vurup, boynuna alamet takmak sunnettir" demisti. Ehl-i reyden birisi kendisine:
    "Nehai'den, bunun musle (eziyet) oldugu rivayet edilmistir" dedi.Veki 'kizarak:
    "Ben sana "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) devesine isaret vurdu, bu sunnettir" diyorum, sen bana: "Falandan rivayet edildi" diyorsun. Sen hapse tikilip su sozunden vazgecinceye kadar salinmamaya ne kadar layiksin!" der.
    Tirmizi, Hacc 67, (906).

    KURBAN KESMENIN YERI VE ZAMANI

    1468 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Namazdan once kurban kesmis olan (bilsin ki, kestigi kurban degildir, ailesine et takdim etmistir), yeniden kessin!"buyurdu."
    Buhari, Edahi 1, 4, 12, Iydeyn 5, 23; Muslim, Edahi 16, (1962); Nesai, Iydeyn 30, (3,193).

    1469 - Bera (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ebu Burde Ibnu Niyar (radiyallahu anh) namazdan once kurbanini kesmisti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona:
    "Kurbanini yenile!" dedi. Ebu Burde:
    "Ey Allah'in Resulu, benim sadece bir oglagim var. Ancak nazarimda yillanmis olandan daha kiymetlidir!" deyince: "Oburunun yerine bunu kurban et. Ancak oglak senden sonra, kimseye kurban icin yeterli olmayacak!" dedi."
    Buhari, Edahi 1, 8,11,12, Iydeyn 3, 5, 8,10,17, 23; Muslim, Edahi 4, (1961); Tirmizi, Edahi 12, (1508); Ebu Davud, Dahaya 5, (2800); Nesai, Dahaya 17, (7, 222, 223).

    1470 - Imam Malik'e ulastigina gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Mina'da soyle demistir: "Iste kurban kesilen yer. Mina'nin her tarafi kesim yeridir."
    Umre sirasinda da soyle buyurmustur: "Burasi kurban kesme yeridir." "Burasi" sozu ile Merve'yi kastedmistir. Mekke'nin butun gecit ve yollari kurban kesme yeridir."
    Muvatta, Hacc 178, (1, 393); Ebu Davud, Menasik 65, (1937); Ibnu Mae, Menasik 73, (3048).
#10.10.2009 23:04 0 0 0
  • 1471 - Nafi' (rahimehullah) anlatiyor: "Kim bir bedene kesmeye nezrederse, artik devesine alamet olarak iki nalin takar, (horgucunu kanatarak) nisan vurur, sonra da onu Beytullah'in yaninda veya Mina'da yevm-i nahrde (bayramin birinci gunu) keser. Kurban icin bir baska kesim yeri yoktur. Kim de deve veya sigirdan cezur adamis ise onu diledigi yerde keser."
    Muvatta, Hacc 182, (1, 394).

    1472 - Yine Nafi'nin anlattigina gore Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) su aciklamayi yapmistir: "Kurban gunleri, yevm-i nahr'den sonra iki gundur."
    Imam Malik der ki: "Bana, bunun aynisi Ali Ibnu Ebi Talib (radiyallahu anh)'den de ulasti."
    Muvatta, Dah'ya 12, (2, 487).

    KESMENIN ADABI

    1473 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yevm-i nahr'de alacali, boynuzlu ve igdis edilmis iki koc kesti. Koclari kesmek uzere (yatirip kibleye) yoneltince: "Suphesiz ki ben, bir muvahhid (Allah'i bir taniyici) olarak yuzumu o gokleri ve yeri yaratmis olan Allah'a yonelttim. Ben musriklerden degilim" ve "Suphesiz benim namazim da, menasikim de, hayatim da, olumum de hicbir ortagi olmayan, alemlerin Rabbi Allah'indir. Ben boylece emrolundum. Ben (bu ummette) Musluman olanlarin ilkiyim" (En'am 162) (ayetlerini okudu ve:)
    "Ey Rabbim (bu kurban bize) sendendir, senin rizan icin (kesiyoruz) ve sana (ulasacak)tir. Ey Rabbim, Muhammed ve ummetinden bunu kabul buyur. Bismillahi vallahu ekber!" deyip, sonra kocu kesti."
    Ebu Davud, Dahaya 4, (2795); Tirmizi, Edahi 21, (1520); Ibnu Mace, Edahi 1, (3121).

    1474 - Yine Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'le musallada hazir bulundum. Hutbesini tamamlayinca minberinden indi. Kurbanlik kocuna gelip kendi eliyle kesti. Keserken: "Bismillahi vallahu ekber. Bu benim adima ve ummetimden kurban kesmeyenlerin adinadir!" dedi."
    Tirmizi, Edahi 22, (1522).

    1475 - Garafe Ibnu'l-Haris el-Kindi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Veda haccinda Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a sahid oldum. Kendisine (kesmesi icin) bir deve getirilmisti.
    "Bana Ebu'l-Hasan'i cagirin !" dedi. Hz. Ali (radiyallahu anh) cagirildi.
    "Harbenin asagisindan tut!" dedi. Hz. Ali tuttu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) da yukarisindan yakaladi. Ikisi birden deveye durttuler. Deve sol on ayagindan bagliydi. Diger ayaklarinin ustunde ayakta duruyordu. Deveyi kesip yere yikinca:
    "Isteyen parca alsin!" dedi. Bu musahedem Mina'da yevm-i nahrde idi. Kesim isinden bosalinca, katirina bindi. Hz. Ali (radiyallahu anh)'yi de terkisine aldi."
    Ebu Davud, Menasik 19,1766.)

    1476 - Yine Tirmizi'nin Abdullah Ibnu Gurt'tan kaydettigi rivayette soyle denir: ". . . Hayvan yere yikilinca:
    "Dileyen parca alsin!" buyurdu."
    Ebu Davud, Menasik 19, (1765).

    1477 - Hz. Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) elleriyle otuz deve kesti. Geri kalani da bana soyledi, ben kestim. Bunlar yetmis taneydi."
    Muvatta, Hacc 181, (1, 394); Ebu Davud Menasik 19, (1764).

    1478 - Hz. Ebu Musa (radiyallahu anh)'dan rivayet edildig ne gore: Kizlarina, kurbanlarini kendi elleriyle kesmelerini, ayagini kurbanin boynuna basmayi, keserken tekbir getirip besmele cekmeyi tenbih etmistir. "
    Rezin, ilavesidir. Buhari, senetsiz olarak bab basliginda kaydetmistir. (Edahi 10).

    KURBANDAN YEMEYE DAIR

    1479 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz kurbanlarimizin etinden uc gunden fazla yemezdik. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bize ruhsat tanidi ve:
    "Yiyin ve aziklanin da!" buyrdu."
    Buhari, Hacc 124, Cihad 123, Et'ime 27 Edahi 16; Muslim, Edahi 29, (1972); Nesai, Edahi 36, (7, 233).

    1480 - Abis Ibnu Rebia anlatiyor: "Hz.Aise'ye: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kurbanlarin etlerinden uc gunden fazla yenilmesini yasakladi mi?" diye sordum.
    "Evet, fakat bunu insanlarin (kitlik cekip) aciktigi yilda yapti. Boylece zenginlerin fakirleri doyurmasini arzu etmisti. Biz koyunun pacasini kaldirip, on bes gece sonra yiyorduk" dedi. Ben:
    "Sizi buna mecbur eden sey ne idi!" deyince guldu ve:
    "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Allah'a kavusuncaya kadar, Muhammed ailesi uc gun ust uste doyuncaya kadar katikla ekmek yememistir" dedi."
    Buhari, Et'ime 27, Edahi 16; Muslim,Edahi 28, (1971); Muvatta, Edahi 5; Tirmizi, Edahi 14, (1511); Ebu Davud, Edahi 10, (2812); Nesai, Edahi 37, (7, 235, 236).
#10.10.2009 23:05 0 0 0
  • 1481 - Nubeyse (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biz sizleri, kurbanlarin etinden uc gunden fazla yemenizi, bircogunuza kurban eti ulassin diye yasaklamistik. Simdi, Allah Teala bolluk verdi. Artik yiyin, biriktirin ve ucret isteyin. Haberiniz olsun, bu bayram gunleri yemek, icmek ve zikir gunleridir."
    Ebu Davud, Edahi 10, (2813); Ibnu Mace, Edahi 16 (3160).

    HELAK OLAN KURBANLIK HAKKINDA

    1482 - Naciye el-Huzai (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hedy'ini Medine'den benimle gonderdi. Ben:
    "Bunlardan yolda helak olan cikarsa ben ne yapacagim?" diye sordum.
    "Hemen kesersin, nalinini kanina batirirsin, sonra onunla insanlar arasindan cekilirsin, yerler" dedi."
    Muvatta, Hacc 148, (1, 380); Tirmizi, Hacc 72, (910); Ebu Davud, Menasik 19, (1762); Ibnu Mace, Menasik 101, (3105).

    1483 - Ibnu'l-Museyyeb der ki: "Nafile olarak sevkedilen bir deve yolda helak olsa ve hemen kesilerek halka terkedilse, halk da bunu yese, bu nafile kurbanin sahibine bir sey gerekmez. Kendisi yese veya ondan yiyene emretse borclanir."
    Muvatta, Hacc 149, (1, 381).

    1484 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) der ki. "Kim Kabe'ye bir deve ihda eder, sonra (daha mahalline ulasip; kesilmeden) kaybederse veya hayvan olerse, sayet bu bir nezir idiyse, yerine yenisini alir. Nezir degil de tetavvu idiyse, dilerse yeniler, dilerse terkeder."
    Muvatta, Hacc 150, (1,138).

    KURBANLIK DEVEYE BINMEK

    1485 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir deve sevkeden birisini gormustu ki:
    "Binsene ona!" dedi. Adam: "O kurbanliktir!" dediyse de Resulullah (aleyhissalatu vesselam) emrini tekrarladi:
    "Bin ona!" Adam tekrar: "O kurbanliktir" diye haykirdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Bin ona" diye tekrarladi ve ikinci veya ucuncu seferde:
    "Yaziklar olsun sana!" diye ilavede bulundu.
    Buhari, Hacc 103, 112, Vesaya 12, Edeb 95, Muslim, Hacc 371, (1322); Muvatta, Hacc 139, (1, 337); Ebu Davud, Menasik 18, (1760); Nesai, Hacc 74, (5,176); Ibnu Mace, Menasik 100, (3103).
    Buhari'nin bir rivayetinde, Ebu Hureyre'den naklen su ziyade vardi: "(Ravi) der ki: "Ben o adami, deveye binmis Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la beraber yururken gordum, devenin boynunda nalin takili idi."

    1486 - Hz. Cabir (radiyallahu anh)'e; kurbanliga binme hususunda sorulmustu, su cevabi verdi: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i isittim soyle demisti: "Kurbanliga, mecbur kaldiysan ma'ruf uzere bin. Bir baska sirt (binek) bulunca da in."
    Muslim, Hacc 375, (1324); Ebu Davud, Menasik 18, (1761); Nesai, Hacc 76, (5,177).

    KABE'YE KURBAN HEDIYE EDEN MUKIM IHRAM GIYER MI?

    1487 - Hz. Ais (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Medine'de iken Kabe'ye kurban sunar, ben de kurbaninin boynuna takilacak nisanlarini hazirlardim. Bu sirada Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ihramlilarin sakindigi yasaklardan sakinmazdi."
    Buhari, Hacc 110, Edahi 15; Muslim 359, (1321); Muvatta, Hacc 51, (1, 340); Tirmizi, Hacc 69 (908); Ebu Davud, Menasik 17, (1757, 1758, 1759); Nesai, Hacc 65, 66, 67, 68, 69, 72, (5,171,178); Ibnu Mace, Menasik 94, (3094).

    1488 - Hz. Cabir (radiyallahu anh)'in anlattigina gore: "Ashab'tan Medine'de Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) ile kalanlardan bir kismi Kabe'ye kurbanliklar gondermis, bunlardan dileyen ihrama girmis, dileyen de girmemistir."
    Nesai, Hacc 71, (5,174).

    1489 - Rebia Ibnu Abdillah Ibni'l-Hudeyrin anlattigina gore: "Irak'ta elbiseden soyunmus bir adam gorur ve sebebini sorar. Kendisine, bu adamin Kabe'ye kurbanlik gonderdigi, bu sebeple elbiseleri attigi belirtilir.
    Rebia der ki: "Sonra ben Abdullah Ibnu Zubeyr'le karsilastim ve bu durumu ona anlattim. Bana:
    "Kabe'nin Rabbine kasem olsun bu bid'attir" dedi."
    Muvatta, Hacc 53, (1, 341).

    MUTEFERRIK HADISLER

    1490 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Bedene (yolda) doguracak olursa, yavrusu da goturulup annesiyle birlikte kesilir. Yavruyu tasiyacak bir mahmel (tasiyici) bulunmazsa annesine yukletilir."
    Muvatta, Hacc 143, (1, 378).
#10.10.2009 23:05 0 0 0
  • 1491 - Yine Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'in anlattigina gore: "Babasi Hz.Omer, necib (denen cok muteber cinsten bir deveyi) Kabe'ye kurban olarak bagislamisti. (O ara necibe) uc yuz dinar verdiler.Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gidip sordu:
    "Ben necibi Kabe'ye bagislamistim. Bu ara bazilari gelip uc yuz dinar verip satin almak istediler. Bunu satip yerine bir baska deve alayim mi?" "Hayir, dedi. Baskasini degil, onu keseceksin!"
    Ebu Davud, Menasik 16, (1756).

    1492 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hudeybiye senesinde, Kabe'de kesilmek uzere bir cok deveyi kurban kildi. Bunlar arasinda (vaktiyle) Ebu Cehl'e ait olan, basinda gumusten -bazi raviler altindan der- mamul bir bure bulunan deve de vardi. Bununla, musrikleri ofkelendiriyordu."
    Ebu Davud,Menasik 13, (1749).

    1493 - Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhua), kurbanlik devesine kabati ketenden, yunden mamul renkli kilimlerden, iki parcali takimlardan cul sarar, sonra bunu Kabe'ye yollardi. Bunlarla orada Kabe'ye orgu yapilirdi."
    Muvatta, Hacc 146, (1, 379, 380).

    1494 - Hz. Ali (radiyallahu anh) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam), (beni gondererek), kurbanlik develeriyle ilgilenmemi, onlarin etlerini, derilerini, cullarini tasadduk etmemi, bunlardan kasaba bir (ucret) vermememi tenbih etti."
    Hz. Ali (radiyallahu anh) der ki: "Kasaba ucretini kendimizden oderdik."
    Buhari, Hacc 122,112,120,122, Vekalet 1; Muslim, Hacc 348, (1317); Ebu Davud, Menasik 20, (1769); Ibnu Mace, Menasik 97, (3099).

    1495 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kurbanligini (Mekke ile Medine arasinda bir mevki olan) Kudeyd'de satin almisti. Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) de aynen oyle yapti."
    Tirmizi, Hacc 68, (907).

    HASTALIK VE EZA SEBEBIYLE MAHSUR KALANLAR

    1496 - Ka'b Ibnu Ucre (radiyallahu anh) anlatiyor: "(Biz Hudeybiye'de iken), Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yanima geldi. O sirada ben tenceremin altini yakiyordum. Yuzumde de bitler kaynasiyordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana:
    "Basindaki su bocekler seni rahàtsiz etmiyor mu ?" diye sordu. Ben:
    "Evet! ediyor!" dedim.. Bana: "Oyleyse tras o1 ve uc gun oruc tut veya alti fakiri, her birine yarimsa' vermek suretiyle doyur veya bir kurban kes. (Bunlardan hangisini yaparsan olur)" dedi. Ancak bu saydiklarinin once hangisini zikretmisti bilmiyorum" diye cevap verdi. Tam o sirada su ayet nazil oldu:
    "Artik icinizden kim hasta olur, yahud basindan bir eziyeti bulunursa ona oructan, ya sadakadan, yahud da kurbandan biriyle fidye vacib olur..." (Bakara 196).
    Buhari, Muhsar 5, 6, 7, 8, Me-gazi 35, Tefsir, Bakara 32, Merda 16, Tibb 16; Muslim, Hac 80, (1201); Muvatta, Hacc 337,. (1,417); Ebu Davud, Menasik 43, (1856-1861); Tirmizi, Hacc 107 (953); Nesai, Hacc 96, (5, 194,195); Ibnu Mace, Menasik 91, (3079).

    1497 - el-Haccac Ibriu Amr el-Ensari (radiyallahu anh) anlatiyor:
    "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isittim: "Kimin (bir bacagi) kirilir veya sakatlanirsa ihramdan cikar (ve memleketine doner ve muteakip sene yeniden hacc yapar. "
    Tirmizi, Hacc 96, (940); Ebu Davud, Menasik 44 (1862); Nesai, Hacc 102, (5,198,199).

    1498 - Ebu Esma Mevla Abdillah Ibni Ca'fer (rahimehullah)'in anlatigina gore: "Efendisi Abdullah Ibnu Ca'fer'le beraber Medine'den ciktilar. Sukya'da hasta olan Huseyin Ibnu Ali (radiyallahu anhuma)'ye ugradilar, Abdullah Ibnu Ga'fer, Hz. Huseyin'le ilgilenmek icin yaninda kaldi. Haccin fevte ugramasindan (o sene kacirmaktan) korkarak Medine'de mukim Hz. Ali ve (zevcesi) Esma Bintu Umeys (radiyallahu anhuma)'e haber gonderdi, bunlar derhal yanina geldiler. Hz. Huseyin (radiyallahu anh) (agridan sikayet ederek) basina isaret etti. Hz. Ali (radiyallahu anh) basinin tras edilmesini emretti. Sonra onun adina Sukya'da kurban kesilmesini emretti ve bir deve kesildi."
    Yahya Ibnu Said der ki: "Bu seferinde Hz. Huseyin (hacc maksadiyla) Mekke'ye muteveccihen Hz. Osman (radiyallahu anh)'la birlikte yola cikmisti."
    Muvatta, Hacc 165, (1, 388).

    1499 - Amr Ibnu Said en-Nehai (rahimehullah)'nin anlattigina gore: "(Umre yapmak uzere ihrama girdikten sonra) Zatu's-Sukuk denen yere varinca orada kendisini yilan sokar. Arkadaslari, bu meseleyi sorabilecekleri bir kimseyle karsilasmak uzere, (herkesin gelip gectigi ana) yola cikarlar. Derken Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) karsilarina cikar. Onlara su fetvayi verir:
    "Hemen bir hedy (kurbanlik) veya onun degeri miktarinca nakit parayi (Mekke'ye) gonderin. Onunla kendi araniza bir gunluk alamet koyun, hedy kesildi mi ihramdan ciksin. Ayrica, bu umreyi de bilahere kaza etmen gerekir."
    Rezin tahric etmistir.

    DUSMAN TARAFINDAN MANI OLUNAN KIMSE

    1500 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor:
    "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), (Hudeybiye'de) engellenmisti. Basini tras etti, kurbanini kesti, hanimlarina temasta bulundu, muteakip sene umresini yapti."
    Buhari, Muhsar 1.
#10.10.2009 23:06 0 0 0
  • 1501 - Naciye Ibnu Cundub (radiyallahu anh) anlatiyor: "(Hudeybiye'de) kurbanliklarin onu kesildigi zaman Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam,)'e gelerek:
    "Ey Allah'in Resulu! Kurbanligi benimle gonder, onu Harem'de keseyim!" dedim. Bana:
    "Bunu nasil yapacaksin ?" dedi. Ben:
    "Onlarin goremeyecekleri yerlerden ve vadilerden gotururum" dedim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) musaade etti. Ben de onu goturup Harem'de kestim.
    Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Harem'de kesilmesi icin benimle gondermisti. Cunku (Mekkeli musrikler) kendisine mani olmuslardi."
    Rezin'in ilavesidir (Ibnu Hacer, bu rivayeti Nesai'den naklen Fethu'l-Bari'de kaydeder (4, 382).

    1502 - Imam Malik (rahimehullah) demistir ki: "Kisi (haccda) dusman sebebiyle engellenirse, her nerede engele maruz kaldi ise, orada tras olup ihramdan cikar. Kendisine yeniden bunu kaza etmesi gerekmez. Zira Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ve Ashab'i (radiyallahu anhum), kurbanligi Hudeybiye'de kestiler. Beytullah'ta kesilmek uzere gonderilen kurbanliklar mahalline varmazdan ve tavaf yapmazdan once tras olup, her cesit ihram yasaklarindan ciktilar. Ve dahi, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in birisine umre menasikinden) bir sey yapmasi veya (o anda yapmadigini) sonradan yapmasini emrettigi de sahih degilir."
    Muvatta, Hacc 98, (1, 360); Buhari, Muhsar 4 (Bab basliginda).

    MUDDETTE YANILANLAR VEYA YOLU KAYBEDENLER

    1503 - Suleyman Ibnu Yesar anlatiyor: "Ebu Eyyub el-Ensari (radiyallahu anh) hacc yapmak uzere yola cikti. Mekke yolu uzerindeki Badiye'ye gelince develerini kaybetti. Yevm-i nahrde Hz. Omer (radiyallahu anh)'e gelerek, durumu ona anlatti. Hz. Omer (radiyallahu anh) kendisine:
    "Once umre yapiyorsun gibi hareket et. Sonra ihramdan cik. Sonra muteakip senenin haccina yetisirsen hacc yap, kolayina giden bir de kurban kes"
    Muvatta, Hacc, 153(1, 383).

    1504 - Yine Suleyman Ibnu Yesar'dan rivayet edildigine gore: "Hebbar Ibnu'l-Esved, yevm-i nahrde kurban kesmekte olan Hz. Omer (radiyallahu anh)'e gelerek: "Ey mu'minlerin emiri, hesapta yanildik. Biz bugunu arefe gunu diye hesapliyorduk" dedi. Hz. Omer:
    "Oyleyse Mekke'ye git, sen ve beraberindekiler tavaf edin, beraberinizde kurban getirdiyseniz bir kurban kesin. Sonra tras olun veya sacinizi kisa kesin ve (artik memleketinize) donun. Gelecek yil yeniden hacc yapin, kurban kesin. Kurbanlik bulamayan, uc gun hacc sirasinda, yedi gun de donuste olmak uzere (on gun) oruc tutsun."
    Muvatta, Hacc 154, (1, 383).

    MUTEFERRIK HADISLER

    1505 - Hz. Ali ve Hz. Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) demislerdir ki: "Ihsarliya ayet-i kerimede"...kolayiniza gelen kurbani..." ifadesiyle emredilmis bulunan kurbandan (Bakara 196) maksad bir koyundur."
    Muvatta, Hacc 158).

    1506 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'den rivayet edilmistir ki: "(Ihsarliya kolayina gelen bir hed terettup eder) ayetinden sorulmus, o da su cevabi vermistir: "Bundan maksad ya bir deve veya bir sigir veya yedi koyundur. Bir koyun kesmem, bana oruc tutmamdan veya bir deveye ortak olmamdan daha hos gelir."
    Muvatta, Hacc 160. (Muvatta'da hadisin, "sigir" kelimesine kadar olan kismi mezkurdur. Geri kalan kismini Rezin zikretmistir).

    1507 - Sadaka Ibnu Yesar el-Mekki anlatiyor: "Saclari ortulu Yemenli bir kimse Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'e gelip: "Ey Ebu Abdirrahman, ben mustakil bir umre yapmak uzere geldim" dedi. Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma):
    "Ben seninle olsaydim da bana sormus bulunsaydin, sana hacc-i kiran yapmani emrederdim" dedi. Adam:
    "Bu zaten oyleydi (ancak kacirdim)" dedi. Ibnu Omer (radiyallahu anhuma):
    "Basindaki saclardan su ucusanlari al (kes) ve kurban kes!" dedi.
    (Orada bulunan) Irakli bir kadin soze karisti:
    "Kurbani da neymis ey Ebu Abdirrahman?"
    "Kurbanidir!" Kadin tekrar sordu.
    "Kurbani nedir?" Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) su cevabi verdi:
    "Sadece bir koyun bulabilsem, onu kurban etmem bana oruc tutmadan daha hos gelir."
    Muvatta, Hacc 162, (1, 386-387).

    MEKKE'YE GIRIS, KONAKLAMA VE ORADAN CIKIS ADABI

    1508 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Mekke'ye Keda'dan Batha'nin yanindaki yukari yoldan girdi ve asagi yoldan da cikti."
    Buhari, Hacc 41,15; Muslim, Hacc 223 (1257); Ebu Davud, Menasik 45, (1866,1867); Nesaz,105, (5, 200); Ibnu Mace, Menasik 26, (2940).

    1509 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'den anlatildigina gore: "O, iki dag yolu arasindaki Zu-Tuvnam mevkide geceyi gecirir, sonra Mekke'nin yukari yolundan sehre girerdi. Hacc veya umre yapmak niyetiyle Mekke'ye geldigi vakit, devesini dogruca Beytullah'in kapisinin yaninda ihdirirdi. Sonra (hayvandan iner) Mescid-i Haram'a girer, Haceru'1-Esved ruknune gelir, oradan baslayarak yedi kere Beyt'i tavaf eder ilk ucunde kosar, dordunde de yururdu. Sonra tavaftan cikar, evine donmezden once iki rek'at namaz kilar, Safa ile Merve arasinda da tavaf ta (sa'y) bulunurdu.
    Hacc ve umreden ciktigi zaman, Zulhuleyfe'deki Batha'da devesini ihtirirdi. Orada Resulullah (aleyhissalatu vesselam) da devesini ihtirirdi"
    Buhari, Hacc 38, 29,148,149; Muslim, Hacc 226 (1259); Muvatta, Hacc 6, (1, 324); Ebu Davud, Menasik 45, (1865); Nesai, Hacc 103, (5,199).

    1510 - Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) Muhassab'da ogle, ikindi, aksam, yatsi namazlarini kilar, bir miktar uyurdu. Ibnu Omer (radiyallahu anhuma), Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in boyle yaptigini soylerdi."
    Buhari, Hacc 149; Muslim, Hacc 337, (1310); Muvatta, Hacc 207; Tirmizi, Hacc 81, (921); Ebu Davud, Menasik 87, (2012, 20I3).
#10.10.2009 23:06 0 0 0
  • 1511 - Muslim'in bir rivayetinde: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) tahsib'i (Muhassab'da konaklamayi) sunnet bilirdi" denir.

    1512 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Tahsib (menasike dahil olan) bir sey degildir, o, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in konakladigi bir konaklama yeridir" derdi.
    Buhari, Hacc 147; Muslim, Hacc 341, (1312); Tirmizi, Hacc 81, (921).

    1513 - Yine ayni kaynaklar Hz. Aise'nin su sozunu kaydederler: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), oraya inmistir, cunku orasi, yola cikmaya daha uygundur."
    Buhari, Hacc 147; Muslim, 339, (1311); Tirmizi, Hacc 82, (923); Ebu Davud, Menasik 87, (2008).

    1514 - Ebu Rafi' (radiyallahu anh) anlatiyor:
    "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Mina'dan ayrildigi zaman Ebtah'a inmemi emretmedi. Fakat ben onceden gelip oraya bir cadir kurdum. Sonra O (aleyhissalatu vesselam) da gelip oraya indi."
    Muslim, Hacc 342, (1313); Ebu Davud, Menasik 87, (2009).

    1515 - Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) Mekke' ye girmek icin guslederdi."
    Tirmizi, Hacc 29, (852).

    1516 - Bir rivayette: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Mekke' ye girmek icin gusletti" denmistir.
    Tirmizi, Hacc 29 (852).

    1517 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma): "Mina gecelerinde, hicbir haci, Mina Akabesi'nin gerisinde geceyi gecirmemelidir."derdi.
    Muvatta, Hacc 209, (1, 406).

    1518 - Bir diger rivayet soyle: "Hz. Omer (radiyallahu anh), (eyyam-i Mina'da hususi) adamlar gondererek, halkin Akabe'nin gerisine (Mina cihetine) girmelerini saglardi."
    Muvatta, Hacc 208, (1/406).

    1519 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor:
    "Hz. Abbas (radiyallahu anh) Kabe ile ilgili sikaye vazifesi, kendi sorumlulugunda oldugu icin, eyyam-i Mina'yi Mekke'de gecirmek icin izin istedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) da ona izin verdi."
    Buhari, Hacc 133, 75; Muslim, Hacc 346, (1315); Ebu Davud, Menasik 75, (1959).

    1520 - Ala Ibnu'l-Hadrami (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Muhacir olanlar, menasiklerini tamamladiktan sonra Mekke'de uc gun kalirlar."
    Buhari, Menakibu'1-Ensar 47; Muslim, Hacc 441,(1352); Tirmizi, Hacc 103, (949); Ebu Davd, Menasik 96, (2022); Nesai, Taksiru's-Salat 4, (3,122).
#10.10.2009 23:07 0 0 0
  • 1521 - Hz. Cabir (radiyallahu anh)'den anlatildigina gore, kendisine: "Kisi Beytullah'i gorunce ellerini kaldirir mi." diye sorulunca su cevabi vermistir:
    "Resulullah (aleyhissa1atu vesselam)'la haccettik. O zaman biz bunu yapardik."
    Tirmizi, Hacc 32, (955). Bu metin Tirmizi'ye aittir. Mevzu uzerine, Ebu Davud ve Nesai'den gelen metin muteakip rivayettedir.

    1522 - Ebu Davud ve Nesai'de bu rivayet su sekildedir: "Bu hususta soruldu, su cevabi verdi:
    "Yahudilerden baska birisinin yaptigini gormedim. "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte haccettik, bunu yapmadik."
    Ebu Davud, Menasik 46, (1870); Nesai, Hacc 122 (5, 212).

    1523 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhisslatu vesselam) ilerledi, Mekke'ye girdi. (Dogru Beytullah'agiderek) Haceru'1-Esved'e geldi, (ilk is) onu istilam buyurdu. Sonra Beytullah'i (yedi savtta) tavaf etti. (Tavaf tamamlaninca) Safa tepesine geldi, oradan beytullah'a bakti. Ellerini kaldirip Allah'i (tekbir, tehlil, tahmid ve tevhitle zikretmeye basladi ve Allah'in zikretmesini diledigince zikretti, dua etti. Bu sirada Ensar (radiyallahu anhum) da onun asagisinda (ayni sekilde zikir ve duada bulunuyordu)."
    Ebu Davud, Menasik 46 (1872).

    1524 - Nafi' (rahimehullah) anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) Mekke'den (ayrilip Medine'ye) yonelmisti. Kudeyd'e gelmisti ki, kendisine Medine'den bir haber ulasti. Bunun uzerine, ihramsiz olarak Mekke'ye dondu."
    Muvatta, Hacc 248 (1, 423).

    HACCDA NIYABET

    1525 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Fadl Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma), Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in terkisinde idi. Has'ame'den bir kadin birseyler sormak istiyordu. Fadl, kadina, kadin da Fadl'a bakmaya basladi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) eliyle Fadl'in basini obur istikamete cevirdi. Kadin:
    "Ey Allah'in Resulu, Allah'in kullarina yazdigi hacc farizasi yasli ve ihtiyar babama ulasti. Ancak o, binegin uzerinde durabilecek halde bile degil. Ben ona bedel hacc yapabilir miyim?" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) :
    "Evet!" dedi. Bu hadise, Veda haccinda cereyan etti."
    Buhari, Hacc i, Cezau's-Sayd 23, 24, isti'zazi 2; Muslim, Hacc, 407, 408, (1334,1335); Muvatta, Hacc 97, (1, 359); Tirmizi, Hacc 85, (928); Ebu Davud, Menasik 26, (1809); Nesai, Hacc 9,11,12, (5,117,118).

    1526 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor:
    "Bir adam Resulullah (aleyhissalatu. vesselam)'a gelerek:
    "Kizkardesim haccetmeye nezretti. Ancak bunu ifa etmeden oldu, (ne yapmak gerekmektedir?)" diye sordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
    "Uzerinde baska borcu var miydi, sen bunu odeyiverdin mi?" buyurdu. Adam:
    "Evet!" deyince:
    "Oyleyse Allah'a olan borcunu da odeyiver. O, (celle sanuhu) borc odenmeye daha layiktir" dedi."
    Buhari, Eyman 30, Cezau's-Sayd 22, Itisam 12; Nesai, Hacc 7, 8, (5,116); Muslim, Nezr 1, (1638).

    1527 - Yine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'tan rivayet edildigine gore: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), bir adamin:
    "Subrume adina lebbeyk!" dedigini isitir.
    "Subrume de kim?" diye sorar. Adam:
    "Bir kardesim veya bir yakinim!" diye cevap verir. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) :
    "Sen kendi hesabina hacc yapmis misin?" diye sorar. "Hayir!" cevabini alinca:
    "Oyleyse once kendi adina hacc yap, sonra Subrume adina yaparsin!" der."
    Ebu Davud, Menasik 26, (1811); Ibnu Mace, Menasik 9, (2903).

    TESRIK GUNLERINDE TEKBIR

    1528 - Yahya Ibnu Said anlatiyor: "Hz. Omer (radiyallahu anh) yevm-i nahrin sabahinda gunduz biraz yukselince cikip tekbir getirdi. Onun tekbiriyle birlikte halk da tekbir getirdi. Ayni gun, gunduzun tamamen yukselmesinden sonra ikinci defa cikip tekbir getirdi, halk da onunla birlikte tekbir getirdi. Sonra gunesin zeval vaktinde cikip tekrar tekbir getirdi, halk da onunla birlikte tekbir getirdi. (Getirilen) bu tekbir Mescid-i Haram'a kadar ulasti ve halk: "Hz. Omer tekbir getirdi" deyip tekbir getirdiler."
    Muvatta, Hacc 205, (1, 404).

    1529 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'den anlatildigina gore, "O, cadirinin icinde tekbir getirirdi."
    Buhari, Iydeyn 12. (Tercume'de muallak olarak kaydeder. Ancak Buhari, bunu Ibnu Omer'e degil, Hz. Omer'e nisbet eder.)

    1530 - Meymune (radiyallahu anha)'dan anlatildigina gore, "Yevm-i nahrde tekbir getirir, kadinlar da Eban Ibnu Osman'in arkasindan tekbir getirirlerdi."
    Buhari, Iydeyn 12.
#10.10.2009 23:07 0 0 0