Buram Buram Kokun Gelir Ya Resûlallah

Son güncelleme: 15.08.2013 21:44
  • noimage

    Söz biter; hıçkırığa boyanır birgün daha
    Sûret-i cemalimde mahzun çocuklar çağlar
    Benden alır hüznünü seni görmemiş saha
    Fikrimin hicretine tam on dört asır ağlar

    .........Efendim! An yaralı, bu güz sensiz hastadır
    .........Semalarda titreşen dualarım yastadır

    Toplanır birer birer deryasına seherin
    Nurundan almak için rûhanî güvercinler
    Bilmezler, günah nedir; nerde izi kahırın
    Sesini duyamayan kalbim elimde inler

    .........Efendim! Dil isyanda, zikre seni katıyor
    .........Halbuki yüreğimde kaç bin Leheb yatıyor

    Kutlu varoluşların en mukaddes olanı
    Duası Abdullah'ın, Amine'nin rüyası
    Sen ey ana rahminin boynu bükük kalanı
    Cihânşumul doğumun en haşmetli ziyâsı

    .........Efendim! yokluğunun diğer adıdır ziyan
    .........Varlığını haykıran sözlere emridir; yan!

    Sen ki Kureyş müjdesi gonca gonca açılan
    O İlahi rahmetin merhamet yüklü gizi
    Bir feth-i mübîndin ki karanlığa saçılan
    Bitmedi, bitmeyecek zulme verdiğin sızı

    .........Efendim! sensizliğim tüketti nedenimi
    .........Istırap katre katre sarıyor bedenimi

    Yaralı yüreğiyle yağmurları ağlattı
    Ardından bakıp kalan gül Mekke sokakları
    Gizli bir inilti ki derdi öze bağlattı
    Yılların firâkıyla ağrıdı şakakları

    .........Efendim! kir ve kan'dır çağın yüzünden sızan
    .........Nasıl şaşırıp kaldı yönü kefensiz mizan

    Hani âli bayramı yaşamıştı Medine
    Râm olup varlığına kurtulurken yoklardan
    Ve takvâ yazar iken canını yüce dine
    Hala utanır Taif yürüyen ayaklardan

    .........Efendim! Kör iz'anla emrine uyamadım
    .........Düştüm de yollarına kokunu duyamadım

    Bilallerin göğsünde iman ederken taşlar
    Onunla haykırdılar; Allah, Resûl ve Ehad
    Hûşu hakikatine nasıl koşmuştu başlar
    Kanını toprağına değdiremedi Uhud!

    .........Efendim! sûretinle ifşa oldu nur nişan
    .........Sırtındaki mühürde hayat buldu sonsuz şan!

    Ne güzel gülümserdin Ayşe'nin iffetine
    'Beni nasıl sevdin? ' e cevabındı; kördüğüm
    Çölde kumlar şahitti sevdanın saffetine
    Şimdi bir masal gibi kitaplara sorduğum

    .........Efendim! Kutlu çilen, dokunmadı çamura
    .........Güzel ahlâk verilmiş özündeki hamura.

    Ellerim, bir güzide yakarışın kelamı
    Mazide nefes alan çöllere hasret sürgün
    Muazzam çığlıkların yönü meçhûl selamı
    İşte hicrana perde ihtiyâr gece ve gün

    .........Efendim! Bilemedik niye güzeldir güller
    .........ve o lâtif gülleri koparamayan eller.

    noimage
#03.10.2010 01:43 0 0 0
  • noimage

    Hasret Sana bu gözler, gönlüm yolunu gözler,
    Huzûra ersem bir kez, bahara döner güzler..
    Erse pâyine başım, hep çağlasa gözyaşım,
    "Sen Sen" deyip ağlasam, kalkar bütün pürüzler.
    Köyünün pembe rengi, bulunmaz asla dengi;
    Temizlenip giderler, günâhla gelen yüzler.
    Gelenler erer nûra, her biri bir sürûra,
    Rahmet yağar her yana, kalır mahrûm gözsüzler..
    Toprağından tozundan, o mübârek izinden
    Zulmetli dünyâlara akar gelir gündüzler
    Ölgün ne desem Sana, medhin düşmezdi bana;
    Bir şey diyeyim dedim, vefa etmedi sözler.
    O derin şefkatinden, çok engin himmetinden,
    Dönüp bir teveccüh kıl; rûhum lütfunu özler!

    Efendim -M. Fethullah Gülen
#03.10.2010 22:38 0 0 0


  • noimage

    Faran Dağlarında Açan Sevgili
    Selam sana nazlı nebi
    Selam sana gözbebeği
    Mevla'nın kudretiyle selam.

    Selam sana nur-i dilara
    Selam sana hakk habibi
    Rahman'ın kudretiyle selam.

    Selam sana andelib_i zişan
    Selam sana muhammedi
    Cebrail'in yüreğiyle selam
    İbrahimce selam sana
    Rahimce selam sana
    Gafurca selam.

    Selam sana ey yetimler padişahı
    Selam sana ahmedi nefesli yar
    Eyyupça selam sana
    Selam sana ya habiballah
    Selam sana ya nebiallah
    Selam sana ya resulallah.

    Ya resulallah
    Sen, sevmek için istenen
    Can, dudakta istenen
    Sevda ikliminin en güzel mevsiminin
    En güzel çiçeğisin.

    Cemre gibi düştün kainatın kışına
    Bahar, senin elinde doğdu
    Senin elinle indi toprağa
    Öyle bir sevildin ki
    Candan aziz bilerek
    Uğruna can verildi
    Ama bu, ölüm değildi
    Adını bir kez anan
    Bir kez gönülden anan
    Rahmetin nur kaynağı gözlerinde dirildi
    Şimdi biz de seni anıyoruz
    Mevla'mızın yeminleriyle anıyoruz seni
    Ey faran dağları'nda açan sevgili

    Fecre
    On geceye
    Her şeyin çiftine ve tekine
    Akşamın alacakaranlığına
    Kararıp bürüdüğü zaman geceye
    Açılıp aydınlattığı zaman
    Gündüze and olsun ki
    Sen olunca sitem yok
    Serzeniş yok
    Eyvah yok
    Alemlere ambersin
    O'ndan başka ilah yok
    Sen, en son peygambersin.

    Beni ilk öksüz oluşun vurdu
    Yetim kalışın yaraladı önce
    Elden ele dolaşmıştın
    Herkesin gözbebeğiydin

    Ama mahzun
    Ama kederli
    Bir yanın arşa kadar azamet
    Bir yanın ürkek

    Mekke akşamları yanar
    Verdiğin her nefeste
    Ve gökten inen bir sesle
    Allah korumasına alır.

    Senin derdin allah'tı
    Hüznün kederin allah
    Senin dostun allah'tı
    Sana en yakın allah.

    Biz seni göremedik ya resulallah
    Uhud dağı'nı seyrettik
    Okçular tepesinden bir sabah
    Bir medine sabahında
    Uhud'u seyrettik
    Seni göremedik
    Ebu ubeyde bin cerrah sanki ordaydı
    Sanki mübarek yüzüne batan miğfer halkalarını
    Dişleriyle sökmek için nefes nefeseydi
    Kalbi yerinden fırlayacakmış gibiydi
    Seni öyle seviyordu ki
    Tenine bir dikenin batması bile
    O kalbi durdururdu.

    Biz seni göremedik ya resulallah
    Uhud'u gördük bir sabah
    Malik bin sinan olamadık
    Mübarek kanının, kanına karıştığı
    Malik bin sinan sanki oradaydı
    Ve inemedik okçular tepesinden
    Sanki sen inin demeden inersek
    Uhud tekrar cehenneme dönerdi.

    Ey faran dağları'nda açan sevgili
    Güneşe ve onun ışığına
    Ardından gelmekte olan aya
    Onu ortaya koyan gündüze
    Onu bürüyen geceye
    Göğe ve onu meydana koyana
    Yere ve onu yayana and olsun ki
    Sen olunca sitem yok
    Serzeniş yok
    Eyvah yok
    Alemlere ambersin
    O'ndan başka ilah yok
    Sen, en son peygambersin

    Vazgeçtim seni hep ötelerde aramaktan
    Seni yüzyıllar öncesine hapsetmekten vazgeçtim
    Mesafelerden usandım ya resulallah
    Sana sesleniyorum

    Alemlere rahmetsin
    Seslenince yanımdasın
    Burdasın
    Günahkarım

    Ama sen günahkarların umudusun
    Temizle beni ya resulallah!
    Temizle beni ya resulallah!
    Temizle beni ya resulallah!

    Mescid-i nebevi'de gördüm
    Mübarek sözlerinden birini süsleyip duvara asmışlar:
    "benim şefaatim, ümmetimden büyük günahları olanlar için."
    Buyurmuşsun
    İçimde her şey üşür
    Rüzgar üşür
    Yağmur üşür
    Dua üşür
    Melekler üşür
    Isıtırsan bir sen ısıtırsın
    Medine'ye akan nur gibi ak kalbime
    Ey ban u cihan
    Yorgunum
    Güçsüzüm
    Çaresizim
    Sen çaresizlerin yardımcısısın

    Yüreğimi koşturdum
    Sana doğru
    Çatlarcasına koşturdum
    Kimseye hakkım yok
    Huzurunda sana ait varlıkları dava etmem
    Ben bir davalıyım
    Tükendim ya resulallah
    Hicretimi kabul et ya resulallah!
    Hicretimi kabul et ya resulallah!
    Hicretimi kabul et..
#06.10.2010 15:48 0 0 0

  • noimage


    Ben Böyle Olmamalıydım
    Ben, böyle olmamalıydım
    İsmini duyunca, boynum düşmeliydi omzuma.
    İçime bir ateş düşmeliydi
    Ayaklarımın feri kesilmeliydi.
    Kendimden geçmeliydim sonra...
    Adını sayıklamalıydım, adımı unuttuğumda
    Ama bunu kimse duymamalıydı,
    Seni, mahşere kadar saklamalıydım.
    Ben böyle olmamalıydım

    noimage
    Nisan akşamlarını ıslatırken yağmur
    Bahar, şarkılarını söylerken karanlığa
    Çalan her kapıya `sensin` diye koşmalıydım.
    Ayak sesleri gelmeliydi uzaktan
    Ben hep sana yormalıydım.
    Gece yıldızlarını serpince göre
    Seni görmek için uyumalıydım.
    Şarkılar kime söylenirse söylensin
    Sana diye dinlemeliydim.

    noimage
    Türküler dolmalıydı odama,
    Ben bir selvi boylu yârdan ayrıldım deyince bir ses
    Selvi boylu yâr sen olmalıydın
    Kömür gözlüm ateşine düşeli
    Senin için söylenmiş söz olmalıydı.
    Bir mey yokluğuna ağlamalıydı delice
    Bir keman, incecik çığlık olmalıydı
    Ama bunu kimse bilmemeliydi,
    Seni mahşere kadar saklamalıydım.

    noimage
    Böyle olmamalıydım,
    Kelimeler taif'i taşıyınca kulaklarıma
    Daha yüzüme çarpmadan taif rüzgarı,
    Taşların izi çıkmalıydı yüzümde.
    Uhud anılırken, dişlerine sızı düşmeliydi.
    Haremde bir ikindi vakti
    Kem gözler çevrilince sana
    Ve vefasız eller uzanınca yakana
    İçim daralmalı, nefesim kesilmeliydi.

    noimage
    Sen ötelere hazırlanırken,
    Öteler senin için süslenirken,
    Son kez baktığın pencerede hayal edip seni,
    Perdenin son kez kapanması gibi,
    Kapanmalıydı gözlerim.
    Sonra içime doğru gerilip,
    Seni bize lutfedenin ismini haykırıp,
    "allah(c.c.)" deyip,
    Düşmeliydim yere.
    Ama bunu kimse bilmemeliydi.

    noimage
    Seni mahşere kadar saklamıydım.
    Ve mahşer günü...
    Uzaktan seni seyretsem.
    Sana yakın olmak için can atsam.
    Beni engelleseler,
    "sen kim yakınlık kim?" deseler.
    Ben ağlamaktan konuşamasam.
    Gözlerini çevirsen bana.
    "benim cennetim bana bakan gözlerindir."
    Ve tebessüm etsen.
    Ama bunu kimse görmese,
    Seni ebede kadar saklasam
#06.10.2010 15:51 0 0 0
  • noimage

    Bizleri doğruya çağıran
    Cehennem ateşinden koruyan
    Cennete davette bulunan
    O sensin ya Habib Allah

    Sevgisini ruhumuz da tattığımız
    Merhametini örnek aldığımız
    Canımızdan çok sevdiğimiz
    O sensin ya Resul Allah

    Aldığımız nefesimiz
    Gözümüz de ışığımız
    Dilimizde duamız
    O sensin ya Nebi Allah

    Adın başımızın taacı
    Hasretin gözümüzün yaşı
    Sevgin kalbimizin ilacı
    O sansin ya Resul Allah

    Yazan: Gülbeyaz TEKİN
#10.10.2010 12:09 0 0 0
  • noimage

    Efendim!

    Çoraklaşmış topraklara rahmet,

    Mahzun gönüllere merhamet,

    Sen ki;

    Adını kalbime yazdığım;

    Dualarla andığım,

    Muhammed! (sav)

    Gül kokun gelir uzaklardan,

    Hasret rüzgârlarıyla,

    Savrulur gönlüme

    Ey! Gül-i Rana!

    Sana salât ve selam,

    Ya ResulAllah!

    Ay bakışlım!

    Efendim!

    Sensiz bir garipti dünya,

    Boynu büküktü yetim çocukların,

    Sen geldin!

    O mübarek gelişinle,

    Gül kokulu Efendim!

    Hoş geldin gönlümüze...

    Seni görmeden,

    Seni seven,

    Ümmetinin gönlüne...

    Hoş geldin!

    Ey Gül-i Rana!

    Sana salât ve selam,

    Ya ResulAllah!

    Ay bakışlım!

    Efendim!

    Gel rüyalarıma bir kez de olsa,

    Bir tebessüm bırak;

    Seni seven yüreğime,

    Sana meftun gözlerime,

    Hatıra kalsın bana

    Ey Gül-i Rana!

    Sana salât ve selam,

    Ya ResulAllah!

    noimage
#12.10.2010 23:44 0 0 0
  • noimage

    "KORKMA ARKADAŞ..!
    BEN, 'KUREYŞTEN KURU EKMEK YİYEN BİR KADININ OĞLUYUM.!"

    HZ.MUHAMMED.S.A.V.


    ALLAHIN SEVGİLİSİ,
    KAİNATIN EFENDİSİ,
    MELEKLERİN DUDAKLARINI TAKİP ETTİĞİ PEYGAMBER.
    SEN NE GÜZEL BİR ÖRNEKSİN.

    noimage


    KULSUN AMA VARLIK İÇİNDE TEKSİN,
    HÜDANIN NURUSUN,GÜLSÜN ,ÇİÇEKSİN !

    KOLLARINI AÇMIŞ SARILIYORDU BOŞLUĞA,
    KARDEŞLERİM DİYORDU,
    BİZ SENİN KARDEŞLERİN DEĞİLMİYİZ DİYE SORULUNCA SİZ ARKADAŞLARIMSINIZ,
    AHİR ZAMANDA GELECEK ÜMMETİMDEN ÖYLE İNSANLAR OLACAK Kİ

    noimage

    BENİ ANASINDAN, BABASINDAN, HANIMINDAN, ÇOCUKLARINDAN VE HERŞEYDEN DAHA ÇOK SEVECEKLER.
    İŞTE ONLAR BENİM KARDEŞLERİM....
    ! EY GÜLLERİN EFENDİSİ....S.A.V
    BELKİ MEDİNEDE RAVDANDA DEĞİLİZ AMA


    BİZ KARDEŞLERİNDE SENİ ÇOK SEVİYORUZ
    HEMDE CANIMIZI UĞRUNDA VERECEK KADAR
    SENİ ÇOK SEVİYORUZ....

    noimage
#15.10.2010 13:36 0 0 0
  • noimage

    Gözlere nur başlara taçsın
    Şefaat ya Resulallah
    Günahkâra bir ilaçsın
    Şefaat ya Resulallah

    Ehl-i beytin babasısın
    Gönüllerin sevdasısın
    Sen Muhammed Mustafa'sın
    Şefaat ya Resulallah

    Mümin olan sever seni
    Herkesten çok över seni
    Mahşer günü çağır beni
    Şefaat ya Resulallah

    İman ile ölmek için
    Ahirette gülmek için
    Yanınıza gelmek için
    Şefaat ya Resulallah

    noimage
    alinti
#15.10.2010 23:59 0 0 0
  • noimage

    Pek Hazin Mevlid Gecesi

    Yıllar geçiyor ki, yâ Muhammed,
    Aylar bize hep muharrem oldu!
    Akşam ne güneşli bir geceydi...
    Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu!
    Âlem bugün üç yüz elli milyon
    Mazlûma yaman bir âlem oldu!
    Çiğnendi harîm-i pâki şer'in;
    Nâmûsa yabancı mahrem oldu!
    Beyninde öten çanın sesinden
    Binlerce minâre ebkem oldu.
    Allah için, ey Nebiyy-i mâsûm,
    İslâm'ı bırakma böyle bîkes,
    İslâm'ı bırakma böyle mazlûm.


    Mehmet Akif Ersoy

    noimage
#19.10.2010 00:23 0 0 0
  • :(
#19.10.2010 00:33 0 0 0
  • noimage

    Faran daglarında açan sevgili Selam sana nazlı Nebi
    Selam sana gözbebegi Mevla'nın kudretiyle selam.
    Selam sana nur-i dilara Selam sana Hakk habibi Rahman'ın kudretiyle selam.
    Selam sana Andelib_i Zişan Selam sana Muhammedi Cebrail'in yüregiyle selam İbrahimce
    selam sana Rahimce selam sana Gafurca selam.
    Selam sana ey yetimler padişahı Selam sana Ahmedi nefesli yar Eyyupça selam sana
    Selam sana ya Habiballah Selam sana ya Nebiallah
    Selam sana ya Resulallah. Ya Resulallah Sen, sevmek için istenen Can,
    dudakta istenen Sevda ikliminin en güzel mevsiminin En güzel çiçegisin. Cemre gibi düştün kainatın kışına Bahar,
    senin elinde do du Senin elinle indi topraga Öyle bir sevildin ki Candan aziz bilerek U runa can verildi
    Ama bu, ölüm de ildi Adını bir kez anan Bir kez gönülden anan Rahmetin nur kayna ı gözlerinde dirildi
    Şimdi biz de seni anıyoruz Mevla'mızın yeminleriyle anıyoruz seni
    Ey Faran Dagları'nda açan sevgili Fecre On geceye Her şeyin çiftine ve tekine Akşamın alacakaranlı ına
    Kararıp bürüdü ü zaman geceye Açılıp aydınlattı ı zaman Gündüze and olsun ki
    Sen olunca sitem yok Serzeniş yok Eyvah yok Alemlere ambersin O'ndan başka ilah yok Sen, en son peygambersin.
    Beni ilk öksüz oluşun vurdu Yetim kalışın yaraladı önce Elden ele dolaşmıştın
    Herkesin gözbebe iydin Ama mahzun Ama kederli Bir yanın arşa kadar azamet Bir yanın ürkek Mekke akşamları yanar
    Verdi in her nefeste Ve gökten inen bir sesle Allah korumasına alır.
    Senin derdin Allah'tı Hüznün kederin Allah Senin dostun Allah'tı Sana en yakın Allah.
    Biz seni göremedik ya Resulallah Uhud Da ı'nı seyrettik Okçular tepesinden bir sabah Bir Medine sabahında Uhud'u seyrettik
    Seni göremedik Ebu Ubeyde bin Cerrah sanki ordaydı Sanki mübarek yüzüne batan mi fer halkalarını
    Dişleriyle sökmek için nefes nefeseydi Kalbi yerinden fırlayacakmış gibiydi
    Seni öyle seviyordu ki Tenine bir dikenin batması bile O kalbi durdururdu.
    Biz seni göremedik ya Resulallah Uhud'u gördük bir sabah Malik bin Sinan olamadık Mübarek kanının,
    kanına karıştı ı Malik bin Sinan sanki oradaydı Ve inemedik okçular tepesinden
    Sanki sen inin demeden inersek Uhud tekrar cehenneme dönerdi.
    Ey Faran Dagları'nda açan sevgili
    Güneşe ve onun ışıgına Ardından gelmekte olan aya Onu ortaya koyan gündüze
    Onu bürüyen geceye Göge ve onu meydana koyana Yere ve onu yayana and olsun ki
    Sen olunca sitem yok Serzeniş yok Eyvah yok Alemlere ambersin O'ndan başka ilah yok Sen,
    en son peygambersin Vazgeçtim seni hep ötelerde aramaktan Seni yüzyıllar öncesine hapsetmekten vazgeçtim
    Mesafelerden usandım ya Resulallah Sana sesleniyorum Alemlere rahmetsin
    Seslenince yanımdasın Burdasın Günahkarım Ama sen günahkarların umudusun
    Temizle beni ya Resulallah! Temizle beni ya Resulallah!
    Temizle beni ya Resulallah! Mescid-i Nebevi'de gördüm Mübarek sözlerinden birini süsleyip duvara asmışlar:
    "Benim şefaatim, ümmetimden büyük günahları olanlar için.
    " Buyurmuşsun İçimde her şey üşür Rüzgar üşür Ya mur üşür Dua üşür Melekler üşür Isıtırsan bir sen ısıtırsın Medine'ye akan
    nur gibi ak kalbime Ey ban u cihan Yorgunum Güçsüzüm Çaresizim Sen çaresizlerin yardımcısısın
    Yüregimi koşturdum Sana do ru Çatlarcasına koşturdum Kimseye hakkım yok
    Huzurunda sana ait varlıkları dava etmem Ben bir davalıyım Tükendim ya Resulallah
    Hicretimi kabul et ya Resulallah! Hicretimi kabul et ya Resulallah! Hicretimi kabul et...

    noimage
#22.10.2010 23:46 0 0 0
  • noimage


    Süreyya yıldızı s.a.v.
    "Kıyametin o an sıkıntılı anlarında
    Rabbimin izniyle
    şefaatime en fazla layık olan kimse...
    yaşarken ,ecel kendisine gelmeden
    Riyadan uzak,en samimi duygularla
    kalbinden
    La İlahe İllallah diyendir..."

    noimage


    Uzayıp giden ızdırabın altında...

    Tutunacak bir dal olmak istiyorum...

    Uzayıp giden ızdırabım içinde...

    Tutunacak bir dal bulmak istiyorum.

    EFENDİM!



    noimage
#26.10.2010 01:35 0 0 0
  • noimage



    Kara yüzüm ve kan ağlayan gözümle Bazan durgun, bazan yorgun Sırtımda dağların çekmediği yük, günahım mecalimden de büyük Kapından gayrı yok penahım, varsa elimde bir sermâye-i âhım Boynu burulu, hem bağrı dağlı.. Kapına geldim, "Ümmetî!" dediğin umuduna geldim.. Acep Efendim?!.. Acep efendim, bakar mısın defterimin karasına, yoksa itiverir misin onu elinin tersiyle. Bildir bana efendim, cennet mi yüzündür, yüzün mü cennet? Bildir bana ve bana cennetini bahşet.



    İskender Pala

    noimage
#27.10.2010 09:49 0 0 0
  • noimage


    Ben seni görmeden sevdim

    Yorgun gecelerde titreyen bir yanı yetim, bir yanı öksüz yüregimle sevdim seni

    Ey gönül bahçemde büyüttüğüm nazlı çiçek

    Ey sevdamın adı, aşkın gerçek anlamı

    Bu hasret bu gurbet söyle söyle ne zaman bitecek

    Ben seni görmeden sevdim

    Yolunu gözledim bir Medine sabahı

    Ellerimde güller, güller ki kokunu aldığım

    Kokunu alıp yandığım, yanıp yanıp ağladığım

    Ben seni görmeden sevdim

    Gözlerini gözlerime değdir efendim

    Ellerini ellerime

    Sevmeyi senden öğrendim ilkin

    Sevilmesi gereken her şeyi senden

    Şefkat seninle mana buldu

    Buz çöllerini seninle aştım

    Abı hayat sundun sıcak ikliminle

    Gözlerini gözlerime değdir

    Ellerini ellerime efendim

    Ben seni görmeden sevdim

    Bahar yüzlü insanlar bildim etrafında pervane

    Onlardan biri olmak istedim hep

    Her emrine amade

    Seninle yaşamak

    Seninle ölmek

    Seninle ağlamak

    Ve seninle tebessüm etmek

    Aynı sofrayı seninle paylaşmak istedim

    Ama en çok seni, seni görmek istedim

    Göremesem de

    Ben seni görmeden sevdim

    Veysel Karani sabrıyla büyüttüm sevgimi

    Hüznü yoldaş ettim

    Kah yeller gibi estim yemende

    Kah mecnun gibi düştüm çöllere

    Bil ki, ölüm kapımı çalıp geldiğinde

    Ne zaman nasıl kimbilir nerede

    Ben seni görmeden sevdim


    Ben seni görmeden sevdim

    Rüyalarım var sana dair

    Özlemlerim var sana

    Al yüreğim senin olsun Sultanım

    Uyandır beni aşka

    Ey gül-i vefa

    Ey rahmet sanağı

    Yağmur yağmur tane tane düştünde gönlüme

    Kurak topraklarım hayat buldu gelişinle

    Ben Leyla çölünde seraplar gördüm çok zaman

    Boş hülyalara daldım, kayboldum

    Su içtiğim pınarlara ateşler dokundu

    Ben aşkımın hicranını sırtımda taşıdım

    Ben seni görmeden sevdim


    Seni görmeden seven milyonlarca sevdalı gibi

    En berrak duygular besledim sana

    En nadide hisleri

    Gel efendim, al götür beni uzaklara

    Düşmeden gülün tuzaklara

    Gözlerimde yaş akar durur

    Bu ayrılık beni yakar vurur

    Gözlerini gözlerime değdir

    Ellerini ellerime efendim

    noimage
#28.10.2010 11:03 0 0 0
  • noimage

    "Allahümme salli ve sellim ve bârik ala seyyidinâ ve mevlanâ Muhammedinin nûriz zatiyyi ves sirris sâriyyi sirruhû fî cemiy'ıl âsâri vel esmâi ves sıfâtı ve sellim tesliymâ."
    <Allah'ım! Kendisi nur olan, sırrı bütün görünen varlıklara, isim ve sıfatlara nüfuz etmiş bulunan Efendimiz Muhammed'e salat eyle. O'nu mübarek kıl ve O'na en iyi şekilde selam eyle.>
    Fazileti: Bu yüce salavat-ı şerifeyi bir defa okumak, yüz bin salavat-ı şerife okuma fazileti ve gücündedir. Sıkıntı ve stresten kurtulmak için okunması bir iksir olarak kabul edilmiştir.*
    " Üzerime getirilen salavat Sırat üzerinde bir nurdur. "

    [Hz. Muhammed s.a.v]
#29.10.2010 00:55 0 0 0
  • noimage

    Ey kainatın gülü seni sevince her mevsim bahar, her yağmur rahmet, her gece gündüz oluyor bana. Seni sevince hayat gül bahçesine dönüyor, dikensiz gül bahçesine yüreğimde köpük köpük kabaran sevgi tomurcukları oluşuyor. Bu tomurcuklara yüreğimi teslim ediyorum. Bu tomurcuklara kendimi teslim ediyorum

    Sevgi dedim de, hz ebubekir düştü aklıma. Dost ebubekir, sıddık ebubekir mağaradaki haliniz canlanıyor gözümde. Hani mübarek başını koymuştun ya dostun dizine, o da sen rahatsız olmayasın diye kıpırdamaktan bile çekiniyordu. Ebubekir kalbiyle ve duygularıyla ölçemediği bir ruh halindeydi. Bu an bir ömre bedeldi sanki. Ama birden iliklerine kadar işleyen bir sancı duydu o güzel dost. Bir yılan sokmuştu ayağını. Ama bu sancı engellemedi o anki saadeti. Kıpırdamıyordu, Resulullah rahatsız olmasın diye. Ancak acıya daha fazla dayanamayarak iki damla yaş düşmüştü dostun gözlerinden, mübarek yüzüne. Sadece iki damla ne güzel sevgi, ne güzel sabır. Sevgili'ye duyulan ne büyük bir muhabbet!

    Ey sevgili, hasret kabuğum çatlamak üzere. Damarlarımdaki kan, vuslat için hücuma geçti. Yüreğimdeki sönmek bilmeyen ateş kıvılcımlar saçmaya başladı. Sensizliğin ufkunda kayboluyorum. Nereden estiği bilinmeyen bir fırtınaya yelken açtım gidiyorum. Öyle bir gidiş ki, geri dönmek imkansız

    Ey sultanım, alınlarda pırıl pırıl yanan, ahlakı kur'an olan sultanım. Biz senin gibi sahip çıkamadık çaresizlere, düşkünlere. Senin gibi sevgi gösteremedik onlara. Düşkünlerin kanadı, çaresizlerin ilacı olan sultanım, çöl sıcaklığında bile üşür, üşütür olduk insanları! Oysa biraz sevgi, biraz şefkat, biraz hoşgörü yeterdi.

    Gönül dünyama rahmet meltemi estiren elçi, penceremi açan rüzgardan aldım kokunu. O rüzgarda bir kez daha hissettim senin yokluğunu. Bir kez daha sensizliğin soğuk şerbetinden doyasıya içtim. Durmadan kanayan yaramın aslında sensizlik olduğunu bir kez daha hissettim.ey sevgililer sevgilisi gönül kapılarını aralayarak hasret perdesini açıyorum. Hasretin kara saplı bir bıçak gibi sivrilip saplanıyor bağrıma. Çok acı veriyor bana, çok

    Gönüllere sükûnet veren,kalplere sevgisini serpen, "ümmetim, ümmetim!" diyen gönül rehberim, hasretin alevlendi. Yanık yüreğim hasret yumağına döndü. Sen gittin ya ey resul, cürüm tohumları boy saldı bedenlerde. Şehirler, hicretteki mekke sessizliğine büründü. Sevgin beni bir hâl etti.ey sevgili bu nasıl sevgi; sesini duymadan, yüzünü görmeden,gözlerine bakmadan ey sevgili bu ne dehşetli sevgi? Hasretin vurdu tüm gönülleri. Hani baharı sessizce bekler ya tohum, işte öyle bekliyoruz seni ey sevgili. Sevgiyle, hasretle ve umutla

    Alinti

    noimage
#30.10.2010 10:54 0 0 0
  • noimage

    Ya Nebi Şu halime bak

    Nasıl ki bağrι yanar gün kιzιnca sahranιn

    Benim de ruhumu yaktιkça yaktι hicranιn

    Hârimi Pâkine can atmak istedim durdum

    Gerildi karşιma yιllarca ailem yurdum.

    Tahammül et dediler hangi bir zamana kadar

    Ne bitmez olsa tahammül onun da bir sonu var.

    Gözümde tüttü bu andιkça yandığım toprak

    Önümde durmadι artιk ne hanuman ne ocak.

    Yιkιldι hepsi ben aştιm diyar-ι Sudanι

    Üç ay tihame deyip çiğnedim beyebanι.

    Kemiklerim bile yanmıştι belki sahrada

    Yetişmeseydin eğer Ya Muhammed imdada.

    Eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin

    Akarsular gibi çağlardι her tarafta sesin.

    İradem olduğu gündür senin iradene râm

    Bir an olsun yollarda durmak bana oldu haram.

    Bütün hayakil-i hilkat ile hasbihal ettim

    Leyâle derdimi döktüm cibali söylettim.

    Yanip tutuşmadan yummadım gözümü

    Nücuma sor ki bu kirpikler uyku görmüş mü?

    Azab-i Hecrine katlandım elli üç senedir

    Sonunda anlιma çarpan bu zalim örtü nedir?

    Üç beş sineyi hicran içinde inleterek

    Çıkan yüreklere husran mι merhamet mi gerek.

    Demir nikabιnι kaldιr mezarι pâkinden

    Bu hasta ruhum artιk ayιrma hakinden.

    Nedir o meşale nurum mu Ya Resullallah

    Sükūn içinde bir an geçti sonra kısa bir âh


    noimage
#31.10.2010 00:36 0 0 0
  • noimage

    Rasulallah

    İşte yine güneş doğmaya başladı.Her yıl olduğu gibi..Nisan ayında..

    Ya Rasulallah!
    Hani bir Fuzulin vardı.Sana naatlar kasideler yazıyordu.hani,hani diyorduya bir beyitinde;

    Ya Rasulallah ya Hayrel beşer müştakınım

    Eyle kim leb-teşneler yanıp diler hemvare su

    İşte bende onlar gibi susadım.Lebler kuru gözler yaşlı.Çöl sıcağında kalmış gibi susadım.Sana susadım.Sana olan hasretim yakıyor çöl güneşini.Benim susamam dinmiyor.Dinmeyecek.Ta ki vuslata erene kadar.Gül yüzünü görene kadar Ya Rasulallah..

    Gel!Gel de kurtar bizi sensizliğin ateşinden.Hasretin yakıcı güneşinden..

    Hani bir çiçek varya ismi gül..Kokusunu Senden rengini bülbülün kanından alan gül.Artık o bile Sensizliğe dayanamıyor.Eskisi gibi buram buram Sen kokmuyor.Eve girdiğinde bütün evi saran kokusunu,şimdi elimizde tutsakta alamıyoruz.Belki o koku bizim günahkar ellerimizin arasından değil de,Senin,Kainatın nurunun ellerinde yayılmak istiyor.Gel de bizleri o kokudan Nur cemalinden mahrum bırakma..Bu yolculukta bizi yanlız koyma.

    Burada Mecnun'a dönmüş Kayslar var.Seni bekliyorlar.Gel de sevindir bu garipleri.Kurtar bizi penceresiz bu dünyanın boğuk havasından.Engellerden sen geçir.Tut elimizden,bırakma bizi.Cennete kadar tut Ya Rasulallah.Cennete kadar tut.Bırakma

    Musabcan



    noimage
#31.10.2010 23:16 0 0 0
  • noimage

    Arşın kubbelerine adı nurla yazılan
    İsmi semâda Ahmed yerde Muhammed olan
    Yedi katlı göklerde Hak cemalini bulan
    Evvel ahir yolcusu ya Hz.Muhammed

    Sağnak nur yağmurları inerken yedi kattan
    O gece sendin gelen ezel kadar uzaktan
    Melekler her zerreye müjde verirken Haktan
    O gece sendin gelen ya Hz. Muhammed

    Güneşler o gecenin nuruna secdederken
    Yıldızlar meşk eder içinde kainat vecd ederken
    Bütün hamdü senâlar yüce Rabbe giderken
    O gece sendin gelen ya Hz. Muhammed

    Kâbe'de şirk taşları putlar yere dönerken
    Cehalet bayrakları birer birer inerken
    Bin yıllık küfr ateşi ebediyyen sönerken
    O gece sendin gelen ya Hz. Muhammed

    O gece Save gölü mucizeyle kururken
    Kisra saraylarında sütunlar savrulurken
    Arzdan arşa alemler rahmetini bulurken
    O gece sendin gelen ya Hz. Muhammed

    Senki doğum kundağı ak bulutla örülen
    Doğar doğmaz Allah'a secde emri verilen
    Alnında alemlere rahmet tacı görülen
    Kainat efendisi ya Hz. Muhammed

    Senki güzel huyların ahlakın meş'alesi
    Sabır doruklarında beşerin en yücesi
    Senin cennet mekanın fakirlerin hanesi
    Gönüller hazinesi ya Hz. Muhammed

    Sana şahid sonsuzlar ezelden beri her an
    Sana şahid ayetler her zerre ve her mekan
    Senden uzak kalmaya nasıl dayanırki can
    Sen her canda canansın ya Hz. Muhammed

    Miraç gecesi birbir açılıyorken gökler
    Seni selamlıyorken her katta peygamberler
    Öyle bir an geldiki durdu bütün melekler
    Hakka yalnız yürüdün ya Hz. Muhammed

    Gönül gözü görmeyen can gözünü neylesin
    Dünya da dönmeyen dil mahşerde ne söylesin
    Mevla bütün beşeri ümmetinden eylesin
    Sancağının altında ya Hz.Muhammed

    Hak ile kul vuslatı o ilahi düğünde
    Hiç kimseden kimseye fayda olmayan günde
    Hasatları has tartan o terazi önünde
    Noksanlarım bağışlat ya Hz. Muhammed

    Bilirizki hükmü yok bu dünya nimetinin
    Gönüldür sermayesi ahiret servetinin
    Sana salat ve selam gönderen ümmetinin
    Cennetler şahidi ol ya Hz.Muhammed

    Mehmet Emin Ay

    noimage
#07.11.2010 22:54 0 0 0