Buram Buram Kokun Gelir Ya Resûlallah

Son güncelleme: 15.08.2013 21:44
  • noimage


    Hoş geldin ! Ey, kutlular kutlusu !
    Hoş geldin ! Ey, Nebiler Nebisi ! Hoş geldin !

    Sen öyle bir iklimde geldin ki, Medine'deki çöl ortasında açan tek güldün.. gül kokulu ferah iklimler getirdin beraberinde ve bölük bölük melekler indiler yeryüzüne, senin yüzün suyun hürmetine..

    Hoş geldin Allah'ın Resulü ! Hoş geldin !
    Kutlu bir gecede, şereflendi dünya.. çünkü seninle tanıştı.. karanlık çökmüş dünyadaki tek aydınlık misali, mehtaplı bir gecede yanıp sönen ışıltılı yıldızlar gibi, daha da güzel, tarifsiz bir nurla, nurunla teşrif ettin yeryüzüne.. sen ki Muhammed Mustafa'sın ve sen ki alemlere rahmet olarak gönderilensin ve Sen ki.. peygamberimizsin elhamdülillah

    noimage

    Senin nurunla aydınlandı dünya.. senin için söylendi en güzel şiirler...
    Necip Fazıl;
    "Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim;
    Sana uymayan ölçü hayat olsa teperim ! " dedi..en güzel dizilerinden birinde..

    Ve seni seven insanların en güzel zamanları yaşandı bu dünya üzerinde ve insanlar kul hakkından korkar, iyiliği ve güzeli severdiler.. çünkü seni unutmamıştı insanlar..seni tanıyorlardı.. Ya şimdi?..
    Ümidimizi yitirmek hiç yakışmasa da bizlere, içimdeki vaveylalar artarken bir çığ gibi.. bazen ben de istemesem de düşüveriyorum yes'lere, üzüntülere.. senin nurlu mekanın Kabe'nin resimleri avutabiliyor zavallı kalbimi..
    ve belki de bir avuntuyu arıyorum resimlerde..

    noimage

    Senin yattığın ebedi mekanı binlerce insan tavaf edip eriyorken o yüce mertebede.. aydınlık sanki sadece o mübarek beldelerde.. bizim içimizi gittikçe büyüyen karanlıklar kaplarken, senin bulunduğun beldeler gece karanlığında bile ışıl ışıl Ya Resul Allah!..

    Dünya senin nur'un olmadan daha ne kadar dönebilir yörüngesinde? ya da ne zaman ne kadar güzel ve bereketli sensizliği çekerken iliklerine? Özledim seni, Özledik seni ya Resul Allah!

    noimage

    Zulmün arşa değeceği zamanlarda senin merhametini özledik, zalimlerin başlarımıza kara bulutlar gönderdiği zamanlarda senin sabrını özledik.. Zenginin fakiri gözetmediği zamanlarda senin cömertliğini özledik.. Özledim seni, özledik seni ya Resul Allah!..

    Mavi Gezecen maviliğini siyaha devrediyor sanki.. ve gittikçe bir şeyler azalıp yitiyor usulca.. ve dünya her zamankinden daha ağır ve daha miskin sanki şu zamanlarda...

    noimage

    Zor zamanlarda yaşıyoruz velhasıl ! Ölesiye zor zamanlarda başladı sana olan sevdamız.. Zar zamanlarda sürüp gidiyor sana olan yangınımız. Sevgiliyi unutmak üzere olan bir gezegende yeniden SEVGİ diyebilmek ! barışı istemeyen gözlere senin barışçılığını düşünerek, sıcacık ve içten illa ki BARIŞ diyebilmek, acımasız yüzlere, senin merhametini düşünerek MERHAMET'in varlığını hatırlatabilmek, her şeye rağmen, senin yüzün suyun hürmetine ve Allah rızası için illa ki GÜZEL'den, illaki SEN'den bahsedebilmek..

    noimage

    Ve tüm çirkinliğe inat senin o sonsuz güzelliğini, seni o Sonsuz Nur'unu düşünüp güzel görebilmek..zor olsa da imkansız olmuyor seni tanımakla.. seni hissetmekle.. ve Allah'ın lütfettiği güçle...




    Özledik seni Allah'ın Resulü, Özledik seni Ya Hz. Muhammed (a.s.m) ve seni hep özlüyoruz Canım Peygamberim.. ama ne mutlu ki, özlemler en sonunda seni hissettiriyor bize.. zor zamanların aşılmazlarını aşabiliyoruz senden aldığımız güçle ve Rabbimizin ilham ettiği düşüncelerle..

    noimage

    Senin teşrifinle aydınlandı, kutlandı evren ve Allahın izniyle senin nurunu yaşatmaya çalışan ışıl ışıl, bu zamandan alabildiğine soyut ve bir o kadar güzel gençlerle, devam edecek güzeller ve senden geler gül kokulu ilhamlarla dağıtacağız elimizdeki kırmızı gülleri tüm evrene ve bir gün her şey güzele, gül'e dönecek ve Allah Nur'unu tamamlayacak inşaallah...

    noimage

    Seni düşünmek ve yeniden güzel ümitlerle dolmak ne güzel !.. Dünya'nın tüm çirkinliğine inat, yeniden yeni ümitlerden, senden ve sevginden bahsetmek ne güzel..sen ve senin getirdiğin gül kokulu ilhamlar zor zamanların en güzel armağanları elhamdülillah..
    ve derince bir özlem dahi güzeli sürüklerken peşinden yine de...

    Seni ve senin Gul güzelliğini özledik Özledim Sen'i, Özledik Sen'i, Ya Resul Allah !...

    noimage
#13.05.2010 00:34 0 0 0
  • noimage

    "Ya RasulAllah firakın yaktı ben soldum bugün,
    Ah! Nasıl etsem tahammül, dertliyim doldum bugün..."
    EFENDİM'e...(s.a.v)! Ey Yar!

    Sana müştak gönülden dökülen bir nağme, bir ince sızıdır bu. Düşür ki gönlüme adını, sevdam sana yazılsın...Ver elini, elimden değil tut yüreğimden ki Rahmani dokunuş yüreğime kazınsın. Ey Yar!
    Kırıldı ikliminden uzak tutunduğum düşlerim... Sessizliğin sükutu ile gündüze uyanan gece gibi zifiri karanlığımda,ışığım sen ol isterim. Sen de vuslatı bulmak, sende vuslat olmak isterim. Yüreğimden süzülen sevdamın kırık hüznünü, bana kılınmış yalnızlıkla el tutuşturup adını bilmediğim karanlık girdaplara sürüklerken ve düşünürken benliğimin aynaya yansıdığı şeklini içimden akan samimi bir nida ile: "Yanımda hep sen ol,sen ol isterim."

    noimage
#13.05.2010 23:47 0 0 0
  • noimage


    Seni görmekten, Seni duymaktan aciz
    Neredesin ey Rasûl, neredesin Yâ Rasûlallah?

    Bu dava mahzun, bu dava garip, bu dava öksüz büyüdü.
    Bir Veysel, Seni tâ Yemen'den görürdü.
    Görürdü de, Senin dişini kıran o taşa üzülürdü,
    Üzülürdü de, sıkıntıdan kendi dişleri dökülürdü.
    Yâ Rasûlallah, Sen buyurmuştun ya hani, Yemen tarafına bakarak
    "Bu taraftan iman kokusu geliyor" diye
    Bu yüzden o iman kokulu yâre, o göz nuru hırkanı bırakmıştın.
    "Kimdir bu yâ Rasûlallah?" diyenlere ise,
    "O beni görür ben de onu görürüm
    O Veysel'dir." buyurmuştun

    noimage

    Sen kâinatın yaradılış sebebi
    Sen Adem'in affedilme nedeni
    Sen Rabbin biricik sevgilisi
    Hal böyle iken yâ Rasûlallah,
    Sen açlıktan karnına taşlar bağlıyordun
    Bizler, daha Senin gibi, bir gün olsun karnımıza taş bağlamadık
    Bırak taş bağlamayı
    Sıcak döşeklerimizi terk edip bir gece olsun,
    Gönülden teheccüde kalkamadık
    Vazgeçtik nafilelerden
    Umut kestik ya
    Ümmetin içinde farzları ihmal edenleri görüyor musun yâ Rasûlallah?
    Görüyorsun da içinde kırıklıklar mı oluşuyor?
    Neredesin ey Rasûl, neredesin yâ Rasûlallah?

    noimage

    Çok uzaklara bakıyorum Görebildiğimin Bir gece vakti, düştün yine hiç çıkmadığın aklıma.
    Neredesin ey Rasûl? gözlerim hep yollarda.
    Bir damla yaş akar şimdi gözlerimden yanağıma
    Neredesin ey Rasûl, neredesin Yâ Rasûlallah?

    Sen yoksun ya yıkılası dünyanın içinde,
    Ne saatlerin kıymeti var benim için, ne de günlerin
    Neredesin ey Rasûl?
    Kalmadı bu davaya sancaktar,
    Bırakıp kaçıyor,
    Menfaatini bulamayan sahtekâr.

    noimage

    Bizler çok değiştik, ya Rasûlallah
    Bizler kendimizi tanıyamaz hale geldik
    Başımızı kaldırıp da Seni göremiyor, duyamıyoruz.
    Biliyorum Sen buradasın
    "Gelin, ben buradayım" diyorsun
    Bir yerlerden bana bakıyorsun
    "Kimse kalmasa bile ben yeterim bu davaya!" diyorsun
    Diyorsun, diyorsun da..
    "Biz Ümmeti Muhammediz" diye övünenleren uzağına,
    Batan bir güneşin arkasında Seni arıyorum
    Vefasızlar kervanından bıktım yâ Rasûlallah!
    "Beni arayan Kevser'e gelsin,
    Kevser'i isteyen kendine dikkat etsin" buyurmuştun.
    Ya Rasûlallah
    Hani Sen bir gün ashabınla dertleşiyordun
    "Sizi kıyamette terler içerisinde görüyorum" demiştin
    Onlar ki sahabeydiler
    Sana kul köleydiler
    Onları ter içinde gören gözlerin
    Bizi hangi ateşin içinde görüyor yâ Rasûlallah
    Görüyor da gözlerini görmemek için kapatıyor musun?
    Gel yâ Rasûlallah Gel Efendim Gel Gel
    Çok yalnız kaldık asırlardır
    Hiçbir şey koymadılar vefasızlar
    Yiyip bitirdiler.

    noimage

    Anlatamadığım,
    Anlatmaya kelimeler bulamadım.
    Duygular var yüreğimde
    Biliyorum bir Sen anlayabilirsin ancak bunu.
    Her gün aynı günahlara batıp gömülmekten bıktım yâ Rasûlallah!
    Yâ Rasûlallah, Sen bir gün Hazreti Ömer'e buyurmuştun ya,
    "Beni kendinden daha çok sevmedikçe
    İman etmiş olmasın"
    Hal böyle iken yâ Rasûlallah
    Biz Senin aşkının yerine ne fâni aşklar koyduk,
    Kimlere Senin yerine "sevgili" dedik?
    Fâniler bu kadar çabuk mu alacaktı Senin yerini?
    Efendim Yürekler unutuyor Seni
    Fâni aşkların peşinden yürüyor ümmet
    Halbuki yürüdüğü aşk değil, ateşten bir kafes!
    Gel yâ Rasûlallah Gel Efendim Gel Gel

    noimage
#15.05.2010 01:53 0 0 0
  • emeğine sağlık kardeşim"ALLAH C.C." razı olsun..
    paylaşım için teşekkür ederim...
    dua ile...
#15.05.2010 06:03 0 0 0
  • noimage

    Gül açmaz çağlayan akmaz, İlâhi nurun olmazsa
    Gönül hun oldu şevkinden boyandım Ya Rasûlallah(sav)
    Nasıl bilmem bu nîrana dayandım Ya Rasûlallah
    Ezel bezminde bir dinmez figandım Ya Rasûlallah
    Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah

    noimage

    Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen
    Muazzam bir sehasın sen, dilersen rehnümasın sen
    Habîb-i Kibriyasın sen, Muhammed Mustafa'sın sen
    Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah

    noimage

    Gül açmaz çağlayan akmaz, İlâhi nurun olmazsa
    Söner âlem, nefes kalmaz, felek manzûrun olmazsa
    Firak ağlar,visal ağlar, ezel mestûrun olmazsa
    Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah

    noimage

    Erir canlar o gül bûy'i revan bahşın hevasından
    Güneş titrer, yanar didarının bak ihtirasından
    Perişan bir niyaz inler hayatın müntehasından
    Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah

    noimage

    Susuz kalsam, yanan çöllerde can versem elem duymam
    Yanardağlar yanar bağrımda, ummanlardan nem duymam
    Alevler yağsa göklerden ve ben messeylesem duymam
    Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah

    noimage

    Ne devlettir yumup aşkınla göz, rahında can vermek
    Nasip olmaz mı sultanım haremgahında can vermek
    Sönerken gözlerim asan olur âhında can vermek
    Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah

    noimage

    Boyun büktüm, perişanım, bu derdin sende tedbîri
    Lebim kavruldu ateşten döner pâyinde tezkîri
    Ne dem gönlün murad eylerse taltif eyle kıtmîri
    Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah(sav)

    noimage
#16.05.2010 00:16 0 0 0
  • noimage


    Gel ey, güllerin efendisi!..
    Gel ey, konuşurken dudaklarına tebessümler karışan,yüzüne üzgünlerin üzüntüsünü dağıtmak yaraşan!.. Gel ey, âteş-i aşkına yanmak için âşıkları birbiriyle yarışan!..

    noimage

    Gel ey!..
    Önce kendine çektin, sonra mugaylan dolu beyabanlarda dermansız koyup bizi bir başımıza gittin dönmemek üzere. Ve dudağının dokunduğu çeşmeler de gitti. Gittin ve vecd ile kendinden geçen zamanlar, sensizlik bunalımlarının gelgitleriyle kör kuyulara gömüldü. Gittin ve tenha elvedalarda düğümlendi sevinçlerimiz; durmuş çarklara sıkışıp kaldı çığlıklarımız. Sen gidince yanlış hesaplarında önce pazarlar kurduk köhne dünyanın, sonra köhne hesaplarıyla mezada çıkarıp aşklarımızı dünyalıklara sattık. Gittin de savrulan umutlarımızı ektik yollarına; sabrımızın gözlerine çekilen milleri çelik masıyetlerle mıhladık. Gerilmiş yaylarımız kepade düştü hoyrat ellerde, uykulu oyunlarda şahlarımız mat oldu; ve bileyli kılıçlarımız pas tuttu karanlık kınlarında.

    noimage

    Ak kor olduk... Nemrudî alevlere soktular başlarımızı, hakikat, ak kor olduk... Vurdular durmadan dinlenmeden... Örslere konuldu başlarımız, hakikat vurdular dinlenmeden durmadan. Ağlattılar ağladıkça biz... Çeliğe su verelim diye ağladıkça ağlattılar bizi... Heyhât! Tutturamadık kıvamını suyun, isabet ettiremedik gözyaşlarımızın damlalarını çeliğe ve ilk çalışta kırıldı kılıçlarımız kara keçelere. Yenildik, yorulduk, yığılıp kaldık çıkmaz sokaklarda. Bütün sorularımızın cevapları cevapsız kaldı; bütün hayallerimizin hayali hayal oldu. Tel tel arzulara mahkûm edildi nefislerimiz ve ruhlarımız tül tül alevlerde yandı. Gizemli bilinmezliklerimizin iksirlerini gizli dünyalara gizlediler bizden.

    noimage

    Gel ey!..
    Hani dostların vardı, kimi aşk okuyan Kitaplar Kitabı'ndan; kimi ilham dokuyan hitaplar hitabından. Kimine köşkler düşmüştü cennetten, kimi cennette köşklere düştüydü hani. Kiminin ateşlerine rengi düşerdi gülün de; kimi güllere rengini düşürürdü ateşin. Kimine yıldızlar düşerdi göklerden, kiminin yıldızına düşerdi gökler ya...
    Hani sen "Yıldızlarım," demiştin, "hangisine uyarsanız doğru yola ulaşacağınız yıldızlarım!.." Sen gittin efendim ve hasretin yıldızlarını da çekti senden yana. Şimdi kim varsa yıldızlaşmaya yüz tutan, gökleri üzerine kapatıyor ehremenler. Bizler yanıyoruz, yanmamakta direniyor gökte yıldızlarımız... Güllerimiz küle durmakta yokluğunda, sultanlarımız kula dönmekte...

    noimage

    Gel ey!..
    Ayrılığında çoğalan alevleriyle arınalım aşkının; yanalım yandıkça ve yandıkça yanalım. Aşk yüzünden elbisesi yırtılan da, Hak uğruna gözlerini kurutan da seni arzulamakta şimdi. Bizi kendine madem yine sensin bağlayan ve ayrılığının derdine yine sensin ayrılıkla derman olan, o hâlde gülümse bize efendim, bize gülümse. "Allah onları sever; onlar da Allah'ı sever" sırrına ermekte rehberimiz ol, tut günahkâr ellerimizden; günahkâr ellerimizden tut.

    noimage

    Sen ey!..
    Gelsen hayallerimize bir kez... Ve üzerine sepet sepet güller döksek biz. Gelsen düşüncelerimize bir an... Ve baharları sersek ayağına çiçek çiçek, mevsim mevsim, ıtır ıtır... Dolunaylar yerine doğsan dünyamıza bir vakit... Ve zatını gündüz değilse, hayalini gece göstersen bizlere. Girsen ansızın düşlerimize, şefkat parmaklarınla okşasan başımızı ışık ışık... Ve ışığına düşsek pervaneler gibi; pervaneler gibi ışığına düşsek.

    noimage

    Gel efendim...
    Bir kez doğ içimize de isterse kaybolsun dolunaylar, güneşler... Gir gözümüze de bir nefes, isterse silinsin tûtyâlar, sürmeler... İlham olup ak gönlümüze bir anda, isterse yitirilsin uçtan uca naatler ve gazeller, beyitler ve dizeler uçtan uca yitirilsin isterse...
    Gel efendim, dostluğuna muhtacız; umutsuz ve çaresiz bırakma çaresizlerini. Gel yeter ki, hakkımızda verilecek her hükme razı olalım.
    Gel ey, bitir bitmeyen hasretini içimizde!
    Gel ey, onsuz mutluluk bulamadığımız!..
    Gel ey, kendisine layık olamadığımız!..

    noimage

    Gel benim efendim, bir kez olsun dokun yüreğime, yüreğime dokun bir kez olsun...
    Yüreğim kanıyor efendim, kanıyor yüreğim!..
    Çığlık çığlığa beşeriyet, çiğnenmiş reyhanlar misali hep seni arıyor. Uyandır zindanlara koyduğumuz Yusufî sevdalarımızı efendim. Uyandır bahtını üftadelerinin...
    Şeb-i hicrân yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
    Uyarır halkı efgânım kara bahtın uyanmaz mı?

    noimage
#18.05.2010 23:21 0 0 0
  • noimage


    noimage
    Kainatın Efendisine...

    Seni hayal etmek bile bu kadar mutlu eder mi insanı? Ya ruh inceliğimizin

    şahitleri olan, meleklerin Kulaklarındaki küpelerden daha değerli olan o

    Gözyaşlarımızı Senin için sarfetmek... Ağyara dökülürkenn o inci taNelllerinin

    ızdırap vermesi, ama asıl hakkiki sahibine atfedince sonsuz güzelliklere gark

    olması... Her şey Senin varlığınla alâkadar olunca ehemmiyet kazannıyor. Bütün

    varlık Sana hasret Efendim, Senin getirdiğin o nurlu çağı özlüyor. Öyle ki,

    dünyanın ikindi vakti en saadetli asırdı. Çünkü kainat yaratılış sebebini

    tanımıştı. Bütün varlık Sana aşık olmuş, esfel-i safilinden

    âlâ-yı illiyyine çıkmıştı.

    noimage

    Ay Senin Aşkından dolayı ikiye bölünmüştü. Yılan, Hazreti Ebu Bekiri

    ısırmak zorunda kalmıştı, sırf Seni görebilmek için...



    Bir ağaç kütüğü inim inim inleyerek ağlıyordu ve hasretle kopan bir taş, Sana

    bir kez olsun dokunabilmek için o mübarek dişine çarpmıştı.



    Şimdi biz de Seni özlüyoruz ya RasûlAllah (c.c)!



    Olur ya, bir gün gelirsin diye boş bir seccadeye gül koyuyoruz; öyle ki, o gül

    bile Seni orada beklerkenn sararıp soluyor. Biz bir gül kadar bile olamadık ya

    RasûlAllah (c.c)!

    noimage

    Bunca günahımıza rağmen yine de, rüyada bile olsa teşrif eder misin? Günahlarla

    kirlenen kalbimizi temizler misin ya RasûlAllah (c.c)?



    Bizler burada Sana müştak seyircileriz. Hepimiz ayrı ayrı fıtratlarda

    yaratıldık. Büyük kova-küçük kova misali, Senin Aşkını istidadımıza göre

    dolduruyoruz.



    hakkiki erenler, büyük kovalara sevgi kaselerini daldırırlarkenn, yolda kalmışlar

    veya Senin sevgini tam derk edememişler küçük kovalara daldırıyorlar.



    Bizler bu dünyada olmasa da, Cennette Senin o mübarek gül cemalini göreceğimizin

    ümidi içerisindeyiz. Belki de Sen "Bu güzelliğe sizin kalbiniz dayanmaz,

    olduğunuz yerde düşüp kalırsınız" düşşüncesiye, yüzünü nazlı bir gelin edasıyla

    saklıyorsun. Ne kadar da düşşüncelisin!



    Bizler de, bunları düşşünürkenn sadece hakk rızasına ve sana kilitleniyoruz.

    Yaptığımız salih amellerde, bizim Seni zahiri olarak göremediğimizi ama Senin

    her an bizi gördüğünü hissederek on sekiz bin aleme Seni sevdiğimizi

    haykırıyoruz.



    Bu haykırışın içinde dönüp bir anlık kenndimize baktığımız zaman Hazreti Sevban

    (radiyAllah (c.c)u anh) gibi korkuyoruz. Cennete gitsek bile aşağı mertebelerde

    takılıp kalacağız diye, ama hemen ardından Senin ruhlara hayat üfleyen elmas,

    yakut, pırlanta sözlerin çınlıyor Kulaklarımızda:



    "Kişi sevdiğiyle beraberdir"



    Bizler istidadımız nisbetinde Seni çook seviyoruz ve inanıyoruz ki, Sen de

    bizleri çook seviyorsun. Sevmesen Gözyaşlarına boğulur muydun?



    Günahlarımız dağlar cesametinde ama Senin o engin sevgi denizinde, bizim

    günahlarımız sadece bir damla hükmünde kalır.



    Şimdi ya RasûlAllah (c.c), ölü ruhlarımızı diriltip yine sevgi şerbetiyle imdadımıza

    koşar mısın? Kanayan manevi yaralarımıza merhem Sürer misin? Ve bir gün, rüyada

    bile olsa, O nazlı yüzünü gösterir misin?



    Binlerce Salat, binlerce selam, ağaçların yaprakları adedince, denizlerin

    köpükleri adedince ve yağmurr katrelerinin miktarınca Senin üzerine olsun

    Ey Allah (c.c)'ın Sevgilisi...



    noimage
#20.05.2010 08:38 0 0 0
  • ALLAH razı olsun çok güzel bi paylaşım olmuş
#20.05.2010 23:52 0 0 0
  • noimage

    Rahmeti Bol Peygamber
    Paslı bir hançer saplandı bağrıma
    Büyük yara aldım düştüm toprağa
    Yüreğimden başladı kanlar akmaya
    Sonunda doydu toprak akan kanıma

    Toprak bile doydu da kanıma
    Ben doyamadım ya rasulallah sana
    Cemre gibi düşünce kâinatın kucağına
    Nasıl doyulabilir ki nuruna

    Kokunu insanlığın ruhuna bahşettin
    Yürekleri yüreğinle ihya ettin
    içimize doğan nur oldun
    Aradığımız anda kalbimizde bulundun

    Damla damla düştün hicran çölüne
    Kurak topraklar can buldu gelişinle
    Yüreklerde büyüyen nazlı nebi
    İnsanlığın gözbebeği

    Hak aşkıyla yandı yürekler
    Emrine amade melekler
    Sen gelince bitti bütün dertler
    Ey rahmeti bol peygamber

    Enes Yaşar
#21.05.2010 11:18 0 0 0
  • noimage


    Cennetin çiçekleri Senin kokunu taşır,
    Benzemeye çalışır, beyazlıkta kar Sana
    Güneş güzel yüzünden parlaklık aldı ey Gül,
    Acep hayran olmadan, hangi göz bakar Sana?

    noimage

    Aşkının esiridir, ne çöl, ne de dağ tanır;
    Bu sevdalı gönüller, su gibi akar Sana!
    Varlık bahçesi Senin nurundan yaratıldı,
    Hep medyun, hep minnettar, her can, her nigâr Sana!

    noimage

    Tebessümün ayların; zührenin sevincidir,
    Nice hasret çekmede, bu bülbül-i zâr Sana!
    Güllerin efendisi olmak kolay değildir,
    Gıpta etmede ey Gül, binlerce gül-zâr Sana!
    Yusuf, Senin dalında çiy tanesidir sanki,
    Dîvâne kesilir göz etse, bir nazar Sana!

    noimage
#21.05.2010 21:23 0 0 0
  • noimage


    Aldığım her nefeste adını anıyorum.
    Yanına gelmek için,günleri sayıyorum.
    Ey Nebiler Nebisi,ey Rasuller Rasulü
    Feryadımı duy benim.
    Sana yalvarıyorum...

    noimage

    Firakın ateşiyle tutuştu elim kolum,
    Her bir hücrem ve azam hep Ravzandır diyorum.
    Ey güzeller güzeli,benim gerçek sevgilim,
    Feryadımı duy artık,sana yalvarıyorum...


    noimage

    Bir taşına dokunmak,ne büyük saadettir.
    Senin yanına gelmek,en büyük hazinedir.
    Gözyaşlarım ıslatsın mübarek taşlarını,
    Feryadımı duy canım sana yalvarıyorum...


    noimage

    Gecelerim uzuyor,hasretim çoğalıyor.
    Kalbimin her atışı,bir tek MUHAMMED diyor.
    Yanına gelemezsem,bu can niye yaşıyor,
    Feryadımı duy Nebim,sana yalvarıyorum...


    noimage

    Aciz,zayıf,günahkar ümmetinden biriyim
    Belki fazla cüretkar,belki de bir deliyim.
    Aşkınla divaneyim,Kabene pervaneyim.
    Feryadımı duy ne olur,sana yalvarıyorum.

    YANINA GELMEK İÇİN GÜNLERİ SAYIYORUM...

    (Ne olur artık beni de yanına çağır,YA RESULALLAH,BU HASRET DAYANILMAZ OLDU...!)

    Kab Bin Züheyr

    noimage
#25.05.2010 10:29 0 0 0
  • noimage

    Hasretim, hicranım, firkatimsin.
    Aramadan bulduğum, yola koyulmuş göçüm.
    Mekke'de hüzün yılımsın aç ve susuz; Ebu Talip ve Hatice'siz.
    Bedir'de bir söz: "Denize girsen seninle gireriz!" ve Akabe'de yeminlerin en
    şahanesi, can verip cennet alma üzerine.
    Gecelerin hâkimi, gözyaşlarının pınarı.
    Efendimsin
    "Âteş-i aşkınla gözyaşın şarâb eyler gönül"
#25.05.2010 10:37 0 0 0
  • noimage



    Komşun olmayı beceremiyoruz ya ResulAllah ...
    Dünya nimetlerine takılı kaldık yolumuzu bulamıyoruz ...
    Nedenli nedensız gün be gün yok oluyoruz ..
    Emanetlerine sahip çıkamıyoruz ya ResulAllah ..

    noimage

    İslah et bizi ya ResulAllah...
    İslah et bizi ya ResulAllah...
    İslah et bizi ya ResulAllah...

    noimage

    Yol göster bize ya ResulAllah ...
    Kör olmuş gözlerimiz dünya yalanlarına ..
    Gaflete daldık anlamsızlıklarda boğuluyoruz uzat elini ya ResulAllah ...
    Sığamıyoruz dünyaya yolundan cıktık ...
    Rabb'ime verecek hesabımdan korkarım ya ResulAllah ...
    Ümmetini

    noimage

    İslah et bizi ya ResulAllah...
    İslah et bizi ya ResulAllah...
    İslah et bizi ya ResulAllah...

    noimage

    Adını her andığım an titret bedenim yakarıyorum için için ya ResulAllah ...
    Kur'andan uzaklaştık yalanlara sığındık ..
    Göz yaşlarımızı başka yollarda harcadık...
    kimimiz harama bulaştı kimimiz yalana sarıldı kimimiz can yaktı ...
    Emanetlerine sahip çıkamıyoruz ya ResulAllah...

    noimage

    İslah et bizi ya ResulAllah...
    İslah et bizi ya ResulAllah...
    İslah et bizi ya ResulAllah..

    noimage.

    Dağ eteklerinde kalmış mavilklerimiz dünya yalanlarına dalmış yeşilliklerimiz ...
    Uyanamadığımz bu gafletten uyandır bizi ya ResulAllah ..
    Cennetini cehenneme tercih ettik açamadık gözlerimizi ...
    Karanlığı aydınlığa tercih ettik yakamadık ışıkları ...
    Aciz kaldık ya ResulAllah.
    Yardım et ya ResulAllah ..Hesap gününü seferine seninle çıkmamızı nasip et ...
    Rabb'in emrettiklerinden uzaklaştırma ...
    Kandık dünya yanlarına ...
    Sen bize doğruları buldur ya ResulAllah...

    noimage

    Affet bizi Ya ResrulAllah...
    Affet bizi Ya ResrulAllah...
    Affet bizi Ya ResrulAllah...

    noimage

    Gündüzlerin huzurundan kaçıp akşam gaflerine uyuyoruz varamıyoruz yarının farkına hep bügünler de yaşıyoruz ...
    Olmadık şeylere gülüyor olmadık şeylere ağlıyoruz...
    Sığınacak çardakları göremiyoruz kör olan gözlerimizi aç ya ResulAllah . . .
    Sana sığındım ya ResulAllah ...
    Hesap gününe kadar yolundan ayırma bizi inşaAllah ...

    noimage

    İslah et bizi ya ResulAllah..
    İslah et bizi ya ResulAllah...
    İslah et bizi ya ResulAllah...


    Amin ...

    noimage
#28.05.2010 11:07 0 0 0
  • noimage

    Gorunur Bir Kervan Kızgın Çollerde
    Resulu Ararlar Gonca Güllerde
    Aşkı Ateş Olmuş Tüm Gönüllerde
    EFENDİMİN AŞKI YAKIYOR BENİ..

    noimage


    Bırakın Bu Gece Onu Anayım
    Bende Mevlayayım Hemde Onayım
    O Fahri Alemdir O Benim Canım
    Resulun Aşkıyla Bende Yanayım

    noimage


    Resulu Arzular Divane Gönlüm
    Ondan Ayrı Geçen Her Günüm Ölüm
    O Benim Cananım O Benim Gülüm
    EFENDİMİN AŞKI YAKIYOR BENİ

    noimage


    Bırakın Bu Gece Onu Anayım
    Bende Mevlayayım Hemde Onayım
    O Fahri Alemdir O Benim Canım
    Resulun Aşkıyla Bende Yanayım..

    noimage


    Öyle Bir Sevdaki Yakar Kavurur
    Aşkının Sancısı Kalbime Vurur
    Bu Gönül Yıllardır Özleyip Durur
    EFENDİMİN AŞKI YAKIYOR BENİ...

    noimage
#03.06.2010 02:38 0 0 0
  • noimage


    Kar Yağıyor Bu Şehire!.. ve Sen Yoksun

    Senden ayrılalı kaç yıl oldu, kaç asır geçti, kaç yaz, kaç kış, kaç gün, kaç ay..? Saymadım.. Sen giderken ardında bir dağbaşı yalnızlığı bıraktın bana. Şehrin ıssızlığını, yokluğun kimsesisliğim oldu, yokluğun kederim Şimdi kar içinde bedenim, buza döndü dünya...


    Sen gittin kar yağıyor bu kente! Gökyüzü yere dökülüyor sanki, bembeyaz bir gülücükle, nazla... Bir eski hikaye geziniyor sokakları gözlerimin içinde... İnsanlar farkında değil, bilmiyorlar bu hikâyeyi
    Kar yağıyor bu şehire, üşüyorum!.. Ve sen yoksun! .. Kar yağıyor...

    noimage

    Giderken ardından son bir çığlığımı ekleyebilmiştim sadece... Giderken "beni de al" diye bağırabilmiştim sadece... Ama nafile duymamıştın...

    Yıllarca hayalinle yaşadım bu kahrolası yerde, hayalinle avundum senden uzaklarda, bir tatlı sözüne, bir tebessümüne hasret kaldım. Sen bir serap gibi yıllardır içimin çöllerinde; yaklaştıkça uzaklaştın, uzaklaştıkça yaklaştın... Bilki hayalin bile serinliktir kavrulan ruhuma, üşüyen yüreğime sıcaklıktır


    Gel ey sevgi meleğim, "Can Gülüm", bir bahar sabahı toprağıma can olmak için gel!.. Damarlarıma kan olmak için gel!.. Hasretlik boyu uzayan raylarda gönlünün sıcaklığına muhtacım.

    noimage


    Bilki, kaynağı sendedir mutluluğumun, çaresi sendedir yüreğimin. Uzaklığın çekilmiyor, uzaklığın işkence Ne zaman seni düşünsem şiirler dökülüyor kar gibi gibi kaldırımlara, şarkılar ağlıyor yokluğuna..


    Uzak dağbaşlarının serin seherlerinde gökyüzünü süsleyen gözlerini aradım kaç kez. Seni ararken ırmaklara döktüm derdimi, rüzgârlara döktüm. Bin 'âh'la iniledi dağlar, bin 'âh'la aktı pınarlar, 'âh'ımdan kan damladı gül yapraklarından, yaralı bülbüller figan etti

    noimage


    Özlemin bir bulut gibi sardı beni, bir yağmur gibi üstüme yağdı her gece. Damlalar yüreğime vurdukça, seni sevmek her gün biraz daha büyüdü içimde.


    Gel ey gül-i rana; gel ey Can gülüm, ayakların kanasa da dikenlerden, binbir pusu kurulsada yollara, prangalar vurulsada ayaklarına, kırıp zincirleri gel Gelmezsen yok olurum, tükenirim. Gelmezsen bil ki, ölüme savurur beni hayat

    Geceler boyu hayalinin peşinden koşarken şaşırdım yolumu... Bir uçuruma düştüm, canım yandı, kanadı her yerim...

    noimage


    Gel ki, uzak dağyollarında küçük bir su olup, sevda pınarı gönlüne akayım Ürkek ceylanlar gibi sokulayım yanına. Gel koru beni zamanın zulmünden, merhametinin gölgesine al Kucakla beni şefkatinle, yüreğime bıraktığın o kutsal aşk için kucakla


    Her gece ismini anarım gecenin en ıssız saatlerinde. Korkuyorum senden uzaklarda sensiz, yüreğim sensiz dağbaşı ıssızlığı, yüreğim sensiz en karanlık gece... Sana doğru kayıyor gönlümün bütün yıldızları, sana doğru akıyor gönlümün ırmakları

    noimage


    Uykusuzum her gece böyle, yorgunum sensiz.
    Hani diyorum bir gece hasretini yüklenerek çıkıp gelsen, ısınsa üşüyen duygularım. Sonra başımı koysam dizlerine kapansa kirpiklerim; bird aha hiç uyanmasam


    Ey öksüzlere yüreğinden merhamet pınarları akıtan sevgili!
    Gel tut ellerimi, beni sensiz bırakma.

    noimage


    Gel, adını ''Can Gülü'' koyduğum can'ımın gülü... Gel, zamansız da olsa, kimseciklere görünmeden, bir gölge gibi, sır gibi, rüya gibi, rüzgar gibi, meltem gibi... Gel...
    Bir daha gitme
    Ne olur gitme Gül Efendim......


    noimage
#08.06.2010 12:11 0 0 0
  • noimage

    "Canım kurban olsun Senin yoluna,
    Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
    Şefâat eyle bu kemter kuluna,
    Adı güzel kendi güzel Muhammed"

    noimage

    Diyerek medet bekliyor, Efendimiz'den şefâat dileniyoruz...
    Ey Sultanlar Sultânı! 15 asır önce yol verdiğin sevgi kervânına bizleri de kabul buyur... Ey Resûller Resûlü! Bizler için; kapına Kıtmir, bastığın yere türâb, ayağına toz, tebliğine köle olmak ne büyük ümran... Senin ümmetin olma berâtını almak ne büyük ikram... Sultanım, bizler Seni dünyada görme saadetine erişemedik... Ama bizler, çok günahkâr bir ümmet olmamıza rağmen -hakkımız olmasa da- rüyalarımızda Seninle olmak, Senin aşkın ve muhabbetinle dolmak istiyoruz... Cür'etimizi bağışla Efendim... Gül Yüzünü görmemiz, şefâatine ermemiz için, bizlere de lütfeyle destur... Ne olur!..

    noimage

    "Ezel bezminde bir dinmez figândım Yâ Resûllalâh,
    Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım Yâ Resûllalâh..."

    Diye Yaman Dede'nin dizeleriyle arz-ı hâl ediyoruz... "En Güzel"e yâr olanlara, "Gül"e gönülden bağlananlara binlerce selâm olsun...

    "Yâ Rasûlallah, eğer Sen, gelmeseydin âleme,
    Güller açmaz, bülbül ötmez, meçhûl esmâ Âdem'e
    Varlığın mânâsı kalmaz, garkolurda mâteme!...."



    noimage
#11.06.2010 00:56 0 0 0
  • noimage


    EY ŞAHI RESUL

    YÂ RESUL SENİ FİRKAT İLE ANI YORUM!
    BEKLEYEN ÜMMETİN, İSTER SENİ CENNET GİBİ.
    İSTEMEK ANMAKTIR, CANA DAYANMAKITIR!
    SENİN OL HASRETİN, KALBİ PARÇALAMAKTADIR...

    SANA CAN VERMEK, UĞRUNDA ÖLMEK TİR !
    SENİ HER AN ANMAK, AŞKIN LA YANMAK TIR ,
    SENİ BİLDİM SENİ BULDUM HER YERDE!
    BİR YAĞMUR TANESİ GİBİ, HER DALA KONDUM !

    SENİ BEKLEYEN ÇAĞLAR, SENİN İÇİN AĞLAR.!
    SANA CAN VERMEK İSTEYEN ,SENİ BULMAK İÇİN AĞLAR !
    GEL EY NEBİ SENİ ÖZLEMLE ANIYORUZ, NEREDESIN EY RASUL.!
    SENİ ANDA CİHANDA ARIYORUZ!

    YARAB LÜTFET EREM CANA, ONUN İLE ŞU CİHANA !
    YANDIM AŞKIYLA DAİMA, AŞKINI, SEVGİNİ ARIYORUZ !
    AĞLAYŞIN VARDIYA, GÖZÜNDEN AKAN O İNCİ GİBİ GÖZYAŞIN.
    DAMLATTIĞI YERİ ERİTİP KAVURUYORDU ,

    GEL EY RASUL ŞAH SIN ,CANA ŞİFASIN BEN GARİB BİR DERVİŞ '
    SEN CİHANDA ULUSUN ,SEN CİHANDA SULTAN SIN.
    SENİ ANMAKTA OLAN BU ACIZ CAN ?
    SENİN OLDU AŞKIN İLE CANA DOLDU !

    OL BİR TAS İÇİNDE' CANI ALLAH A SUNULDU!
    CANA CAN KATTIN DERDİMİZ SENSİN EY ŞAHI RASUL,
    ŞİFA MEDET ONDAN DEDİN BİZİ ONA YÖNLETTİN.
    AÇTIK GÖZÜMÜZ ARTIK UYANSIN İNSAN OĞLU ŞU GAFLETTEN.

    ELİMİZDE DİLİMİZDE BİR NE VAR İSE SENİ ONAMI SATTIK !
    İMAN OMAZ İSE ŞU CANDA SENİ BULMAKTA OLMAZ !
    SANA CAN İLE BAŞ İLE VARMAZSAK SANA ÜMMET TE OLMAZ !
    O GÜZİDE ASHABINA KILDIN BIN NAZAR BİZE DEDİN KARDESİM.

    GÖRMEDEN AŞIK OLDUK SANA SENKİ CANA CANSIN !
    BULUNMAZ BİR DERYASIN AŞKI AŞIK ETTİ BENİ ;
    SEN BULUNMAZ BİR DERYASIN !
    YA RASUL CİHAN YİNE BİR VELVELEYLE SARSILIR!

    SADAKAT NURUN ALLAHA YÖNELİR !
    BİLİRİZKİ EY NEBİ YARATTI RAHMAN ŞU CANI NAZARINA .
    SEN KILDIN BIZE MEDET ŞEFAAT EYLE EY ŞAHI RESUL .
    SENİ BİLMEK AŞKI BULMAK ERDEMLİĞİN KENDİSİDİR .

    SENİ BİLMEK EY RASUL YANMANIN PİŞMENİN ÖĞRETMENİDİR!
    YA RESUL CANANI BİLMEK KENDINI BILMENIN TA KENDISIDİR.
    SENİN OLDUM EY ALLAHIM AŞKINA BİR CANDA BULUNDUM !
    SENİ SENDE ARAR İKEN KENDIMDE ŞU CİHANDA BULDUM ,

    NE BİR SÖZ SÖYLERİM NEDE BİR İŞ EDERİM GECE YATMAZ TAAT DERİM !
    AŞKINI BULMAK İÇİN KENDIMI BILMEK İÇİN SENİ ANDA ARARIM ,
    DÜNYA NEKİ ARŞ NEKİ SENİN AYNAN DİĞİLMİKİ!
    SEN EŞSİZ SULTAN LARI YARATAN RAHMAN RAHİM DİĞİLMİSİN !

    ARTIK VAKİT DOLMUŞ İDİR ÇIKTIM ER MEYDA NINA !
    SENİ BULMAK İÇİN CANAN 'ATTIM CANIM PAZARINA
    SATILSIN ATILSIN CANIM ÜRYAN OLSUN YOLUNDA
    BEN SENİ BİLDİM CANAN RAHMETİ SENDE BULDUM...


    ERSİN AKÇA...

    noimage
#14.06.2010 13:49 0 0 0

  • noimage

    Geleceğin yollara umudumu yerleştirdim. Dikenlerin üzerine sevdamı gergef yaptım ki, hepsi güle dönsün. Bahar gelecekti, Sen de gelecektin baharla. O zaman visaline açacaktı bütün çiçekler ve visal kokacaktı herbiri. Rüzgar vuslat türküleriyle esecek, yapraklar Sana doğru kımıldanacak, semalar gelişine ağlayacaktı sevinçten. Sen gelecektin bulutlar siyah örtüsünü çıkaracaktı. Yıldızlar sönecek, aydınlığında parlamaya devam edeceklerdi. Sen gelecektin; Ay kararmışlığını Seninle giderecek, güller gibi kokmanın ne demek olduğunu Senden öğrenecekti. Sen gelecektin; Güneş yeniden tebessüm edecekti. Sen gülecektin zerreler ihtizaza gelecekti. Sen gülecektin binbir Ebu Zerr bakışlı hasbi yüreğimin çöllerinden geçip Bedr'e fethe gidecekti. Sen gülecektin, kainat gülecekti Seninle......

    Bahar geldi geçti Sen gelmez oldun..."

    Geleceğin yollarda, ümidim taşların gözyaşlarını barındırdı. Dikenler parçaladı sevdamın gergefini. Bahar geldi, çiçekler hasretine açtı. Gökyüzü, Nuh Tufanı'na taş çıkardı. Ağaçlar hasretinle sararıp solarken, bulutlar yas ilan etti. Sen gelmedin, Ay kararmışlığıyla dağıttı yakamozları. Gönlümün gülleri Nemrut'a har, baharın gülleri İbrahim'in(a.s.) ateşine yar oldu. Yıldızlar daha önce baktığın izlere gözyaşlarını akıttı. Ve gelmeyişinin hüznü parladı gönlümüzdeki okyanuslarda.....

    "Taşlara döndü kalbimiz gelmedin..."

    Bilirim bizim yüreğimizdir taşlara dönen, bizim kalblerimizdir. Bir türlü Sana dönemeyişimizin, gözlerindeki yaşları dindiremeyişimizin, yüreğindeki hüznü gideremeyişimizin taşlaşmışlığıdır Sen'i bizden uzak tutan. Ne Sen'in nede Sen'den sonrakilerin ayak izlerini takip ettik. Hep Sen'den gayrısına kaydı bakışlarımız. Adımlarına, yoluna, Sana yar olamadık. Sen Firdevs'i bırakıp bize döndün, biz dünyayı bırakıp Sana dönemedik. Sen arşların arşında büyüklerin en büyüğüyle muhatapken bizi sayıkladın, biz küçüklerin en küçüğüne tenezzül ederken, Sen'i unuttuk. Bizim yüreğimiz, bizim kalbimiz, bizim halimizdir taşlara dönen. Sen'i birtürlü hakkıyla sevemeyişimizin taşlaşmışlığıdır gelmeyişinizin sebebi...

    Ey her saniye yağıp da farkına varamadığımız rahmet deryasının kaynağı!
    Ey Güneşe Güneşliği, güllere güllüğü, bize de insanlığı öğreten!
    Ey ümitlerimizin Efendisi! "Miraç'tan iner gibi, Hac'dan döner gibi" beklediğimiz!
    Ey varlığında güzel bir düş, sıcacık bir gülüş ve Cennette geçirilen bir an, yokluğunda ise hazan olduğumuz... Ağlatmışlığın burukluğu, kirenmişliğin utancı, küçüğe tenezzül etmenin küçüklüğü ve günahların ezikliği ile bekliyoruz Sen'i. Gözlerimizle değil Sana aç gönüllerimizle bekliyoruz. Mekke'den Medine'ye hicret eder gibi dön. Belki oradakiler gibi hasbi değiliz; ama Sen'i görmeden inanan, gecelerde Sen'i arayan, seccadelerinde okyanuslar barındıran hasbiler aşkına, Sen'i alemlere rahmet olarak gönderen ve isyanlarımıza rağmen bizi helak etmeyen Yaradan aşkına dön...

    Gözlerimizde semaların gözyaşları, yüreğimizde ademvari pişmanlıklar... Cennet'ten kovulmuş gibi bir hal içindeyiz. Ve biz ellerimizde geleceğine dair küçücük bir umut taşıyoruz. Arşların arşına, Sen'i bize gönderen Rabb-i Rahim'e dönüp diyoruz ki:

    Ey Allah'ım bizi 'Gül'süz bırakma...
#15.06.2010 11:51 0 0 0
  • noimage

    Seher yelleri eserde,
    Gelir tan yeri seferde,
    Açılan gülleri perde.
    Ravzadan kokun gelirmi?

    Güller almış kokuları,
    Senden çalmış sokuları,
    Koynunda âl dokuları.
    Ravzadan kokun gelirmi?

    Bulutlar akar kümüden.
    Yel getirirmi küsmeden.
    Yağmura sele vermeden.
    Ravzadan kokun gelirmi?

    Kuşlar güneye göçerler,
    Seni selamla geçerler,
    Yâri kokudan seçerler.
    Ravzadan kokun gelirmi?

    Hacı gider ziyarete,
    Sana eder selâvate,
    Döner gelir memlekete.
    Ravzadan kokun gelirmi?

    Âşıklar kokuna hasret.
    Gönüller bağlanmış hayret.
    Divaneye dönmüş seyret.
    Ravzadan kokun gelirmi?

    Fani'yim kurban olurum.
    Hasretle yanar dururum.
    Âşkınla ben dövünürüm.
    Ravzadan kokun gelirmi?
    21-02-2010

    Aydın Suyak

    noimage
#16.06.2010 23:41 0 0 0