Adolf Hitler

Son güncelleme: 17.08.2013 21:03
  • Adolf Hitler Kimdir - Adolf Hitler Resimleri - Adolf Hitler Biyografisi - Adolf Hitler Hakkında

    noimage

    20 Nisan 1889 yilinda Yukari Avusturya'nin Braunau kasabasinda dogdu. Bir gümrük memuru olan Alois Hitler (1837;1903) ve Klara Poelzl (1860-1907) 'ün bes çocugundan üçüncüsüdür. Ilk tahsilini dogdugu kasabada yapti. Orta tahsiline Linz sehrinde basladi. O siralarda, ilerde memur olmasini isteyen babasiyla zitlasiyor, ileride ressam olmak istedigini söylüyordu. Sevmedigi dersleri asiyor, hiç ilgilenmiyordu (ileride ögretmenlerini çok sert biçimde elestirmis, sadece tarih ögretmenini çok sevdigini ve ona çok sey borçlu oldugunu belirtmistir).

    On üç yasinda tüberkülozdan babasini kaybetti. Daha sonra agir bir ciger hastaligi geçirmis, bir yil kadar okuldan ayri kalmis, okuldan ayrilmak için aradigi firsati yakalamistir. Daha sonra okuldan ayrilmis, 16 yasindan 19 yasina kadar annesinin parasiyla keyfince yasamis, annesinin yasadigi mali sikintiya ragmen para kazandiracak hiçbir iste çalismamistir. Bu siralar tek yaptigi sey arada bir resim yapmak ve kahvehanelerde arkadaslarina siyasi nutuklar çekmekti (daha sonra bu yillardan hayatinin en güzel yillari olarak bahseder). On dokuz yasina geldigi 1907 yilinda annesini kaybetti.

    Ressam olma ümidiyle Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sinavina girdi ancak basarisiz oldu. Bir süre, yapip sattigi resimlerden kazandigi parayla, sefalet içinde yasadi. 1912'de Viyana'dan Münih'e geldi.

    1914'de I. Dünya Savasi çikinca Hitler, Bavyera ordusuna gönüllü olarak girdi. Alman maglubiyetinden sonra Hitler, arkadasi mühendis Feder ve alti kisi tarafindan kurulmus olan Alman Isçi Partisi isimli gizli bir firkaya katildi ve kisa sürede bu firkanin reisi oldu. Firkanin adini NSDAP (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei/ Nasyonal Sosyalist Alman Isçi Partisi) olarak degistirdi ve nüfuzunu arttirdi. Taraftarlarina kisaca "Nazi" ismi verildi. Kendisine de, taraftarlari, rehber anlamina gelen "Führer" lakabini verdiler. Parti 25 maddelik bir program hazirladi. Bu programin ilk maddesi Almanya'yi Versay'in zilletinden kurtarmak idi. Alman vatandasliginin yalniz Alman kanini tasiyanlara hasredilmesi lazim gelecegi programin temel maddelerindendi. Ayni zamanda büyük sermayeyi devlestirmek de yine programin esaslarindan birini teskil eder. Völkischer Beobachter adli gazeteyi yandaslari çikariyordu. Josef Goebbels bu gazetenin tamamen parti bülteni halini almasini sagladi. Gazetede partisinin fikirlerini açiklayan makaleler yayinladi.


    Adolf Hitler ve Benito Mussolini Yugoslavya gezisinde.

    Siyasi Kariyeri

    1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için tesebbüslerde (Birahane Darbesi) bulundu fakat basarili olamadi. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdi. Bu kitap, partinin bundan sonraki faaliyetlerine yön verdi. 1924 ve 1929 yillari arasinda partisi basarisiz oldu. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi (1929). 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oylari Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, sehirlerden daha fazla kirsal bölge ve kasabalardan, isçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi.

    1932 yilinda yapilan üçüncü genel seçim, 31 Temmuz tarihlidir. Seçim sonuçlarindan yine parlamentoda çogunlugu saglayabilen bir parti çikmamistir. Toplam oylarin yüzde 37sini alan Nazi partisi, parlamentoda çogunlugu saylayamamakla birlikte en çok sandalye sayisina sahip partiydi.

    1933 yilinin Ocak ayinda, Komünistlerin bir genel grevle tüm ekonomiyi islemez hale getirerek bir devrimci durum yaratacaklari ya da ülkede içsavas çikacagi konusundaki endiseler o derece derinlesmisti ki, Cumhurbaskani Paul von Hindenburg Hitleri, Katolik Merkez Partiyle bir koalisyon kurarak istikrarli bir hükümet kuracagi umuduyla basbakan atamistir.

    Ancak Katolik Merkez Partiyle bir anlasma saglanamadi. Milliyetçi Partinin de destegini alan Hitler, ülkeyi yeniden bir genel seçime götürmüstür.

    Hükümette olmak dolayisiyla devletin tüm olanaklarini kullanan bir seçim kampanyasi yürütülmüstür. Öte yandan Hitler, hiçbir sekilde ulusalci bir sosyalist olmadigini, gerçekte ne oldugunu çok net bir sekilde, gereken yerlere anlatabilmisti. Bu seçim kampanyasi sirasinda endüstri ve finans-sigorta devlerinden büyük miktarda mali destek sagladilar.

    27 Subat 1933 aksami Reichstagta bir yangin çikmistir. Kundaklama oldugu ortadadir. Sorusturma kisa sürede polisi Marinus van der Lubbe adindan yari-deli bir komüniste götürdü. Yangini çikaranin kendisi oldugunu itiraf etti.

    Ertesi gün, Hitler Hindenburga, anayasanin kisi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini ortadan kaldiran bir kararname imzalatti. Izleyen günlerde Nazi partisi ve Milliyetçiler disindaki tüm partilerin yayinlari ve seçim çalismalari durduruldu.

    Herseye ragmen 5 Mart 1933 günü yapilan seçimlerde Nazi partisinin oylari yüzde 44 düzeyinde kalmistir. Milliyetçi partilerin oylari düsmüs olmakla birlikte parlamentoda çogunluk saglanabiliyordu.

    Seçimlerin hemen ertesinde parlamentodan bir yetki kanunu çikartildi. Bu kanun, Reichstagin tüm yetkilerini dört yil süre ile kabineye devrediyor, ve çalismalarina bu süre için ara veriyordu.

    Ancak böyle bir kanun için parlamentoda üçte iki çogunluk karari gerekmektedir. Bu çogunluk kararinin nasil saglandigi Nürnberg Mahkemeleri tutanaklarina da geçmistir. Oylamanin yapilacagi gün parlamento SA tarafindan kusatilmis, bazi Sosyal Demokrat parlamenterler içeri alinmamistir. Zaten 81 komünis parlamenter de seçimlerden önce göz altina alinmisti.

    23 Mart 1933 günkü parlamento oturumunda Halkta ve Almanyadaki Sikintinin Kaldirilmasina Dair Kanun (Gesetz zur Behebung der Not von Volk und Reicht) adindaki yetki tasarisi kabul edilmistir.

    Bu kararnameyle yürütme ve yasama erklerini eline almistir. Hemen ardindan diger partileri yasakladi. Büyük bir propaganda faaliyeti yürüterek ve olaganüstü hitabet ve ikna kabiliyetini kullanarak bütün Alman halkini Nazi bayragi altinda birlestirdi. Kendisini, Almanlarin yanilmaz büyük lideri ilan etti ve halki da buna inandirdi. Bundan sonra Alman halki ölümüne kadar Hitler'in pesinden körü körüne gitmistir.

    Halka, ülkeyi içinde bulundugu durumdan kurtaracagina söz verdi ve bu yolda çalismalarina basladi. Almanya'da asiri artis gösteren issizligi savas hazirligi için kullanarak, is sahasi olusturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar insa ettirdi.

    Ülkedeki bütün aksakliklarin nedeni olarak Yahudileri ve çingeneler gibi bazi azinliklari gösteriyor, Alman irkinin üstün irk oldugunu söylüyordu. Bütün bir Alman halkini da bunlara inandirmayi basardi ve tarihin en büyük soykirim faaliyetine giristi. Bütün Yahudileri toplama kamplarinda topladi. Çalisabilecek durumda olanlar ayrildiktan sonra digerleri gaz odalarinda öldürülüp, firinlarda yakildilar. (Bu faaliyetler sadece Almanya'da degil, daha sonra isgal edilen bütün ülkelerde de gerçeklestirildi. Bu sekilde tüm Avrupa'da yaklasik olarak 5.5 milyon Yahudi ve yarim milyon çingene öldürüldü.) Alman irkini iyilestirmek adina, binlerce zihinsel engelli insan da hastanelerde, verilen gizli emirlerle öldürülmüstür.

    Hitler, tüm Almanca konusan insanlari bir çati altinda toplamak istiyordu (Avusturya ile Almanya sinirinda bulunan bir kasabada dogmasi bunun nedenlerinden biri olarak gösterilir). Bu amaçla önce Avusturya'yi, daha sonra Çekoslavakya ve Polonya'yi isgal etti. Bu isgaller, Ikinci Dünya Savasi'ni baslatan kivilcim oldu. Bati Avrupa ülkelerini ve Rusya'yi karsisina aldi. Bu cephe genisligi II. Dünya Savasi'nin sonucunu belirleyen en önemli etken oldu. Napolyon'un yaptigi hatayi tekrarlayarak kisin Rusya'ya savas açmasi ve daha sonradan Amerika Birlesik Devletleri'nin de savasa dahil olmasi yenilgiyi hazirladi. Savas sonucunda Almanya'nin yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizligin iyice artmasi üzerine 30 Nisan 1945'te Berlin'de karisi Eva Braun'la birlikte ayni anda siyanür hapi içip, önce Eva Braun'u sonrada kendisini bir silah vasitasiyla vurarak intihar etti. Kendi istegiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakilmistir. Hitler'in bunu istemesinin sebebinin Sovyet ordusu tarafindan yakalanip teshir edilmek istememesi oldugu iddia edilmektedir. Tüm bu 'resmi' hikayeye ragmen Hitler'in sonuyla ilgili çesitli iddialar 'komplo teorileri' seviyesinde de olsa hala tartisilmaktadir.

    Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdirmistir: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir hinç çigligidir. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolsevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nin gelecegini tartismasiz bu olgu belirleyecektir. Hitler, savasa girmekte hakli oldugunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalanci generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayati boyunca topladigi sanat eserleriyle dogdugu sehir olan Linz'de bir müze kurulmasini istedi. Tüm sahsi mallarini partiye eger parti kalmamissa devlete biraktigini söylüyordu.

    Anahtar klimeler : Adolf Hitler , Adolf Hitler in Hayatı , Adolf Hitler in resimleri , Almanya , Nazi , Adolf Hitler katliamı ...

    main-board.com
#17.06.2007 23:11 0 0 0
  • kim ne derse desin ben bu adamı harbi severim
#18.06.2007 01:02 0 0 0
  • masum değil ama fazlasıyla günah keçisi olmuş bir diktatör
#19.06.2007 23:35 0 0 0
  • Alman vatandasliginin yalniz Alman kanini tasiyanlara hasredilmesi lazim gelecegi programin temel maddelerindendi.

    YahudiLer de DinLerine Sonradan KimSenin GiremeyeCeqini SöLerLer, Inanı$Ları BöLedir we LanetLenmi$ Bi MiLLettir...

    BeLki HitLer Ya$amı$ oLSa aLmanLar Içinde BöLe DiCektik, Kim BiLir... ¿
#20.06.2007 07:29 0 0 0
  • noimage


    Adolf Hitler

    Adolf Hitler, 20 Nisan 1889 yılında Yukarı Avusturya'nın Braunau kasabasında doğdu. İlk tahsilini doğduğu kasabada, orta tahsilini Linz şehrinde yaptı. On üç yaşında tüberkülozdan babasını (Hitler'in memur olmasını isteyen babası Alois Hitler ile arası açılmıştı çünkü kendisi sanatçı olmak istiyordu), on altı yaşında annesini kaybetti. Orta öğrenimini bitirince ressam olma ümidiyle Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sınavına girdi ancak başarısız oldu. Alman Tarihi derslerinde Akademideki profesörlerin Yahudi olduğu, ve Yahudilere karşı ilk kinin burada oluştuğu anlatılır. Bir başka teze göre ise Hitler'in annesinin ölüm anında gelen doktor bir yahudiydi. Adolf Hitler annesinin ölümünü kabullenemeyip, bu yahudi doktoru sorumlu tuttu. 1912'de Viyana'dan Münih'e geldi. 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler, Bavyera ordusuna gönüllü olarak girdi. Alman mağlubiyetinden sonra Hitler, arkadaşı mühendis Feder ve altı kişi tarafından kurulmuş olan Alman İşçi Partisi isimli gizli bir fırkaya katıldı ve kısa sürede bu fırkanın reisi oldu. Fırkanın adını NSDAP (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei/ Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) olarak değiştirdi ve nüfuzunu arttırdı. Taraftarlarına kısaca "Nazi" ismi verildi. Kendisine de, taraftarları, rehber anlamına gelen "Führer" lakabını verdiler. Parti 25 maddelik bir program hazırladı. Bu programın ilk maddesi Almanya'yı Versay'ın zilletinden kurtarmak idi. Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlara hasredilmesi lazım geleceği programın temel maddelerindendi. Aynı zamanda büyük sermayeyi devleştirmek de yine programın esaslarından birini teşkil eder. Völkischer Beobachter adlı gazeteyi yandaşları çıkarıyordu. Josef Goebbels bu gazetenin tamamen parti bülteni halini almasını sağladı. Gazetede partisinin fikirlerini açıklayan makaleler yayınladı.


    Hitler halkı Nazi selamı ile selamlıyor1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Mücadelem) isimli bir kitapta fikirlerini yazdı. Aynı zamanda partinin yeni teşebbüslerini hazırladı. 1924 ve 1929 yılları arasında partisi başarısız kaldı. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi. 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölgeler ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi.

    Seçimle işbaşına gelen Adolf Hitler kısa zamanda anayasa değişikliği hakkını elde etti. Hemen ardından diğer Partileri yasakladı. Almanya'da aşırı çoğalan işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak, iş sahası açtı. Ülke genelinde otobanlar inşa ettirdi. Batı Avrupa ülkelerini ve Rusya'yı karşısına aldı. Bu cephe genişliği II. Dünya Savaşı'nın sonucunu belirleyen en önemli etken oldu. Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması üzerine 30 Nisan 1945'te Berlin'de karısı Eva Braun'la birlikte siyanür hapı içmiş, karısı ölmüş ama kendisi ölmemiş, bunun üzerine ağzına bir kurşun sıkarak intihar etmiştir. Böylelikle Almanya'da Nazi İktidarı sona ermiştir.

    Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdırmıştır: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir hınç çığlığıdır. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nın geleceğini tartışmasız bu olgu belirleyecektir. Hitler, savaşa girmekte haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalancı generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayatı boyunca topladığı sanat eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye eğer parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu.


    HAKKINDA YAZILANLAR

    1.Yabancıların Gözüyle Hitler
    Hitler'in Dünyaya Bakışı
    Osman Öndeş
    Boğaziçi Yayınları

    2.Nazi Kadınları
    Anna Maria Sigmund
    Doğan Kitapçılık / Dünya Tartışıyor Dizisi

    Adolf Hitler'in kadınları cezbeden ve zaman zaman büyük mitinglerde kitle histerisine yol açan bir gücü vardı. Toplumun kalburüstü tabakasına mensup kadınlar, hayranlık duydukları Hitler'e iktidara giden yolu açtılar. Hanna Reitsch, Leni Riefenstahl ve Winifred Wagner gibi gözde kadınlar, ününü artırdılar. Yeğeni Geli Raubal Hitler yüzünden intihar etti, Eva Braun beraber ölüme gitti. Tabii ki Hitler'in yardımcılarının yanlarında da kadınlar yer alıyordu, günümüzde az tanınıyor olsalar da. Bu kadınlar nasıl bir yaşam sürdüler? Sahne gerisinde resmi olarak hangi rolleri üstlendiler? Magda Goebbels, 1945 yılında altı çocuğunu birden öldürme kararını nasıl verdi? Carin ile Emmy, Göring'in morfin bağımlılığı konusunda ne düşünüyordu? Henriette von Schirach, kocası 60 000 Viyanalı Yahudi'yi toplama kamplarında yolladığında neler hissetti? Unity Mitford ve nasyonal sosyalizmin diğer seçkin kadınları, propagandası yapılan "Erkek halka, kadın aileye sahip çıkar" idealine uydular mı? Anna Maria Sigmund bütün bu sorulara cevap arıyor. Sonuç, Nazi Almanyası'nda kadınların durumuyla ilgili büyüleyici bir kitap.
#30.07.2007 12:20 0 0 0
  • @ FireBlade

    Konun, Diqer Konu iLe BirLe$tiriLdi...

    Konu Açmadan ÖnCe Arama Yapınız...
#30.07.2007 15:30 0 0 0
  • (Bakınız : Kör öldü badem gözlü oldu) kendisini ve yaptıklarını şiddetle kınıyorum
#30.07.2007 22:24 0 0 0
  • adolf hitler başka ırklaarın kendi ırkının üstüne geçeceği korkusuyla böle bi katliam uygulamıştır kendisini aciz bi insan olarak görüorum yaptığı iğrençlikleri filmlerinde we kitaplarında gördümm imzamdaki gibi hiç kimse yasattığını yasamadan ölemezmişş kendisidee sefil bi şekilde geberdi gitti işteee
#31.07.2007 12:29 0 0 0
  • @tutsakbulut adlı üyeden alıntı:
    kim ne derse desin ben bu adamı harbi severim
    Orijinali Göster...


    aynen bende severim bu adami

    hatta burdaki almanlari kizdiroyum
    onlar sevmezler hitleri
#31.07.2007 14:10 0 0 0
  • Adolf Hitler (d. 20 Nisan 1889, Braunau, Yukarı Avusturya - ö. 30 Nisan 1945, Berlin, Almanya), 1933 itibari ile Almanya'nın başbakanı ve 1934'den ölümüne kadar Almanya'nın "Führer"(Lider) iydi. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi(NSDAP)'nin kurucusu ve lideriydi.

    Hitler, Almanya'da Birinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan krizden güç kazandı. Propaganda ve karizmatik bir dille, alt ve orta tabakanın ekonomik istemlerine ümit veriyordu; bunun yanında da belli bir seviyede nasyonalizm, anti-semitizm ve anti-komünizm de sunuyordu. Ekonominin tekrar kurulması, yeniden silahlandırılmış bir ordu ve totaliter ve faşist bir rejimle; Hitler saldırgan bir dış politika izleyerek Alman "yaşam alanı"nı (Lebensraum) genişletmek amaçıyla Polonya'ya saldırdı. Hızlı saldırgan savaş taktikleri ile Avrupa'nın büyük bölümünü istila etti. ABD'nin 2. Dünya Savaşı'na katılımı ve Rusya'ya lojistik desteği sonucu gerilemeye başlayan Alman ordusu, sonunçta müttefiklerin Berlin'e girmesi ile 3. İmparatorluk tarihe karıştı. İntihar eden Hitler'in yakılmış cesedi ise büyük bir ihtimalle Kızıl Ordu tarafından yok edildi. Nazi'lerin ırkçılığı sonucu yaklaşık 11 milyon kişi savaşta öldürüldü. Bunların arasında 6 milyon musevi vardı, ve Yahudi Soykırımı olarak tanındı. Hitler'in başlattığı 2.Dünya Savaşı boyunca toplam 62 milyon insan hayatını kaybetmiştir.

    Savaşın son günlerinde Rusya'nın Kızıl Ordu'su tarafından istila edilen Berlin'de; Hitler, eşi Eva Braun ile Berlin'deki yeraltı sığınağında intihar etti. Yakılan cesetleri daha sonra ortadan kaybolmuşsa da, Kızıl Ordu tarafından yok edildikleri tahmin edilmektedir.

    Çocukluğu ve İlk Gençlik Yılları [değiştir]
    Hitler'in çocukluğuAdolf Hitler, 20 Nisan 1889 yılında Almanların yoğunlukta olduğu Yukarı Avusturya'nın Braunau kasabasında doğdu. Avusturya vatandaşı idi. Bir gümrük memuru olan Alois Hitler (1837-1903) ve Klara Poelzl (1860-1907) 'ün beş çocuğundan üçüncüsüdür. İlk tahsilini doğduğu kasabada yaptı. Orta tahsiline Linz şehrinde başladı. O sıralarda, ilerde memur olmasını isteyen babasıyla zıtlaşıyor, ileride ressam olmak istediğini söylüyordu. Sevmediği dersleri asıyor, hiç ilgilenmiyordu (ileride öğretmenlerini çok sert biçimde eleştirmiş, sadece tarih öğretmenini çok sevdiğini ve ona çok şey borçlu olduğunu belirtmiştir).

    On üç yaşında tüberkülozdan babasını kaybetti. Daha sonra ağır bir ciğer hastalığı geçirmiş, bir yıl kadar okuldan ayrı kalmış, sonrada maddi sorunlar nedeniyle okula geri dönememiştir. Annesine bakma sorumluluğuyla inşaatta işçi olarak çalışmaya başladı. Gençliğinde kazandığı küçük miktarda paranın önemli bir kısmını kitaplara ayırıyordu. İçindeki anti-semitizim(yahudi düşmalığı) ise o zamanlar başlamıştır. İlk başlarda bu fikre karşı çıksada yahudilerin birbirlerini kültür, sanat, politika, iş hayatı gibi bütün alanlarda kayırdıklarını düşünmeye başlayınca, Yahudileri sevmemeye başlamştır. Kendisi bu konuyu şöyle der: "Ne zaman bir tiyatro gösterisi, bir müzik abartılsa yahudi yapımı bir şey olduğunu görüyordum. Bunu abartanlarda yahudilerdi. Bir çok alanı ele geçirdikleri için tüm alanlarda birbirlerini kayırıyorlardı. Güzel bir alman yapıtı 10 üzerinden 5 alamazken yahudi yapıtları 10 alıyordu. Bu yüzden bir anti-semitist olmaya karar verdim."

    Babasız ve parasız zor yaşam şartlarının üstüne bir de on dokuz yaşına geldiği 1907 yılında annesini kaybetti. Annesiyle hep ayrı bir bağ olduğundan söz eder ve o öldüğünde babasının ölümünden daha fazla üzüldüğünü anlatır.


    Adolf HitlerRessam olma ümidiyle Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sınavına girdi ancak başarısız oldu. Bir süre, yapıp sattığı resimlerden kazandığı parayla, sefalet içinde yaşadı. 1912'de Viyana'dan Münih'e geldi.

    1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler, Bavyera ordusuna gönüllü olarak girdi. Alman mağlubiyetinden sonra Hitler, arkadaşı mühendis Feder ve altı kişi tarafından kurulmuş olan Alman İşçi Partisi isimli gizli bir fırkaya katıldı ve kısa sürede bu fırkanın reisi oldu. Fırkanın adını NSDAP (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei/ Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) olarak değiştirdi ve nüfuzunu arttırdı. Taraftarlarına kısaca "Nazi" ismi verildi. Kendisine de, taraftarları, rehber anlamına gelen "Führer" lakabını verdiler. Parti 25 maddelik bir program hazırladı. Bu programın ilk maddesi Almanya'yı Versay'ın zilletinden kurtarmak idi. Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlara hasredilmesi lazım geleceği programın temel maddelerindendi. Aynı zamanda büyük sermayeyi devleştirmek de yine programın esaslarından birini teşkil eder. Völkischer Beobachter adlı gazeteyi yandaşları çıkarıyordu. Josef Goebbels bu gazetenin tamamen parti bülteni halini almasını sağladı. Gazetede partisinin fikirlerini açıklayan makaleler yayınladı.


    Siyasi Kariyeri [değiştir]
#17.08.2007 17:27 0 0 0
  • Siyasi Kariyeri [değiştir]
    Hitler'in, Mein Kampf (Kavgam) adlı kitabı
    Adolf Hitler ve İngiltere başbakanı Lloyd George
    Adolf Hitler ve İngiltere başbakanı Neville Chamberlain1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde (Birahane Darbesi) bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdı. Bu kitap, partinin bundan sonraki faaliyetlerine yön verdi. 1924 ve 1929 yılları arasında partisi başarısız oldu. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi (1929). 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi.

    1932 yılında yapılan üçüncü genel seçim, 31 Temmuz tarihlidir. Seçim sonuçlarından yine parlamentoda çoğunluğu sağlayabilen bir parti çıkmamıştır. Toplam oyların yüzde 37'sini alan Nazi partisi, parlamentoda çoğunluğu sağlayamamakla birlikte en çok sandalye sayısına sahip partiydi.

    1933 yılının Ocak ayında, Komünistlerin bir genel grevle tüm ekonomiyi işlemez hale getirerek bir "devrimci durum" yaratacakları ya da ülkede içsavaş çıkacağı konusundaki endişeler o derece derinleşmişti ki, Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg Hitler'i, Katolik Merkez Parti'yle bir koalisyon kurarak istikrarlı bir hükümet kuracağı umuduyla başbakan atadı.

    Ancak Katolik Merkez Parti'yle bir anlaşma sağlanamadı. Milliyetçi Parti'nin de desteğini alan Hitler, ülkeyi yeniden bir genel seçime götürdü.

    Hükümette olmak dolayısıyla devletin tüm olanaklarını kullanan bir seçim kampanyası yürütülmüştür. Öte yandan Hitler, hiçbir şekilde ulusalcı bir sosyalist olmadığını, gerçekte ne olduğunu çok net bir şekilde, gereken yerlere anlatabilmişti. Bu seçim kampanyası sırasında endüstri ve finans-sigorta devlerinden büyük miktarda mali destek sağladılar.

    27 Şubat 1933 akşamı Reichstag'ta bir yangın çıkmıştır. Büyük ihtimalle Nazi partisi tarafından yapılmıştır. Soruşturma kısa sürede polisi Marinus van der Lubbe adından yarı-deli bir komüniste götürdü. Yangını çıkaranın kendisi olduğunu itiraf etti.

    Ertesi gün, Hitler Hindenburg'a, anayasanın kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini ortadan kaldıran bir kararname imzalattı. İzleyen günlerde Nazi partisi ve Milliyetçiler dışındaki tüm partilerin yayınları ve seçim çalışmaları durduruldu.

    5 Mart 1933 günü yapılan seçimlerde Nazi partisinin oyları yüzde 44 düzeyine çıkmıştır. Milliyetçi partilerin oyları düşmüş olmakla birlikte parlamentoda çoğunluk sağlanabiliyordu.

    Seçimlerin hemen ertesinde parlamentodan bir "yetki kanunu" çıkartıldı. Bu kanun, Reichstag'ın tüm yetkilerini dört yıl süre ile kabineye devrediyor, ve çalışmalarına bu süre için ara veriyordu.

    Ancak böyle bir kanun için parlamentoda üçte iki çoğunluk kararı gerekmektedir. Bu çoğunluk kararının nasıl sağlandığı Nürnberg Mahkemeleri tutanaklarına da geçmiştir. Oylamanın yapılacağı gün parlamento SA tarafından kuşatılmış, bazı Sosyal Demokrat parlamenterler içeri alınmamıştır. Zaten 81 komünist parlamenter de seçimlerden önce göz altına alınmıştı.

    23 Mart 1933 günkü parlamento oturumunda "Halkta ve Almanya'daki Sıkıntının Kaldırılmasına Dair Kanun (Gesetz zur Behebung der Not von Volk und Reicht) adındaki yetki tasarısı kabul edilmiştir.

    Bu kararnameyle yürütme ve yasama erklerini eline almıştır. Hemen ardından diğer partileri yasakladı. Büyük bir propaganda faaliyeti yürüterek ve olağanüstü hitabet ve ikna kabiliyetini kullanarak bütün Alman halkını Nazi bayrağı altında birleştirdi. Kendisini, Almanların yanılmaz büyük lideri ilan etti ve halkı da buna inandırdı. Bundan sonra Alman halkı ölümüne kadar Hitler'in peşinden körü körüne gitmiştir.


    Adolf Hitler ve Benito Mussolini Yugoslavya gezisindeHalka, ülkeyi içinde bulunduğu durumdan kurtaracağına söz verdi ve bu yolda çalışmalarına başladı. Almanya'da aşırı artış gösteren işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak, iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa ettirdi.

    Ülkedeki bütün aksaklıkların nedeni olarak Yahudileri ve çingeneler gibi bazı azınlıkları gösteriyor, Alman ırkının üstün ırk olduğunu söylüyordu. Bütün bir Alman halkını da bunlara inandırmayı başardı ve tarihin en büyük soykırım faaliyetine girişti. Bütün Yahudileri toplama kamplarında topladı. Çalışabilecek durumda olanlar ayrıldıktan sonra diğerleri gaz odalarında öldürülüp, fırınlarda yakıldılar. (Bu faaliyetler sadece Almanya'da değil, daha sonra işgal edilen bütün ülkelerde de gerçekleştirildi. Bu şekilde tüm Avrupa'da yaklaşık olarak 5.5 milyon Yahudi ve yarım milyon çingene öldürüldü.) Alman ırkını iyileştirmek adına, binlerce zihinsel engelli insan da hastanelerde, verilen gizli emirlerle öldürülmüştür.

    Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması üzerine 29 Nisan 1945'te Berlin'de karısı Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce Eva Braun'u sonrada kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar etti. Kendi isteğiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakılmıştır. Hitler'in bunu istemesinin sebebinin Sovyet ordusu tarafından yakalanıp teşhir edilmek istememesi olduğu iddia edilmektedir. Tüm bu 'resmi' hikayeye rağmen Hitler'in sonuyla ilgili çeşitli iddialar 'komplo teorileri' seviyesinde de olsa hala tartışılmaktadır.

    Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdırmıştır: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir hınç çığlığıdır. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nın geleceğini tartışmasız bu olgu belirleyecektir. Hitler, savaşa girmekte haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalancı generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayatı boyunca topladığı sanat eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye eğer parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu.

#17.08.2007 17:28 0 0 0
  • EMEĞİNE SAĞLIK
#17.08.2007 17:34 0 0 0
  • Harp,Harp,Harp diyen ve Alman ırkının üstünlüğünü iddia eden Faşist lider.
#17.09.2007 21:06 0 0 0
  • konuyu açan arkadasım bilgi için teşekkürler
#09.05.2008 14:29 0 0 0
  • Hitler yanlıları olan neo naziler değil mi Türklerin evlerini yakıp çocukları öldürenler.nasıl sevilir dünyayı kana bulamış faşist bir diktatör şaşırıyorum.sonu da bir diktatörün sonu gibi oldu.
#09.05.2008 16:02 0 0 0
  • @TMOLOS adlı üyeden alıntı:
    Hitler yanlıları olan neo naziler değil mi Türklerin evlerini yakıp çocukları öldürenler.nasıl sevilir dünyayı kana bulamış faşist bir diktatör şaşırıyorum.sonu da bir diktatörün sonu gibi oldu.
    Orijinali Göster...








    siempre GALLO
#09.05.2008 19:41 0 0 0
  • bu adam gecmıs yuzyılların en buyuk zalımlerınden bırıdır bıde bosnakları katleden sırp lıder veeee arıel saron bunlar hıtoşun gergedanları ne kadar cok bırbırlerıne benzıyor aman allahım bu dunya bole zalımlerı fazla kaldırmaz heyyy heyyy :))) hayttttt hıtler :)
#18.06.2008 20:18 0 0 0
  • Adolf Hitler İle İlgili Konular Birleştirildi..
#23.06.2008 12:24 0 0 0
  • Kendisi de baba tarafından yahudi olan bu ruh hastası cehennemin ta kendisi olan Hitler'in maskesi düştüğünde milyonlarda yaşamını yitirmişti. Ve dahası...
    Şimdilerde ise: Hollandalı'lılar kimi pankartlara da şöyle yazmışlar: " Heil Bush"!...
    Savaş- vahşet devam etmiyor mu hâlâ?
#23.06.2008 14:13 0 0 0