KAYSERİ

Son güncelleme: 16.05.2010 15:04
  • KAYSERİ
#09.02.2005 17:43 0 0 0
  • Kayseri

    Kayseri

    Mazaka, Kaisareia, Kayseri... 6000 yıllık bir şehir... M.Ö. 2000 yıllarında Anadoluya gelen Hititler, Kayseri yakınlarında Kültepeyi (Kaniş) kurmuş. M.Ö. de Mazaka adıyla Bağımsız Kapadokya Krallığının başkenti olan şehirde inanmayacaksınız belki ama 400 bin kişi yaşıyordu. M.S. 1782 de Roma eyaleti olan bölgenin başkenti olan şehrin adı artık Kaisareiadır. Bizans, 691 ve 721 yılları arasında Arap akınlarına uğrayan kent 1071 de Selçukluların egemenliğine geçer. Şehir daha sonra sırasıyla Danişmendliler, Moğollar, Eretna Beyliği ve 1398 yılında da Osmanlıların yönetimine geçer.

    Nihayet 1463 yılında Fatih Sultan Mehmet şehri Karamanoğulları''ndan alarak Osmanlılara bağlamıştır. Osmanlılar zamanında Kayseri, 1511''de Şahkulu ve Celali isyanları, 16. yy. sonrası Karayazıcı isyanı, 1624''te de Abaza Mehmet Paşa isyanı gibi önemli siyasi olaylara sahne olmuştur.

    18. yüzyılda ise, devletin sıkıntılarından faydalanarak hanedan ailelerinin ortaya çıkması, eşkiyanın artması şehrin sosyal ve ticart hayatını etkileyen en önemli olaylardır. Bu arada, şehir 1717 ve 1835 yıllarında iki büyük zelzele geçirmiş, harap olmuştur. Kayseri, XIX. yüzyıl sonlarında Ankara vilayetine bağlı Kayseri Sancağı''nın merkezi olmuştur.

    Kurtuluş Savaşı sırasında Develi''nin Bakırdağ bucağı bir süre Fransız işgali altında kalmıştır. Yunanlıların Haymana''ya kadar ilerlemesi üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 24 Temmuz 1921''de hükümet merkezinin Kayseri''ye taşınmasına ve Ankara halkının da Kayseri''ye göç etmesine karar vermiştir. Kayseri''deki lise binası TBMM toplantıları için hazır duruma getirilmiştir.

    Kayseri bağımsız sancak merkezi iken; 1924 Anayasası ile vilâyet yapılmış, Cumhuriyet''in ilk yıllarında 39.500 nüfuslu, harap, küçülmüş, fakirleşmiş bir şehir halini almıştır. 1927 yılında demiryolu hattının şehre ulaşması ile ulaşımda büyük bir gelişme olmuştur. Kayseri Tayyare Fabrikası ile 1935''te Sümerbank Bez Fabrikası''nın kuruluşu, Kayseri''yi bir sanayi şehri yapmıştır. Daha sonra 1950''li yıllarda şehirde büyük bir imar faaliyeti yapılmış, Türkiye''de ilk defa "Sanayi Sitesi" kurulmuş, birçok özel fabrika ve Kayseri Şeker Fabrikası açılmıştır. Kayseri bugün Orta Anadolu''nun sanayi ve ticaret merkezi olma gururunu taşırken, kültür ve turizm yönünden de büyük atılımlar içindedir.

    noimage
#09.02.2005 19:11 0 0 0
  • Bir Kayserili olarak sanırım buradaki en buyuk görevde bana düşüyor galiba
    cr@ckman genel bi tarihceden bahsetmiş bende resimlerden başlayım

    Bu meshur erciyesimiz
    noimage

    Erciyes Tekir Yaylası

    noimage

    Erciyes Kayak merkezinden bi görüntü

    noimage

    sultan sazlıgı kuş cennetinden bir kaç resim
    ( sultan sazlıgı binlerce kuş ceşidine özelliklede türlerinin son örneklerini temsil eden binlerce tür kuşa ev sahipligi yapmakta )

    noimage
    noimage
    noimage


    İşteeee Burada Güzelim KayserimiZ..!!!

    noimage

    inşaat sektörümüz oldukca ilerlemiş mimari olarak bi hayli ilerde bulunmaktayız

    noimage

    Kayseri Kalesi

    noimage

    noimage

    noimage
#22.02.2005 01:25 0 0 0
  • İç Anadolu'nun Kızılırmak bölümünde yer alan Kayseri ili, kuzeyde Yozgat ve Sivas, batıda Niğde ve Nevşehir , güneyde Adana güneydoğuda Kahramanmaraş ve doğuda Malatya illeri arasında yer alır.

    Grinwich rasathanesine göre 33 derece 30 dakika doğu boylamı, 38 derece 45 dakika 30 saniye kuzey enleminde bulunan ilimizin yüzölçümü 16.917 km2 ve denizden yüksekliği 1 050 metredir.

    noimage
#22.02.2005 01:29 0 0 0
  • A) SICAKLIK : Kayseri'de karasal iklim hakimdir. iklim, kışlar kar yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. İklim, yaz aylarında olsun, kışın olsun, yüksek yerlerde daha sert, düzlük yerlede daha yumuşaktır. Erciyes Dağı, Kayseri'nin iklimini çevre illerden ayrı bir özelliğe götürür. Daha çok, kışın şehir, diğer illerden daha soğuk olur. Kış aylarında sıcaklık ortalaması Aralık, Ocak ve Şubat'ta 0 derecede seyrederken, yaz aylarında bu hayli yüksektir. Ve şehrin sıcaklığı yıl ortalaması 10.8 santigrat olarak gerçekleşir.


    B) YAĞIŞ : Kayseri'nin merkez ilçede yıllık yağış ortalaması, 366 mm.'dir. Kayseri en çok Mart, Nisan ve Mayıs aylarında yağış almaktadır. Yağışın en az olduğu aylar ise, Haziran, Temmuz ve Ağustos'tur. Özellikle Nisan ayının ortalarında başlayıp Mayıs ortalarına kadar devam eden ''Kırk ikindi'' yağmurları bol bereket getirir. Kayseri'de yılda ortalama 20 gün kar yağar. Şehrin karla kaplı günü yılda 38 günü bulur. Aralık başında yağan kar, Martta genellikle kalkmış olur.


    C) RÜZGARLAR : Kayseri'de daha çok karayel etkilidir. Halk arasında buna, şehir merkezinde ''Gömeçyeli'' de denir. Bundan başka, günbatısı ve kıble rüzgarları da etkilidir. Şehirde özellikle bahar aylarında esen keşişlemenin hızı zaman zaman 125 kilometreyi aşan bu rüzgar, çatıları uçurup, ağaçları devirebilmektedir.


    D) SAYILI GÜNLER : Kayseri'de sıcaklık ve soğuk hava Temmuz ve Ocak aylarında doruk noktaya çıkar. Sıcaklığın 30 derecenin üzerine çıktığı tropik günler 53, sıfırın altına düştüğü donlu günler sayısı ise, 124 gündür. Yıl boyunca hava 105 gün açık, 185 gün bulutlu, 75 gün ise kapalıdır. Sisli gün sayısı 18 günü bulmaktadır.



    METEOROLOJİK BAZI ORTALAMALAR

    Günlük ortalama sıcaklar 11 oC

    Ortalama en yüksek sıcaklık 30.9 oC

    Ortalama en düşük sıcaklık -6.6 oC

    Soğuk ve Sıcaklık arası farkı -32.5 oC

    Günlük Ortalama nisbi nem % 64

    En düşük nisbi nem %6 Ağustos ayında
    Ortalama yıllık yağış 336.5 Kg/M2

    En çok yağış 555/Kg./M2 1968'de

    En düşük yağış 265 Kg. /M2 1952'de
    Günlük ortalama rüzgar Güneybatıdan 129 km./saat
    En yüksek rüzgar Güneydoğudan 162 Km./Saat
    Ortalama açık günler 1 05

    Ortalama bulutlu günler 185

    Ortalama kapalı günler 75

    Ortalama kar yağışlı günler 20

    Ortalama sisIi günler 17

    Ortalama donlu günler 130

    Ortalama fırtınalı günler 60

    Ortalama toprak sıcaklığı 14 oC



    Kayseri coğrafi yapı itibariyle volkanik bir tabaka üzerindedir. Erciyes'in eski bir yanardağ oluşu ve çevreye milyonlarca ton mağma tabakası bırakması sonucu bu toprak yapısı oluşmuştur. Ancak, şehrin genel jeolojik özelliği Anadolu'nun sahip olduğu yapıdan pek farklı değildir. Tek önemli farkı şehrin deprem kuşağı üzerinde oluşudur. Bunun da Erciyes'in jeolojik oluşumundan kaynakiandığı uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Yalnız bunun da korkulacak bir yanının olmadığı özellikle belirtilmektedir.
#22.02.2005 01:30 0 0 0
  • Kayseri'de göller iki ayrı bölümde ele alınabilir. Birisi sazlık ve bataklık durumundakiler. Sultan Sazlığı ve Engir gölü gibi. Diğeri de Tabii ve baraj gölleri, Tuzgölü, Yedigöller, Sarımsaklı ve Akköy Baraj gölleri gibi.


    TUZ GÖLÜ : Sarıoğlan İlçesinin güneybatısında yer alan göl l9 Km. karedir. Tuz üretimi için elverişli bir göldür. Burada, en derin nokta 15 metreyi bulur. Yaz aylarında suyun buharlaşmasıyla göl yatağı küçülür ve kuruyan kenarlardan tuz elde edilir. Gölün denizden yüksekliği 1.106 metredir.


    YAY GÖLÜ : Develi'de bulunan göl, 20 km. karelik bir alanı kaplar. Bu gölün suyu da tuzludur ve yaz aylarında çekilen gölden tuz elde edilir.



    SARIGÖL : Erciyes Dağının eteklerinde ve Şeyhşaban köyü yakınlarındadır. Denizden 2.335 metre yükseklikteki gölün kapladığı alan 0.13 km.karedir. Tatlı suyu vardır.


    ENGİR GÖLÜ : Kayseri'nin 13 kilomctre kuzeydoğusunda yer alan göl 0.4 km. karelik bir alanı kaplar. Engil Gölünün yüzölçümü ise 40 hektar­dır. Büyük bir bölüm sazlıkla kaplıdır. Gesi tarafından çıkan çaylar buraya dökülür.



    SULTAN SAZLIĞI : Develi ovasının güney kesiminde yer alır. Oldukça büyük bir alanı kaplayan Sazlık, özellikle burasının kuş parkı olmasına elverişlidir. Bugün, Türkiye'deki birçok değişik kuş, yalnızca bu sazlıkta üreyip yaşamaktadır. Bunun İçin de Orman Bakanlığı'nca koruma altına alınmıştır. Sazlıkta berdi üretilip çeşitli alanlarda, özellikle yastık ve hasır üretiminde kullanılmaktadır. Sazlığın içerisinde Eğrigöl ile Sarf gölü adında iki de tabii göl bulunmaktadır.Sultan sazlığının detaylı bilgisi için Sultan Sazlığını tıkılayın.


    AKKÖY BARAJ GÖLÜ : Yeşilhisar'da bulunan bu baraj gölünün su alan 0.92 km. karedir. Bu gölden çevredeki halk faydalanmaktadır. Suyu tatlıdır.


    AMBAR SAZLIĞI : Ambar köyünün batı kesiminde yer alan sazlık, özellikle yaz aylarında, Erciyes dağından eriyen kar sularının düzlükte toprak yüzeyine çıkmasıyla oluşur. Karasazlık diye de tabir edilen bu alan, son yıllarda açılan drenaj kanallarıyla kurutularak tarıma elverişli hale getirilmektedir. Çok geniş alanı kaplayan sazlığın suları Boğazköprü'de Sarımsaklı çayına karışarak Kızılırmağa aktarılmıştır.



    BARAJLAR

    İlimizde bulunan barajlar ise, Sarımsaklı, Ağcaşar, Kovalı ve Akköy barajları­dır. İl merkezinin 30 km. kuzeydoğusundaki Sarımsaklı suyu üzerinde inşa edilen Sarımsaklı Barajı'nın toprak dolgu yüksekliği 38 metre, tepe uzunluğu 578 metre, tepe yüksekliği (denizden yüksekliği) 1208 metre gölün dolgu hacmi 1.5 milyon metreküp ve dolusavak kapasitesi 500 m3/sn.dir.



    SARlMSAKLI BARAJ GÖLÜ Kayseri-Sivas Karayolu üzerinde şehre 30 km. mesafededir. Baraj gölünün alanı 3 km. kareyi bulmaktadır. Burası özellikle yaz aylarında mesire yeri olarak kullanılmaktadır.



    AĞCA-ŞAR BARAJI Kayserilye 100 km. uzaklıkta Yahyalı ilçesinin 9 km. kuzeyinde yer alan Ağca­şar Barajı'nın çevresindeki ağaçlandırma çalışmaları yeni tamamlanmış olup, rek­reasyon alanları henüz tesis edilmemiştir. Sulama amacıyla yapılan toprak dolgu barajın temelden yüksekliği 27 m. dol­gu hacmi 2.4 milyon m3, su depoloma hacmi 66 milyon m3, normal göl hacmi 61 . 70 hm3, aktif göl hacmi 58.1 hm3'tür. Kayserilye 70 km. uzaklıkta Yeşilhisar'ın 4 km. batısında Develi civarına inen.



    AKKÖY BARAJI Derelerden birinin üzerinde kurulu olan Akköy Barajı 42 metre yükseklikte bir beton taş barajının gerisinde derince ve boyu 1 km. olan bir gölete yer verecek şe­kilde yapılmıştır. Baraj çevresi kısmen ağaçlandırılmış olup rekreasyon alanı yoktur.



    KOVALI BARAJIMIZ ise Kayseriye 100 km. uzaklıkta olup, Yahyalı ilçesinin 21. km. batısında yer alır.



    Hisarcık Kasabası'nın güneyindeki Erciyes Kayakevi yakınında Tekir mevkiinde yer alan Tekir Göleti vardır. Çevrenin ağaçlandırılmasına henüz başlanmamıştır. Ayrıca incesu ilçesi­nin 3 km. batısında incesu Sel Kapanı, Erciyes Kasabasının 1 km. güneyinde Zincidere Göleti Panırbaşı ilçesi, Karakuyu Köyü yakınında Karakuyu Göleti, Gesi Kasabasının 2 km. güneyinde Efkere Göleti yer almaktadır.
#22.02.2005 01:31 0 0 0
  • Erciyes Kış Sporları ve Turizm Merkezi, Kayseri şehir merkezine 25 km. uzaklıktadır. Yol asfalt olup, yıl boyunca sürekli ulaşıma açık tutulmaktadır.



    Erciyes Kayak Merkezi, ülke düzeyinde dağ Turizmi ve özellikle kış sporları turizmi açısından, geliştirilmesi gereken bir kaynak özelliği taşımaktadır. Kayseri ili'nin güneyinde Erciyes Dağının doğu ve kuzeybatı yamaçlarında 1800 metre ile 3000 metre arasında yer alan kayak merkezimizden kayak mevsimi uzun, kar ka­Iitesi olumlu, pist uzunlukları ve meyiller kitle sporu turizmi açısından elverişli olup, çeşitli disiplinlerde kayak yarışlarına olanak tanımaktadır. Kayak alanları % 30 ile % 10 arasında değişiklik gösteren eğime sahiptir. Kayak sezonu 15 Kasım­ 1 Mayıs arasında yaklaşık 5 ay sürmektedir.



    Erciyes Kayak Merkezinde şu anda Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne ait 140 yataklı Kayakevi, Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü'ne ait 100 yataklı, Dsi 12. Bölge Müdürlüğü'ne ait 100 yataklı Dinlenme Tesisleri ile Kayseri il Özel idare Müdürlüğü'nce yaptırılıp kiraya verilen üç yıldızlı 106 yatak kapasiteli otel mevcuttur.
#22.02.2005 01:33 0 0 0
  • bende bir kayserili olarak yazılarınıza teşekkür ederim
#15.09.2005 23:51 0 0 0
  • Emeqine SaqLık
#30.09.2005 16:45 0 0 0
  • Bende bir Kayserili olarak bilgilerin icin tesekkur ederim

    Ilimiz bir harika ama tabiki sadece bizim il degil tum Türkiyemizin illeri bir harika !!
#18.10.2005 13:15 0 0 0
  • Kayserinin Tarihi
    Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Kayseri (eski Mazaka, Kaisareia), klasik çağlarda Kapadokya adı verilen bölgededir.
    Kızılırmağın güneyinde bulunan bu bölge, Tuz gölünden Fırat nehrine kadar uzanır. İpek yolu buradan geçer. Bu nedenle her çağda tüm ulusların ilgisini çekmiş ve pek çok uygarlıkların beşiği olmuştur.

    Kayseri, M.Ö. 4000 ile M.S. 2000 olmak üzere 6000 yıllık bir tarihe sahiptir. M.Ö. 2000 yıllarında Anadolu’ya gelen Hititler, Kayseri’ye 22 km uzaklıkta bulunan Kültepe (Kaniş) şehrini kurmuşlardır. Kültepe, Kayseri ovasının en büyük şehri ve Anadolu’nun en büyük höyüklerinden biridir. Kültepe’nin hemen yanında yer alan Karum’da (Pazarşehir) yapılan kazılarda bu döneme ait çivi yazısı ile çeşitli yazılı tabletler bulunmuş ve bu tabletlerden Asurlu tüccarlarla Hititli yerliler arasındaki ticari ilişkilere ait bilgiler elde edilmiştir. Kültepe, M.Ö. 4000 yılından Roma devri sonuna kadar devamlı olarak yerleşme görmüştür.

    Kayseri’nin 68 km kuzeydoğusunda, dağlık bir bölgede Helenistik ve Roma dönemlerinde uzun süre önemli bir kale olarak kullanılan Kululu adlı bir yerleşim yeri daha kurulmuştur. Kültepe ve Kululu, Tabal Krallığının da önemli şehirlerindendir. M.Ö. 11 ve 7’nci yüzyıllarda ise bu krallığın merkezi, Erciyes’in eteğinde yer alan Mazaka şehridir. M.Ö. 6 ve 5’inci yüzyıllarda bu bölge, Med ve Perslerin egemenliğindedir.
    Bağımsız Kapadokya Krallığı M.Ö. 280 yıllarında kurulmuştur. Başkenti yine Mazaka’dır ve bu dönemde 400 bin nüfuslu büyük bir şehirdir.


    M.S. 17 yılında Roma eyaleti haline gelen bu bölgenin yönetimi için Roma’dan vali gönderilmiştir. Yeni eyaletin başkenti Kaisareia’dır (eski Mazaka). Bugünkü Kayseri, adını o dönemde Latince bir isim olan Kaisareia’dan almıştır.
    395 yılında Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu içerisinde kalan Kaisareia, politik alanda olmasa bile ticaret alanındaki önemini günümüze kadar koruyabilmiştir. Kaisareia, nüfusu 400 bin olan ve saray, kitaplık, misafirhaneler, cüzzam hastanesi, kilise gibi yapıların bulunduğu büyük bir şehir konumundadır.


    691 ve 721 yıllarında Kayseri, kısa sürelerle Arapların akınına uğramış ve 1071 yılında Malazgirt zaferinden sonra Türk topraklarına katılmıştır.
    1127 yılında Danişmendlilerin, 1162 yılında ise Anadolu Selçuklularının olan şehir, Selçuklular zamanında Konya’dan sonra ikinci başkent olmuştur. 1244 yılında İlhanlıların saldırısına uğramış, bir süre Moğol-İlhanlı valilerince yönetilmiştir.
    Kayseri, 1343 yılında Eretna Beyliğinin, 1398 yılında Osmanlıların eline geçmiştir. 1402 yılında Ankara savaşından sonra Karamanoğullarının ve Dulkadiroğullarının olan şehir, 1515 yılında Yavuz Sultan Selim’in İran seferi dönüşünde Dulkadiroğullarından alınarak kesin olarak Osmanlı İmparatorluğu’na bağlanmıştır.
    Kayseri, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, önce Karaman, sonra Ankara eyaletine bağlı sancak, daha sonra da Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte vilayet merkezi olmuştur.
#13.11.2005 09:59 0 0 0
  • noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage
#13.11.2005 10:00 0 0 0
  • Erciyes

    İÇ ANADOLUMUZUN Tekir Yaylası üzerinde bulunan ERCİYES Kayak Merkezi (3916) m. Türkiye'nin en gözde manzarası , Kayak öğrenme ve yapmaya en elverişli düzgün pisteine sahiptir. Kayseri ilinin 25 KM güneyinde yükselir. Kayak severler bilir ; Kayak kaymanın zevkini en güzel toz kar verir en güzel toz karı erciyes verir. Toz kar zevkini ve kayağın tadının doruklarına ulaşacağınız erciyeste 8 adet mekanik lift bulun maktadır. Bunlardan 3'ü Baby-lift 3'ü teleski ve 2'si dünyada kayakçıların en çok tercih ettiği telesiyejdir. Bu telesiyejler ZÜMRÜT Limited Şirketinin bünyesinde bulunup Erciyes kayak merkezinin en uzun ve taşıma kapasitesi en fazla olan mekanik tesisidir. 1'inci telesiyej1500m uzunluğunda olup, 2215 rakımdan başlar ve2550 rakımda biter. Daha çok profesyonel kayakçılara hitap eden 2'inci telesiyej 1600 mt uzunluğunda olup sizleri 2550 rakımdan alıp 3000 rakıma ulaştırır. Bu özelliklerinden dolayı Türkiye de bulunan en uzun chair -lifttir.

    Konumu: Kayseri’nin hemen güneyinde yükselir. Yaz tırmanışları için en uygun zaman Mayıs-Ekim ayları arası. Sönmüş genç bir volkan dağ, Orta Anadolu’nun en yüksek doruğudur. Dağın kuzeyinde 700 m. uzunlukta bir dağ buzulu vardır. Doğu yüzünde 2100-2900 m. yükseklikte yer alan Tekir yaylası bir kış sporları merkezidir. Telesiyejden sonra kamp yeri olan Çobanini’ne kışın yürüyerek yaklaşık 2,5-3 saatte gidilir. Tırmanış genellikle Çobanini’nden mola taşına kadar 1 saat sürüyor. Mola taşı tam şeytan deresinin ağzındadır. Buradan, küçük zirve yaklaşık 2-3 saat sürer. Orta Anadolu'nun en yüksek doruğu olan Erciyes Dağı (3916 m.) Kayseri ilinin hemen güneyinde yükselir. Erciyes Dağı, sönmüş bir volkandır. Üzerinde birçok yan volkan konisi bulunur. Dağın yüksek kısımları yılın her mevsiminde kalıcı karlarla örtülüdür. Dağın kuzeyinde ise 1 km. uzunlukta bir dağ buzulu mevcuttur. Erciyes Dağı'nın 1500 m. yüksekliğe kadar olan kesimleri bağlarla kaplidir. Dağın doğu yüzünde 2100-2900 metreler arasında yer alan Tekir Yaylası aynı zamanda bir kış sporları merkezidir. Kayseri şehir merkezine 25 km. uzaklıktadır. Erciyes Kayak Merkezi, ülke düzeyinde dağ turizmi ve özellikle kış sporları turizmi açısından, geliştirilmesi gereken bir kaynak özelliği taşmaktadır. Kayak alanları % 30 ile % 10 arasında değişiklik gösteren eğime sahiptir.
#13.11.2005 10:01 0 0 0
  • Erciyesin Tarihcesi

    Jeologlar, Erciyes'in tarihini 20 milyon yıl öncesine kadar götürürler. Yapılan araştırmalara göre, bugünkü dağ ve çevresi, 20 milyon yıl önce, denizle kaplıydı. Zamanla yerkabuğundaki çatlamalar sonucu, deniz çevresindeki kara parçaları oluştu ve çevre göl halini aldı. Bu iş için milyonlarca yıl geçti ve nihayet l5 milyon yıl kadar önce, bu gölde volkanik patlamalar oldu. ''neojen dönemi'' adı verilen bu devrede meydana gelen bu patlamalar, gölün ortasında bu günkü Erciyes’ten 400 metre daha yüksek koni şeklinde bir dağın oluşmasına sebep oldu. Tepede bulunan krateri iki baca beslediği için, buradan fışkıran lavların iri parçaları göl içerisinde tortulaşarak yeni bir tabaka; ince toz parçaları ise dağın 100 km. ötesine kadar savrularak buralarda kül yığınları meydana getirdi. Bu durum, bu günkü Kayseri’nin çevresindeki hulunan taş ocaklarının teşekkülüne ve Göreme çevresindeki Peri Bacalarının oluşmasına ve özellikle de bimis dediğimiz krater küllerinin çevrede büyük kütleler halinde bulunmasına sebep oldu. Tomarza ve Develi bölgesindeki bimis yatakları, Cırgalan, Güzelyurt, Gesi çevresindeki taş ocakları, ürgüp ve Göremedeki rüzgarın aşındırarak oluşturduğu Peri Bacaları, Erciyes dağının bu dönemde püskürtttüğü lav ve küllerin sonucu meydana geldi. Erciyes dağı, bu ilk oluşumundan sonra, uzlun bir sessizlik dönemine girdi. Bu dönemde, çevresindeki gölün suları çekildi ve kara parçası oluşarak bunda da kırılma ve kaymalar meydana geldi. Tekir Yaylası, Koç Dağı, Sultan Sazlığı teşekkül etti. Dağ, daha sonra yeniden faaliyete geçti. Bunun tarihi de takriben, 2.2-5 milyon yıl önceye rastlar. Bu yeni volkanik hareket, Ali Dağı, Yılanlı Dağı, Beşparmak Dağı ve Kara Siöri dağını meydana getirdi. Bu dönemdeki patlamalarda küçük taş parçaları dağın etrafındaki volkanik tepelerin oluşmasını sağladı. Artık çevre, tamamen kara parçasıdır. Sular çekilerek oluşan arazinin tek bekçisi ise Erciyes'tir. Erciyes Dağı, bu ikinci hareketinden sonra derin bir sessizliğe gömüldü. Bundan takriben bir milyon yıl önceye rastlayan bıı dönem, buzul çağıdır. Erciyes’i de kalın bir buzul tabakası kapladı. Bu; arzın buzullaşma dönemi ya da dördüncü zamanın başlangıcıdır. İnsanoğlu'da bu dönemde ortaya çıktı. Erciyes kendisini, insanoğluna, buzlarla kaplanmış bir halde takdim etti. Bugün o dönemden kalma buz parçalarının yükseklerdeki iki bazat yatağında bulunduğu ifade edilir. Yer kabuğunun oluşumu üzerinde araştırma yapan Uzmanlar, Erciyes dağının meydana gelişini böylece anlatırken, onun üçüncü defa ateş püsküttüğü ve bunun da oldukça yeni olduğunu söylerler. Bu konuda en önemli Kaynak da, Miladi takvimin başlangıç dönemine rastlayan yıllarda Kayseri’ye gelen strabon adında bir coğrafyacı, Erciyes dağında kızgın ateş bacalarının bulunduğunu, buradan geceleri lavların çevreye ateş yağdırdığını söyler. Araştırmacılar, bu söylenenlerin doğru olduğunu, Erciyes'in volkanik yapısının bunu gösterdiğini ifade ederler. Bu dönemdeki püskürtmeler sonucu Büyük ve Küçük Kızıltepe’ler ile kefe ve Kırmızı dağlar meydana gelir. Artık ''Sönmüş bir Volkan'' ya da ''İhtiyar bir yanardağ'' olarak Adlandırılan Erciyes, ilk harekete geçtiği dönemin izlerini tamamen kaybetmiştir. İlk bacalar, şimdiki iki büyük zirvenin bulunduğu yerde kaybolmuş ve Dağ, bugünkü şeklini üçüncü ve son faaliyet döneminde almıştır. Dağın, ilk oluşumundaki yüksekliğinden de takriben 400 metre kaybettiği sanılmaktadır. Bu durumun, dağın tek bir volkan yerine, çeşitli volkanlardan meydana gelen bir ''volkanlar topluluğu'' o]uşundan kaynaklandığında ayrıca işaret edilmektedir. Günümüzde, heybetine rağmen cazip görünüşü, büyüleyici silüeti Kayseri yi kucaklayan ihtişamı, onu tabiattan çok, Kayseri'nin vazgeçilmez tek sembolü haline getirmektedir. Üzerine yazılan sayısız şiir de bunun en güzel göstergesidir. Uzmanlar, son yıllarda dünyanın çeşitli bölgelerindeki Yanardağlarda görülen volkan püskürtmelerinden hareket ederek, Erciyes dağı için de öyle bir durumun söz konusu olup olmayacağı sorusuna, ''Çok uzak, hatta çok zayıf bir ihtimal'' diye cevap veriyorlar. Uzmanlar, bir yanardağın harekete geçmeden önce belirtilerinin görüleceğini ifade ederek, ''Sismografik araştırmalar, Erciyes'te böyle bir şeyin olmayacağını ortaya koyuyor. Çünkü çevrede ne yer sarsıntısı oldu, ne de dağda buhar ya da duman izleri görüldü. Bir dağın yeniden faaliyete geçebilmesi için bunların olması gerekir'' diyor ve ilave ediyorlar: ''Jeolojik araştırmalar, Erciyes'in tamamen sönmüş bir dağ olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. ''
#13.11.2005 10:02 0 0 0
  • noimage

    DağCıLık

    ERCİYES DAĞI (3916 rn.)


    Orta Anadolu'nun en yüksek doruğu olan Erciyes Dağı (3916 m.) Kayseri ili­nin hemen güneyinden yükselmeye başlar.


    Erciyes Dağı, sönmüş genç bir volkan dağıdır. Üzerinde birçok yan volkan ko­nisi bulunur. Dağın yüksek kısımları yılın her mevsiminde kalıcı karlarla örtülüdür. Dağın kuzeyinde ise 1 km. uzunlukta bir dağ buzulu mevcuttur. Krater, dış kuv­vetlerle parçalanmış ve dorukta birkaç tane sivri belirmiştir. Dağın doruğunda ka­ya sütunlar arasında, Bizans rahiplerinin ayın yeri olarak kullandıkları ilginç bir mağara vardır.


    Bu mağaraların duvarlarında henüz çözülmemiş yazılar bulunduğu belirtil­mektedir. Erciyes Dağı'nın 1500 m. yüksekliği kadar olan kesimleri bağlarla kap­Iıdır. Dağın doğu yüzünde 2100-2900 metreler arasında yer alan Tekir Yaylası aynı zamanda bir kış sporları merkezidir.


    ERCİYES'iN DORUĞUNA TIRMANIŞ:


    En emin tırmanış, Tekir yaylasından yapılır. Tekir Yaylasında 139 yataklı, ka­Ioriferli ve telefonlu bir Dağevi mevcuttur. Dağevinde yemek servisi yapılmaz, an­cak gruplar halinde gelenlere yemek verilebilir. Erciyes için biraz güç, fakat daha zevkli tırmanış kuzeybatı yüzünden yapılır.

    TEKiR YAYLASINDAN TIRMANIŞ:


    Kayseri'ye 25 km. uzaklıkta bulunan Dağevine, Hisarcık yolu üzerinden gidilir. Yaz ve kış trafiğe açıktır. Özel otomobilleri olmayanlar, Hisarcık'a kadar otobüsle oradan da yaya olarak veya taksi ile Dağevine ulaşabilirler. Hisarcık-Dağevi arası 12 km.dir. Yaya olarak 2.5 - 3 saat sürer.


    Doruk tırmanışına, Dağevinden başlanır. 4 saatlik bir yürüyüşten sonra, Şey­tan Deresi adı verilen vadiye varılır. Bozkırlarla kaplı vadi tabanın sağ kenarından tırmanışa devam edilir. İki saatlik bir yürüyüş ve tırmanıştan sonra, Erciyes'in do­ruğuna ulaşılır. Bu noktaya varan dağcı, batı kesimde yükselen ana doruğu ra­hatlıkla görür. Aralıktaki boyun geçilerek anadoruğa varılır. Doruk bir "Aglomera" sütunu halindedir. Kuzey taraftaki kaya çatlağından çıkılır. Doğu yüzünden iple inilir. Dağevinden, doruğa çıkış ve dönüş normal hava koşulları altında 8-10 saat­Iik bir zaman alır.


    KUZEY BATIDAN TIRMANIŞ:

    Kayseri'den otobüs veya otomobil ile Hacılar içesine gidilir. Hacılar'dan sonar Aksu Yurdu üzerinden geçilerek Sütdonduran Yaylasına (2950 m.) kamp kurulur. Hacılar-kamp yeri 5 saattir. Doruk tırmanışı için kamp yerinden hareket edilir. Bu­zul üzerinden tırmanışa devam edilerek önce doğu zirvesine ulaşılır. Eğer buzu­Iun sathı yumuşak kar ise iniş aynı yerden yapılır. Değilse, dağın batı yüzünden inilerek, kamp yerine gelinir
#13.11.2005 10:03 0 0 0
  • Dağlari

    Kayseri'de, Erciyes'ten sonra bu dağın doğusundan başlayarak Pınarbaşı yöresine kadar uzanan bir sıradağlar silsilesi vardır. Koramaz dağıyla başlayan bu şeridi, Çeksorot, Hınzır dağıyla devam etmiştir. Bunlardan başka, Süregen dağı, Aygörmez dağı, Köşkerli ve Kepekli dağlarıyla yeni bir dağlar zinciri yine ayrı yörede oluşmuştur. Bu dağ silsilesinden başka, Torosların, İl sınırları içerisinde yer alan uzantıları, Tahta dağları, Soğanlı, Kızılgöz, Binboğa ve Bakırdağlarını meydana getirmiştir. Bu dağ silsilesi de, Develi'nin doğusundan başlayarak Pınarbaşı'nın batısına kadar uzanır.

    Kayseri'de küzey doğudan güney batıya doğru üç sıra halinde dağlar uzanır. Bu dağların en önemlisini Torosların iç Anadolu'ya sarkan kolunu oluşturur. Torosların Kayseri sınırı içerisindeki zirvelerini Binboğa, Hınzır, Tahtalı, Şirvan ve Soğanlı dağları meydana getirir. Erciyes dağı ile birlikte birinci sıra dağlar arasında yer alır. İkinci sıra dağları ise Kepekli, Köşkerli ve Aygörmez dağları oluşturur.

    Kayserinin diğer dağları sıradağlar biçiminde kıvrımlara uğramış bir yapı gösteren yükseltilerdir. Bunlardan biri Erciyes Dağının 15 km. kadar kuzeydoğusundan başlar ve batı bölümü Korumaz Da­ğı, orta bölümü Çeksorat Dağı, doğu bölümü Hınzır Dağı dır. Bu dağların güneybatısında Süvengen Dağı, Aygörmez Dağı, ve bu dağlardan geniş düzlüklerle ayrılmış bulunan Köşkerli Dağı ve Kepekli Dağı yer alır. İlin güney kısmında Tahtalı Dağlar, Şirvan Dağı, Binboğa Dağı ve Bakır Dağı bulunur.
#13.11.2005 10:04 0 0 0
  • Gölleri Ve Barajlari

    Kayseri'de göller iki ayrı bölümde ele alınabilir. Birisi sazlık ve bataklık durumundakiler. Sultan Sazlığı ve Engir gölü gibi. Diğeri de Tabii ve baraj gölleri, Tuzgölü, Yedigöller, Sarımsaklı ve Akköy Baraj gölleri gibi.

    TUZ GÖLÜ : Sarıoğlan İlçesinin güneybatısında yer alan göl l9 Km. karedir. Tuz üretimi için elverişli bir göldür. Burada, en derin nokta 15 metreyi bulur. Yaz aylarında suyun buharlaşmasıyla göl yatağı küçülür ve kuruyan kenarlardan tuz elde edilir. Gölün denizden yüksekliği 1.106 metredir.

    YAY GÖLÜ : Develi'de bulunan göl, 20 km. karelik bir alanı kaplar. Bu gölün suyu da tuzludur ve yaz aylarında çekilen gölden tuz elde edilir.


    SARIGÖL : Erciyes Dağının eteklerinde ve Şeyhşaban köyü yakınlarındadır. Denizden 2.335 metre yükseklikteki gölün kapladığı alan 0.13 km.karedir. Tatlı suyu vardır.

    ENGİR GÖLÜ : Kayseri'nin 13 kilomctre kuzeydoğusunda yer alan göl 0.4 km. karelik bir alanı kaplar. Engil Gölünün yüzölçümü ise 40 hektar­dır. Büyük bir bölüm sazlıkla kaplıdır. Gesi tarafından çıkan çaylar buraya dökülür.

    SULTAN SAZLIĞI : Develi ovasının güney kesiminde yer alır. Oldukça büyük bir alanı kaplayan Sazlık, özellikle burasının kuş parkı olmasına elverişlidir. Bugün, Türkiye'deki birçok değişik kuş, yalnızca bu sazlıkta üreyip yaşamaktadır. Bunun İçin de Orman Bakanlığı'nca koruma altına alınmıştır. Sazlıkta berdi üretilip çeşitli alanlarda, özellikle yastık ve hasır üretiminde kullanılmaktadır. Sazlığın içerisinde Eğrigöl ile Sarf gölü adında iki de tabii göl bulunmaktadır.Sultan sazlığının detaylı bilgisi için Sultan Sazlığını tıkılayın.

    AKKÖY BARAJ GÖLÜ : Yeşilhisar'da bulunan bu baraj gölünün su alan 0.92 km. karedir. Bu gölden çevredeki halk faydalanmaktadır. Suyu tatlıdır.

    AMBAR SAZLIĞI : Ambar köyünün batı kesiminde yer alan sazlık, özellikle yaz aylarında, Erciyes dağından eriyen kar sularının düzlükte toprak yüzeyine çıkmasıyla oluşur. Karasazlık diye de tabir edilen bu alan, son yıllarda açılan drenaj kanallarıyla kurutularak tarıma elverişli hale getirilmektedir. Çok geniş alanı kaplayan sazlığın suları Boğazköprü'de Sarımsaklı çayına karışarak Kızılırmağa aktarılmıştır.
    BARAJLAR

    İlimizde bulunan barajlar ise, Sarımsaklı, Ağcaşar, Kovalı ve Akköy barajları­dır. İl merkezinin 30 km. kuzeydoğusundaki Sarımsaklı suyu üzerinde inşa edilen Sarımsaklı Barajı'nın toprak dolgu yüksekliği 38 metre, tepe uzunluğu 578 metre, tepe yüksekliği (denizden yüksekliği) 1208 metre gölün dolgu hacmi 1.5 milyon metreküp ve dolusavak kapasitesi 500 m3/sn.dir.


    SARlMSAKLI BARAJ GÖLÜ Kayseri-Sivas Karayolu üzerinde şehre 30 km. mesafededir. Baraj gölünün alanı 3 km. kareyi bulmaktadır. Burası özellikle yaz aylarında mesire yeri olarak kullanılmaktadır.


    AĞCA-ŞAR BARAJI Kayserilye 100 km. uzaklıkta Yahyalı ilçesinin 9 km. kuzeyinde yer alan Ağca­şar Barajı'nın çevresindeki ağaçlandırma çalışmaları yeni tamamlanmış olup, rek­reasyon alanları henüz tesis edilmemiştir. Sulama amacıyla yapılan toprak dolgu barajın temelden yüksekliği 27 m. dol­gu hacmi 2.4 milyon m3, su depoloma hacmi 66 milyon m3, normal göl hacmi 61 . 70 hm3, aktif göl hacmi 58.1 hm3'tür. Kayserilye 70 km. uzaklıkta Yeşilhisar'ın 4 km. batısında Develi civarına inen.

    AKKÖY BARAJI Derelerden birinin üzerinde kurulu olan Akköy Barajı 42 metre yükseklikte bir beton taş barajının gerisinde derince ve boyu 1 km. olan bir gölete yer verecek şe­kilde yapılmıştır. Baraj çevresi kısmen ağaçlandırılmış olup rekreasyon alanı yoktur.

    KOVALI BARAJIMIZ ise Kayseriye 100 km. uzaklıkta olup, Yahyalı ilçesinin 21. km. batısında yer alır.

    Hisarcık Kasabası'nın güneyindeki Erciyes Kayakevi yakınında Tekir mevkiinde yer alan Tekir Göleti vardır. Çevrenin ağaçlandırılmasına henüz başlanmamıştır. Ayrıca incesu ilçesi­nin 3 km. batısında incesu Sel Kapanı, Erciyes Kasabasının 1 km. güneyinde Zincidere Göleti Panırbaşı ilçesi, Karakuyu Köyü yakınında Karakuyu Göleti, Gesi Kasabasının 2 km. güneyinde Efkere Göleti yer almaktadır.
#13.11.2005 10:05 0 0 0
  • ikLimi

    SICAKLIK : Kayseri'de karasal iklim hakimdir. iklim, kışlar kar yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. İklim, yaz aylarında olsun, kışın olsun, yüksek yerlerde daha sert, düzlük yerlede daha yumuşaktır. Erciyes Dağı, Kayseri'nin iklimini çevre illerden ayrı bir özelliğe götürür. Daha çok, kışın şehir, diğer illerden daha soğuk olur. Kış aylarında sıcaklık ortalaması Aralık, Ocak ve Şubat'ta 0 derecede seyrederken, yaz aylarında bu hayli yüksektir. Ve şehrin sıcaklığı yıl ortalaması 10.8 santigrat olarak gerçekleşir.


    YAĞIŞ : Kayseri'nin merkez ilçede yıllık yağış ortalaması, 366 mm.'dir. Kayseri en çok Mart, Nisan ve Mayıs aylarında yağış almaktadır. Yağışın en az olduğu aylar ise, Haziran, Temmuz ve Ağustos'tur. Özellikle Nisan ayının ortalarında başlayıp Mayıs ortalarına kadar devam eden ''Kırk ikindi'' yağmurları bol bereket getirir. Kayseri'de yılda ortalama 20 gün kar yağar. Şehrin karla kaplı günü yılda 38 günü bulur. Aralık başında yağan kar, Martta genellikle kalkmış olur.


    RÜZGARLAR : Kayseri'de daha çok karayel etkilidir. Halk arasında buna, şehir merkezinde ''Gömeçyeli'' de denir. Bundan başka, günbatısı ve kıble rüzgarları da etkilidir. Şehirde özellikle bahar aylarında esen keşişlemenin hızı zaman zaman 125 kilometreyi aşan bu rüzgar, çatıları uçurup, ağaçları devirebilmektedir.


    SAYILI GÜNLER : Kayseri'de sıcaklık ve soğuk hava Temmuz ve Ocak aylarında doruk noktaya çıkar. Sıcaklığın 30 derecenin üzerine çıktığı tropik günler 53, sıfırın altına düştüğü donlu günler sayısı ise, 124 gündür. Yıl boyunca hava 105 gün açık, 185 gün bulutlu, 75 gün ise kapalıdır. Sisli gün sayısı 18 günü bulmaktadır.
#13.11.2005 10:06 0 0 0
  • Ovasi

    Kayseri ilinin üzerinde bulunduğu bölgedeki ovalar Erciyes Dağı'nın kuzey ve güneyinde yer almaktadır. Jeolojik dönemin yer hareketlerinde meydana gelmiştir. Bunlar sırasıyla şunlardır.

    Kayseri Ovası:

    Erciyes’in kuzey-batı bölümündeki Ambar Ovası ve Karasazlık düzlükleriyle birlikte 750 km2'1ik alana yayılır. 40 km. boyu ve eni zaman zaman 10, zaman zaman 20 km.yi bulan görünümüyle bir şerit halinde devam eder. sarımsaklı'dan başlayıp Ambar'da sona erer.

    Develi Ovası:

    Erciyesin güneyinde ise denizden yüksekliği 11 00-1150 metreyi, yüzölçümü 800 km2’yi geçen Develi Ovası eni boyuyla 35 - 40 km.'yi bulan toplu bir düzlüktür. Kapalı havza düzlüklerinden olan bu ova­nın büyük bir kısmında Sultan Sazlığı adı ile tanınan büyük bir sazlık ve Yay Gölü bulunur. İlin bu ovalara göre daha küçük ovaları arasında Tuz gölü civarında Palas Ovası yaklaşık 100 km kare, Sarıoğlan Ovası ise 50 km.kare , Akdölen, Zamantı ve Mandal Ovaları sayılabilir.
#13.11.2005 10:07 0 0 0