1 yaşınızdayken sizi elleriyle besledi ve yıkadı. Bütün gece ağlayıp onu
uyutmayarak teşekkür ettiniz
2 yaşınızdayken size yürümeyi öğretti Size seslendiğinde odadan kaçarak
teşekkür ettiniz
3 yaşınızdayken size özenle yemekler hazırladı Tabağınızı masanın altına
dökerek teşekkür ettiniz
4 yaşınızdayken elinize rengarenk kalemler tutuşturdu. Evin bütün
duvarlarına resim yaparak teşekkür ettiniz
5 yaşınızdayken sizi cici kıyafetlerle süsledi. Gördüğünüz ilk çamur
birikintisine atlayarak teşekkür ettiniz
6 yaşınızdayken okula kadar sizinle yürüdü. Sokaklarda "GİTMİYCEEEEEEM" diye
ağlayarak teşekkür ettiniz
7 yaşınızdayken size bir top hediye etti. Komşunun camini kırarak teşekkür
ettiniz
11 yaşınızdayken sizi arkadaşınızla sinemaya götürdü. "Sen bizimle oturma"
diyerek teşekkür ettiniz
12 yaşınızdayken
zararlı TV programlarını seyretmenizi istemedi. O evde değilken hepsini
izleyerek teşekkür ettiniz
21 yaşınızdayken iş hayati ve kariyerinizle ilgili size fikir vermek istedi
"Ben senin gibi olmayacağım" diyerek teşekkür ettiniz
22 yaşınızdayken kep giyme töreninizde size gururla sarıldı. Avrupa seyahati
için para isteyerek teşekkür ettiniz
25 yaşınızdayken düğün masraflarınızı karşıladı,sizin için hem mutlu oldu
hem çok duygulandı. Siz dünyanın bir ucuna taşınarak teşekkür ettiniz
30 yaşınızdayken bebek bakimi hakkında size akil vermek istedi. "Artık bu
ilkel yöntemleri bırak"diyerek teşekkür ettiniz
40 yaşınızdayken sizi arayıp hatır sormak istedi "Anne işim başımdan
aşkın"diyerek teşekkür ettiniz
50 yaşınızdayken o çok hastalandı, hafta sonunda onu görmeye gittiğinizde
mutlu oldu. Ona yaşlıların çocuk gibi nazlı olduğunu söyleyerek teşekkür
ettiniz
Derken bir gün..... o öldü. O güne kadar onun için yapmadığınız ne varsa, o
anda kalbinize bir yıldırım gibi düştü....
Şüphe yok ki cennet anaların ayakları altındadır.Onların kıymetini bilelim
Kaybetmeden...
casper sana katılıyorum.Böyle bir alışkanlık edinmemiz bizi özellikle kanser,koloströl v.skorur.özelliklede domates,elma,uzümhem kabuklu hemde mümkünse çekirdeğiyle yenmeli,portakal ve greyfurtun ise beyaz zarlarıyla yenilmesinin çok faydalı olduğunu okumuştum.özellikle kanser önleyici olarak.sizlerlede paylaşmak istedim .sağlıkla kalmak dileğimle
Bahar Yorgunluğu ve Sağlığımıza Etkileri
Memorial Suadiye Polikliniği İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Soner Dileklen, bahar yorgunluğunun belirtileri, tedavi yöntemi ve bahar yorgunluğundan korunma önerileri hakkında bilgi verdi.
Yorgunluk nedir?
Yorgunluk, genel olarak kişilerin kendini halsiz isteksiz hissetmesi halidir. Bilimsel incelendiğinde 3 tipe ayrılır:
1. Kronik yorgunluk sendromu: Bu tip yorgunluklar 6 aydan fazla sürer ve tedavisi güçtür. Endokrin, nörolojik ve psikolojik sebepleri vardır.
2. Psikolojik yorgunluk: Bu tip yorgunluklar genelde kişilerin çevresel olaylara paralel olarak ortaya çıkar ve psikatrik destek ile çözülebilir.
3. Bahar yorgunluğu: Bu tip yorgunluk mevsimsel olarak oluşan baharın başlaması ile oluşan tiptir.
Bahar yorgunluğu nasıl ortaya çıkar?
Bahar yorgunluğu güneşin daha dik gelmesi ile ısınan denizlerden daha fazla suyun buharlaşması ve bununla beraber ortaya çıkan nem artışı sonucunda oluşur. Yaz ve sıcak geçen bahar aylarında hava sıcaklığı, yüksek nem ile bir araya gelince bunaltıcı bir gün yaşarız. Kendimizi yorgun ve bitkin hissederiz. Nemliliğin çok yüksek olduğu durumlarda gerçek hava sıcaklığı ile etkin hava sıcaklığı birbirine yakın seyreder. Fakat sıcak ve kuru bir havaya göre çok daha fazla rahatsız edici bir etkiye sahiptir. Havadaki nem oranı düşük ise, yüksek sıcaklık olsa bile bu durumu dayanılır yapabilir. Çünkü cilt üzerinde buharlaşmanın sağladığı bir serinlik etkisi mevcuttur. Ancak yüksek nem cilt ve onu çevreleyen hava içindeki buharlaşmanın etkisini yok ederek gerçek sıcaklığı daha yüksek seviyelerde hissetmemizi sağlayacaktır.
Bahar yorgunluğu vücudumuzu nasıl etkiler?
Bahar yorgunluğu incelendiğinde nemin ne derece hayatımızı etkilediği daha net görülmektedir. Nem artışı vücutta 2 yönlü etki eder.
Birincisi; Burun boğaz ve orta soluk yollarında ödeme neden olarak akciğere giden oksijen miktarını azaltır. Vücut oksijen azalmasının etkilerini azaltmak için çeşitli bölgelerdeki kan damarlarını büzer. Bu etki ile ,
a) MİDEYE GİDEN DAMARLARIN BÜZÜLMESİ İLE GASTRİTLER ARTAR
b) TROİD DOKUSUNA GİDEN DAMAR BÜZÜLMESİ İLE TROİD HORMON SALGISI AZALIR
c) Kalp ve diğer damarları daraltarak hipertansiyon ve kalp krizleri artar
d) Cilt damarları daralması ile ciltte kuruma dökülme ve saç dökülmesi gözlenir.
e) Tüm damarlarda genel bir oksijenlenme azlığı nedeni ile halsizlik ve yorgunluk artar. Baş dönmesi ve dengesizlikler sık gözlenir.
f) Akciğer kapasitesi bu bölgedeki ödem nedeni ile daha da azalır. Bu sonuç nefes darlığı ve hareket ile sıkıntı hissini artırır
İkincisi; Ortam nem oranında artış ayni zamanda terleme fonksiyonunu bozar. Bu bozulma hem vücut toksinlerinin atılmasını engeller hem de vücudun nem dengesini bozar. Bu da kişinin kendini dengesiz hissetmesine neden olur.
Bahar yorgunluğundan korunmanın yolları nelerdir?
- Bahar yorgunluğa karşı en iyi ilaç tatile çıkmaktır. İmkanlarınızı zorlayarak birkaç günlüğüne de olsa kent dışına kaçın.
- Her gün sabahları aç karnına en az 5 dakika yürüyüş yapın. Ancak bu yürüyüşleri güneşli günlerde yapmaya özen gösterin.
- Her sabah 10-15 dakika aç karnına jimnastik yapın. Ama vücudunuzu aşırı yormaktan da kaçının.
- Sofranızdan meyve ve sebzeyi eksik etmeyin. Sevmeseniz de mevsimin özelliğini taşıyan meyve ve sebzelerin bütün çeşitlerinden bol miktarda yiyin.
- Baharda vücudun daha çok vitamin ve minerale ihtiyacı vardır. Özellikle de B ve C vitaminleri ile potasyuma. B ve C vitaminleri sebze ve meyvelerde, potasyum da domates, patates ve kayısıda bol miktarda bulunur. Bunun dışında Mg, Zn, Cu gibi mineralleri de mutlaka dışarıdan alın.
- Günde 3 litre su için. Yemek yemeden ve yatmadan önce vücudunuza ihtiyacı olan suyu sağlayın.
- Uyku ritmine dikkat edin. Rahat bir uyku için yatağa girmeden önce günlük bütün stres nedenlerinizi aklınızdan uzaklaştırın.
- Hoşunuza giden konuları düşünün veya hoşlandığınız bir film seyredin.
- Alkol kullanıyorsanız, mümkün olduğunca azaltın. Çünkü yorgunluktan kurtulmak için alkole sarılmak çözümü zor problemleri ortaya çıkarabilir. Kola ve kafeinden de uzak durun.
Bahar yorgunluğuna karşı nasıl beslenmeliyiz?
Memorial Suadiye Polikliniğinden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Elif Keskin, bahar yorgunluğuna karşı nasıl beslenilmesi gerektiğine ilişkin bilgi verdi.
Bahar aylarında hissedilen bahar yorgunluğundan kurtulmak için beslenmeye dikkat etmek çok önemli. İşte, bahar yorgunluğundaki uyku hali, dikkatsizlik ve yorgunluğa karşı beslenmeye yönelik alınacak önlemler:
Çok fazla karbonhidrat ağırlıklı öğünler tüketmek vücutta uyku ve yorgunluk haline sebep olmaktadır ayrıca dikkatsizliği arttırmaktadır. Bu yüzden karbonhidrat ağırlıklı beslenmemeye özen göstermeliyiz. Tahılın ve şekerin, tatlının fazlasına dikkat!
Beyaz rafine edilmiş tahıllar yerine, tam buğdaylı, çavdarlı, yulaflı ve kepekli rafine edilmemiş tahılları tercih etmeliyiz.
Kahvaltı yapmadan evden çıkmamalıyız,
Çok ağır yemekler yerine, sebze, zeytinyağlı ağırlıklı beslenmeliyiz.
Kızarmış, kavrulmuş etler yerine, haşlama, ızgara etler tercih etmeliyiz.
Az az ve sık sık beslenmeliyiz.
Bol taze meyve tüketmeliyiz.
Bol bol su tüketmeliyiz. Günde 2-2,5 litre.
Fazla kafeinden kaçınmalıyız.
Koyu demlenmiş çaylar yerine, bitki çayları tercih etmeliyiz.
Fiziksel aktivitemizi arttırmalıyız. Günde fazladan 30 dakika tempolu bir yürüyüş olabilir
Malzemeler
1 paket vanilyalı light puding
2,5 su bardağı light süt
2 adet yumurtanın sarısı
1 paket tart jölesi
1 çay bardağı şeftali suyu
1 adet orta boy şeftali
Üzerine: 6-7 adet kepekli kurabiye
Hazırlanışı
Pudingi, süt ve yumurta sarıları ile pişirelim. Derin bir kabın içine boşaltarak, buzdolabında 1 saat soğutalım. Ayrı bir kapta tart jöleyi içine şeker katmadan 1,5 çay bardağı su ve 1 çay bardağı şeftali suyu ile pişirelim. Buzdolabından çıkardağımız pudingin üzerine, kabuğu soyulmuş ve ince dilimlenmiş şeftali dilimlerini yerleştirelim. Üzerine hazırladığımız jöleyi boşaltalım. Donması için buzdolabında 1 saat daha bekletelim. Robottan geçirdiğimiz kepekli kurabiyeyi üzerine serperek soğuk olarak servis yapalım.
Malzemeler
6 çorba kaşığı tereyağı
250 ml tam yağlı süt
160 gr un
3 paket vanilya
4 yumurta
3 - 4 adet sert elma
2 - 3 çorba kaşığı limon suyu
4 çorba kaşığı tozşeker
4 çorba kaşığı elma suyu
1 çorba kaşığı pudra şekeri
ayrıca
Waffle yapmak için ızgara
Hazırlanışı
Bir tavada 3 çorba kaşığı tereyağını eritip süt, un, vanilya ve yumurtalarla karıştırın. Waffle' ın yumuşak olmasını istiyorsanız yumurtaların aklarını ve sarılarını ayırın.
Yumurta aklarını köpürünceye kadar çırpın ve en son olarak karışıma ilave edin.
Waffle ızgaralarını yağlayın. Arka arkaya altın sarısı renginde waffle pişirin.
Bu arada elmaları soyup dörde bölüp çekirdeklerini ayıklayın ve dilimleyin. Dilimlere limon suyu damlatın.
Şekeri bir tavada kahverengileşince kadar pişirin. Şeker erirken karıştırmayın. Kalan tereyağı, elma ve elma suyunu ilave edin. Şeker tamamıyla eriyince kadar dikkatlice ve yavaşça karıştırın. Elmalar ve şeker tamamen harmanlanana kadar karıştırmayı sürdürün.
Vanilyalı waffel' lara pudra şekeri serpin ve elmalarla birlikte servis yapın.
Balıkesir yıllar önce çocukken seka kağıt fabrikasında geçen ı,5 güzel yıl.Balıkesir sekanın satılışını duyunca içimin burkulması,özlediğim höşmerim tatlısı,pazarı .hali.....ve haftasonlarını iple çekişlerim geldi aklıma.her haftasonu bir ilçesine gitmemiz gibi çok güzel anıları canlandırdı.gerek ilçeleri gerekse turistik beldeleriyle türkiyenin en güzel illerinden.balıkesirli arkadaşlara burdan selamlar
bu konuda özlems-o arkadaşa katılıyorum.sigarayı bırakarak zarardan kurtulmak varken,başka yol aramamak gerek diye düşünüyorum.tabiiki bahsettiğiniz besinler sağlığımız için zaten almamız gerekenler.sigara tiryakisi arkadaşlar kızmasınlar ama,allah onlarıda kurtarsın