BiR-DOST

BiR-DOST

Admin
13.01.2008
Genel Kurmay Başkanı
525.784
Hakkında

  • Ülkemizde Çiğdem adıyla iyi tanınan iki bitki cinsi vardır. Bunlardan birincisi olan Süsengiller familyasından olan Crocus cinsi çiğdemlerin anayurdu Avrupa, Akdeniz Havzası ile Anadolu'dur. Türkiye'de bu çiğdemlerin 40 dolayında türü yetişmektedir. Bunlar, kökten sürme yeşil şeridimsi ince yapraklı, dayanıklı, soğanlı otsu bitkilerdir. ilkbahar mevsiminde beyaz ile sarının çeşitli tonlarında ya da mavimsi leylak rengi borumsu biçimli çiçekler açar. En önemli türü, Safran adıyla bilinen C.sativus'tur. İkinci cins ise, Zambakgiller familyasından, anayurdu Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika olan ve ülkemizde 25 dolayında türü yetişen Colchium cinsi çiğdemlerdir. Bunlar sonbahar mevsiminde çiçek açtıkları için Güzçiğdemi, zehirli oldukları için Acı çiğdem diye adlandırılır. Bitki yapısı olarak birinci cinse benzeyen bu çiğdemler pembe veya ender olarak beyaz renkte çiçek açarlar. Genelde 520 cm. kadar boylanabilen çiğdemler, kayalık bahçelerde, çimin içinde kendilerine ayrılan özel yerlerde; ayrıca veranda, balkon ve pencere önlerine konulan saksılarda yetiştirilir ve buralarda pek hoş dururlar. Özellikle ilkbaharda yetişen çiğdemler, makbul kesme çiçeklerden sayılır.

    noimage
    İstekleri ve Üretimi
    Çiğdemler genel olarak güneşli ya da yarıgölge ve serin ortamları; süzek (suyu iyi akıntılı) ve kumlu toprakları yeğler. Suyu da pek seven çiğdemlerin çok sayıda çiçek açması için bol bol sulanması gerekir. Soğanlarıyla üretilen çiğdemlerin ilkbahar mevsiminde çiçek açan cinsi bir önceki sonbaharda; sonbaharda çiçek açan cinsi o yılın ilkbahar mevsiminde, toprakta yaklaşık 78 cm. derinliğe ve 78'er cm. aralıklarla; soğanın tepesi toprağın yüzüne bakacak şekilde daldırılarak ekilir. Çiğdemler, üretimi kolay ve bakımı pek zahmetsiz olan süs bitkilerindendir.

    alıntı
#08.07.2016 16:48 0 0 0
  • Konu: Gün Güzeli
    Zambakgiller familyasındandır. Anayurdu Doğu Asya'nın çeşitli bölgeleri olan Hemerocallis cinsi gün güzellerinin on beş doğal türü ile özellikle Amerika'da elde edilmiş binlerce kültür türü bulunmaktadır. Öyle ki, eskiden beri çiçeklerinin rengi nedeniyle Sarızambak diye adlandırılan bitkinin bugün neredeyse istenilen pek çok renginin bulunması olası hale gelmiştir. 90120 cm. kadar boylanabilen bu çok yıllık dayanıklı otsu bitkinin etli ve lifli kalın kökleri, kökünden dikine uzayan çok sayıda sürgünü vardır.

    noimage
    Bitkinin alt kısmında rozet oluşturarak uzayan bol sayıda yeşil renkli şerit biçimli, hafif kavis yapan yaprağı bulunur. Yaz boyunca birbirinin ardından sürekli açan boru ya da huni biçimli çiçekleri, uzun çiçek saplarının üzerinde yer alır. 69 adedi bir arada salkım dizilişli olarak açan çiçekleri günümüzde elde edilen çeşitleriyle sarı, turuncu, altın, pembe, mor, mavimsi ve kırmızımsı renkte olur. Bazı gün güzeli bitkilerinin çiçekleri iki renkli ya da çiçeğin ortasında çizgili gibi farklı görünüşte de olur. gün güzelleri, bahçelerdeki tarhlarda ve bordürlerde, duvar ve ağaç önlerinde grup bitkisi olarak yetiştirilmeye pek uygun bitkilerdendir.

    İstekleri ve Üretimi

    gün güzeli bitkisi yarıgölge ortamları sever. Günde 4 saat güneş gören bitkilerin daha çok çiçek açtığı saptanmıştır. Toprak konusunda fazla seçici olmayan gün güzeli bitkisi, bol su ve kompost ya da iyice çürümüş çiftlik gübresi verilmesi koşuluyla sıradan nemli toprakta bile iyi gelişir. Sıcak bölgelerde hep yeşil olarak kalan gün güzeli, üretimi ve bakımı çok kolay olan bitkilerdendir. Bitkinin üretimi, ilkbahar mevsiminde ve kökten bölünmesi ya da yan sürgünlerinin ayrılıp 2030'ar cm. aralıklarla dikilmesiyle yapılır.

    alıntı
#08.07.2016 16:33 0 0 0
  • Malzemeler:

    Hamur için :

    500 gr un (4 Su bardağı)
    20 gr bira mayası (2 çorba kaşığı)
    1 su bardağı ılık süt
    1 Adet yumurta
    50 gr sıvıyağ (1 kahve fincanı)
    Yeterince tuz
    Bir fiske şeker

    Üstü için :
    Yarım şişe domates suyu veya ketçap
    150 Gr kaşar peyniri
    2 Çorba kaşığı ançüez
    3 Diş sarımsak
    1 Fincan sıvıyağ
    Yeterince tuz, biber

    noimage
    Hazırlanışı:

    Hamurun hazırlanması : 500 gr unu temiz bir zemin üzerine eleyin.
    Unun ortasını havuz gibi açın.
    20 gr bira mayasını 1 su bardağı ılık sütle ezerek una katın ve üstünü unla örterek bekletin.
    Unun üzeri çatlayınca 1 kahve fincanı sıvıyağ, 1 adet yumurta, tuzu ve bir fiske şekeri koyup, kulak memesinden daha yumuşak bir hamur yapın.
    Ilık bir yerde 20-25 dakika mayalandırın.
    Mayalandıktan sonra elma büyüklüğünde parçalara ayırıp bir süre de böyle bekletin.
    Her parçayı oklava ile 15-20 santim genişliğinde, yarım santim kalınlığında daire biçiminde açın.
    Üzerine bolca yağ sürüp bekleyerek mayalandırın, kabarınca fırına sürüp azıcık pişirin.
    Pizza hamurunuz, üzerine masrafını yani üstünü komaya hazırdır.
    Koyuca domates suyunu veya ketçabı bir kaba koyun.
    İçine dövülmüş sarımsağı, tuzu, biberi, ançüezi ve 1 fincan sıvı yağı koyup iyice karıştırın.
    Bu karışımı önceden hazırladığınız hamurun üzerine koyduktan sonra kaşar peyniri rendesi ile örtün.
    Sıcak fırında 5-6 dakika pişirin.
    Sıcak olarak servis yapın.

    alıntı
#07.07.2016 20:23 0 0 0
  • Hamur için :

    4 Su bardağı un
    1.5 Su bardağı ılık su
    30 gr yaş maya
    2 Çay kaşığı pudra şekeri
    1 Kahve fincanı sıvıyağ
    Tuz

    Üzerine :

    4 Adet domates
    1/4 Kangal sucuk
    3 Adet sosis
    5 Adet çarliston biber
    100 gr taze kaşar peyniri rendesi
    1 Kahve fincanı sıvıyağ
    Kekik

    noimage
    Hazırlanışı:

    4 Su bardağı unu eleyerek genişçe bir kaba koyun.
    Ortasını açın, içine yarım su bardağı ılık su ve 30 gr yaş mayayı ekleyerek yoğurun.
    Un ayrılmaya başlayınca ortasına 2 çay kaşığı pudra şekeri, 1 kahve fincanı sıvıyağ ve yeteri kadar tuz ekleyin.
    1 Su bardağı su ekleyerek hamuru yoğurun.
    Eğer unu az gelirse biraz daha un ilave edin.
    Hamuru mayalanmaya bırakın ve kabaran hamuru istediğiniz büyüklükte parçalara bölüp açın.
    Açtığınız hamurları yağlanmış bir tepsiye dizin.
    Diğer tarafta 4 adet domates, 1/4 kangal sucuk, 3 adet sosis ve 5 adet çarliston biberi doğrayın.
    Tüm malzemeyi karıştırıp, hamurun üzerine dağıtın.
    100 gramrendelenmiş taze kaşar peyniri ve yeteri kadar kekik ile karıştırıp, pizzaların üzerine serpin.
    1 Kahve fincanı sıvıyağı üzerlerine gezdirip, önceden ısıtılmış 180 dereceli fırında 20-25 dakika pişirin.

    alıntı
#07.07.2016 20:17 0 0 0
  • Malzemeler:<br />
    <br />
    2 Adet yufka<br />
    1 Çorba kaşığı margarin<br />
    4–5 Çorba kaşığı tereyağı<br />
    1.5 Su bardağı süt<br />
    3 Adet yumurta<br />
    1 Su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri<br />
    Yarım su bardağı dilimlenmiş sucuk<br />
    Yarım su bardağı dilimlenmiş sosis<br />
    1 Çay bardağı doğranmış salatalık turşusu<br />
    Yarım su bardağı zeytin<br />
    <br />
    noimage<br />
    <br />
    Hazırlanışı:<br />
    <br />
    Fırın tepsisini yağlayın.<br />
    Üzerine yufkalardan birini serip, margarin ile yağlayın.<br />
    İkinci yufkayı da serin ve tepsinin kenarından sarkan yufkaları kesin.<br />
    Tereyağını eritin, süt ve yumurtayla karıştırın.<br />
    Bu karışımdan kaşıkla alıp, yufkaların üzerine sürün (yufkaların karışımı iyice çekmesine dikkat edin).<br />
    Üzerine kaşar peyniri, sucuk, sosis, turşu ve zeytini koyun.<br />
    Önceden ısıtılmış 200 dereceli fırında 20 dakika pişirin.<br />
    Fırından çıkartıp, üçgen şeklinde dilimleyerek servis yapın.<br />
    <br />
    alıntı
#07.07.2016 19:38 0 0 0
  • Çay, işlenmiş bitki yapraklarının kaynatılmasıyla veya haşlanmasıyla elde edilen bir içecek türüdür. Ülkemizde kahvaltılar da ve günün hemen her öğününden sonra keyifle için çay, sofraların ayrılmaz bir parçasıdır.

    Çaydanlıkların bu kadar sık kullanılması kolay kirlenmelerine sebep olur. Çay içmesi ne kadar keyifliyse demlik temizlemesi de bir o kadar keyifsiz sayılır. Ama püf noktalarını bilirseniz pırıl pırıl demliklerin hiç de zor olmadığını görürsünüz.

    Çay bir süre bekleyince çaydanlıkta sararma oluşur. Bunun yanı sıra zamanla çaydanlığın dışında da lekelenmeler oluşmaya başlar, parlaklığını yitirir.

    Çay Demliğinizi Parlatın

    Demliğinizin içindeki sarı rengi gidermek için limon tuzu kullanabilirsiniz. Demliğin için suyla doldurun, suyun içine birkaç kaşık limon tuzu katın. Ardından suyu kaynatın. Böylece sararmayı temizleyebilirsiniz. Çaydanlığın içindeki limon tuzu tadını gidermek için çaydanlığı bol suyla durulayın.

    Bu yöntem çaydanlığın içindeki kireci gidermek için de kullanılabilir.

    Demliğinizin dışını parlatmak için sirke ve karbonat kullanabilirsiniz. Bir miktar sirkeyle karbonatı karıştırın. Demliğinizin içini bu karışımla silin. Böylece demliğiniz ilk günkü gibi parlayacaktır.

    Bir miktar sirke ile bir miktar tuzu karıştırıp demliğinizi bu karışımın içinde bekletin. Bu yöntem de demliğinizi parlamasını sağlayacaktır.

    Kaynar suda eritilmiş kaya tuzu ve sirke karışımını da demliğinizi parlatmak için kullanabilirsiniz. Bu yöntemi demliğinizi dezenfekte etmek için de kullanabilirsiniz.

    alıntı
#06.07.2016 21:41 0 0 0
  • Yüzün tek tarafına aniden vuran ve şiddetli sancılara sebep olan yüz ağrısı (trigeminal nevralji) en şiddetli ağrılardan biri olarak tanımlanıyor.

    Türk Nörosişürji Derneği ve Sinir Sistemi Cerrahisi Derneği üyesi, Beyin Omurilik Sinir Cerrahı Doç. Dr. Volkan Aydın, yüzün tek tarafına aniden vuran ve yüze ellemeyi bile imkansız hale getiren sancılara neden olan yüz ağrısının (trigeminal nevralji), yaşam kalitesini azalttığını vurguladı.

    Yüz ağrısı çok şiddetli seyrediyor

    Yüz ağrısının, direkt olarak beyinden çıkan 12 çift sinirden beşincisi olan trigeminal sinirinin tutulduğu, çok şiddetli ağrılarla seyreden bir hastalık olduğunu dile getiren Doç. Dr. Aydın, şunları söyledi:

    "Yüz ağrısı, olabilecek en şiddetli ağrılardan biri olarak bilinir ve otuz yaş altında çok nadir görülür. Hastayı, günlük aktivitelerini, hatta yaşamsal işlevlerini dahi yapamaz duruma getirebileceğinden en kısa sürede tanının konması ve tedavi edilmesi gereken ciddi bir rahatsızlıktır."

    Yüz ağrısının nedenleri

    Yüzde ağrı sorunu yaşayan hastaların genellikle çaresizlik içinde hekimden hekime dolaştıklarını ve baş edilmesi zor ağrı nedeniyle ümitsizliğe kapıldıklarını ifade eden Doç. Dr. Aydın, hastalığa trigeminal sinirin komşusu olan damarsal oluşumlardaki yapısal farklılıklar ve bozuklukların neden olabildiğini dile getirdi.

    Doç. Dr. Aydın, kafa içindeki iyi veya kötü huylu kitleler veya Multipl Skleroz hastalığının da yüz ağrısına neden olduğunu belirterek, "Yüz bölgesinde kısa süreli tekrarlayan elektrik çarpması tarzındaki ağrı nedeniyle hasta bu bölgelere dokunmaz, dokundurtmaz, yüz yıkama, diş fırçalama, hatta yeme gibi işlevlerden kaçınır." diye konuştu.

    Yüz ağrısı hastalarının çoğu kadın

    Hastaların yüzde 50-75'ini kadınların oluşturduğunu belirten Doç. Dr. Aydın, tedavide ilk basamağın ilaç olduğunu kaydetti.

    Doç. Dr.Aydın, ilaç tedavisinde dozun hekim önerileri dışında kesinlikle değiştirilmemesi ve tedaviyi kesmemek gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde ağrıların tekrar ortaya çıkacağını ve kontrol altına alınmasının zorlaşacağını söyledi.

    60 yaş altında tedavi ameliyatla mümkün

    Doç. Dr. Aydın, ilaç tedavisinin faydalı olmadığı 60 yaş altı hastalara trigeminal sinirin kendine baskı yapan damarlardan biraz uzaklaştırılması için ameliyat yapılabildiğini, 60 yaş üstünde ise radyofrekans dalgalarıyla trigeminal sinirin ısıtılarak ameliyatsız olarak devreden çıkartılmasının uygun olduğunu sözlerine ekledi.

    alıntı
#05.07.2016 22:25 1 0 0
  • Yüz felci, tıpta fasiyal palsi olarak isimlendirilir ve ani gelişerek yüz kaslarını etkileyen yüz hastalığı şeklinde tanımlanır.<br />
    <br />
    noimage<br />
    Uzmanlar, tıp dilinde fasiyal palsi olarak adlandırılan yüz felcinin, yüz kaslarını etkileyen ve ani gelişen bir yüz rahatsızlığı olduğunu belirtiyor.<br />
    <br />
    Beyinden gelen yüz hareketleri yapma emrinin 7. sinir (yüz siniri) tarafından kaslara iletilmesinde oluşan engellemeler bu hareketlerin yapılamamasına neden olur. Bu engeller çeşitli nedenlerle olabilir.<br />
    <br />
    Yüz hareketlerinin yapılmasını engelleyen nedenler arasında Bell's palsi, Ramsay-Hunt sendromu, orta kulak iltihapları, sistemik hastalıklar, tümörel hastalıklar, travmalar ve ameliyatlar bulunmaktadır.<br />
    <br />
    Fasial sinirin paralizilerinin (felç) en sık rastlanan nedeni Bell's palsidir ve her yaşta görülebilmektedir. Kadın ve erkekleri eşit derecede etkiler ve yılın her zamanı görülebilir.<br />
    <br />
    Yüz felci belirtileri<br />
    <br />
    Yüz felci kişiden kişiye çok farklı bir şekilde kendini gösterir. Bazen çok hafif olur ve kişi gülünce ancak yüz felci anlaşılır. Yüz felci ilerleyici bir hastalıktır ve maksimum şiddetine birkaç saat ya da günde gelir. Sıklıkla soğuk ve rüzgar sonrasında gelişen bir hastalıktır.<br />
    <br />
    Yüz felcinde bir iki gün önce kulak arkasında ağrı oluşur. Patofizyolojisinde fasiyal sinirin ödemi yatar ve sinir şişmiştir. Yüzün bir tarafında yüz ifadesinin tüm kasları güçsüzleşir ya da tamamen etkisiz olur. Mimik hareketleri istendiği gibi yapılamaz.<br />
    <br />
    Yüz felci esnasında göz kapakları kapanamaz, dudak kenarı düşer ve alın da kırıştırılamaz.<br />
    <br />
    Yüz felci hastasında herhangi bir duyusal kayıp olmamasına rağmen hissizlik belirtilebilir. Bazı hallerde (korda timpani tutulumu) tat alma kaybı; stapedius kası tutulumuna bağlı olarak sese hassasiyet (hiperakuzi) oluşabilir.<br />
    <br />
    İstemsiz gözyaşı (timsah gözyaşları), göz kapatmaya çalışırken göz küresinin yukarı kayması (Bell fenomeni), göz kapatamamaya bağlı korneada tahriş görülür.<br />
    <br />
    Felçli tarafta yiyecek ve içeceklerin dışarı düşmesi de görülmektedir.<br />
    <br />
    Yüz felci tanısı<br />
    <br />
    Hastanın detaylı hikayesi, klinik bulgular, dikkatli bir fizik muayene ve EMG ve diğer radyolojik yöntemlerle konulur.<br />
    <br />
    Yüz felci tedavisi<br />
    <br />
    Hastaların %80 gibi bir oranı 2-3 haftada iyileşir. Bunlar haricinde %10'luk kısmın iyileşmesi bir yıla kadar sürebilirken, %10'luk kısım ise iyileşemez ve yüzde sinkinezi gelişir.<br />
    <br />
    Tedaviye hastalık başlangıcından sonra en kısa sürede başlanması iyileşmeyi hızlandırmaktadır.<br />
    <br />
    Hastanın eğitimi tedavinin ana prensibidir. Hastaya rahatsızlığı açıklanmalı. İlk dönemlerde mutlaka soğuktan korunmalı. 3 hafta süre ile soğuk havada dışarı çıkmamalı. Lokal olarak o bölgeye sıcak kompres uygulanımı erken dönemde yararlıdır. Bu tür rahatsızlıklarda gözün kapatılmasında zorluk olabilir. Gözde kuruma, keratit, konjunktivit görülebilir. Göz geceleri kapatılmalıdır. Gün boyunca koruyucu gözlükler kullanılmalıdır. Göz kuruluğu için göz yaşı kullanılabilir.<br />
    <br />
    Bell's palside ilaç tedavisi uygulanmaktadır. İlk 24-48 saat içerisinde ilaç tedavisine başlanılmalıdır Hastanın mevcut başka hastalıkları da varsa bunlar da göz önüne alınmalıdır.<br />
    <br />
    Fizik tedavinin de hastalığın iyileşmesine katkısı büyüktür. Fizik tedavi olarak hastaya masaj - yüz egzersizleri - EMG biofeedback - elektrik stimulasyonu - elektroterapi ve akupunktur uygulanır.<br />
    <br />
    Fizik tedavi ile yapılan yüz jimnastiği<br />
    <br />
    Bu jimnastik günde 3-5 defa aynanın karşısında yapılmalıdır.<br />
    <br />
    - Dudaklar kapalı iken ağız büzülür<br />
    <br />
    - Dudakları açarken ağız büzülür<br />
    <br />
    - Alt çene ile üst çene örtülür<br />
    <br />
    - Yanaklar içeri çekilir<br />
    <br />
    - Gözler kapalı ağız iyice açılır<br />
    <br />
    - Üst dudak alt dudağın üstüne çekilir<br />
    <br />
    - Alt dudak üst dudağın üstüne getirilir<br />
    <br />
    - Alt çene kaldırılır ve ağız açık tutulur<br />
    <br />
    - Yanaklar şişirilir ve gözler kapanarak hava sağa ve sola yitilir<br />
    <br />
    - Islık çalınır<br />
    <br />
    - Ağız önce büyük O olacak şekilde, sonra yavaş yavaş küçük o’ya doğru küçültülür.<br />
    <br />
    Burun jimnastiği ile yüz felci tedavisi<br />
    <br />
    - Burun kaldırılır<br />
    <br />
    - Burun kaldırılır ve gözler kapanır<br />
    <br />
    - Burun çabukça yukarı çekilir ve bırakılır<br />
    <br />
    - Burun delikleri büyütülür<br />
    <br />
    - Burun sağa sola oynatılır.<br />
    Göz jimnastiği ile yüz felci tedavisi<br />
    <br />
    - Gözler kapanır ve açılır<br />
    <br />
    - Göz kapatılır ve rahatsız olan göz ovalanır<br />
    <br />
    - Kirpikler açılıp kapatılır<br />
    <br />
    - Gözler sağa sola döndürülür.<br />
    Alın jimnastiği ile yüz felci tedavisi<br />
    <br />
    - Alın kaldırılır<br />
    <br />
    - Alın yukarı kaldırılırken ağız açılır<br />
    <br />
    - Alnın sağı ve solu gözler açıkken oynatılır<br />
    <br />
    - Mümkünse alın yukarı aşağı oynatırken, kulaklarında oynatılması sağlanır.<br />
    <br />
    Ne zaman yapılacağı kesin olmamakla birlikte ameliyat da bazen yapılabilmektedir ancak buna durumun iyice değerlendirilmesinden sonra karar verilmelidir.<br />
    <br />
    Göz kapatabilme ve tat alma duyusunun geri gelmeye başlaması hastalığın seyrine dair iyi birer işarettir.<br />
    <br />
    alıntı
#05.07.2016 22:11 1 0 0
  • Barış ve huzurun hakim olduğu, kan ve gözyaşından uzak bir bayram olması temennisiyle, tüm İslam Alemi'nin Ramazan Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum

    Ramazan bayramının manevi ikliminin herkesi kuşatmasını, tüm insanlığa kardeşlik, huzur ve mutluluk getirmesini diliyor, Ramazan bayramını en içten dileklerimle kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum

    Tüm milletimizin ve İslam Aleminin Ramazan Bayramını kutlar, bayramın huzur, hoşgörü, sağlık ve esenliklere vesile olmasını dilerim

    Bayramın ülkemize, milletimize, İslam dünyasına, insanlığa ve tüm gönüllere huzur, saadet, selamet getirmesini temenni ediyorum. Bayramınız mübarek olsun.

    Müslüman coğrafyasında akan kan ve gözyaşının durmasını ve bütün din kardeşlerimizin bayram sevincini yaşayabilmelerini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Ramazan Bayramımız mübarek olsun

    Yüce Türk Milletinin ve İslam âleminin birlik, barış ve kardeşlik içinde bir bayram geçirmesini dilerim. Bayramların milli ve manevi değerlere sahip çıkılması için önemli günlerdir. 11 ayın sultanı Ramazan'ı büyük bir huşu ve mutluluk içerisinde geride bırakıyoruz. Şimdi ise milli ve manevi değerlerin zirveye ulaşmasına vesile olan Ramazan Bayramını kutlayacağız. Yüce Türk Milletinin ve İslam Âleminin Mübarek Ramazan ayını kutlarım sağlık, mutluluk, huzur ve bereket getirmesini Yüce Allah'tan dilerim

    Maneviyatımızın yoğunlaştığı, iftar ve sahur bereketinin milli birlik, beraberlik, kardeşlik, yardımlaşma duygularının gönüllerimizde yer ettiği; semaya açılan dua elleri, kılınan teravih namazları, okunan Hatim-i Şerifler ile bereketli geçirdiğimiz Ramazan ayının sevinci olan Ramazan Bayramı' nızın hayırlara vesile olmasını dilerim

    Dilerim bu mübarek günler tüm insanlığın güven ve huzur bulacağı bir geleceğin başlangıcı olur ve tüm dünyada silahlar susar, zulümler son bulur.

    Ramazan Ayı'nın feyzi ile bir büyük bayrama daha kavuşmanın sevincini tüm vatandaşlarımızla birlikte paylaşıyor, tüm halkımız başta olmak üzere tüm inananların mübarek Ramazan Bayramlarını en içten duygularımla tebrik ediyor, sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimi iletiyorum.

    Bir çocuğun düşlerine yağmak, bir ümidi bin ümide bölmektir bayram. Yalnızlıklardan kurtulmak, ümidin kandillerini yakmak, gönüllerde yeni saraylar inşa etmek ümidiyle Ramazan Bayramınızın kutlu olsun.

    Her şeye kadir olan Yüce Allah, bizleri, doğru yoldan ve sevdiklerimizden ayırmasın! Hayırlı ve bereketli Ramazan Bayramları dileğiyle.

    Bu değerli Ramazan Bayramında, kainatın yaratıcısı ve alemlerin Rabbi bağışlayıcı ve acıyıcı yüce Allah tüm dualarınızı kabul etsin. Hayırlı ve bereketli Ramazan Bayramları dileğiyle.

    Varlığı ebedi olan, merhamet sahibi, adaletli Yüce Allah kendisine dua edenleri geri çevirmez. Dualarınızın Rabbin yüce katına iletilmesine vesile olan Ramazan Bayramınız mübarek olsun.

    alıntı
#04.07.2016 15:44 0 0 0
  • Uzmanlar, gece nöbeti tutulan işlerde çalışanların ve gece hayatı bulunup gündüz uyuyanların erken yaşlandığını ve değişik hastalıklara yakalandığını belirtiyor.

    Nörofizyologlar, insan beyninde uyku-uyanıklık döngüsü bulunduğunu, bu döngünün gün battıktan sonra yani gece uyumaya, gün doğumuyla yani gündüz saatlerinde uyanık kalmaya uygun olduğunu bildirdi.

    Gece nöbet tutup gündüz uyumak zorunda kalan ve bu görevi uzun süre sürdürmek yükümlülüğü bulunan kişilerin serbest radikal miktarında artış olduğunu kaydeden nörofizyologlar, "Bu artış erken yaşlanma ve bazı hastalıklara yakalanma ihtimalini arttırmaktadır" dedi.

    Gece çalışıp gündüz uyumayı reddeden beynin, reddine direnen uygulama ve davranışların insanları olumsuz etkilediğini vurgulayan uzmanlar şu bilgileri verdi:

    "Ayrıca vücut sıcaklığı, kan basıncı ve bazı hormonların miktarlarındaki değişim insan bedeninin gece boyunca istirahat etmesine uygundur. Öyle ki; trafik kazaları genellikle sabaha yakın saatlerde olur.

    Bunun sebeplerinden biri beynin o saatlerde araç kullanmada geçerli faktörlerden olan dikkatin azalmasıdır.

    Kan basıncının düşmesinin nedeni, vücut sıcaklığının azalmasıdır. İnsan beyni mecbur kalmadıkça uyku uyanıklık döngüsünün değişmesinden hoşlanmamaktadır. Bunun zorla değiştirilmesi kişinin kendisine mutlaka bir maliyet çıkarmaktadır."

    alıntı
#03.07.2016 21:30 1 0 0
  • Su insan vücudunda ve yeryüzünde en çok bulunan maddedir ve yaşamak için en az oksijen kadar gereklidir. Evde su kesilmesi temizlik yapamamak için en büyük sebeptir ve ev düzeni altüst olur tuvalet için sular biriktirilir, içme suyu ayrıca depolanır, yemek pişirmek için sular titizlikle seçilir ve tasarruf yapılır. Misafir gelmesi ise en büyük kâbustur.

    Evde tüm düzenin bozulmasına sebep olan susuzluk vücudumuz için de çok önemli sorunların başlangıcı demektir. Bu sebeple vücudunuzu kesinlikle susuz bırakmayın. Su insan vücudunda ve yeryüzünde en çok bulunan maddedir ve su yaşamak için en az oksijen kadar gereklidir. Ortalama olarak yetişkin bir bireyin vücut ağırlığının yüzde 55 - 75’i (38 - 46 litre) sudur. Bu yüzdeler kişiye, vücut bileşimine, yaşa, cinsiyete ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Tüm vücut dokuları belli miktarlarda su içerir:

    Kan : Yüzde 83
    Kas : Yüzde 73
    Vücut yağı : Yüzde 25
    Kemikler : Yüzde 22

    Su vücutta neler yapar?
    Susamak uyarıcı bir etkiye sahiptir. Susama hissi geliştiğinde yüzde 1’lik su kaybı olmuştur ve bu durum beyne iletilmiştir. Sakın su içmek için susamayı beklemeyin. Her vücut hücresi, dokusu, organı, vücudun her türlü fonksiyonunu doğru olarak sağlamada su gereklidir. Su aslında vücudun en çok gereksinim duyduğu besin öğesidir. Çünkü vücuttaki sıvı miktarının yaklaşık yüzde 20 azalması yaşamsal risk oluşturur.

    Günlük sıvı ihtiyacımız
    Su ihtiyacı vücudun kullandığı enerji miktarına bağlı olarak değişir. Yetişkinlerde enerji harcamasının her kalorisi başına 1 - 1,5 ml su gereklidir. Buna göre yetişkin bireylerin günlük ortalama 1,5 - 2 litre su alması yeterli olur. Bu miktar kolay bir şekilde şu şekilde de hesaplanabilir. Vücutta her bir kalorinin metabolize olabilmesi için 1 ml suya ihtiyaç vardır. Sizin enerji alımınız eğer 1400 kalori ise ortalama 1,4 litre su almanız gerekmektedir. Kısaca 1 kalori için 1 mililitre su gerekir.

    Taze sıkılmış meyve suyu enerji verir. Bir su bardağı meyve suyu içtiğinizde günlük meyve hakkınızdan 2 - 3 porsiyon eksiltmeniz gerekir.

    Meyve suyu alternatif değil
    Yaklaşık bir ufak çay bardağı meyve suyu 45 - 50 kalori içerir ve bu bir elmanın kalorisine eşittir. Taze sıkılmış meyve suyu C vitamini kaynağıdır. Doğru bir bilgidir. Çünkü taze sebze ve meyveler C vitamini kaynağıdır. Ancak C vitamini beklemeye bağlı kayba uğrar bu nedenle tükettiğiniz meyve suyunun taze sıkılmış olması ve katkısız olup şeker ilave edilmemesi sağlık bakımından daha iyidir.

    Suyun vücuttan kaybının yolları
    - Deri yoluyla: Ortalama 500 ml.
    - Akciğerlerden: Ortalama 300 ml (nefes alıp-verirken).
    - Böbreklerden (idrar yoluyla): Ortalama 1500 ml.
    - Bağırsaklardan: Ortalama 200 ml.

    Suyun vücuda alınması üç yolla olur:
    1. Metabolik su: Besin öğelerinin vücutta kullanılması ile oluşur.
    1 gram karbonhidrat = 0.6 gram su
    1 gram protein = 0.4 gram su
    1 gram yağ = 1.0 gram su bırakır bu yolla vücutta 260 mililitre su oluşur.
    2. Besinler yoluyla gelen su: Yiyeceklerin bileşiminde bulunan suyun alınmasıdır. Örneğin sebze ve meyvelerin yüzde 80 - 90’ı sudur.
    3. İçeceklerle alınan su: İçeceklerle aldığımız sudur.

    Su kaybının arttığı durumlar
    - Sıcak- soğuk havalar
    - Ağır fiziksel aktivite durumunda
    - Enfeksiyon hastalıklarında

    Su kaybının azaldığı, vücudun su tutmaya meyilli olduğu durumlar:
    - Böbrek hastalıkları
    - Tuz alımının artması

    Su tüketiminizi artırmak için;
    - Gün içinde çay / kahve arası yerine su arası verebilirsiniz.
    - Masanızda sürekli bir şişe su bulundurabilirsiniz.
    - Yemeklerinizde ve ara öğünlerinizde suya önem vermelisiniz.
    - Fiziksel aktivite öncesi, esnasında ve sonrasında su içmelisiniz.
    - Çantanızda su bulundurmalısınız.

    Su hakkında
    - Vücut suyunun yüzde 10’unu kaybedersek yaşamımız tehlikeye girer.
    - Günde 1 litre su içmek yeterli değildir. Çünkü günlük su gereksinimimiz yaklaşık 1,5- 2 litre kadardır. Bu gereksinim bazı durumlarda artabilmektedir.

    - Su vücutta ısının denetiminde görev alır.
    - Su vücutta atık maddelerin atılmasında görev alır.
    - Su vücuttan sadece idrar yoluyla atılmaz, deri, akciğerler ve bağırsaklardan da su atılır.
    - Soğuk su ile sıcak su arasındaki terk fark mideyi terk etme hızlarıdır. Soğuk su mideyi 20 dakika içinde, sıcak su ise 80 dakikada terk eder. Mide hacmini dolu tutmasını sağlayabilmek için düşük kalorili diyetlerde sıcak su verilmektedir. Bu nedenle yağ yakmayı sağladığı düşünülmemelidir.

    Suyun belli başlı görevleri
    - Besinlerin sindirimi
    - Besinlerin emilimi ve taşınması
    - Eklemlerin kayganlığının sağlanması
    - Elektrolitlerin taşınması
    - Besin öğelerinin artık maddelerin atılması
    - Vücut ısısının denetimi

    alıntı
#02.07.2016 23:27 1 0 0
  • "Siz: Genç Kalın" adlı kitabın yazarı Prof. Dr. Mehmet Öz, uzun ve iyi yaşamanın yollarını anlattı. İlk kez Oprah Winfreynin TV şovunda tanıttığı yeşil içecek adlı özel karışımının, tam bir gençlik iksiri olduğunu söyleyen Öz ekledi; "Yeşil sebzeler ve meyveler vücudu yeniler. Hayata pozitif bakan, yaşını gizler!"

    Columbia Üniversitesi New York Presbyterian Hastanesinin dünyaca ünlü Türk cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, Amerika’da en çok satanlar listesinde yer alan Siz: Genç Kalın kitabında, yıllara meydan okuyan bir zihne ve bedene sahip olmanın yollarını anlatıyor. İşte Özden, yaşlandıkça sistemlerin kaçınılmaz görünen çöküşünü nasıl yenebileceğinize dair tüyolar.

    - Uzun yaşamanın belli bir formülü var mı?
    Aldığınız kalorileri kontrol altında tutmalı, gücünüzü arttırmalı ve uykunuzu tam olarak almalısınız. Bunlar doğanın en iyi ve etkili yaşlanma karşıtı ilaçlarıdır. Bu 3 etkinlik birlikte, ne kadar iyi yaşlandığınızı yüzde 70 oranında kontrol eder.

    En uzun yaşayan toplumlara baktığınızda; Okinawa, Sardunya ve Kosta Rika öne çıkmaktadır. Bu toplumların hepsinin farklı yiyecekleri ve farklı kültürleri var. Bu toplumların tek bir ortak özelliği bulunuyor: Her sabah kalkıyor, dağın tepesine çıkıyor, bir kova alıp bunu suyla dolduruyor ve tekrar aşağı taşıyorlar. Bunu her gün yapıyorlar. Bu; onlar için başlı başına bir yaşam biçimi.

    Siz de ağırlık kaldırma gibi etkinliklerle kemiklerinizi güçlü tutabilir, uzun bir ömür elde edebilirsiniz. Fakat bu; sağlıklı kemiklere sahip olmak için çözüm değil. Bu yüzden de vitaminlere ihtiyaç duyuyoruz.

    Mutlaka vitamin alın

    - Vitaminlerin yaşlanma üzerindeki etkisi nasıl olabilir?
    A, C ve E vitaminleri, hücrelerinizi sağlıklı tutabilmek açısından yüksek düzeyde öneme sahiptir. Eğer yeterli miktarlarda antitoksidana sahip değilseniz, diyetinizde doğru türde yağlar kullanmıyorsunuz demektir. Bu yüzden de hücreleriniz sağlıklı yapılarını koruyamaz.

    B vitaminleri, birçok lifli yeşil sebzede bulunan metabolizma hızlandırıcı vitaminlerdir. Fakat çoğumuz bu vitaminlerden kısmen ihtiyacımız olanı kadarını bile tüketmiyoruz çünkü zaman içinde beslenme şekillerimiz değişiklik gösterdi. İhtiyacınız olan B vitaminini, katkı halinde de alabilirsiniz.

    A, B, C, D ve E vitaminlerini ne şekilde olursa olsun, mutlaka alın. Bu arada, eğer her gün hap almaktan bıktıysanız, eksiksiz sıvı besin katkı formüllerini deneyin. Bunların alınması daha kolaydır. Ayrıca, vücudunuzun besinleri absorbe etme yeteneğini de güçlendirirler.

    Balık yağı tüketin!

    - Hafıza kaybı, bir yaşlanma belirtisi olarak kabul edilebilir mi?
    Eğer aile bireylerinden birinin ciddi bir hafıza sorunu olup olmadığını anlamaya çalışıyorsanız, ona akşam yemeğinde ne yediğini sorun. O gün yaşadığı olayları anlatmasını isteyin ya da kendisine 3 nesne gösterin ve 5 dakika sonra ona, bu nesnelerin ne olduğunu sorun. Eğer bu sorulardan herhangi birini yanıtlamakta zorluk çekiyorsa, bu kişinin kısa süreli de olsa hafızasıyla ilgili yolunda gitmeyen şeyler var demektir. Bu; ciddi bir bilişsel işlev bozukluğunun işareti olabilir.

    - Sağlıklı yaşlanmak için nasıl beslenmemiz gerekir?
    Yeşil her şeyin anahtarıdır. Vücudun yeşil olan yiyeceklere gerçekten çok ihtiyacı var. Mesela; semizotu ve ıspanak gibi gıdaların mutlaka bol bol tüketilmesi gerekiyor.

    Semizotu; E vitamini ile hücrelerinizi kaplar. Ayrıca sağlıklı yağlar grubundan olan Omega 3 yağları bakımından son derece zengin bir sebze niteliği taşımaktadır.

    Ispanak ise B vitamini, demir ve daha farklı birçok iyi şeye sahiptir. Uzun ömür konusunda katkısı bulunulabilecek favori besinlerden biri de; içerisinde doğru türden D vitamini ve D3 vitamini bulunduran balık yağıdır.

    Balık yağı; hiç güneş almayan kuzey ülkelerinde yaşayan insanların çok uzun süre sağ kalmalarının en önemli nedeni olarak kabul edilmektedir.

    alıntı
#02.07.2016 23:06 1 0 0
  • Terleme, vücudun sıcakla baş etmesini sağladığı için, bu sonuç, kadınların sıcak iklimlerde daha büyük sorunlar yaşadığını gösteriyor.

    Experimental Physiology dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, fiziksel egzersize alışkın olmayan kadınlar terleme konusunda zorluklar yaşıyor.

    Bir İngiliz uzman, kadınların vücudunda daha az sıvı bulunduğunu, dolayısıyla erkekler kadar yüksek miktarda sıvı kaybı yaşayamadıklarını belirtti.

    Osaka Uluslararası Üniversitesi İnsan Performansı Araştırma Laboratuarı'ndan Yoshimitsu Inoue'nın öncülük ettiği araştırma kapsamında, 37 kişinin, kontrol altındaki ısı altında bisiklet üzerinde bir saat sürekli pedal çevirmelerini istedi.

    Egzersize katılanlar dört gruba ayrıldı: Egzersize alışkın olan ve olmayan kadınlarla, egzersize alışkın olan ve olmayan erkekler.

    Sonuçta, egzersiz yoğunlaştıkça, erkeklerin daha çok ve hızlı terlediği gözlendi.

    Kadınlarsa, ancak daha ileri düzeyde egzersiz yaptıklarında kendilerini sıcak hissedip terlemeye başlıyorlar.

    Bu özellikle egzersize alışkın olmayan kadınlarda gözlendi.

    Daha önceki çalışmalarda erkeklerin kadınlara göre daha çok ter ürettikleri, bunun da, testosteronun terleme sürecini teşvik etmesinden kaynaklandığı belirtilmişti.

    Araştırmayı yürüten Yoshimitsu Inoue, "Kadınların daha az terlemesi, sıcak ortamlarda yaşayabilmeleri için gelişmiş bir uyum stratejisi olabilir.

    Erkeklerin daha çok terleyebilmesiyse, daha yoğun fiziksel faaliyetleri gerçekleştirebilmelerini sağlama stratejisi olabilir." dedi.

    Araştırmanın sonuçlarının, kadın ve erkeklerin sıcak dalgaları karşısında daha farklı tepkiler göstermelerine ışık tutabileceği düşünülüyor.

    Araştırmacılar, kadın ve erkeklerin düzenli egzersiz yaparak sıcak dalgalarıyla daha iyi baş edecek duruma gelebileceklerini söylüyor.

    Liverpool'daki John Moores Üniversitesinden Spor ve Egzersiz Okulu Müdürü Profesör Tim Cable da, terlemenin kötü değil, iyi bir şey olduğuna işaret ederek, "Terlediğimizde vücut daha hızla serinliyor." diyor.

    alıntı
#30.06.2016 20:52 1 0 0
  • Dünyanın çeşitli yerlerinde 100 yılı geride bırakan kişilerin sağlıklı biçimde bu yaşa ulaşmalarında, dengeli beslenme ve kalıtımın yanı sıra "baskın ve şüpheci" bir kişiliğin ve idealist yerine, pratik ve esnek bir yaşam tarzının etkili olduğu ortaya çıktı.<br />
    ABD'nin önde gelen haber dergisi TIME, 4 ayrı ülkede asırlık yaşlara ulaşan kişiler üzerinde bir araştırma yaparak, uzun yaşamın sırlarını bu haftaki sayısının kapak konusu yaptı.<br />
    <br />
    İrade şartı<br />
    <br />
    "100 Yaşına Kadar Nasıl Yaşanır" başlıklı araştırma, ABD'nin New England ve Kanada'nın Nova Scotia bölgeleri ile İtalya'nın Sardinya ve Japonya'nın Okinava adalarında yapıldı. New England 100 Yaş Çalışmaları Merkezi'nden Dr. Thomas Perls, "Sağlığımızla ilgili davranışlarımızda bazı değişiklikler yaparak, hepimizin 60 yaşından sonra ömrümüze en az 25 yıl katabileceğimize inanıyorum. Ama bu, irade gerektiriyor" dedi.<br />
    <br />
    16 farklı kişilik özelliği var<br />
    1988'den bu yana, 100 yaşına varan 145 Amerikalı üzerinde çalışma yapan Georgia Üniversitesi öğretim üyesi Leonard Poon da, bu kişilerde 16 farklı kişilik özelliğine rastladığını kaydetti ve "zorluklarla baş etmelerini" sağlayan bu özellikleri şöyle açıkladı:<br />
    <br />
    100 yaşına varan kişiler, daha baskın ve sözünü geçiren kişiler. İşlerin kendi istedikleri gibi gitmesinden yanalar ve bunu elde etmeye alışkınlar.<br />
    <br />
    "Asırlık"ların pek çoğunun huyu "kuşkucu" biçimde tanımlanıyor. Bilgileri yüzeysel düzeyde ele almıyorlar, ama önlerindeki konuyu sorguluyor ve üzerinde düşünüyorlar.<br />
    <br />
    İdealist olmaktan çok, pratik olma eğilimindeler.<br />
    <br />
    Hayata olan yaklaşımlarında daha rahat ve esnekler. Yani güçlü bir karaktere sahipler, ama katı ve sinirli değiller.<br />
    100 yaşına ulaşan kişilerin ayrıca iyi bir kavrama yetenekleri var; mutlaka yüksek zekâya sahip olmayabilirler, ama sorun çözme becerileri var.<br />
    <br />
    alıntı
#29.06.2016 20:33 1 0 0
  • 1. The Walking Dead
    Yapım Süreci
    2010
    Oyuncular Andrew Lincoln, Steven Yeun
    Tür Dram , Korku


    2. Supernatural
    Yapım Süreci
    2005
    Oyuncular Jared Padalecki, Jensen Ackles
    Tür Dram , Korku


    3. American Horror Story
    Yapım Süreci
    2011
    Oyuncular Lady Gaga, Kathy Bates
    Tür Dram , Korku


    4. iZombie
    Yapım Süreci
    2015
    Oyuncular Rose McIver, Malcolm Goodwin
    Tür Dramatik komedi , Korku


    5. The Addams Family
    Yapım Süreci
    1964 - 1966
    Oyuncular John Astin, Carolyn Jones


    6. Penny Dreadful
    Yapım Süreci
    2014
    Oyuncular Eva Green, Josh Hartnett
    Tür Dram , Korku


    7. Alacakaranlık Kuşağı
    Yapım Süreci
    1985 - 1989
    Oyuncular Robin Ward, Janet Leigh
    Tür Korku , Fantastik


    8. The Strain
    Yapım Süreci
    2014
    Oyuncular Corey Stoll, David Bradley
    Tür Dram , Korku


    9. Fear The Walking Dead
    Yapım Süreci
    2015
    Oyuncular Kim Dickens, Cliff Curtis
    Tür Dram , Korku


    10. Damien
    Yapım Süreci
    2016
    Oyuncular Bradley James (II), Megalyn Echikunwoke
    Tür Dram , Korku


    11. Preacher
    Yapım Süreci
    2016
    Oyuncular Dominic Cooper, Joseph Gilgun
    Tür Korku , Aksiyon


    12. Hemlock Grove
    Yapım Süreci
    2013 - 2015
    Oyuncular Famke Janssen, Bill Skarsgard
    Tür Korku , Gerilim


    Daha Fazlası
#18.06.2016 20:04 0 0 0
#14.06.2016 20:07 0 0 0
  • "Kur'an-ı Kerim'i Türkçe okumak" terimi zaten yanlış bir terimdir, Kur'an-ı Kerim yalnızca orijinalinden okunabilir. Kur'an-ı Kerim Arapçadır, bir başka dile çevrilemez, yalnızca tefsir edilebilir. Tefsiri baştan sona okuyan bir kimse yine hatim yapmış olmayacağı gibi mealden okusa yine hatim olmaz.<br />
    <br />
    Hatim olabilmesi için bir kimsenin Kur'an-ı Kerim'i en az kendi işitebileceği şekilde okuması gerekir, dudaklar kıpırdamalıdır. Bir başkası okurken okuyanı dudakları kıpırdatmaksızın takip etmekle de hatim olmaz yalnızca o kişiye hatim yapmış sevabı verilir.<br />
    <br />
    Kur'an-ı Kerim yüzünden okunursa ve okuyan kendi işitebileceği şekilde okursa hem hatmetmiş olur, dolayısıyla hatim sevabı da alır, Kur'an-ı Kerim'in yüzüne okumaksızın bakmak dahi sevap olacağından Kur'an-ı Kerim'e bakma sevabı da alır.<br />
    <br />
    Bu hususta önemli olan itikattır,itikadı zayıf olan bazı kişiler türkce melinden okumanın daha faziletli olduğunu söylüyorlarsa da bile,düşünseniz ya Allah (cc)'ın kelamından daha üstün ne olabilirki.<br />
    <br />
    alıntı
#09.06.2016 22:35 0 0 0
#05.06.2016 20:16 0 0 0
  • karın kası yapmak - karın kası geliştirmek - baklava karın kaslarıVücut geliştirmek isteyen sporcuların en çok dikkate aldığı ve merak ettiği konulardan birisi de baklava kaslarını nasıl çıkartabileceğidir. Vücut geliştirme sporunda fit bir görünümü ve farklı bir görselliği yansıtan baklava şekilleri günümüzde oldukça popüler durumda adından söz ettirmektedir. Bu baklava görünümünü elde etmek isteyen sporcuların ilk sorusu ise ne kadar süre sonrasında bu görünüme ulaşılabileceği ve karın kaslarının belirginleşme sürecinin ne kadar olduğudur. Yapılan vücut çalışmaları sonucunda oluşmayan baklava görünümü kasların üzerinde yer alan yağ tabakasından kaynaklanmaktadır. Yer alan karın kaslarının ortaya çıkması için kas üzeri yağların sağlıklı bir şekilde vücudunuzdan atılması gerekmektedir.

    Karın kası oluşumuna engel teşkil eden yağlardan uzaklaşabilmek adına düzenli olarak mekik hareketleri dışında crunch ile dizlerin karna çekilme hareketlerinin de doğru şekilde uygulanması gerekmektedir. Bu konuda bilinen en büyük yanlış bilgilerden biri ise.. belirli bir bölge üzerinde yoğunlaşarak yapılan çalışmalarla o bölgedeki yağların eritileceğidir. Bölgesel yağ eritme diye bir kavrama bağlı kalmaksızın düzenli bir sistemle vücudun her bölgesindeki çalışmaların ayrı ayrı uygulanması gerekmektedir. Bölgesel çalışmalarla kasların gelişmesine katkıda bulunabilir fakat yağların erimesine ya da baklava görünümün oluşmasına katkıda bulunamazsınız.

    Yağların erimesindeki en güçlü çalışma sistemi egzersizlerin yanında diyet yapmaktır. Yapılan diyet sonucunda elde edilen %10 yağ oranı ile karın kasları görünmeye başlamaktadır. Bir kişinin vücudunda %35 yağ oranı olduğunu düşünürsek istenilen sonuca ulaşmak için geniş bir zamana yayarak 6 ay gibi bir süreç sonunda istenilen görünüme kavuşulabilir. Yağ oranı %15 olan bir kişide ise süreci kısaltarak 2 ay gibi biri zaman içerisinde karın kaslarının belirginleşmesi, yapılan diyetle sağlanabilmektedir.

    Baklava Karın Kası Çıkarmak İçin Neler Yapılmalı?

    Bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken önemli nokta ise hızlı kilo vermenin sağlıklı bir yöntem olmadığı bilincinde hareket ederek yağ yakım sürecinin sağlıklı bir şekilde zamana yayılmasıdır. Hızlı kilo vermenin olumsuz sonuçlarından birisi yağ yakma ile birlikte önemli bir oranda kas kaybının da yaşanmasıdır. Bu nedenden dolayı uygun olan oran haftada 500 ila 1000 gram kaybetmektir. Yakaladığınız ufak kalori açığı ile kas kaybı yaşamadan sağlıklı bir şekilde yağ yakımını sağlayabilirsiniz. Baklava kasları çıkarmak için en etkili egzersizleri görsel şekilde buradan inceleyebilirsiniz: Karın eritme hareketleri

    Sağlıklı yağ kaybını vücudunuzda yaşatmak amacıyla;

    Beslenme şeklinize düzen sağlayarak yüksek proteinli besinlerle beslenmeniz gerekmektedir.
    Kalori olarak günlük harcadığınız oranın %10 ila 20’si kadarını kesin
    Aldığınız gıdalara dikkat ederek besin değeri yüksek olanları tercih etmeniz önerilmektedir.
    Besin değeri düşük olan şeker ile beyaz ekmek gibi rafine gıdalardan uzak durmanız gerekmektedir.
    Gıda olarak sebze ve yumurta dışında kırmızı et ve beyaz et tüketimi uygun gıdalar arasında yer almaktadır.
    Diyet dışında günde 30 dakika kardiyo ile mutlakla haftada en az 2 kez ağırlık çalışması yapılması gerekmektedir.

    Karın kaslarının meydana gelmesi için yer alan mucize rutinlere ya da ürünlere ihtiyacınız olmadan baklavalarınıza kolaylıkla kavuşabilirsiniz. Bunun için az yemek yemeli ve düzenli bir şekilde hayatınızda spora yer vermeniz gerekmektedir. Fazla ince ya da fazla zayıf bir yapınız varsa kas yapmayı düşünebilir kas yaptığınız süreçte de buna paralel olarak hafif yağlanmalar yaşayabilirsiniz. Kas yapımı gerçekleştikten sonra ise o yağlardan yine egzersizlerle rahatlıkla kurtulabilirsiniz.


    alıntı
#04.06.2016 23:10 1 0 0