Hep seni hayal ediyorum kara gözlüm,
Ve senden ilham alıp yazıyorum.
Beyaz kağıt üzerine mor yazıyla,
Fotoğrafına bakıyorum kara gözlüm.
Resmini çiziyorum odamda ki mavi duvara,
Siyah boya, ince fırçayla.
Bahçeye senin sevdiğin
Kırmızı güllerden ekiyorum.
Aklımdan çıkmıyorsun kara gözlüm.
Seni ve seni düşünüyorum.
Nereye gittiğimi bilmeden yürüyorum,
Uzun ve kalabalık yollardan.
Seni düşünür ve seni özlerim,
Her gece ferdi abiden arabesk şarkılar dinlerim,
Ve yine aklıma sen gelirsin kara gözlüm.
Şiirler yazarım hep sana, sana dair.
Sonra bahçede oturup sigaramı yakarım,
Yıldızları izlerim kaybolana kadar.
Seni düşünmekten uyku tutmuyor gözler,
Zaten hep seni düşünüyorum kara gözlüm.
Seni düşünmekten, özlemekten başka
Bir şey gelmiyor elimden kara gözlüm.
Siirt'te arsan bulamazsın,
Seni benim kadar seveni kara gözlüm.
Çıkarsa biri seni benden fazla seven,
Hiç durmam vururum kendimi.
Seni seviyorum kara gözlüm&
Siirtli şair diyorlar benim için,
Siirtli aşık emin diyorlar kara gözlüm&
şairliğe yeni başlayan ve Siirt'in SİİRT POSTASI isimli gazetesinde günlük şiir yazan kardeşim EMİN SADIK'ın şiirlerini sizlerle paylaşmak istiyorum umarım beğenirsiniz bu arada yeni bir şair olduğu için yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. + - leri neler bilmek istiyorum
SENSİZ OLMUYOR
Sıkılırım ben sensiz yürümekten,
Yapamam ben sensiz oralarda.
Ne olur sanki benimle gelsen,
El ele tutuşup gezeriz Siirt'i.
Dışarıda güzel yaz havası var,
Gideriz seninle dondurma yemeğe.
Ama sensiz olmuyor bitanem,
Sensiz gidemem bir yerlere,
Sıkılırım sen olmasan yanımda.
Özlerim düşünürüm seni bir tanem,
Hadi kalk gezelim Siirt'i.
Yapamam ben sensiz oralarda,
Sen olmazsan yanımda yapamam.
Aklım sende kalır bir tanem,
Gel gidelim çabuk döneriz.
Sadece biraz hava alırız,
Sadece biraz gezeriz hepsi bu.
Siirt'i gezmek sensiz olmuyor,
Ama sensiz olmuyor bitanem.
Sensiz olmuyor sensiz olmuyor&
Evvela yumurta, süt ve yağ ile yoğrularak hazırlanan hamur, özel tencereye yufka şeklinde sıvanır. Önceden kızartılan keklik veya tavuk eti, et suyu ile hafifçe pişen pirinçle birlikte, çeşitli baharat ve badem içi ile bezenerek bu tencereye konur, üzeri yine yumurtalı hamurla sıvandıktan sonra tencere kapağı örtülür. bundan sonra bir müddet köz ateşin üzerinde döndürülerek pişirilir.
Hazır hale gelen perde pilav yeneceği sırada kapağı çıkarılır. Tencerenin ters yüz edilmesiyle tepside külah şeklinde duran nefis yemek, börek gibi kızarmış olan kabuğu yarılarak tabaklara dağıtılır. Perde Pilavı çevreleyen yufka sırrı, bademler erkek çocuğu, keklik eti mutluluğu ve barışı simgeler.
BÜRYAN (PERİVE)
Kuyu içerisinde odun yakılarak, ateş köz haline getirilir. Kuzu etinin (Yırım gövde) but ve kol kısmı ayrıldıktan sonra, leğen kemiği bırakılarak diğer kemiklerden sıyrılır. Kemikli etler, kuyuya yerleşebilecek büyüklükte kulplu kazan içerisine konur, su ilave edilerek köz üzerine yerleştirilir. Kemiksiz etler, çember şeklinde bulunan demire yerleştirilmiş çengellere, 10-15 tane yarım gövde, leğen kemiğinden asılır ve kuyu içerisine havada kalacak şekilde duvarlara değmeden daldırılır, kuyunun üstü metal kapak ile kapatılarak kenarları kül ile sıvanır. Pişme esnasında etin yağı, kazanın içine damlayarak, kuyu içerisinde duman oluşmadan etin daha lezzetli pişmesi sağlanır. Ortalama 2-2.5 saat sonra pişen kemiksiz etler, kuyudan çıkarılarak tezgah üstüne asılır. Bıçak ile istenilen miktar kadar kesilerek tartılır ve kuşbaşı büyüklüğünde pide ekmek üzerine doğranarak, tuzlanıp taş fırında ısıtıldıktan sonra servis yapılır. Ortalama 3-3.5 saat sonra, kazan kuyudan çıkarılarak, pişen kemikli etler bir tepsi içerisinde tezgaha konur ve istenilen miktar kadar tartılarak, pide ekmek üzerinde tuzlanıp, taş fırında ısıtılarak servis yapılır.