söz duyarsam bir gün itin birinden
sökerim yüreğim göğsüm ipinden
korkum yok bilesin elin dilinden
işler bana kurşun gibi gülüşün
yüreğin söz olup düşsün dilinden
işler bana kurşun gibi susuşun
komaz bana yürek bahar gibidir
sevdiğime anlım harman yeridir
belkide vardığın itin biridir
işler bana kurşun gibi gülüşün
vardığın belkide itin biridir
işler bana kurşun gibi susuşun
hep insanca yaşadım
insani deyip
herkesi bağışladım
ilk kez bir kadını lal'ı reyhanı
bağışlayamadım
bu halime bile oturup
bir güzel ağladım
tanıksın ya ey martı
feryadım göğü kapladı
çoğlıkta
şehrin asil sevdalısı
bu kör gecede payımıza
bir çığlık kaldı
serin su ol sokul yanı başıma
gideceksen nolur dolanma bana
korku kapımızda bekler duysana
işler bana kurşun gibi susuşun
sevmek aynı dalda iki kirazdır
işler bana kurşun gibi susuşun
karsın küllerimi ince bileğin
bırak yansın ateşinde gözlerim
savursun külümü o zülüflerin
işler bana kurşun gibi gülüşün
seydunayı yıkmaz bu gitmelerin
işler bana kurşun gibi susuşun
Adanmak değilse, nedir ki sevda?
Ben sana adağım, senden gidemem...
Seven nasıl gider ki sevdiğinden,
ben sana aşığım; senden gidemem!
Sana geldim gülesmerim sona...
yanlış yakılmış yürek ile sana...
Bakışlarım demir atsın gözlerinin limanına,
bütün sabahlarım sende ağırsın,
sevda ayırmasın kendini bizden.
Sana geldim gülesmerim sona...
Düşüm sensin, ülkem de sen...
Yurtsuz kalırım, sen gidersen...
Yüreğine selam söyle,
almassa gel vur istersen...
Yüreğine selam söyle,
sonra da gel vur istersen...
Al benim, canımı al..
Albenim ruhumu al...
Sal beni sürgünleri sal...
Sal beni ölümlere sal...
bir ayrılık rüzgarı yüklenip umutları
götürdü bakışını gözlerimden uzağa
saçların gövdemden koptu da göçtü
götürdü kokusunu aşk tenimden uzağa
her sözün bir canandı yalanın canım aldı
yalan insanı bitirir geriye neyim kalır
sevda senin neyine gam düşsün yüreğine
yalan yastığın olsun bez giyesin eynine
kaçağım
eşkıya aşklar yaşarım durmadan
kaşla göz, dağla uçurum arası
konar göçerim
sürgünlüğümü yurtlanma z yerleşik sewdalar
sığsın isterler defterler e
küçücük saksılarına
yetmez?dağ başlarının teslimiye ti istenir
ya katlin ya ihanetin
bilmezler başka yol olduğunu
yani ben eşkıya
her yanı pusu
gözlerindeki dumanlı dağlara sewdam
zülfünde gölgeye sığınmam bundandır
o zaman keyif çatarım silah diye sewdanın doruğuna
buzullar erir, nehirler yatak değiştirir
sewdalarını ışıklarında yıkarlar
sonrada yürekleri seslerind e gürül gürül akarlar
çıplak suretleri resmeder
o dem iklim değişir yüzün olur
yüreğinden gayrısına sır wermediğim doğrudur
kaçaklık bu
hadi gel!şahrudum
dağlara göwde werelim
göğsün tahtasının altı ol
yoksa wuracak beni hasretin bi tenhada
yakışırmı bi kaçağa ecel eliyle ölmek
hayat denilen sonsuzluğun
karşısında bir çocuğuz
düşe kalka büyürken
kalkamayız bir çoğumuz
bu hayat böyle mi olur
düşen hep yerdemi kalır
gün olur belin doğrulur
kim nolacak bellimi olur
ama bitmez yolculukl ar
belki biraz canın yanar
düştüğün yerde doğrulur
başlar yine ilk adımlar
Yüreğine sağlık çok severim Şahrud ve Seydunanın türkülerini..birtanede ben paylaşmak istiyorumm..Paylaşım için saol..
...Aldı Gitti...
Baskın yemiş bir evsem dağılmışsam
Tutuklanmış kitapsam yakılmışsam
Bir çift turnaya benzerdi gözleri
Göğüm öksüz kaldı bakar ağlarım
Aldı gitti neyim var neyim yoksa
Kalanlarsa yalım yalım yangınsa
Bu can bu bedenden ayrılmıyorsa
Daha çok, hasrete yanacak ömrüm
Bu can bu bedenden ayrılmıyorsa
Daha çok acıyla yanacak gönlüm
Yaktım koca ömrü zaaflı bir anda
Yarla baharımı kışlara gömdüm
Eğdim dağ basımı onun önünde
Yetmedi ardından bakar ağlarım
Sen benden gittin
Acılar üstüme yıkıldı kaldı
Sen benden gittin
Yüreğim bir çığlık oluverdi
Sen benden gittin
içimin suları kurudu bitti
Ahhh canım kavruldu
Ahhh gülüm savruldu
Kavurup atsaydın canımı kavur
Savur küle dönen ömrümü savur
Bana çektirdiğin bu azapları
inan ol inan ol yapmazdı kabır
Bana yaşattığın bu acıları
inan ol inan ol yapmadı sabır
Sen benden gittin
Türküler üstüme yıkıldı kaldı
Sen benden gittin
Geceyle sabahı bekledik durduk
Sen benden gittin
Gözyaşım gözümü kör bıçakladı
Ahhh canım kavruldu
Ahhh gülüm savruldu
aldı beni götürdüler asmaya
gözlerimden ışığımı kısmaya
yarınlardan umudumu kesmeye
yetmedi güçleri gülüm sen öldür
memleketten umudumu kesmeye
yetmedi güçleri gülüm sen öldür
yetmedi güçleri başı dik öldüm
yurdum toprağına tohum serpildim
ölsem bile biliyorum boyverdim
çiçeklendim dört bir yanda yeşerdim
tuttular mayısta astılar beni
gafletten bahara ektiler beni
anadolu toprağını her canı
katmer katmer açtırır her baharda
anadolu toprağını sevdayı
katmer katmer açtırır her baharda
ellerimiz emeğimizdir mayıs
onurumuz kavgamızda açar ya
be hey sefil mayıslarda dutmaz ya
denizlerce gülümserler, inanma
denizlerce çoğalırlar asanlar
seydunayım mayıs ayı dutmaz ya
denizlerce gülümserler inanma
denizlerce çoğalırlar asanlar
kime de ömür sökenim sitemin kime
sevdamı ayazda bırakıp giden
gözlerini götürüp yüreğim söken
zilfinin telinden kefenim diken
sen değil misin sitemin kime
kime de ömür törpüsü sitemin kime
ölsem bile ömür boyu yasın tutarım
geceleri karanlığa yalnız yatarım
yürek soysuz olsa söker atarım
diyen değil miydin sitemin kime
yürek hacze düşse söker atarım
diyen değil miydin sitemin kime
kime de ömür yakanım sitemin kime
seyduna aldandı yürekten oldu
gözlerine sevdalandım göz yaşım oldun
geriye yarım ses yarım can kaldı
kimede ömür yiyenim sitemin kime
geriye yüreksiz yarım can kaldı
kime de ömür sökenim sitemin kime