İstanbul,İstanbul ah İstanbul;
Kaç bin,kaç milyon aşığı başgöz ettinde,
Bir bana elin yetmedi...
Öylece koynunda öksüz,
Soğunda sahipsiz bıraktın...
Sen kaç kez kuşatılıp;
Uğuruna methiyeler düzülmenin sarhoşluğundayken;
Görmezsin tabi bu biçareyi...
Her akşam ezanlara karışırken;
Göğe martı martı saldığım dualar,
Tanıdık gelir değilmi?
Milyoncasını duydun çünki...
Çağıramadın yuh sana bir gemi sesi olup;
Karşı kıyıdan Anadolu'dan...
Ah be istanbul;Şehirler Sultanı aşıklar mekanı;
Ben bilemedim;içimdeki haykırışın lisanını;
Dedim sen tanık olursun bu mahalle arkadaşına,
Bilirsin sen;hiç kandırmadım kimseyi.
Ne diz çürüttüğüm misket oyunlarında.
Ne saklambaçta parmak tutuşurken...
Sen bilirsin ne saf olduğumu;
Ve ne geldiyse başıma saflığımdan gelişini..
Yoksa para etmiyormu bu devrinde dürüstlük..
Ben anlatamadım sevgimi ve onun telafuzunu;
Sana güvendim yetmişiki lisanına güvendim;
Seninde dilin yetmedi yazık...
Ama yinede İstanbul;
Her nekadar beceremsekte meramımı anlatmayı.
Olsun be istanbul;
Her akşam devralırken günden geceyi;
Okunurken ezanlar;karışırken dualarım;
Martı çığlığı istavrit açlığında yalnızlığım;
Bir gün ama bir gün inanırda sevgime;
Gelir diye,
BEKLEMESİ BİLE GÜZEL BE DOSTUM;
CANIM İSTANBUL'UM...
alıntı yapıp üzerine yorum yapılabilecek tek kelimesi yok öyle güzel ki anlatışınız o anları düşlememek mümkün değil ezan sesini bile kulaklarında hissediyor insan yüreğiniz dert görmesin harika bir paylaşım sunumsa mükemmel zaten