Avrupa Futbolu'nda son dönemlerde defansif futbolun öne çıktığı ve daha başarılı olduğu bana göre acı ama gerçek. Futbolun meyvesini artık takımlar daha çok rakip kaleye atmak yerine kalesinde görmemeyi tercih ediyor. Aslında konumuz bu değiliz. Konumuz futbolun meyvesi ve onun içindeki, meyveye tat veren çekirdeği; "gol sevinci".
Futbolun endüstriyel bir pazar haline geldiği günümüzde bunu en iyi şekilde sunmanın bir başka pazarlamacı taktiği de meyveyi süslemek. Futbolcuların hatta takımların dahi kendine özel bir gol sevinci var. Golü atıp, rakibin oyunu tekrar başlatmasını beklemek yetmiyor. Hatta gole sade bir şekilde sevinmek de yetmiyor. Futbolun bir sanat olduğunu hatırlamak için bu sanatın başlıca unsuru süslü püslü bir şekilde ikram ediliyor.
Bazı futbolcuların gol sevinçleri tamamiyle o an kendiliğinden oluşurken, bazılarının ki ise provalı oluyor. Maçlardan önce oturup buna çalışanlar, düşünenler ve özel hazırlıklar yapanlar var. Bazı futbolcularının da kendine has gol sevinçleri var ve o sevinçler onlar ile özdeşleşmiş durumda. Her golden sonra aynı sevinç şekli ile süslüyorlar sanatlarını.
İlk akla gelen gol sevinci Fransız yıldız Thierry Henry'nin sus işaretini baş harfi "T" şeklinde yapması... Artık o sevinç, onun sevinci, noterden tasdiklenmese de..
Bir diğeri ise Inter'in Nijeryalı golcüsü Martins 'in o cüssesine rağmen havada üst üste attığı taklalar.İlk başta taraftarlarının yüreklerini hoplatmıştı ama artık bütün dünya alıştı, korkmuyoruz
Van der Meyde 'nin önce Ajax forması ile yapıp sonra Inter - Arsenal maçında tüm dünyaya sergilediği sanatı. Neye nişan aldığını bilmiyoruz ancak, çok orjinal ve yaratıcı..
Alan Shearer 'ı daha fazla gerilere atmak olmaz. Yaşlı kurt her golden sonra sevincini sağ eliyle taraftarlarını selamlayarak veriyor.
Çirkin ama çok yetenekli bir futbolcu var sırada. Ronaldinho. Baş parmağı ile serçe parmağını diğerlerinden ayırıp kaldırıp sallayarak çok tatlı bir sevinç sergiliyor. Gerçi onun gol öncesi resitali yeter ancak O'nun gözü Oscar'da. Sanatını en iyi şekilde eksiksiz yapıyor.
Robbie Keane... Attığı golden ziyade yaptığı gol sevinci ile taraftarlarını ateşliyor. Önce parende daha sonra ortalığı kan gölüne çeviriyor. Öyle bir tarıyor ki etrafı, komando nidasıyla.
Ronaldo 'nun son zamanlarda kolunu alnına dayayıp koşması her ne kadar taklit edilse de onla özdeşleşen ve ona yakışan bir sevinç.
Biraz geçmişe gidiyoruz şimdi. Dünya Kupası maçları ve Brezilya takımı. İleri ikilide Romario ile Bebeto desem akla hemen Bebeto'nun bebe'sinden bir gol sevinci hafızalarda calanıyor. Brezilyalı golcünün belki de attığı gollerden çok yarattığı bu "kundaktaki bebeğini sallama" sevinci akıllara kazınmış durumda.
Avrupa'dan verdik hep örnekleri peki bizim ligimizde yok muydu bunun örnekleri? Olmaz mı.. Hafızalarımızı yaklaşık şöyle 10-12 sene öncesine götürelim. Gençlerbirliği takımı futbolcularının her hafta farklı bir gol sevinci ile bize tebessüm yaşattığını hatırlayalım.Bütün futbolcular ortada toplanır biri çıkar ya Samba yapardı ya da Ankara Misket oynardı. Ankaragücü takımında da vardı bu tarz sevinçlerden.
Ama işte belki de en güzeli, en yaratıcısı ve belki de ilerleyen yıllar ile beraber o takımla özdeşleşen ve anılan bir gol sevinci vardı. Birkaç ay önce hayatını yitiren Mususi 'yi ve onun başlattığı Timsah Yürüyüşü. Tam bir takım çalışmasıydı. Ve o timsah Bursaspor ile daha çok özdeşleşti.
Galatasarylı futbolcuların bu timsah yürüyüşünü biraz değiştirip bir rodeoya dönüştürmeleri ve birer kovboyu andırmaları da çok güzeldi tabiki.
Yine Fenerbahçe'nin 2 sezon önceki hazırlık kampında Hollandalı golcü Hoojdonk 'un başlatığı ve deyme Türklere taş çıkarttığı çiftetellisi.
Nasıl ki her sinema filmi tebessüm yaratmıyor tepki de çekiyorsa bazı gol sevinçleri de biraz ünlemli bir şekilde yapıldı. Di Canio'nun Lazio-Roma maçından sonraki Nazi selamı, Fowler 'ın yan çizgileri kullanıp kokain çekmesi. Tabi bunlar cezasız bırakılmadı. Ceza almayıp da tepki çeken ama bence çok hoş bir görüntü yaratan Real'in 3 Brezilyalısı'nın "Hamam Böceği" gol sevinci. Hamam Böcekleri'nin birilerini bir mesajı vardı.