KAHRAMANMARAŞ

Son güncelleme: 27.12.2007 13:15
  • KAHRAMANMARAŞ
#09.02.2005 17:46 0 0 0
  • Kahramanmaraş

    Kahramanmaraş

    Anadolu''nun en eski şehirlerinden ve kültür merkezlerinden biride Kahramanmaraş''tır. Halen tamamen işlenmemiş olan folklorunun zenginliğine, yetiştirdiği alimler ve sanatçılara kadar halkında katkısı olmuştur. Eski tarihlerden beri Kahramanmaraş''ın tabii afetlere maruz kalması, zaman zaman yer değiştirmesi ve tarih boyunca istilalara uğraması, İstiklâl Savaşında şehrin yanması, pek çok mimari ve kültür eserinin yok olmasına sebep olmuştur. Eskiden her Camii medresesinin halk tarafından kurulup yönetilen gayrî resmi birer okul ve kültür merkezi olduğu, bazı Camiiler de el yazması dinî ve çeşitli ilmî kitapları kapsayan kütüphaneler olduğu anlaşılmaktadır. Gerek bahsettiğimiz yangınlar gerekse bu kitapların, değerini bilmeyen ellere düşmesi neticesinde çoğu ortadan kaybolmuş, toplamak imkanı da olmamıştır.
    Cumhuriyetin kurulması ile bütün yurtta olduğu gibi, eğitim ve öğretim alanında Kahramanmaraş''ta da yeni bir devreye girilmiş ve günümüze kadar hızlı gelişmeler devam ede gelmiştir.
    noimage
#09.02.2005 19:16 0 0 0
  • eline sağlık kardes
#27.02.2006 16:23 0 0 0
  • elinize sxağlık
#28.02.2006 10:11 0 0 0
  • TARİHTE KAHRAMANMARAŞ

    noimage

    noimage

    noimage


    noimage

    noimage

    noimage
#01.05.2006 00:06 0 0 0
  • noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage
#01.05.2006 00:09 0 0 0


  • noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage
#01.05.2006 00:11 0 0 0
  • MARAŞ DESTANI


    Reşit SELÇUK*


    Büyüklerin içini titretirken anışı,
    Benliğimde duyardım intikam uyanışı
    Nasıl Siper olmuştu yurda gövde, kel ve baş
    Hatıran en ulvidir, Ölmez kahraman Maraş.

    Cihan yakan ateş En son bizi yakmıştı,
    Yenilmez milletimiz silahı bırakmıştı
    Kesilir sanmışlardı Türkün azimkar sesi
    Düşmanlara hız verdi Mondros mütarekesi.

    Tarihe açılıyor derlerken yeni bir devr,
    Kollarımız bağlandı ve imzalandı sevr,
    Kahredici bir elin imza attığı kağıt
    Milletine vermişti hiç dinmeyen bir ağıt

    Akıyordu dört yandan yurda düşman sanki sel,
    Sarıyordu vatanı hain, canavar bir el
    Her taraftan üşüştü düşmanlar alay alay
    Zannettiler ki söner tarih yapan yıldız, Ay


    İstanbulu, İzmiri, daha nereleri var
    Kapış, kapış edildi yaralı olan diyar,
    Haykırdılar cihana, Kırdık Türkün belini,
    Bin asırlık ejderin getirdik ecelini.

    Binbir türlü entirika, Binbir türlü emelle,
    Yakalanır sandılar Türk denen ejder elle.
    Esirlik yazmamıştı Türke taptığı ilah,
    İmandı ona kuvvet, İnamdı ona silah.

    Hürra sedalarile mahzun ettiler ayı.
    Sandılat biersuy yapmaz başı bozuk alayı.
    Bastıkları yerlere dikerek zafer taşı,
    Birgün işkal ettiler böylelikle Maraşı

    Maraşlının bağrında bir alev oldu o an.
    Evliyalar yurduna kahbeler doldu o an.
    Kollarını sallayıp gezdiler sokak sokak;
    Mazlumlara zulmedip ezdiler sokak, sokak,


    İndirdiler kaleden kahraman yıldız, Ayı,
    Astılar şevk içimde paçavrayı.
    Gözleri kan bürüdü, kalpler kor oldu o an.
    Hücum marşını çaldı evvela sütçü İmam

    Allah, Allah diyerek Maraşlı
    Ölümü hiçe saymış, Koşuyordu Maraşlı
    Vatanın siperiydi, Her bir gövde, kol ve baş
    Fedailer yatağı oldu Kahraman Maraş.

    Türkün ölmezliğinim geldi, haykırmak çağı.
    Hainleri yok etmek, vurmak ve kırmak çağı.
    Sardı etrafı bütün bu ateşin alevi,
    Düşmana mezar oldu Maraşın her bir evi.

    Baba, oğul, kadın, kız döğüştüler başbaşa,
    Sarıldılar sopaya, kazmaya, bele, taşa.
    Binbir ölüm saçtılar düşmanın tepesine,
    Kaçacak yer aradı hainler sine sine,

    Mehmet hiç düşünürmü üç günlük Fatmasını,
    Anne gömdü bağrına seferberlik yazısını.
    Evlet yetiştirmişti ölmek için bu güne,
    Nişanlısı cephede hiç dururmuydu Döne.

    Yediden yetmişe de, dövüştü baba, kardeş,
    Yağdırdılar düşmana bin bir ölüm ve ateş,
    Ne destanlar haykırır dile gelirse taşı,
    Bir avuçta kurtardı Maraşlılar Maraşı.

    Her kahraman sanki bir efsaneden tufandı.
    Ecdadının durmayın, vurun dediği andı.
    Her tepesi bir kala her taşı bir mezardı,
    Yurdunu çiğnetmek Türke ardı.

    Ey gözü yaşlı baba, beli bükülmüş Nine,
    Sil gözünün yaşını bak, yurdunun haline
    Tarihin bağrına düşmüş şehit oğlun uyanıyor.
    Türklük tek tab olmuş, hepsi şehidini anıyor.

    Ey mezarı tarihin sinemi olan yiğit,
    Ey milletin kalbinde imanı bulan yiğit;
    Her adımda diksekte senin için binbir taş.
    Hatıran ebedidir, Abide olmuş Maraş.

    Ey şehit oğlu Asker, hiç düşünme babanı,
    Mukaddes yurda aktı onun mübarek kanı.
    Bu toprak yalnız seni şehit baban şad olsun,
    On iki Şubat sana mukaddes bir yad olsun.



    REŞiT SELÇUK: (1926- ) 1951de veteriner fakültesinden mezun oldu. Malatya, Maraş, Konya ve Ankara illerinde veteriner teşkilatında çalıştı. Şube müdürlüğü ve daire başkanlıklarında bulundu. 1981 yılında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığından emekli olduktan sonra Türkiye Geliştirme Araştırmaları Vakfında proje tanışmanı olarak hayvancılığın her dalında örnek işletmeler kurdurdu. Türk Veteriner Hekimleri Derneği ve Odasında yönetim kurulu üyeliklerinde ve oda başkanlığında bulundu. Dayanışma, Modern Hayvancılık ve Ekonomi dergilerini yönetti. Bu dergilerde baş yazı, mesleki yazı ve çok sayıda şiir yazdı. Şiirleri kafiyeli, hece veznindedir. Bilhassa 1955 tarihinde bir mahalli gazetede yayınlanan K.Maraş destanı şiiriyle, şiirde zirveyi yakalayarak Maraşa TBMMden 18 yıl önce Kahraman unvanını takmıştır. Foto dinamizm adlı broşürü, insanlarda görülün kist hidatik olaylarının orjini ismli araştırması, hayvancılıkta yetiştirme tekniği ve Veterinerliğin bir nevi ansiklopedisi sayılan Veteriner Hekimlik Tıbbi ve Teknik Başvuru Kitabı hayatının her anında kalemi elinden düşürmeyen Selçuklunun yayın hayatı hakkında hatırlananlar.
#01.05.2006 00:16 0 0 0
  • KAHRAMANMARAŞ KALESİ

    noimage

    Kahramanmaraş kent merkezindeki yığma tepenin üstündedir. Günümüze değin birçok onarım geçiren kalenin İÖ I. İS II. yy. arasında yapılmış olacağı düşünülmektedir.150x75 metre
    boyutlarında dikdörtgene yakın planlıdır. Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü duvarların bir bölümünü ve üç burcu onartmıştır. Bunlardan biri kalenin eski giriş yapısıdır.
    Kare planlı burcun dış duvarları kesme taş, iç duvarları ise moloz taştır. Yarıdan çoğu yıkılmış iç duvarlarda iç kapı koridoru ile kapı söve yerleri onarılmıştır. Burcun güney yüzünde sivri kemerli, çiftkanatlı kapı yer alır. Ahşap kapı kanatları, kalın saç kaplanarak iri başlı çivilerle perçinlenmiştir. Burcun doğusu mazgal deliklidir. İçten haç planlı burç, haçın uzun kolu üstündeki başka bir kapıyla kaleye açılır. Kale surlarının içi park olarak düzenlenmiştir. Açık çay bahçeleri, çocuk parkı ve dinlenme mekanları bulunmaktadır.
#01.05.2006 00:20 0 0 0
  • CAMİİLER

    Ulu Camii

    noimage

    Kahramanmaraş Kalesinin güneyindeki meydandadır.Taçkapı üstündeki yazıttan Dulkadiroğulları'ndan Süleyman oğlu Ala Üd-Devle Bey'in 1496' da yaptırdığı anlaşılmaktadır. Camiinin kuzeyine sonradan eklenen son cemaat yeri düz ve ahşap çatılıdır. Dikdörtgen planlı ana mekan, mihrap duvarına dikey uzanan yedi nefe ayrılmıştır. Doğuda alanın durumu nedeniyle alttandolgulu nefte, paye yerine kısa sütunlar kullanılmıştır. Üçgen mihrap nişi, dört bordürlü ve mukarnaslıdır. Mukarnas, Palmet, Lotüs motiflerinden oluşan bordürler özenli işçilikleriyle ilgi çeker. Camiden bağımsız minare özgün yapısını koruyabilmiştir. Kare taban üstünde silindirlik gövde bir silmeden sonra çok köşeli yapılmıştır. Üst kısmı onarımlarla değişmiştir.



    Haznedarlı Camii (Duraklı Camii)

    Duraklı Mahallesindedir. Camideki çok sayıda yazıt yapımla ilişkili değildir. Mimari ve bezemesinden XV. yy. yapısı olduğu sanılmaktadır.Ayrıca mihrabın olduğu düşünülen mermer
    kesme taşlardaki bezemeler de aynı yüzyıl özellikleri göstermektedir.

    Hatuniye Camisi

    Kurtuluş Mahallesindedir. Yavuz Selim Sultan (XV.yy) adına yaptırılmıştır. Avlu giriş kapısı üstünde XIX.yy. başlarından onarım yazıtı vardır. Kesme taştan, son cemaat yeri ve ana mekanı ahşap çatılı bir yapıdır. Son cemaat yerinin solundaki sivri tonoz örtülü, dikdörtgen planlı türbeye, birkaç basamakla inilen yalın kapıdan girilir.

    İklime Hatun Mescidi

    Kurtuluş Mahallesindedir. Ala Üd-Devle Bey'in kızı İklime Hatun adına 1549'da yaptırılmıştır. Mescit ve Türbe kesme ve moloz taştandır. Ortada paye, yanlarda duvarlara dayanan iki sivri kemerden oluşan son cemaat yeri tonoz örtülüdür. Son cemaat yerinin sağında türbe, solundaki kemer içinde mescidin kapısı yer almıştır. Kare planlı mescidin kubbesi yıkılmıştır. Silindirlik mihrap nişi sütunların taşıdığı yarım kubbeyle örtülüdür.Mihrap duvarının solundaki kapıdan türbeye girilir. Düzgün olmayan dörtgen planlı yapı, sivri kemerli tromplara oturan kubbe ile örtülüdür. Türbede iki gömüt vardır.
#01.05.2006 00:22 0 0 0
  • TAŞ MEDRESE


    Kalenin güneyindeki meydandadır.XIV.yy'da Ala Üd-Devle Bey'in kızı adına yapıldığı öne sürülen yapı yazıtsızdır. Türbedeki beş satırlık yazıt ise bozulmuştur. Taş Medrese, düzgün olmayan dörtgenplanlı açık avlu çevresinde sıralanmış bölümlerden oluşmaktadır. Avlunun sağında medrese odaları, girişin karşısında dikdörtgen planlı mescit ve solunda da piramit çatılı türbe yer alır. Medrese odaları dikdörtgen planlı, tonoz örtülüdür.Taş Medresenin Mescit ve Türbe kısımları vardır. Onarımı yapılmış olan Taş Medrese kentin
    önemli bir meydanında yer almaktadır.

    noimage
#01.05.2006 00:24 0 0 0
  • Zeytun Kaplıcası


    Ilıca (Zeytun) Kaplıcası Kahramanmaraş'ın 72 km. kuzeyinde eski Elbistan-Kahramanmaraş kervan yolu üzerinde Berit Dağı eteklerindeki Ilıca Beldesinde yer almaktadır. Kükürt petrol artığı ve az miktarda yağ karışımı ile meydana gelen şifalı suyun; Romatizmal hastalıklara, kırık-çıkık sekselleri ve kadın hastalıklarında olumlu etki yaptığı belirtilmektedir. Suyun sıcaklığı 45*C' dir. Belediyenin yaptırmış olduğu kür merkezi ve dinlenme salonları ile birlikte büyük bir bay ve bayan havuz yaptırılmıştır.Ilıcanın doğal deseni ve iklimi de sağlık turizmini geliştirmeye elverişli yayla özelliği taşıyan
    doğasının yanısıra Kahramanmaraş'a yakınlığı ve ulaşım kolaylıkları da turizme olan talebi artırıcı unsurlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bu faktörlerin etkisiyle ılıca turizmi gelişen ve diğer hizmet sektörlerini de geliştiren bir ekonomik faktör olarak ortaya çıkmaktadır.Ilıca Kaplıcaları kapasitesi ve su nitelikleri itibariyle yerel ölçekte hizmet verebilecek özelliklere sahiptir. Kaplıcalar 1500 yatak kapasiteli bir termal merkez potansiyeli yaratmaktadır. Ilıca'da konaklama turizm belgesi olmayan 21 pansiyonda 386 oda, 767 yatakla yapılmakla beraber, Belediye Belgeli 3 otelde 78 oda,192 yatak mevcuttur. İki adet motelin 63 odası ve 126 yatak kapasitesi vardır. Ilıca Belediyesi'nin yaptırmış olduğu kür merkezi ve sauna hamam faaliyette olup her türlü imkan mevcuttur. Turizm mevsimi Nisan ortasından Kasım ortasına kadar 7 ay sürmektedir. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları en yoğun dönem olup, bu üç aylık dönemde doluluk oranı %80, diğer aylarda %20-30 dolayındadır. Konaklama süresi 3-15 gün arasında değişmektedir. Ilıcada 2 kaplıca tesisi (Hamam) vardır.



    Ekinözü (Cela) İçmeleri


    Ekinözü İçmeleri K.Maraş'a 150 km uzaklıktadır. Ekinözü yerleşmesi, yakın çevresinde yer alan 3 kaynaktan oluşmuştur. İnsan sağlığı üzerinde olumlu etkileri bulunan kapasite ve kaynak nitelikleri bakımından ülkemizin 10 büyük içmesinden biridir. Ekinözü İçmeleri; Yukarı İçme, Orta İçme ve Aşağı İçme olarak 3 bölümden oluşmaktadır. Yapılan tetkik ve analizlerde başta böbrek, idrar yolları, safra kesesi, mide, bağırsak, cilt, basur, nefes darlığı,iç guatır, şeker, sinir hastalıkları, karaciğer,ve damar sertliği rahatsızlıklarında etkili olduğu ve tedavi sağladığı ortaya çıkan Ekinözü İçmelerinin suyu içilerek, banyosu yapılarak ve özel çamuru cilde sürülerek dertlere deva olmaktadır.
#01.05.2006 00:28 0 0 0
  • ellerine sağlık MiRaGe çok güzel resimler ve bilgiler
#01.05.2006 00:53 0 0 0
  • Kahramanmaraşı görmedim ama sevgili eniştemden çok dinledim,
    merak ediyorum ve gitmek istiyorum,
    sürekli Maraştan bize o güzel dondurması ,fıstık ezmesi ve biberi geliyor
#15.05.2006 19:01 0 0 0
  • bizde sürekli maraş dondurması getirtiyoruz . gerçekten artık türkiye çapında değil dünya çapında marka oldu kahraman maraş bu konuda
#15.05.2006 22:25 0 0 0
  • en güzel örneği de MADO
#16.05.2006 15:52 0 0 0
  • MARAŞ DONDURMASI:
    Üç Yüz Yıllık Lezzet

    noimage

    Bugün dünyada adı dondurma ile yanyana anılan iki şehir var: Biri İtalya'nın Roma şehri, diğeriyse Türkiye'nin Kahramanmaraş şehri. Roma Dondurması uzun yıllardır birçok dünya ülkesinde biliniyor, tüketiliyor ve çoğu ülkede taklit ediliyor.

    Son on yıldır Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinde tüketilmeye ballanan Türkiye'nin ünlü Maraş Dondurması'nın taklit edilmesi ise mümkün değil. Çünkü bu dondurma, tamamen Anadolu topraklarına özgü üç yüz yıllık köklü bir lezzet kültürünün ürünü ve sadece Maraş'ta üretilebiliyor.

    Maraş'ı bir cennet bahçesi gibi kuşatan efsanevi Ahir Dağı'nın eşsiz flora ve faunası bu dondurmayı benzersiz kılan temel etmenlerdir; bu coğrafyaya özgü kekik, keven, sümbül ve çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin eşsiz kıvam ve aromaya sahip sütleri ve olağanüstü bir cömertlikle topraktan fışkıran yabani orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde edilen mucizevi salep Maraş Dondurması'na taklit edilmesi imkansız olan bir lezzet, aroma ve kıvam sağlar
#22.06.2006 17:26 0 0 0
  • sagol yemedim gitti bu dondurmayi
#27.06.2006 16:34 0 0 0
  • bilgiler icin
#24.11.2006 15:52 0 0 0