ufuk
Üye
23.10.2004
Uzman Onbaşı
2.971
Uzman Onbaşı
2.971
Hakkında
-
Öyledir zaten günümüz siyasetinin özeti bu
muhalefet yapma kafanı keserler... Muhalefet yapıyorsan ya darbecisin ya ergenekoncu ya falan filancı bu iş böyledir biliyoruz... Çok tuhaf değilmi Sn başbakan öyle ablukaya almışkı AKP milletvekillerini tek çıt çıkmıyor askerde de bizim komutanlar birşeyler söylediklerinde kimseden çıt çıkmazdı. O kadar AKP milletvekili var mecliste bir taneside ya bu yalnıştır ben bu oylamada size katılmıyorum diyemiyor nasıl bir at gözlüğü taktıysalar herkez görevini yapıyor maaşlarını alıyorlar tabi...
-
Resimlerde gülüyor yüzüm artık, aynalarda solgun...
Artık geçmişten yansıyan tek şey hüznün bende...
Yarım bırakılmış bir aşkın iki kahramanıyız biz...
Sevdasını terkeden iki azılı korkak...
Aşkımızın tarihine altın harflerle yazıyor korkaklığımız...
Birbirimize sığınamayışımız, "seninle olmaz" demelerimiz...
Birlikteyken kavgada etsek severdik, varlığımız yeterdi...
Mutsuzda olsak bir arada olabilirdik hep aynı yerdeydik...
Sonra ben gittim, sonra sen aynı anda farklı kutuba...
Mutlu olmak için sığındığımız tüm limanlar yandı, gemiler alabora...
Ah bir umut olsa yüzün kapıma dayansa...
Ah bir ateş olsa aşkın yine yansa...
Biz ki sevdamızı bile yendik bu dünyada...
Alışkanlığımı yenemiyorsam affet...
Kafam karışık, kararlar kesin değil...
Yıl oldu, bu gönül bu akıl yoruldu...
Yorgun bir savaşçıyım artık...
Ne sigaranın tadı, ne duanın bir anlamı var...
Ne dudağımdaki tuzun, ne dokumdaki dokun...
Yörüngesini kaybetmiş iki yıldızız o kadar...
Işık yoksa biz de yokuz...
Biz yoksak aşkta yok...
Ufuk
- Usta harikasınız ya, sizin bu magazin programı yapan dar kafalılardan hiç bir farkınız yok... Magazin bölümü değil dostum burası siyaset meydanı ama belli ki boş bırakılmış kimlerin eline düşmüş...
-
Konu: Buda DavaSayın basbakanın ne yaptıgını, işi nasıl kendi istediği gibi götürdüğünü yandaşları haricinde herkez biliyor zaten... Ki bu tutuklamalara da karsı olmadığımı bu konuda da her ne kadar begenmesem haz etmesemde bu işte parmağı varsa sayın basbakanı tebrik ediyorum... Hainlerin bu memleketten ekmek yemesine göz yumulmamalı...
- Teşekkürler, müzip, duygulu ve kafiyeli bir yazı. Elinize sağlık..
-
Dur kalbimde...
Acı ver...
Yeterki gitme...
Öylesi acınası bağlıyımki sana...
Yeterki kanayan benim kalbim olsun...
Sen dur öylece içinde...
Tıranklarımla kazıyarak sahipleneyim bu aşkı ben...
Sen acıma, bu merhamet fazla aşka...
Köpekleşsin dilim...
Küfürler savurayım sessizce...
Kırılan yine benim ruhum olsun oratadan ikiye...
Sen tek parça yaşa hayatı...
Bırak biraz daha yırtılsın gönül duvarlarım...
Bırak birkaç dua daha fısıldanayım seninle ilgili...
Sen üzülme benim için...
Kendine bile üzülmeyen bu ruha bu işkence bile az aslında...
Tek tek sökülsün bağları dizlerimin...
Izdırabıma son verir bir gün belki tanrı...
Ama sen kal öylece içimde...
Bir kasırga, bel ki bir şimşek...
Sarhoş bir deprem...
Dev bir dalga ol yık beni yine eskisi gibi...
Ama içimde kal, ben müsade edemiyorsam gitmene...
Son nefesini yanımda kal...
Hatta öl...
İçimde kalacaksan...
Öl gerekirse...
Bu kadar çok nefret ediyorken seni yaşamaktan...
Her defasında o kadar nefret doluyum seni yazmaktan...
Bu kelimeler, bu kanayan cümleler bana ait değil...
Olsa olsa senden kalan bu ihtiyar kalbe aittir...
Parçalayıp gittiğin...
Lanetine hapsettiğin ihtiyar delikanlıya...
Ufuk
-
Ne izler sakladık, çoktan sürülmüş...
Ne düşler sakladık, yoktan sevdaya düşmüş...
Ne gözyaşarı akıttık, yardan yar a küsmüş...
Yine de utanmadan, saklamadan deli yüreğimizle...
Ah ne harabeler ne yürekler harcadık bir bir...
Ne gün doğumları ne gece yarıları gizledik sevdanın avucunda...
Vah ki ne çabuk biter bu ömür ne çabuk tükenir...
Ne dostları harcadık ne yalanları söyledik sevgilinin uğrunda...
....
Teşekkür ederim, bende birşeyler ekleyeyim yakışır gönül bahçene... Ve ne mutluki o bahçeden bizde nasipleniyoruz bir kubbe...
-
El-keyf çok derin çok güzel, ben yarım yamalak yazmayı severim sen tamamlamışsın güzel olmuş. Tamamlandımı ki onu da bilmiyorum ama olsun gayri... Derler ya bırak dağınık kalsın, yazdıklarında toplamamışsa bu yalnızlığı, bırakalım yalın kalsın ellenmemiş, el değmemiş kalsın...
Teşekkür ederim..
-
Ben şiir yazarım kimse anlamaz beni,
Yalnızlığımın içinde kaybolurum,
Ben bir şiir yazarım benden başkası çözemez sanki,
Kendi kendime konuşuyormuş gibi olurum sık sık...
Yokluğunun nezdinde akar yalnızlığım,
Çöl olurum gözler ağlasada yanaklarda,
Kaybedilmiş masum bir aşka yas tutarım sanki,
Ben şiir yazarım dökerim bulutların kaygısız örtüsünü...
Üçüncü bir şahıs gibi benliğim bedenimde,
Kendimle ve dünyayla kavga ederim her fırsatta,
En çok senin yüzünden küserim kendi kendime,
Ben şiir yazarım tek tek düşerim kendi gözümden...
Beceriksiz bir kelime avcısıyım kelime haznemde,
Sana akarım hem nesnede, her öznede, her yüklemde,
Kızarır yüzüm adını yazamadığım için her mısrada,
Ben şiir yazarım ağlamakla bir tuttuğumdur yazdıklarım...
Ben şiir yazarım ağıt olur sevgilimin gönlünde...
-
Olsun işini yarım bırakmış demesinler sen tamamla bence... Güzel gidiyormus bir kaç paragrafla kaçma kendinden...
- Sahane cümleler, güzel anlatım, eline sağlık... Çok begendim... Ama sanki yarım gibi gerisi nerede ?
-
Ardından yas tuttuğum ama kimseye söylemediğim,
Yüzümde, sözümde belli etmediğim,
Kuytusunda, zindanlarında kalbimin beklettiğim,
Şairini bilmeyen bir şiir gibiydi yalnızlığım...
Ben arkama döndüm, hepsi peşimden geliyordu anıların...
Sabahları sobayı yakmayı beceremediğim,
Güneşli gününde mont giyip, yağmurlu günde kısa kolla gezdiğim,
Gece yarıları sokak lambalarının asla sönmesini istemediğim,
Adı bende saklı bir şehirdi sevdiğim...
Ben her derdine küfürler savurduğum bir sevgiliydi bu şehir...
Kıskanıp kimseyle paylaşamadığım,
Ne iyi geçinip ne anlaşamadığım,
Yüzümde kocaman bir masalla bırakıldığım,
Yarım yamalak bir öyküydü sana olan aşkım...
Ben her ne zaman senden bahsetsem kilitlenirdi kelimelerim...
....
Umuttan zincir olurmu söyle, söyle döneceğin umuduyla daha kaç sene daha zincirlerine vuracağım bekleyişlerimin kendimi...
İçimde bu saçma bu darmadağın bıraktığın adamda kim böyle, daha kaç kez vurulacak daha kaç kez ölecek içimde...
Unuttunmu yoksa gittiğin o yerde, yada unutmadıysan hala o yüce aşkın, o bensiz yapamayışın nerede söyle...
Konuşmaktan vazgeçtiğim, anlatmaktan vazgeçtiğim, kendimle bile paylaşamadığım içimdeki bu korku da nedir öyle...
Söyle, bir kelamda sen et gönlüme, anlatabileceğim herşeyi anlattım zaten ben geride bıraktığımız sevgimize...
....
Bu yalnızlık bana ait değil...
Bu benim yaşadığım yalnızlık olamaz...
Bu her hücremi tek tek dolaşan zavallı his yalnızlık değil...
Olsa olsa sensizlik olurdu verilecek en güzel cevap...
Yalnızlıktan korkmuyorum... Sensizlik beni en çok korkutan...
Ufuk COŞKUN
15 05 2012
-
Gidişin gözyaşlarımdaki tuz gibi,
ateş ile buz gibi,
Giderken söylenen en son söz gibi,
Niye gittin demelerinin peşindeyim,
Gökkuşağından hayallerinin düşündeyim,
Fırtınada yağmurda gelmelerinin bekleyişindeyim.
Öyle çok sevdim ki seni,
Belki sana uzattığım için gönül mabedimi,
Belki solgun bıraktığın için ruhumun güllerini,
Belki çoktan unuttuğun için aşkımın küllerini,
Sensizliğim senden kalan tek değerli yanım,
Bu yüzden bu kadar asil derin yalnızlığım,
Bu yüzden sensizde yaşanabiliyor aşksızlığım,
Dudaklarımda bir damla su gibisin işte,
Sensizde geçiyor günler peşipeşine,
Göklermi ağlamalıydı bu gidişine,
Sellermi akmalıydı beni böyle perişan edişine.
İşte öyle sana hala tutkunum,
Sebebidir tutkun dünyayı unutuşumun,
Sebebidir yaz gününde damarlarıma kadar soğuyuşum,
Sen demek her mevsimi aynı anda yaşamak demek,
Sen demek hiç bitmeyen bir hikayenin sonunu yazamamak demek,
Sen demek alışkanlığım, yalnızlığım, acılarım demek...
Sen demek herşey demek, göze alınmamış aşkların uğuruna...
Bense çoktan terketmişim kendimi sevdanın yağmuruna...
ufuk
-
Sensiz ruhum üşüyor...
Kalbim yarım kaldı gidişinle...
Hasretini zindanlarında geçiyor ömürüm...
Geleceğin yollarda gül olsaydım keşke...
Sensiz yaşamaya direniyor ruhum...
Ruhum ki ateşinde yanıyor gözlerinin...
Rüyalar seni daha çok özletiyor bana...
Yatarken ben her gece seni anımsıyorum resimlerinle...
Soğuk bir duş gibi yokluğun vuruyor yüzüme...
Yeniden başlasın hayat, belki bir şans daha kader...
Neydi ki seni benim elimden alan...
Seni benden koparan o zavallı gerçek...
Yüzüme yabancı tanıdık odalar...
Tek gerçek karşımda duran şu soğuk duvar...
Ve yalnızlığımın direnilemeyen kasveti...
Kimliğimi kaybetmiş yabancısıyım köyümün...
Usulca akıyor yolların, gittiğin yolların...
Yalınayak sokakta bir kemancı var...
Acılarımın ezgilerini çalıyor ve söylüyor...
Sözler maziden acısı kalbimden her mısranın...
Oturuyor karşımda hayalin, güzelmi güzel ve ben aşıkmı aşık herşeyine...
Gecelere yazıyorum seni...
Frankie Miller söylüyor After All..
Kendimi kaybediyorum yokluğunda varlığının...
Dinle sende umarsız küsüratsız benliğinle...
Kalbine nasıl anlatabildin bensizliği...
Nasıl özlemedin severken onca zaman...
Benim kalbim dinlemiyor hiçbirşey...
Anlatamıyorum, "yok artık o yok diyorum"...
Perişan dinlemiyor beni, bazen bende dinlemiyorum kendimi...
Herşey ilk başladığı gibi, olmadığın zamanlardaki gibi...
Olması gerektiği gibi...
ufuk coşkun
-
Bir hışımla koştum, eşyalarımı bile toplamadan. Yollar nasıl geçti otogara nasıl girdim farketmedim bile. Bir bile istedim nereye farketmez. Biraz tereddütten sonra otobüsün önüne geldim, yağmur çiğliyordu ama farkında bile değildim. Gitmeliydim, bu şehir beni boğmadan öldürmeden kaçmalıydım. Herşey bir film şeridi gibi geçip gitti gözümün önünden bense baka kaldım biletini aldığım otobüsün arkasından. Geri döndüm gidemediğim bilmediğim topraklardan. Acılarımı gömdüğüm yerden çıkardım yine eskisi gibi. Eve girdim, zile basmadım. Evde unuttuğum anahtarın yedeğini aldım sevdiğin pembe ayakkabılarının içinden. Kapı arkamdan dönmeme pek sevinmemiş gibi kapandı. Ceketimi çıkardım cebimi boşalttım. Elimde bir bilet kaldığını farkettim, daha önce hiç gitmediğim bir yerin bileti. Ne zaman aldığımı neden gitmediğimi unuttum. Masaya baktım ufak bir hareketle uzandım, gidemediğim yerlerin biletlerinin yanına koydum bunuda. Bu şehirden kaçamamanın alışılmış tiksintisiyle baktım camdan dışarı. Yağmur yağıyormus sabahtan beri yeni farkettim. Seni terkedemedim belki de bu şehiri terkedememiştim... Ah bu beceriksizliğim, zavallılığım... Bensiz ne yaparsın düşündüm ve ya ben sensiz ne yaparım düşünemedim... Bilmiyorum aslında düşünceler beni bu kadar boğuyorken bırakamazdın beni, yani belki giden ben olacaktım ama beni bırakan terkeden hep sensin...
Ufuk
-
Usulca geciyor yalnizligimin yollari...
Bir sehir akiyor ayaklarimin altinda...
Bir cok hatira yerini aliyor karanliginda gecmisin...
Bir bir birileri daha geciyor ruhumun kör noktalarindan...
Böyle kacmaya istekli olurmu bir insan...
Olmayışlarin zindanlarindan...
Bu kadar hüzünlü degil aslinda bu başka şehir...
Hüzünlü olan aklima düşüp beni yaninda birakman hayallerinin...
Hüzünlü olan baska bir sehirde baska insanlarin icinde seni yasamam...
Yollarimda yagmurlar olsada bu kis sonrasi...
Icimde bütünlüğünü hic kaybetmeyen bir dünya gibisin...
Kimsede sen yoksun ama sende herkes var....
Sen kimsesiz şairliğimin ilham perisisin...
Yalniz yollarimin tek can yoldasi...
Sen yollariminda, yalnizligiminda tek sahibisin...
Ufuk coşkun
-
Ey hayat nerden aldin bizi, nereye goturuyorsun...
Sevdanin kirilmis cocuklariyiz biz...
Ümit etmeyi borf bilmis sevgilinin her nefesinde...
Yarim yamalak dolanmis askin türküsü dilimizde...
Ey hayat ne olarak aldin bizi neye ceviriyorsun...
Nice asiklardan esinlendik biz...
Bazen kızılırmak olduk bazen nil...
Yuzumuz camurlu, ufkumuz kil...
Nice yagmurlarda yikandikta hala bu kir...
Ey hayat ne aldin bizi kendimizden ne geri verdin...
Anlamadik neydi derdin....
Ufuk
-
Konu: geceyeli - HayıflanmalarÇok güzeldi, teşekkür ederim... Ne kadar şanslıyım ki burada yazdıklarını okumak kısmet oluyor... Ellerine sağlık...
- ÇAre her zaman geldiğimiz yerdedir... Ve sonunda çare bulacağız dediğin gibi... Teşekkürler...