Bazı sözler vardır kalbe iner.Kalbi diriltir o sözler.Semalardan kalbe gelir,ruh beslerler.O sözden her bir harf bir meleğin omuzlarında iner.Ve insanın ayaklarını dünyadan keserler.O sözler ki taşa değse,taş parça parça olur,göz göz olur ağlar,yürek olup toza döner,semaya uçar.O sözler ki semanın kalbinden gelir.Bu yüzden..SÖZ UÇAR,SEVGİ KALIR.
Ben Leyla olmaya razıydım,sen derdimi dinleyen mum olsaydın...
Bir ikindi yalanında sönmeyiverseydin kimbilir ne sabahlara çıkardı bu yangın...
Ben Leyla olmaya adayım.Yeter ki,sen beni yakacak mum ol...
Mecnunleyin aşamasan da dağları,iki çift hayalde asılı kal o da kafi.
Sekeratındayım tüm keşkelerimin
tüm 'ah'larım 'vah'larıma girizgah olmuş.
Hüznüm mayın tarlalarında dolaşıp firari gecelerde mesken tutmaya başlayınca anladım;
içli bir türkü tutturmanın gerekliliğini.
Lambada titreyen alev üşüdü
Gönül kaç hasretten yandı
Saçlar yolundu
Türlü türlü dertlere misafir de olundu...
Ama hala yanmadı mum...
Ve ben hala adayım Leylalığa
Ve ben adayım Mevla yoluna.
Yağmurun ayak sesinde uyuyan kalbimin ağrı molalarında hiç doğmuş sancıları döküyorum sesimden.
Tüllenen grinin hüzzamı kirpiğime iniyor yavaş yavaş.
Avazımın göçebe hüsranları dokunuyor giz'imin kuytularına.
Fırtına başımın üstünde.
Mecnun'un dolaştığı çöllerde yalnız kalıyor yıldızlar. Lapa lapa yağıyor deniz avuçlarıma.
Hangi sesini dinlesem aşkın gece yine siyah kalıyor gök/yüzüme. Ölümü öldürsem kaç yıllık ölümlülüğe çarptırılır bedenim ya Leyl..
Aşk : Muhammedî Makam-ı Mahmud meziyetine haiz oluştur
Aşk : Sevgi ve fazîlet frekansını Muhammedî kılıştır
Aşk : Zerrelerdeki zuhûrat zevkini meşktir
Aşk : Parmak izi gibi zâtîdir
Aşk : Dâirenin adıdır Çaplar değişik de olsa 360º olduğunu anlayıştır
Aşk : Çapı sıfır olan Akdes Noktasındaki sırr-ı sıfır serüvenidir
Aşk : "ASL"a duyulan sonsuz arzu ve sızısıdır
Aşk : Gönüldeki gölgesizlik güzelliğidir
Aşk : "AN"ın "ZAMAN" oluş şe'eni neş'esini yaşayıştır
Aşk : Yedi cehennemin pişirdiği sekiz cennet aşıdır
Aşk : "HEP"in nişansız "HİÇ"e İlâhî ve fıtrî iltifatıdır
Aşk : Tevhid tavafında, dönendeki niyâz döngüsü ve dönülendeki naz dengesidir
Aşk : Çekirdeğin çevresindekilerin çilesidir
Aşk : Arzuyla alış-veriş ve rızayla gidiş-geliştir..
Gözlerini günceme düşürdüğümden bu yana
yorgunum gitmelerin tümüne.
Gözlerini günceme düşürdüğüm günden bu yana
dipnotlarda çürüyor sevda adına ne varsa...
Meğer ne çok beklemişim gelmeyişlerini.
Sen beni anlarsın be usta
ne garip sıkıntıdır şu suskunluğuma en uygun makamı bulamamak.
İçimin buz kestiği yerden çıkıp geliyorsun gözlerime.
Sen geldiğinde ise düşürmüş oluyorum düşünden kendimi...
Yunus Emre başı eşikte Üveys, Karen'de bir vahada Hz. Ebûbekir bi'sette, Miraç dönüşünde Hz. Îsâ, son akşam yemeğinde Hz. Zekeriyyâ, ağacın içinde Hz. Ömer b. Hattab diriliş seferinde... Leyla çadırda... Hz. Âişe bekleyişte
Ve bütün "susmak güzellikleri", şükür size!..
Uysal bir denize dönük yüzümüz, kapattığımız gözlerimizle Fonda Itrî'nin segâh yürük semâisi Susmak güzeldir.
Tükenir tüm cümleler tüm kelimeler...
Halbuki sabırsızca beklerler
Yüreğinden bir an önce çıkıp;
Dilinde canlanmak için
Ama yok ama nafile...
Öyle garip bişeyki;
Tıkanıp kalırsın tek kelimeyle
İşte o an öylece durakalmıştır vakit;
Ne ilerine de geri...
Gitmez hiçbir yere!...
Tıpkı;
Yüreğindekiler gibi!...
Çekip gitmek istersin başka diyarlara;
Evet itiraf ediyorum bu bi kaçış!...