Bütün gün seninleydim içimde...
Sonunda
Akşamı yolcu ettim yarına..
Şimdi
Saat gecenin dördü...
Senden bugün de bir haber yok.
Yüreğim yine bin parçaya bölündü
Acım çok....
Her şey
Bu saatlerde acımasız,
Çaresiz ve soğuk.
Sonsuz karanlıklar içindeyim
Sana geleceğim diyorum.
Bir gün geleceğim
Yine böyle bir gecede
Apansız.
Bekle beni...
Anladım bu böyle olmayacak.
Sensizlik,
Canıma tak etti artık! ! !
Bu yüzden
Hasretimi içime gömüyorum.
Aynalarda gördüğüm
Çirkinleşen yüzüme
Şimdiden veda ediyorum.
Sana geleceğim diyorum.
Bir gün geleceğim.
Yine böyle bir gecede
Apansız.
Bekle beni...
Sokaklarda
Kimsesiz..
Sebepsiz azarlanmış,
Ayıplanmış, horlanmış..
İnatla...
İnsanca sevmek,
İnsanca yaşamak isteyen
Ürkek çocuklar gibiyim.
DOĞRUSU,
Ben seni ölesiye seven
Delinin biriyim.......
Yalanım varsa,
Kör olayım..
En derin mavi sularda boğulayım.
Yanlışlarımı, eğrilerimi
Çöp bidonlarına attım.
Şimdi kendimi doğruladım.
Huzur içindeyim.
Öfkelerimi,
Sevinçlere dönüştürdüm.
Sana geleceğim diyorum.
Bir gün geleceğim.
Yine böyle bir gecede
Apansız.
Yeni doğan bebekler gibi
Masum ve korkusuz.
BEKLE BENİ.......
Mevsim bahar.
Günlerden pazar.
Sana kırgınım biraz.
Çiçeğe durmuş erik ağaçları...
Çocuk parkında çocuklar.
Çocukların ellerinde balonlar,
Çocukların ellerinde çeşit çeşit oyuncaklar var.
Sen yoksun.
Mevsim bahar.
Günlerden pazar.
İçim buruk biraz.
Ana-baba günü KEMERALTI...
Çarşılarda insanlar..
Taşıtlarda insanlar..
Caddelerde insanlar var.
Sen yoksun.
Mevsim bahar..
Günlerden pazar..
Sana darıldım biraz.
Sahilde el ele yürüyen aşıklar..
Sahilde balık tutan adamlar..
Sahilde,
Simit satan çocuğun kolunda saat:2' ye 10 var.
Denize bakıyorum huzurla..
Yolcu vapurları geçiyor kar renkli..
Vapurlardaki insanlara bakıyorum.
Sen yoksun.
Dudaklarımda bir şarkı.
Şarkıda yüzün, gözlerin..
Yüreğimde tarifsiz bir hüzün..
O hüzünde senin sözlerin
Var.
Bir de bomboş kalan ellerim var.
Sen yoksun.
Mevsim bahar..
Günlerden pazar.
Söylenecek daha ne var?
İZMİR'de sen yoksun.....
Sana çirkin dünyadan güzellikler getirdim.
Gül, konuş, gül biraz...
Kader değil bizi karşılaştıran,
Şans değil inan.
En içli şarkılar,
Bir hüzzam, bir hicaz.
Sana İstanbul' dan güzel,
İstanbul' dan karışık fikirler getirdim.
Sabırla dinle,
Çözüm bul biraz...
Senli İstabul'lar giriyor düşlerime,
Her gece dolu dizgin.
Her İstanbul mutluluk dolu,
Karanlıklardan uzak..
Her İstanbul bembeyaz...
Yalnızlıklar savaşını kazanan
muzaffer bir komutan getirdim sana..
Bak nasıl yorgun..
Şefkate susamış yüreğine konuş biraz..
O insan ki, beş yıl savaşmış,
Sabırla, inatla.......
O yıllar ki sen dolu..
Seninle geçti her kış, her yaz.
Sana şarkılar getirdim bilinmedik..
Şiirlerimi getirdim.
O güzel, duygusal sesinle söyle,
Oku biraz.
Sende buldum Beni..
Beni bırakma..
Beni terketme..
Sen çirkin dünyamı güzelleştiriyorsun..
Seninle olmak en büyük haz...
Sana benden büyük,
Benden güzel beni getirdim.
Gözlerime bak..
Dudaklarımdan öp biraz...
Seviyorsun..
Gün geçtikçe büyümekteyim.
Duygularım yüceliyor..
Bazan bir keman oluyor,
Bazan bir saz...
Sana,
Bak neler getirdim, neler........
Hadi susma..
Sevin, atıl boynuma,
Sarıl biraz....
Seni sevmek,
Sana dönmek değil bu..
Daha öte...
Tanrı' ya yaklaşmak gibi...
Ne söylesem sana,
Ne yazsam senin için az..
Yine az...............
Suskunluğumun bittiği yerde
Dizelerimden sesimi işiteceksin.
Okuduğun her sözcük,
Sana yinelenen sevdamı anlatacak..
Seni çağrılayacak.
Şaşkı dolu gözlerimde bir güleçlik var,
Bir güleçlik var ki sorma..
Ne hüzünlerden bir eser kaldı.
Ne gecelerimde bir korku...
Sen bir kez sevilmekle sevmezsin.
Senin sevmen için,
Seni binlerce kez sevmek mi gerek?
Öyleyse,
Binbirinci sevimi sunuyorum sana....
Dinle ya da oku...
Suskunluğumun bittiği yerde
Kilometrelerin ötesinden sesimi işiteceksin...
Dizelerim seni çağrılayacak.
Gelecek misin?
Irmaklardan coşkulu
Duygularımdan söz edeceğim.
İçimdeki kasırgaları anlatacağım sana...
Beni sevecek misin?
Senin olmadığın bir dünyayı arıyorum.
Bak göreceksin, mutlaka bir gün bulacağım.
Senin olmadığın o yerler, bu dünya değil.
Öldürüp kendimi, yeni bir can bulacağım.
El ayak çekildiğinde....
ANILAR,
Bütün hüzünleri yanına almış..
Çat kapı girdiler
Yüreğimin odasına...
Darmadağın ettiler...
Didik didik karıştırdılar
Odamın içini...
Sonra
Öylecene bırakıp,
Sessiz sedasız
Çekip gittiler.....
Bu yüzden
Dün gece sana gelemedim
Yattığım dert yatağında
Elem yorganımı araladım,
Gelip,
Sokuluverdin yanıma.
Ellerimi tuttun ilk.
Saçlarımı öptün bir güzel.
Bir güzel de dudaklarımdan öptün.
Mutluluktan,
Ölmek,
Çıldırmak arası bir yerdeydim!
Sonra,
Kirpiklerime ağırlıklar bindi.
Uyku çağırıyordu
Ölüm kadar suskun..
Bu gece seni anımsarken,
Sevincimi de uykuma ekliyorum....
Unutma-bu kısa bir veda...
Yarın gece seni yine bekliyorum...
Ben
Sevmenin doruğundayım seni şimdi...
Ardından,
Bekleyenlerin yüreklerindeki umut olacağız.
O yalnızlığa tutsakların zincirlerini kırıp,
Engellerini aşıp
Dağlar kadar hasretleri ile gönüllere dolacağız...
Ben
Sevmenin doruğundayım seni şimdi...
Ardından,
Tabancaya sürülen son kurşun olacağız.
Basılınca tetiğe
Tam on ikiyi vurup,
Öylecene kalacağız...
Ben
Sevmenin doruğundayım seni şimdi...
Ardından,
Bir nehirin sularında çağlayacağız, coşkuyla...
Denizlere, o son ulaşacakları yere
İnatla akacağız,
İleriye doğru gitmenin aşkıyla...
Ben
Sevmenin doruğundayım seni şimdi...
Ardından,
Toprağa ekilen bir tohum olacağız..
Hasat zamanı sevinecek çiftçi,
Bire bin verince...
Yüzlerindeki gülücüklerde kendimizi bulacağız...
Ben
Seni sevmenin doruğundayım seni şimdi...
Ardından,
Uğruna ölünen amaçların içinde olacağız...
Tabanca kurşunlarında vurulunca,
Çarpan yüreklerimiz durunca..
Bir zaman uslarda kalıp,
Ardından unutulacağız,
Unutulacağız...............