TOKAT

Son güncelleme: 04.09.2008 22:06
  • noimage
    TOKAT


    Tokatlilar Buraya Lüften...
#09.02.2005 17:52 0 0 0
  • Tokat

    Tokat

    Bilindiği gibi 19. yüzyılın ikinci yansın­da sanayinin gelişmesi, sömürgecilik ve diplomatik ilişkilerin hızlanmasına neden oldu. Bu durum ise aynı zamanda büyük devletler arasında siyasi rekabet, ekonomik çıkar çatışmaları ve anlaşmazlıkları meydana getirdi. I. Dünya savaşı öncesi karışıklıklar merkezi durumuna gelen Avrupa, adeta bir barut fıçısından farksızdı.

    Teknik üstünlük kompleksine kapılan Avrupa, Osmanlı Devleti''''ne "Hasta Adam" gözüyle bakıyor ve onu sömürülecek bir devlet; Türk Milleti''''ni de idare edilmeye muhtaç bir millet olarak görüyordu.

    Osmanlı Devleti''''ne gelince; I. Dünya Savaşından önce 1911 yılında girdiği Trablusgarb Savaşı''''nda son Afrika topraklarını İtal­ya''''ya kaptırmış, 1912-1913 yıllarındaki Balkan Savaşları''''nda aldığı mağlubiyetle de Rumeli''''deki nüfuzunu kaybetmiştir.

    Çanakkale mucizesine rağmen I. Dünya Savaşı''''ndan da yenik ayrılan Osmanlı Devleti, Mondros Mütarekesi gibi haysiyet kırıcı bir antlaşmayı imzalamak mecburiyetinde bırakılmıştır.

    Türk Milleti''''ne esaret zinciri vurmaya yönelik mütarekenin imzalanmasıyla Osmanlı Devleti artık resmen değilse bile, fiilen yıkılmış sayılmakta idi.

    Türk Milleti, maddi ve manevi bakımdan iyice sarsılmıştı. Memlekette, açlık, sefalet, asayişsizlik ve gelecek konusunda ise ümitsizlik hakimdi.

    Ancak, bütün bu olumsuzluklara rağmen, millet egemenliğine dayalı yeni bir Türk Devle­ti kurma fikri ile yola çıkan Mustafa Kemal, Türk Milleti''''nin kurtuluşu yönünde hiç bir za­man ümitsizliğe kapılmadı. O, Türk Milletinin vatanı, bağımsızlığı, bayrağı, namusu... gibi kutsal saydığı değerleri korumada her türlü fe­dakârlıktan kaçınmayacağını çok iyi biliyordu.

    Türk Milleti''''ne olan güvenini her fırsatta ifade eden Mustafa Kemal, bilindiği gibi 19 Mayıs 1919 günü Samsun''''a çıkarak Kurtuluş Savaşımız yolunda ilk adımı atmış oldu. Samsun''''da başlayan bu yolculuk Kavak, Havza, Amasya ve Tokat istikametinde devam edecek­tir.

    Tokat, Birinci Dünya Savaşı sonlarında Sivas vilayetine bağlı bir sancak merkezi duru­munda idi. Bu tarihlerde nüfusu yüz bini aşan Tokat Sancağı''''nda, Türkler çoğunlukta, Rum ve Ermeniler ise azınlık durumunda idi. Zile, Reşadiye, Niksar ve Erbaa Tokat''''a bağlı kazalardı.

    Mondros Mütarekesi''''nin imzalandığı günlerde ve hemen sonrasında Anadolu''''da baş gösteren sıkıntı, şüphesiz Tokat Sancağı halkını da üzmüş ve gelecek hakkında endişeye düşür­müştür. Bilhassa, Tokat''''ta azınlık durumunda olan Rumların, merkezi Samsun olmak üzere Tokat''''ı da içine alan bölgede Pontus Devleti kurmak istemeleri, Tokat halkının tedirginliğini daha da artırmakta idi. Bu durum karşısında Tokat''''ta yaşayan Müslümanlar tedbir amacı ile 25 Şubat 1919 tarihinde "Karadeniz Türkleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" Tokat şubesini kurdular. Bu şubenin bir ay sonra da merkezi İstanbul''''da olan "Vilayeti Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti''''ne" bağlandığı bilinmektedir.

    Tokat Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti''''nin yaptığı hizmetler konusunda araştırmacı merhum Halis CİNLİOĞLU''''nun tespitleri şöyledir:

    Erzurum Kongresi''''ne gönderilen Rıfat Bey''''in 800 liralık yol harcını ödediler. (O zamanın Müdafaa-i Hukuk Heyeti bu parayı hiç bir yardım görmeden yalnız kendi keselerinden verdiler).

    Maraş ve izmir''''de çatışan yurttaşlarımıza "iane" toplandı. Çamaşırlar diktirildi.

    Bir yerden diğer yere taşınan "Darüleytâm" talebesine yardım edildi.

    Genci harpten dönen esirlerimizin yurtlarına kavuşmalarına çalışıldı.

    Şehir içinde yaya Kuva-yı Milliye kuruldu. Çoğu bu gibi işlere yeni atılan gençlerden ibaret olarak bu kuvvet, ihtiyat zabitleri kumandasına verildi.

    Şehir dışı için Mütevellioğlu Nuri Bey kumandasında süvari "Kuva-yı Milliye" kurul­du.

    Numara kullanan, adlarını ve sayılarını saklayan adamları vasıtasıyla olan biten işlerden haber alınmaya çalışıldı.

    Tokat Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti İdare Heyeti''''nde görev alanlar: Tahir Rüştü. Hacı Hüsnü, Rıfat (Hamamcıoğlu), Nuri (Mütevelli­oğlu), Mehmet (Yağcıoğlu), Vahap (Baloğlu). İbrahim (Yoğurtçuoğlu), Fuat (Evliyaoğlu), Hacı Mustafa (Müftükâtipoğlu), Hafız Agah (Emekli Komiser), İzzet (Gençağaoğlu). Remzi (Doktor), Fehmi (Celepoğlu), Şevki (Emekli Binbaşı), Vehbi (Muhasebecioğlu) ve Salih (Bekçioğlu) beylerdir.

    15 Mayıs 1919''''da Yunanlıların İzmir''''i işgal etmeleri Tokat halkı tarafından tepkiyle karşılanır. Tokat ve kazalarında Redd-i İlhak Cemiyetleri kuruldu. Yunan işgalini protesto et­mek amacıyla da 20 Haziran 1919 günü Niksar''''da miting yapıldı. Niksar halkı nümayiş (miting) sonunda alınan kararları "Redd-i İlhak Cemiyeti Reisi Mahir" imzasıyla itilaf Devletleri temsilcileri ile A.B.D. Cumhurbaşkanı Wilson''''a gönderir. Bu kararlarda "Biz Türk olan her vatan parçasının Türk kalmasını istiyoruz. Siz de buna söz vermiş idiniz. Şimdi ise sözü­nüzde durmadığınızı görüyoruz. Anadolu''''ya uzatılacak bir tecavüz bizi öldürmek için uzatılan bir adımdır. İnsaniyet ve adalet namına suikastten vazgeçiniz." denilmektedir.

    Bu arada, 1. Dünya Savaşı''''ndan dönen ihtiyat Zabitleri Tokat''''ta "İhtiyat Zabitleri Teavün Cemiyeti" adı altında bir cemiyet kurdular. Bu cemiyeti kuranlar hem kendi aralarında yardımlaşmayı sağlamak hem de memleket davalarıyla ilgilenmek amacıyla ortaya çıkmışlardır. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti''''nin çalışmalarını yeterli görmeyen ihtiyat Zabitleri: "Memleketin derin yaralarını saracak vatanperver adamları göremiyoruz. Kuvvetli bir heyet yoktur ki, Tokat''''ı bu hususta tanıtabilsin. Kendilerini idareden aciz adamlar, bu tehlikeli zamanlarda Tokat halkım nasıl yönetecekler?" diyerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti İdari Hey eti''''ne gençlerin de alınmasını istemişlerdi. Sonunda istekleri yerine getirilerek gençlerin de Müdafa-i Hukuk Cemiyeti''''ne girmeleri sağlanmıştır. Bu durum Tokat''''taki mücadele azmine daha da güç kazandırmıştır.

    9. Ordu Müfettişi olarak Anadolu''''ya gön­derilen Mustafa Kemal Paşa, 26/27 Haziran 1919 gecesini Tokat''''ta geçirdi ve ertesi sabah Sivas''''a hareket etti. Mustafa Kemal Tokat''''a geldiğinde Belediye binasında şehrin ileri ge­lenleriyle bir toplantı yaparak memleketin duru­mu hakkında genel bilgi verdikten sonra Milli Mücadele''''nin kaçınılmaz olduğu konusunda Tokatlıları ikna etti. Tabii bu arada Mustafa Ke­mal Paşa''''nın bazı engellerle karşılaştığımı belirt­mek gerekir. Mesela, Sivas''''a hareketi sırasında Sivas Valisi Reşit Paşa, Mustafa Kemal''''i tevkif etmesi için özel olarak görevlendirilir. Ancak Mustafa Kemal Paşa, tedbirliliği ve ince zekâsı sayesinde bu engelleri aşmayı başarmıştır.

    23 Temmuz 1919''''da toplanan Erzurum Kongresi''''nde vatanın bütünlüğü ve milletin is­tiklâli ile ilgili kararların alındığı bilinmektedir. Bu kongreye Tokat''''tan Rıfat (Hamamcıoğlu) Bey ile Sabri Efendi (Emekli Askeri Kâtip) katılmışlardır. Rıfat Bey, kongrede yaptığı konuş­mada davalarının "Hak ve istiklal" davası olduğunu belirtmiştir. Sivas Kongresi''''ne Tokat''''tan temsilci katılmamasına rağmen, Erzurum Kongresi''''nde Temsil Heyeti üyeliğine seçilen Bekir Sami Bey''''in Tokatlı olmasından dolayı Tokat''''ın Sivas Kongresi''''nde temsil edilmiş ol­duğunu söyleyebiliriz.

    Sivas Kongresi sona erdikten hemen sonra Temsil Heyeti, Damat Ferid Paşa hükümetini istifaya zorlamak amacıyla İstanbul ile haberleşmeyi kesme kararı aldı. Alınan bu karara Tokat da aynen uymuştur. 12 Ocak 1920''''de açılan son Osmanlı Mebusan Meclisi''''nde Tokat, Ahmet ve Şevki Beyler ile Ömer Fevzi Efendi tarafından temsil edilmiştir.

    İstanbul''''un İngilizler tarafından işgal edilmesi ve İngilizlerin Meclis-i Mebusan''''ı basarak bazı Mebusları tutuklayıp sürgüne göndermeleri, diğer illerde olduğu gibi Tokat''''ta da nefretle karşılandı. Türk Milleti''''ne yapılan bu haksızlıkları protesto etmek için Tokat ve kazalarında mitingler tertip edildi. Ayrıca, bu vahim olayı kınamak amacıyla itilaf Devletleri mümessillerine telgraflar çekildi.

    İstanbul''''un işgali ve Mebuslar Meclisi''''nin dağıtılmasından sonra artık İstanbul''''un dışında yeni bir hükümet kurma fikri iyice kuvvet kazanmaya başladı. Nihayet, 23 Nisan 1920''''de Ankara''''da açılan TBMM İstanbul''''u tanımadığını ilan etmek suretiyle Türk Milleti''''nin kurtarılması görevini üzerine almış oldu. Açılan bu yeni mecliste Tokat''''ı temsil eden milletvekilleri ise; Rıfat (Hamamcıoğlu) Bey, Hamdi (Mütevellioğlu) Bey, Mustafa Vasfi (Süsoy) Bey, Nazım (Eski Harput Valisi) Bey ve İzzet (Gençağaoğlu) Bey''''dir.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi''''nin açıl­ması kararını tepkiyle karşılayan İstanbul Hü­kümeti, Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efen­di''''ye 11 Nisan 1920''''de bir fetva verdirerek bu yolla Kuva-yı Milliye ruhunu yok etmeye çalış­tı. Anadolu''''nun her tarafına duyurulan bu fetva bazı bölgelerde etkisini göstererek isyanların çıkmasına sebep oldu. Nitekim, 14 Mayıs 1920 günü Postacı Nazım adında biri, Sivas''''ın Yıldızeli kazasına bağlı Kaman köyünde isyan etti. Bu isyana karşı tedbir maksadıyla Tokat''''ta 50 kişilik Kuva-yı Milliye kuruldu. Ayrıca Köprü­başı, Niksar Yolu, Çay, Beybağı ve Erenler ma­hallelerinde dışarıdan gelebilecek bir tehlikeye karşı kuvvet bulunduruldu. Bu arada Niksar ve nahiyelerinden de yardım sağlandı.


    noimage
#09.02.2005 18:23 0 0 0
  • Doğal Güzellikler
    Tokat - Doğal Güzellikleri



    TOPÇAM YAYLASI

    Tokat il merkezine 15.km ve 1600 metre yükseklikteki Topçam yaylası temiz havası ve gür ormanları ile olağanüstü bir güzelliğe sahiptir.Yazın yayla evlerinde kalan insanların sıcak konukseverliği misafirleri memnun etmektedir.

    SELEMEN YAYLASI

    Tarih, kültür ve doğal zenginliğin bir arada en üst seviyeye ulaştığı yaylamızdır.1514 yılında çaldıran seferine çıkan Yavuz Sultan Selim, ordusu ile bu yaylada konaklamış ve Cuma namazını bu yaylada kılmıştır.O günden günümüze kadar ilkbahardan itibaren ilk kar düşene kadar her Cuma günü Selemen de yayla pazarı kurulmaktadır.Kurulan pazarda hala mübadele usulü alışverişin yapılıyor olması, yörenin kültürel zenginliğini gösterir.

    noimage

    BATMANTAŞ YAYLASI

    İl merkezine 28 km uzaklıkta ve 1850 metre yükseklikteki Batmantaş Yaylası sık ve gür çam ormanları tertemiz yayla havası ve buz gibi suları ile yayla turizminde hizmet etmeyi beklemektedir.

    AKBELEN ( BİZERİ) YAYLASI

    Tokat il merkezine 29 km uzaklıktadır.Çevrenin en büyük yaylasıdır.(1740 metre).Çim kayağına uygun geniş kırsal alanı, çam ve kayın ağaçlarından oluşan muhteşem manzaralı ormanlarla çevrilidir.

    DUMANLI YAYLASI

    İl merkezine 70 km. uzaklıkta ve 2578 metre yükseklikteki Dumanlı yaylasında rengarenk yayla çiçeklerinin görüntüsü, insanın yaşam sevincini bir kat daha arttırmaktadır.Dumanlı yaylası zinciri çevresinde başta Çatak Yaylası olmak üzere 40 dan fazla yayla bulunmaktadır.

    noimage

    ÇAMİÇİ YAYLASI

    Tokatın Karadeniz e açılan dağları üzerinde bulunan Çamiçi yaylası yazın insanlara konaklama hizmeti vermektedir.Her yıl Niksar Belediyesince Çamiçi yayla şenlikleri burada düzenlenmektedir.Çamiçi yaylasında Turizm Bakanlığından yatırım belgeli tesis yanında nitelikli apart konaklama yerleri ve lokantalar yaz kış hizmet sunmaktadır.

    ZİNAV GÖLÜ

    Reşadiye İlçesinin Yolüstü ( Meğedün) Köyüne 3 Km uzaklıktadır.Gölün suları tatlıdır.Göl bir dere ve küçük sularla beslenir.Ortalama 1.5 km2 alana sahiptir.Gideğeninden ( Gölyalağından) boşalan sular, Kelkit Çayına ulaşır.Kenarında bataklık yerler yoktur.Ortalama derinlik 10-15 m. Civarındadır.Etrafı korunmaya alınmış orman alanıdır.Gölde kızılkanat denilen çok lezzetli bir tatlı su balık türü yaşamaktadır

    noimage

    KAZ GÖLÜ

    Tamamına yakını sazlıklarla kaplı olan Kaz Gölünün kıyısında akşam güneşinin batışını seyretmek yeterde artar bile .Saksağan, akleylek, angıt, alaca balıkçıl, akkuyruk, sallayan, karatavuk, küçük batağan gibi onlarca çeşit kuşu barındıran Kaz gölünde sazlar arasında ilkel sallarla gezinti yapmanın heyecanını yaşamak apayrı bir zevktir.Orman Bakanlığınca Kaz Gölü Yaban Hayatı Koruma Sahası olarak tefrik edilerek avlanma yasaklandıktan sonra kuş türleri artmıştır.

    GÖLLÜ KÖY GÖLÜ

    Reşadiye ilçesinin aynı isimle anılan köyü sınırları içerisinde yer alan göl doğal bir güzelliğe sahiptir.

    MESİRE YERLERİ

    noimagenoimage

    Gıj gıj tepesi: Tüm haşmetiyle Tokatın bir bölümünü kuşatan gıj gıj tepesi, özellikle sıcak havalarda Tokatlıların serinlemek için çıktıkları, çam kokularının buram buram yayıldığı, Tokatı adeta uçaktan seyrediyor havası veren olağanüstü güzellikte bir mesire yeridir.

    Gümenek: tarihi Komana Pontika yerleşim yeri üzerinde yer alır.Tokata 10 km .mesafededir.Tozanlı çayının etrafını çevreleyen asırlık ulu ağaçların altında serinleyerek piknik yapmanın zevki bambaşkadır.Özellikle hafta sonları Tokatlıların ilk uğrak yeridir.

    Belediye Şehitler Parkı : Şehir merkezinde Tozanlı deresinin etrafında belediyece düzenlenmiş şehitler parkı, özellikle akşam saatlerinde Tokalıların semaverde çay içme keyfini yaşadığı güzel bir mekandır.

    Ayrıca : Topçam Tekmezar, Batmantaş Yaylası, Alan yaylası, Gözova Regülatörü, Gökçeyol Göleti, Almus Orman evleri, Almus Belediye Parkı, Çatak Yaylası, Niksar Çamiçi Yaylası, Ayvaz Parkı, Erbaa Düden Gölü, Reşadiye Zinav Gölü, Kurt Gölü, Selemen Yaylası, Zile-Şeyh Ahmet, Esvap Çayı, Başçiftlik Düden Yaylası, Sulusaray-Kaplıcalar, Artova Alçakgedik, Baraj bölgemizin mesire yerlerinin başında gelir.
#13.04.2005 16:22 0 0 0
  • KOMŞU TOKAT'A SİVAS'TAN SELAMLAR



    TANRI TÜRK'Ü KORUSUN ve YÜCELTSİN!!
#28.10.2005 14:02 0 0 0
  • Gözlerim Zile'yi de aradı.Teşekkürler.
#26.11.2005 18:58 0 0 0
  • eline sağlık kardes
#27.02.2006 14:22 0 0 0
  • elıne sağlık
#28.02.2006 12:05 0 0 0
  • Reşadiye - Zınav Gölü

    noimage
#27.06.2006 09:45 0 0 0
  • Bizim Eller...


    Gelin seyredelim bizim elleri
    Dolaşalım birer birer köyleri
    Koklayalım misk-i amber gülleri
    Bağban ayrı güzel 'bağ' ayrı güzel...

    İlçeye varmadan sağa dönelim
    Emir Şeyh Yakupa selam verelim
    Fatiha okuyup dua edelim
    Eren ayrı güzel er ayrı güzel

    Altı yüz rakımlı Reşadiyemiz
    Yetmiş dokuz köyle on üç beldemiz
    Her nereye gitsek seni söyleriz
    Sevdan ayrı güzel sen ayrı güzel

    Çermik'e gidelim dostlar topluca
    Şifa kaynağıdır termal kaplıca
    Nereyi kazarsan kaynar ılıca
    Derman ayrı güzel 'em' ayrı güzel...

    Bağdatlı, Karataş sonra Kovanı
    Keses'de yıkarlar bulgur yarmayı
    Kudurur arada Delice Çayı
    Tufan ayrı güzel sel ayrı güzel

    Kapaklıdan geçip şöyle yan üstü
    Pırıl pırıl belde işte Yolüstü
    Nihayet yolumuz buraya düştü
    Zinav ayrı güzel göl ayrı güzel

    Kiresbiden sonra dönelim sağa
    Varalım beş dakka bizim oraya
    Hal hatır soralım emmi dayıya
    Kıran ayrı güzel çal ayrı güzel

    Taşlıcada durup çıkmadan yola
    Uğrayalım bizim Çavuşoğluna
    Merhaba diyelim Durmuş ağama
    Selam ayrı güzel hey ayrı güzel

    Bura Bereketli her yanı çiçek
    Tarlaya varıp da ekin ot biçek
    Panayıra gidek güreş seyredek
    Kısbet ayrı güzel 'don'ayrı güzel...

    Eski Turaç ile Çakraz yan yana
    Hebüllü, Keteni, Halaç o yana
    Cimiden geçelim nazlı Cimbana
    Duman ayrı güzel,'sis' ayrı güzel

    Gelyeme,Elmacık hemen Maşala
    Bozçalı girişi verelim mola.
    Çiseyle dumanı girmiş kol kola
    Poyraz ayrı güzel yel ayrı güzel

    Hikmet Hoca gelsin bize bal versin
    Köksal'a söyleyin bir kuzu kessin
    İplikçi'nin oğlu türkü söylesin
    Kaval ayrı güzel saz ayrı güzel

    Güzleden su içtim dişimde sızı
    Nebişeyhe geldim bastım avazı
    Kırmızı giyinir gelini kızı
    Duvak ayrı güzel fes ayrı güzel

    Pertekle Kuzbağı geldik İslamlı
    Edepli insani hem de irfanlı
    Gör Katı Yaylayı başı dumanlı
    Gece ayrı güzel 'gün ayrı güzel

    Gödülüş,Gördolos bir de Değeri
    Nohutun buğdayın en güzel yeri
    İbrahimşeyh de var,haydin ileri
    Arpa ayrı güzel fiğ ayrı güzel

    Uluköy, Çakıllı, Keçiköy, Yağtaş
    Hasanşeyh Tekkede bekle arkadaş
    Buluruz orada birkaç gönüldaş
    Canan ayrı güzel can ayrı güzel

    Gemene, Gürpınar derken Baydarlı
    Sarraf sanatında epeyce ünlü
    Aslı Oğuz nesli, boyu Beydilli
    Bayram ayrı güzel toy ayrı güzel

    Kurt Gölüne çıkıp piknik yapalım
    Gönülden kasveti pası atalım
    Kuyucakta bir gecelik yatalım
    Gerçek ayrı güzel düş ayrı güzel

    Kızılcören İskefsür'ün düzünde
    İlimde irfanda her daim önde
    Bulunur devlette her kademede
    Prof ayrı güzel 'Doç' ayrı güzel...

    Demirci gençleri fazla hovarda
    Dünyanın en güzel kızları burda
    Çıkarlar yayalaya her yıl baharda
    Gelin ayrı güzel kızayrı güzel

    Danişment adını tarihten almış
    Eskiden burada bir devlet varmış
    İnsanları mutlu mesut yaşarmış
    Kağan ayrı güzel han ayrı güzel

    Firenköy, Büşürüm karşı cephesi
    Darıdere derler Çakmak ötesi
    Ünlüdür heryerde dutu pekmezi
    Kiraz ayrı güzel nar ayrı güzel

    Tinyabada Şemşi Kızı söyleriz
    Tilemsede elma toplayıp yeriz
    Sazakta ocakta mantar közleriz
    Ateş ayrı güzel köz ayrı güzel

    Gedahorun üstü bura Çambalı
    Tavaradan önce gelir Kabalı
    Çamlıkaya denen Feselek adı
    Yamaç ayrı güzel düz ayrı güzel

    Batmışın başında bir yiğit çeri
    Erdem Baba yatar Selçuk neferi
    Dizilmiş toprağa yol erenleri
    Yaren ayrı güzel yar ayrı güzel

    Göllüköy, Gülkonak ve Muratkaya
    İnelim oradan şirin Elmaya
    Fardas Deresi'nden dönelim yaya
    Kelkit ayrı güzel çay ayrı güzel

    Dolaştım ilçede şöyle sıradan
    Davul sesi gelir Soğukpınardan
    Gidenleri sordum koca çınardan
    Yarın ayrı güzel dün ayrı güzel

    Tozanlı Vadisi bir başka özel
    Ahlakı, töresi daha da güzel
    Giyimi kuşamı tam Türke özel
    Peşti ayrı güzel, beş ayrı güzel

    Yılancık denilen Eyüp Yaylası
    Sivasla Tokatın ortak merası
    Beşdereden çıkar sazın ustası
    Mızrap ayrı güzel tel ayrı güzel

    Benimle Ficeke gider misiniz
    Tereyağlı ekmek ister misiniz
    Çökelekli yufka sever misiniz
    Peynir ayrı güzel keş ayrı güzel

    Samayır, Dutdibi bir de Gurbetli
    Burda yiğitlerin hepsi heybetli
    Toprağı verimli, hem bereketli
    Yaprak ayrı güzel dal ayrı güzel

    Karşıkent belinden indim aşağı
    Erenlerin olmaz solu ve sağı
    Esenköy,Öküzlü erenler bağı
    Semah ayrı güzel cem ayrı güzel

    Unutmuşuz Konak ile Eymürü
    Yağsiyan, Dalpınar bir de Kündürü
    Gönlüm ister kimse kalmasın geri
    Hatır ayrı güzel 'gam' ayrı güzel...

    Türkoğlu anlattı,devede kulak
    Sarılın a dostlar beraber olak
    Atalım benliği sevgi dokuyak
    Dirlik ayrı güzel 'biz' ayrı güzel...

    Dursun Elmas
    Tokat-Reşadiye
    Taşlıca Ky.
#27.06.2006 09:48 0 0 0
  • tokat kebabi cok guzel emege karsi tesekkurler
#27.06.2006 17:16 0 0 0
  • Reşadiye Termal Hastanesi şifa dağıtıyor...

    Tokatın Reşadiye ilçesindeki kaplıca suyu ile şifa dağıtan Termal Otel, yaz kış bütün yıl boyunca dinlenmek ve şifa arayan hastaların uğrak yeri haline geldi. Tokatın Reşadiye ilçesindeki kaplıca suyu ile şifa dağıtan Termal Otel, yaz kış bütün yıl boyunca dinlenmek ve şifa arayan hastaların uğrak yeri haline geldi. Tokat, Erzurum, Giresun ve Ordu illerinin yol kavşağında bulunan Termal Otele bölge insanının yanı sıra Türkiyenin değişik yerlerinden de insanların şifa aramak için rezervasyon yaptırıyor. İller Bankası desteği ile 5.5 trilyon lira maliyeti olan Reşadiye Termal Tesisin bölgede bir benzerinin daha olmadığı söyleyen Reşadiye Belediye Başkanı Hakkı Ünal, şifa hastanesi içerisinde dinlenme ve eğlenme kompleksleri de yer aldığını kaydetti. Reşadiye Kaplıcaları'ndaki şifalı kaplıca suyunun çıktığı noktadaki sıcaklığının 46 derece olduğunu belirten Başkan Ünal, Reşadiye Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinin Termal Otel kısmını 5 ay önce açtık. Hızla tamamlamaya çalıştığımız Reşadiyedeki kaplıca tesisleri iki bölümden oluşuyor; Fizik tedavi ve otel bölümü. Konaklama amaçlı otelde 48 normal, 8 suit oda ve 1 kral dairesi, 1 wip salon, 500 kişilik toplantı salonu ve açık teraslı restorant bulunuyor. Fizik Tedavi Bölümünde kapalı termal havuz, jimnastik spor salonu (fit center), Çamur banyoları, güzellik salonu, basınçlı su tedavi merkezi ve kür merkezi, termal sulu 16 özel banyo, bayan ve erkek dinlenme salonları gibi birçok bölüm var. Misafirlerimiz kaplıcada hem eğleniyor hem de şifa buluyor. dedi. Başkan Ünal, Termal Otelin yanısıra günübirlik gelen müşterilerin hizmet göreceği açık termal havuz ile büyük ve küçük çocuklar için akua parlı havuz da bulunduğunu söyleyerek, Ayrıca büyük futbol takımlarını da kamp yapmaları için Reşadiyeye bekliyoruz. Futbol, basketbol ve voleybol spor sahaları var. Tesisin hemen önünde içerisinde herşeyi bulunan termal sulu 16 ev de hizmet veriyor. diye konuştu. Çam ağaçlarının eteğinde Reşadiyeye hakim bir tepenin üzerinde bulunan Reşadiye Kaplıcalarında, eksikliklerin tamamlanmasıyla birkaç ay sonra rehabilitasyon hizmetleri de vereceklerini söyleyen Ünal, Önümüzdeki aylarda Fizik Tedavi uzmanının kontrolünde fizyoterapist ve masörlerin hizmet vereceği tedavi bölümleri olacak. Biz termal hastanenin suyunun tahlillerini yaptırdık. Çam ağaçlarının altında şirin Reşadiyemizde, kireçlenme, romatizmal hastalıkları, bel ağrıları gibi birçok hastalığa iyi gelen şifalı kaplıca sulu Termal tesisimize herkesi davet ediyoruz. şeklinde konuştu.

    noimage

    Ahmet Akkoç / Tokat
    11.02.2003
    zaman.com.tr
#24.07.2006 10:31 0 0 0
  • noimage
#26.10.2006 23:25 0 0 0
  • ksllajjfksfasdfasdfsdfasdf Tokat için yazılanlar için teşekkürler birde ballıca mağarası var güzel yerdir. Nefes darlığına faydasının olduğu söylenmekte
#29.03.2007 18:04 0 0 0
  • vatnın her karış toprağı kutsaldır.Elinize sağlık
#12.05.2007 23:09 0 0 0
  • TOKAT



    GENEL BİLGİLER



    Yüzölçümü: 9.958 km²



    Nüfus: 719.251 (1990)



    İl Trafik No: 60



    İLÇELER:



    Tokat ilinin ilçeleri; Almus, Artova, Başçiftlik, Erbaa, Niksar, Pazar, Reşadiye, Sulusaray, Turhal, Yeşilyurt ve Zile'dir.



    Almus: İlçe, Almus Baraj Gölü ile mükemmel bir görüntüye ulaşmış, yeşil ve mavinin kaynaştığı cennetten bir köşe görünümünü kazanmıştır. Almus Baraj Gölünün su sporlarına uygun bir alan olması, barajda yapılabilecek olta balıkçılığı, başta Dumanlı Yaylalar zinciri ve Çatak Yaylası olmak üzere yayla turizmi için ideal yapıya sahip olan Almus doğal bir turizm cennetidir.



    Erbaa: Horoztepe Ören Yeri, Kale Köyünde bulunan Boğazkesen Kalesi, Yer Köprü en önemli tarihi yerleridir. Ayrıca Fidi Köyünde bulunan Silahtar Ömer Paşa Camii ahşap mimarinin en önemli örneklerinden biri sayılır.



    Niksar: Tokat merkezine 60 Km. uzaklıktadır.



    Niksar tamamı ile bir ören şehir konumundadır. Hitit döneminden başlayan tarihi boyunca üzerinde barındırdığı tüm uygarlıklardan kalan eserler Niksar'a daha da ilginç bir yöre haline getirmiştir. Danişmend Devletine başşehirlik yapan ilçede önemli ölçüde Selçuklu, Danişmend ve Osmanlı eserleri mevcuttur. Leylekli Köprü, Çöreğibüyük Camii, Ulu Camii, Niksar Kalesi, Kırkkızlar Türbesi, Danişmend Melik Ahmet Gazi Türbesi bu eserlerden bazılarıdır.



    Ayrıca dünyanın en hafif suyu olan Niksar Ayvaz Suyu da ilçenin tanıtımına önemli bir katkı sağlamaktadır.



    Pazar: Tokat'a 25 Km. uzaklıktadır. İlçe sınırları içerisinde bulunan Ballıca Mağarası ilçe turizmine önemli bir canlılık getirmiştir. Bunun yanında Selçuklu dönemlerinden kalma Pazar Köprüsü, Mahperi Hatun Kervansarayı gibi tarihi eserler ilçeye önem kazandırmaktadır.



    Sulusaray: İl merkezine 68 Km. uzaklıktadır. Günümüzde Sulusaray bir açık alan müzesi görünümündedir. Burada bulunan antik yerleşim yerinin adı Sebestapolis'dir. Sulusaray'ın MÖ. 3000 yılında Eski Tunç MÖ 2000 yılında Hitit, MÖ 1000 yılında Frigler zamanında iskan edilmiş olduğu, kazılarda ortaya çıkan pişmiş toprak eserlerle tespit edilmiş olup çıkan bu eserler Tokat müzesinde sergilenmektedir. Antik kentte sur duvarları, bir kilise kalıntısı, bir hamam ve ayrıca tabanı mozaiklerle kaplı sağlık merkezinin varlığı tespit edilmiştir.



    Sulusaray ilçesinde bulunan kaplıca tesisleri iç turizm açısından ilçede önemli bir hareketlilik sağlamaktadır.



    Turhal: Turhal, Orta Karadeniz Bölgesinde yer alır. İlçenin etrafı dağlarla çevrilidir, şehrin ortasında Turhal kalesi yer almaktadır. Kalenin üzerinde eski bir şatodan kalma iki burç ve bir de yeraltı geçidi bulunmaktadır.



    İlçede Turhal kalesinin yanında Kesikbaş Camii, Ulu Camii, Kova Camii, Ahi Yusuf Baba, Şeyh Şehabettin, Nurullah Efendi Türbeleri bulunmaktadır.



    Zile: Hitit, Frig, Pers, Roma ve Bizans kültürlerinin yaşadığı Zile'de bugün Hititlere, Friglere, Perslere, Roma ve Bizanslılara, İlhanlı Danişmend, Selçuklu ve Osmanlılara ait tarihi eserleri görmek mümkündür. Bu eserler içerisinde Zile Kalesi, kalenin doğu yönündeki kayaların oyulmasıyla yapılan ve Roma döneminden kaldığı anlaşılan Tiyatro, Kalenin Kuzey Doğu tarafında bulunan Kaya Mezarı, Çay Pınarı, İmam Melikiddin Türbesi, Şeyh Musa Fakih Türbesi, Ulu Camii, Elbaşoğlu Camii, Çifte Hamam, Yeni Hamam, Masat Höyük, Hisar Kale, Anzavur Mağaraları, Hacı Boz Köprüsü, Koç Taşı ve Kuru Çaydaki manastır harabeleri görülmeye değer tarihi eserler arasındadır.



    Roma İmparatoru J. Sezar Zile'de yaptığı tarihi savaştan sonra başarısını ünlü " Veni, Vidi, Vici" (Geldim, Gördüm, Yendim.) şeklindeki mesajını Dünyaya buradan duyurmuştur. Bu sözünün yazıldığı taş halen Zile Kalesinde bulunmaktadır.



    NASIL GİDİLİR?



    Karayolu: Tokat'a ülkenin her yerinden ulaşmak mümkündür.







    Havayolu: Tokat-Turhal karayolunun 17. Km. sinde yer alan Tokat Havalimanından İstanbul - Ankara bağlantılı tarifeli uçak seferi düzenlenmektedir.







    Demiryolu: Sivas - Samsun hattında çalışan DDY bağlantılı trenler Artova, Zile ve Turhal ilçelerinden yolcu almaktadır.



    GEZİLECEK YERLER



    Müzeler ve Örenyerleri



    Müzeler



    Tokat Müzesi

    Adres: GOP Bulvarı No: 143 - Tokat





    Örenyerleri



    Tokat Müzesi

    Maşathöyük- Zile - Yalınyazı

    Ulutepe -Tural - Ulutepe

    Niksar - Niksar

    Sebastapolis - Sulusaray



    Masat Höyük: Tokat'ın Zile İlçesi Yalınyazı Kasabasında yer alan Masat Höyük'de M.Ö.3000'de Eski Tunç Çağı, M.Ö. 2000'de Hitit çağı, M.Ö. 1000'de Frig Çağını yaşayan 3 dönem mevcuttur. Masat Höyükte Kayseri'de Hitit imparatorluğuna bağlı bir uç beyinin sarayı bulunmuştur. Pişmiş toprak, metal ve cam eserlerin yanında Hitit Hiyeroglif (Resim Yazısı) yazısı ile yazılmış tablet en önemli eserdir.



    Sulusaray (Sebastapolis): Sulusaray Tokat'ın 68. Km. güneybatısında bulunmaktadır. Höyüğün M.Ö. 3000 yılında Eski Tunç, M.Ö. 2000 yılında Hitit, M.Ö. 1000 yılında Frigler zamanında iskan edilmiş olduğu, kazılarda ortaya çıkan pişmiş toprak eserlerle tespit edilmiş olup, çıkan bu eserler Tokat Müzesinde sergilenmektedir. Ayrıca Antik kentte yapılan çalışmalarda antik kentin sur duvarları, bir kilise kalıntısı, bir hamam ayrıca tabanı mozaiklerle kaplı olan sağlık merkezinin varlığı tespit edilmiştir. Bu mozaikler Sulusaray'da kapalı bir salonda teşhir edilmektedir.



    Diğer arkeolojik alanlar ve antik yerleşim yerleri arasında, Horoztepe, Niksar, Tufantepe, Komana Pontika sayılabilir.



    Mağaralar



    Ballıca Mağarası : Pazar ilçesinde bulunan Ballıca Mağarası 680 Metre uzunluğu ve 94 metre yüksekliği ile Dünyanın en gösterişli mağaraları içerisinde yer almaktadır.



    Cami ve Medreseler



    İlde bulunan camiler, Ali Paşa, Hatuniye, Meydan, Takyeciler, Ulu Camii, Çöreğibüyük Camii, Silahtar Ömer Paşa Camii, Elbaşoğlu Camiidir. Çukur Medrese, Gökmedrese, Mevlevihane ilin önemli medreseleridir.



    Hanlar ve Kervansaraylar



    Taşhan, Bedestenler Hanı, Yazmacılar Hanı, Mahperi Hatun Kervansarayı görülebilecek yerlerdendir.



    Kaplıcalar



    Sulusaray Kaplıcası: Tarihi Nice Polis Harabeleri arasında kaynayan Sulusaray Kaplıcaları ilde ve bölgede en önemli kaplıcadır. Kaplıca suyu 55 °c.dir. Minarellerine göre tuzlu, sülfatlı-hafif acı su olarak isimlendirilmiştir. Sulusaray Kaplıcası şu an romatizmal hastalıklardan rahatsız olanlara şifa vermektedir. Kaplıcanın bulunduğu yerde, sezon süresinde kiraya verilen pansiyon, Konaklama yerleri ve çadırları ile gelerek kamp kurmak isteyenlere de kamp yerleri verilmektedir.



    Reşadiye Kaplıcası: Reşadiye ilçesinde yer almaktadır. Ortalama sıcaklığı 40- 41 °c. dir. Romatizma, felçli hastalıklara ve kireçlenmelere karşı tedavi edici bir özelliği vardır. Kaplıca son derece modern motel, yıkanma havuzları ve tesislere sahiptir.



    Yaylalar



    Tokat'ta, Çamiçi, Topçam, Bizeri, Gürlevik, Batmantaş, Dumanlı Yaylaları yöre halkı tarafından ilgi çekmektedir.



    Sportif Etkinlikler



    Kamp-Karavan : Gümenek, Sulusaray Kaplıcası, Gıj gıj Dağı kamp ve karavan turizmi için doğal ortamlardır.



    Trekking : Alan Yaylası-Akdağ Zirvesi (2000 m.) Ballıca Mağarası arası trekking sporunu sevenler için mükemmel bir alandır.



    Kuş Gözlem Alanı : Kaz Gölü onlarca çeşit kuşun yuvalandığı, beslendiği sazlıkları ve görüntüsü ile tam bur kuş cenneti konumundadır.



    Olta Balıkçılığı : İl, akarsu ve göllerinin yoğun olması nedeni ile olta avcılığı için ideal bir mekandır. Almus Baraj Gölü her türlü su sporlarına uygun doğal bir oluşumdur.



    COĞRAFYA



    Akdağ ve Çamlıbel dağlarının oluşturduğu vadiler arasında bulunan Tokat'ta, Deveci Dağı, Dumanlı Dağı, Canik Dağları olarak sıralayabileceğimiz dağlık alanlar mevcuttur. İlde bulunan ovalardan, Kazova, Turhal Ovası, Erbaa Ovası, Niksar Ovası, Omala Ovası, Artova Ovası ve Zile Ovalarında önemli ölçüde tarım meyve ve sebzecilik yapılmaktadır. Yapılan araştırmalarda kiraz ve vişnenin en önemli gen kaynaklarının Tokat yöresinde olduğu ve Tokat'a özgü "Cerasus İnkana" adlı kiraz türünün endemik bir bitki olduğu görülmüştür.



    Tokat'ta iklim hem Karadeniz iklimi hem de İç Anadolu' daki kara ikliminin etkisi altındadır. İlde Tozanlı, Kelkit ve Çekerek Çayı akmaktadır. Zinav Gölü , Güllü Köy Gölü, Kaz Gölü ve Almus Baraj Gölleri ilin doğasına ayrı bir güzellik katmaktadır. Kaz Gölü kuş cenneti konumuna uygun bir göl olup, Almus Baraj Gölü de su sporları için ideal bir parkur alanı oluşturmaktadır.



    TARİHÇE



    Tokat, Kelkit, Yeşilırmak ve Çekerek Nehri boyunca kurulan Hitit, Frig yerleşim alanları M.Ö. 4000- 2500 yılları arasında yüksek düzeyde kültür ve sanat yaşamına sahip olmuştur. Roma ve Bizans dönemlerinden sonra Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemlerini yaşamıştır.



    NE YENİR?



    Tokat'ın yemek kültürü de oldukça zengin ve iştah açıcıdır. Tokat Kebabı, Etli Dolma, Bakla Dolması, Keşkek, Gendüme Çorbası, Bacaklı Çorba, Cevizli Çörek, Bezli Sucuk, Bat gibi yemeklerin yanında Tokat şarabı da sofralara ayrı bir renk katmaktadır. Özellikle dünyada sadece Tokat'ta üretilen Mahlep şarabının içimi ayrı bir zevktir.



    NE ALINIR?



    Yazmacılar Çarşısı, Bakırcı, Zurnacı, Çarıkçı gibi el sanatlarının üretildiği çarşılarda pek çok hediyelik eşya alınabilir. En ünlüsü tahta baskı ile boyalı yazmalardır.








    YAPMADAN DÖNME



    Ballıca Mağarasını gitmeden,



    Gökmedrese, Latifoğlu Konağı, Beysokağı, Sentemur Türbesi, Taşhan, Ali Paşa, Meydan Camileri, Hıdırlık Köprüsünü görmeden,



    Enfes bir doğa harikası olan Kaz Gölü, Reşadiye Zinav Gölü, Almus Baraj Gölü, Topçam, Gürnlevik, Çamiçi gibi doğal mesire yerlerini gezip görmeden,



    Tahta baskı ürünlerinin yapıldığı Yazmacılar Çarşısı, Bakırcı, Zurnacı, Çarıkçı gibi el sanatlarının yapıldığı yerleri gezmeden,



    EI dokuma kumaşların ve otantik yöresel giyim kültürünün sergilendiği köyler ziyaret edilmeden,



    Tahta baskı yazma almadan,



    Tarihi Tokat hamamlarının birinde Türk Hamamının özelliklerini tanımadan,



    Tokat yemeklerinden, özellikle Tokat kebabından yemeden, Tokat'ın enfes şaraplarından tatmadan,



    Dünyaca ünlü Niksar Ayvaz Suyunu Kaynağından içmeden,



    ....Dönmeyin.
#05.07.2007 14:02 0 0 0
  • duzeltildi
#20.07.2007 09:31 0 0 0
  • TOKAT
    Tutun Uretimi, Niksar Ayvaz Suyu, Almus Baraj Golu,
    Ballica Magarasi, Topcam Yaylasi, Zinav Golu, Gok
    Medrese, Tokat Cemeni, Sulu Saray ( Sebastapolis )
    Tokat Kebabi, Yazma Uretimi
#06.08.2007 15:09 0 0 0
  • KESİNLİKLE SÜPER BİR SİTE BAYILDIM VALLA
#01.07.2008 10:51 0 0 0
  • Tokatlı olarak böyle güzelliklere sahip olmak beni mutlu etti hepinizin eline emeğine sağlık.

#03.08.2008 23:30 0 0 0